[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2017, Cilt 22, Sayı 3, Sayfa(lar) 126-130
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Koroner Arter Hastalarında Plazma Endotelyal Lipaz ve İnflamasyon Belirteçleri Düzeylerinin Değerlendirilmesi
Solmaz SUSAM1, Necip İLHAN1, Nevin İLHAN1, Mehmet AKBULUT2
1Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
2Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Koroner Arter Hastalığı, Endotelyal Lipaz, İnterlökin-10, İnterlökin-6, Yüksek Hassasiyetli C-reaktif Protein, Coronary Artery Disease, Endothelial Lipase, Interleukin-10, Interleukin-6, High Sensitivity C-reactive Protein
Özet
Amaç: Bu çalışmada koroner kalp hastalarının endotelyal lipaz ve seçili diğer inflamatuvar belirteçlerin plazma düzeylerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Çalışma grupları; Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalına başvuran yaşları 18-80 arasında değişen anjiyografik olarak koroner arter hastalığı tanısı konmuş 88 hasta ile yine anjiyografi sonucu koroner arter hastalığı olmadığı tespit edilmiş 88 sağlıklı bireyden oluşturuldu. Bireylerin plazma örneklerinde, endotelyal lipaz (EL), interlökin 10 (IL-10), IL-6 ve yüksek hassasiyetli C-reaktif protein (hsCRP) düzeyleri enzyme-linked immuno sorbent assay (ELISA) yöntemiyle kit prosedürüne uygun olarak tayin edildi.

Bulgular: Plazma EL, IL-10, IL-6 ve hsCRP düzeyleri kontrol ve koroner arter hasta grubunda karşılaştırıldığında; IL-6 ve hsCRP düzeyleri koroner arter hastalarında istatiksel olarak artmış (p<0,01), IL-10 düzeyleri ise azalmıştır (p<0,05). Her iki grubun EL düzeyleri karşılaştırıldığında ise istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0,05).

Sonuç: Çalışmadan elde edilen bulgulara göre plazma inflamatuvar belirteçlerin düzeylerinde meydana gelen değişikliklerin KAH’ın ilerlemesinde ve gelişmesinde rolü olabileceği kanaatine varılabilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Koroner arter hastalığı (KAH) ateroskleroz ile ilişkili en sık görülen kalp hastalığıdır ve hastalığın gelişimi genetik ve çevresel faktörler de dâhil olmak üzere karmaşık, çok aşamalı ve çok faktörlü bir süreci içermektedir1.

    Tedavilerde düşük yoğunluklu lipoproteinin (LDL) azaltılmasına rağmen, aterosklerotik kalp hastalığı morbidite ve mortalitenin başlıca bir sebebidir. Plazma HDL kolesterol düzeyleri güçlü, ters ve bağımsız bir şekilde kardiyovasküler hastalığa yakalanma riski ile ilişkilidirler2. HDL'nin ateroprotektif potansiyeli muhtemelen ters kolesterol taşınmasında önemli rolünün olmasından ileri gelir3. HDL metabolizmasını modüle eden faktörler arasında, hepatik lipaz (HL) ve endotelyal lipaz (EL) gibi lipazlar birinci derecede öneme sahiptirler. HL ve EL, lipoprotein lipazı (LPL) da içeren triaçilgliserol lipaz ailesine aittir ancak bu aile üyelerinin hidrolitik aktiviteleri birbirinden farklıdır. LPL neredeyse sadece bir trigliseridaz aktivitesi gösterirken, HL fosfolipidleri ve trigliseridleri substrat olarak kullanır, buna karşılık EL ise ağırlıklı olarak fosfolipaz ve çok az da trigliseridaz aktivitesine sahiptir3. HDL'nin trigliserid ve fosfolipid içeriğinin azaltılması suretiyle HL ve EL, plazma HDL düzeylerinin anlamlı negatif regülatörleri olarak görev görürler2. Bu nedenle, bu lipazların farmakolojik inhibisyonu HDL kolesterolünü artırmaya yönelik geçerli bir yaklaşımı temsil edebilir.

    Aterosklerozun sadece bir lipid bozukluğu değil aynı zamanda kronik bir inflamatuvar hastalık olduğu günümüzde yaygın olarak kabul görmektedir4. İnflamatuvar hücreler ve proinflamatuvar sitokinler, hem erken ve gelişmiş lezyonlarda hem de plak yırtılmasının ardından trombüs oluşumu aşamasında tespit edilmişlerdir. Bununla birlikte anti-inflamatuvar sitokinler pro-inflamatuvar sitokinlerin artışına uyum göstermez, bu nedenle anti-inflamatuvar ve pro-inflamatuvar sitokinlerin dengesizliği aterosklerozun ilerlemesine, plak instabilitesine ve bunları takiben akut koroner sendrom başlangıcına yol açar5.

    IL-6, hem pro-inflamatuvar hem de anti-inflamatuvar özelliği olan pleyiotropik bir sitokindir. Monositler ve makrofajlar dâhil olmak üzere bağışıklık hücreleri ve immün yardımcı hücreleri tarafından hem de endotel hücreleri, vasküler düz kas hücreleri ve iskemik kardi-omiyositleri gibi adipositler ve kardiyovasküler sistem bileşenleri tarafından üretilir6.

    Kritik anti-inflamatuvar sitokinlerden olan IL-10 ve Transforming growth factor beta 1 (TGF-β1)’in yüksek konsantrasyonlarının koroner kalp hastalarının progno-zunu iyileştirebildiğine, düşük konsatrasyonlarının ise akut koroner sendromu başlangıcına eşlik ettiğine dair kanıtlar mevcuttur7,8.

