[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2003, Cilt 8, Sayı 4, Sayfa(lar) 175-178
[ English ]
Myeloproliferatif Hastalıklı Olgularımızın Trombosit Fonksiyonlarının ve Genel Özelliklerinin Değerlendirilmesi
Erdal KURTOĞLU1, Taha HİDAYETOĞLU2, Ahmet TUNÇ2
1Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı, KONYA
2 Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, KONYA

Amaç: Myeloproliferatif hastalıklar (MPH), myeloid seri hücrelerinin kontrolsüz üremesi ile karakterize klonal hastalıklardır. Kanama ve tromboemboli en sık karşılaşılan komplikasyonlardır. Trombosit fonksiyonlarındaki bozukluklar bu tür komplikasyonlara zemin hazırlayabilmektedir.

Gereç ve Yöntem: Kliniğimize başvuran ve MPH tanısı konulan 21 kadın, 19 erkek olan 40 hastanın ortanca yaşı 55 (aralık:23-78) (15 polisitemia vera-PV, 13 esansiyel trombositemi-ET ve 11 kronik myeloid lösemi-KML) olguyu laboratuvar, fizik muayene, trombosit fonksiyonları ve komplikasyonlar açısından geriye dönük olarak inceledik.

Bulgular: PV'nın görülme yaşı, ET ve KML'den anlamlı olarak yüksek idi. Hemoglobin ve hematokrit değerleri PV'de, trombosit sayısı ise ET'de anlamlı olarak yüksek idi. Lökosit sayıları her üç MPH'ta da yüksek bulunurken, KML'deki lökosit sayıları diğer iki hastalıktan anlamlı olarak yüksek idi (>12x109/L). Lökosit sayısı, PV olgularının %39'unda, ET olgularının ise %25'inde yüksek bulundu. Tüm ET olgularında trombosit sayısı yüksek (>400x109/L) bulunur iken; PV olgularının %65'inde ve KML olgularının %36'sında trombositoz saptandı. Splenomegali, 11 (%100) KML, 7 (%46) PV ve 4 (%31) ET olgusunda saptandı. KML olgularının 8'inde (%73), PV olgularının 4'ünde (%27) ve ET olgularının 6'sında (%55) trombosit agregasyon bozukluğu bulundu. Trombosit sayısı ile trombosit agregasyon bozukluğu arasında herhangi anlamlı bir ilişki saptanmadı. Yalnızca 2 ET olgusunda saptanan eritromelalji dışında herhangi bir komplikasyon saptayamadık.

Sonuç: ADP ve epinefrine bağlı olarak gelişen trombosit agregasyon bozukluğu MPH'da en sık karşılaşılan agregasyon defektleridir. Agregasyon defekti, trombosit sayısından bağımsız olarak gerçekleşebilmektedir. Ayrıca, hasta bazında olgunun hemoztaz bozukluğunun saptanıp gerekli önlemlerin alınmasını sağlayabilir.


[ English ]
[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]