Hiperkalsemi, plazma kalsiyum konsantrasyonunun ölçümün yapılacağı laboratuvarın normal aralığının üst sınırından 0.1 mg/dl fazla olması olarak tanımlanır
1. Laboratuvarlar arasında fark göstermekle beraber kalsiyumun normal değeri genelde 8.5- 10.5 mg olarak gösterilir. Hiperkalseminin; hiperparatiroidi, malign hastalıklar, böbrek yetmezliği, granulomatöz hastalıklar, ilaçlar ve endokrinopatiler gibi bir çok nedeni vardır
2. Ağır hiperkalseminin malignite ile ilişkisi daha belirgindir. Maligniteye bağlı hiperkalsemi en sık akciğer, meme ve hematolojik malignensilerde görülür
3. Paratiroid karsinomu, hiperkalseminin ve hiperparatiroidinin çok nadir görülen nedenleri arasındadır
4,5. Obara ve arkadaşlarının
6 yaptığı bir araştırmada 4239 hiperparatirodili hastanın sadece %2.1’inde paratiroid karsinomu görülmüştür.
Amerika Birleşik Devletleri’nde 1988-2003 yılları arasında “Surveillance, Epidemiology and End Results (SEER)” merkezinin verilerine göre paratiroid karsinom insidansı 5.7/10.000.000 olarak bulunmuştur7. Dörtyüz paratiroid kanser vakasının incelediği bir derlemede hasta yaşının 50’den küçük olması, ileri düzeyde artmış kalsiyum ve PTH düzeyleri, kemik ile ilgili ciddi semptomlar, böbrek hastalığının olması (böbrek taşları, nefrokalsinozis) ve laringeal sinir tutulumu gibi durumların varlığında paratiroid karsinomunun arttığı gözlenmiştir6. Bizim olgumuzda; ileri düzeyde artmış kalsiyum ve PTH düzeyleri olan hastanın ciddi kemik ağrıları ve böbrek yetmezliği mevcuttu. Vakamızda, hiperkalsemi ve hiperparatiroidinin nedeni nadir görülen tümörlerden olan paratiroid karsinomu saptandı.
Hiperkalseminin tedavisinde ilk yapılması gereken hidrasyonun sağlanması ve diüretiktir. Ancak altta yatan sebebe göre kalsitonin, bifosfanatlar ve diyaliz, tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır. Vakamızda, şiddetli hiperkalsemi olması ve hidrasyonla diüretik tedavisine istenilen yanıt alınamaması nedeni ile operasyon öncesi zoledronik asit tedavisi ve diyaliz uygulandı. Paratiroidektomi operasyonu sonrası kalsiyum seviyesinde düşme gözlendi (Tablo 1).
Akut pankreatit; karın ağrısı ve amilaz, lipaz gibi pankreas enzimlerinde yükselmeyle seyreden pankreasın akut inflamasyonudur8. Alkol, safra taşı, hipertrigliseridemi, ilaçlar, enfeksiyon, hiperkalsemi gibi çeşitli nedenleri vardır9. Hiperparatiroidi ve hiperkalsemi, akut pankreatitin oldukça nadir görülen nedenleri arasındadır. Khoo ve arkadaşlarının10 yaptığı bir araştırmada 684 hiperparatiroidili hastanın sadece 10 tanesinde akut pankreatit gelişimi gözlenmiştir. Bess ve arkadaşlarının11 1153 hiperparatiroidi tanılı hastada yaptığı bir çalışmada bu oran %1.5 olarak saptanmıştır. Hiperkalseminin akut pankreatite nasıl yol açtığı tam bilinmemekle beraber genel görüş pankreatik kanalların içinde kalsiyum birikmesi ve akabinde pankreas parankiminde yer alan tripsonejen enziminin aktive olması ile doku hasarı başladığı yönündedir12. Olgumuzda hiperkalsemi ve paratiroid karsinomu olan hastanın sağ paratiroidektomi sonrası serum kalsiyum düzeyleri azalırken akut pankreatit gelişmiştir. Bu durum pankreas kanalları içinde kalsiyum birikmesinin sonucu parankimde aktive olan pankreatik enzimlerin yaptığı doku hasarı ile ilişkilendirilmiştir.
Sonuç olarak; hiperkalsemi sık rastlanan bir elektrolit bozukluğu olmasına rağmen etiyolojisinde paratiroid karsinomu oldukça nadir görülür. Spesifik bir semptomu olmayan hiperkalsemi; akut böbrek yetmezliği, akut pankreatit, gastrik ülser gibi hastalıkların etiyolojisinde karşımıza çıkabilir. Hiperkalseminin etiyolojisini saptamada uygun tahlillerin istenmesi ve yorumlanması zaman kaybını önler ve tanıyı koymayı kolaylaştırır.