    Koroner arter hastalığına yakalanma riskini azaltmak amacıyla birçok yeni inflamatuvar belirteç araştırılmıştır9. Yüksek hassasiyetli C-reaktif proteinin (hsCRP), özellikle stabil olması, düşük günlük değişi-mi ve ölçüm kolaylığı nedeniyle mevcut risk tahmin modellerine eklenmesi, hsCRP’ye yeni bir aday bi-yobelirteç olma özelliği kazandırmıştır10.

    Bu çalışmada koroner kalp hastalığında EL, IL-6, IL-10 ve hsCRP plazma düzeylerindeki değişikliklerin araştırılması ve elde edilen verilerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Hasta ve Kontrol Grupları için Örnek Seçimi
    Çalışmada hasta ve kontrol grubu; Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalına başvuran hastaların; Koroner Arter Hastalıkları riski açısından değerlendirilmesine bağlı olarak oluşturuldu. Çalışma grupları, yaşları 18-80 arasında değişen anjiyografik olarak koroner arter hastalığı tanısı konmuş 88 hasta ile yine anjiyografi sonucu koroner arter hastalığı olmadığı tespit edilmiş; herhangi bir iskemik kalp hastalığı, hipertansiyon, dislipidemi, metabolik bozukluk (diabetes mellitus, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği v.b) ve iskemik kalp hastalığı aile öyküsü olmayan 88 sağlıklı bireyden oluşturulmuştur. 18 yaşın altında olan bireyler, malignitesi ve ileri derecede sistemik hastalık varlığı olan kişiler (endokrin ve metabolik hastalıklar, kan hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, sistemik enfeksiyon ve inflamatuvar hastalıklar vb.) çalışmadan dışlanmıştır.

    Çalışma için; Fırat Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurul Başkanlığına başvuru yapılmıştır. İlgili etik kurulun 12.07.2012 tarih ve 12/04 sayılı kararı ile çalışmanın etik kurallara uygun olduğuna dair izin alınmıştır. Çalışmaya dahil edilen her birey, çalışma hakkında bilgilendirilerek onay formu düzenlenmiştir. Çalışma için gerekli maddi destek Fırat Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon birimince desteklenen TF 12.85 no’lu proje aracılığı sağlanmıştır

    Biyokimyasal Analizler için Örnek Seçimi
    Çalışmaya dahil edilen bireylerden K3-EDTA içeren tüpe 2 mililitre kan örneği alınıp 1500xg’de, +4º’de 10 dakika santrifüj edilerek plazması ayrıldı. İzole edilen plazma örneklerinde EL düzeyleri Eastbiopharm (Human EL, CK-E108, Hangzhou, China), IL-10 düzeyi BOSTER (Human IL10, EK0416, Pleasanton, CA), IL-6 düzeyi Boster (Human IL6, EK0410, Pleasanton, CA) ve hsCRP düzeyi ise DRG (EIA-3954, Inc., USA) ELISA kiti kullanılarak, kit prosedürüne uygun olarak tayin edildi. Absorbanslar ELX800 ELI-SA okuyucusunda spektrofotometrik olarak 450 nm’de okutuldu. Plate yıkamalarında ise otomatik yıkayıcı olarak Biotek ELX50 (BioTek Instruments, USA) kullanıldı.

    İstatistiksel Analiz
    Bu çalışmadaki istatistiksel değerlendirme; Fırat Üniversitesi Lisanslı (193.255.124.131) IBM SPSS 21,0 paket program kullanılarak yapılmıştır. Biyokimyasal parametrelerin kontrol ve hasta grupları arasında karş-laştırılmasında Student’s t testi uygulanmıştır. Sürekli veriler ortalama±standart sapma şeklinde, kategorik veriler ise sayı ve yüzde cinsinden verilmiştir. İstatistiksel değerlendirmede p<0,05 değeri anlamlı olarak kabul edilmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Kontrol grubu ve koroner arter hasta grubu EL plazma düzeyleri yönünden karşılaştırıldığında, istatistiksel olarak anlamlı bir sonuç bulunamazken, IL-10 düzeyleri yönünden karşılaştırıldığında ise KAH grubunda istatistiksel olarak anlamlı bir azalma olduğu görülmüştür (p<0,05). IL-6 ve hsCRP düzeyleri ise KAH grubunda kontrollere göre önemli ölçüde yükseldiği gözlenmiştir (p< 0,001, her iki parametre için) (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Kontrol ve Koroner Arter Hasta Gruplarına ait Plazma EL, hsCRP, IL-6, IL-10 Düzeyleri

    Çalışma grupları demografik açıdan değerlendirildiğinde; yaş, total kolesterol ve LDL kolesterol parametrelerinde istatistiksel olarak anlamlı sonuç bulunurken, diğer parametrelerde istatiksel olarak anlamlı bir sonuç sonuç bulunamamıştır (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Kontrol ve koroner arter hasta gruplarındaki bireylerin demografik özelliklerinin karşılaştırması

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Koroner arter hastalığı, gelişmiş ülkelerde en önemli ölüm sebebidir ve tüm ölüm nedenlerinin %40’ından sorumlu tutulmaktadır. Bununla birlikte hastalığın görülme sıklığı sosyo-ekonomik koşulların iyileşmesine ve yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak da giderek artmaktadır11.

    İnflamasyonun ateroskleroz gelişiminde önemli bir rol oynadığı ve EL ile inflamasyon arasında bağlantı olduğu ileri sürülmüştür. Endotelyal hücre kültürlerinde proinflamatuvar sitokinlere karşı cevapta ve akut deneysel inflamasyon boyunca insanlarda EL ekpresyonu upregüledir12. EL’nin damar duvarına monosit adezyonunu artırdığı gösterilmiş olmasına rağmen13, HDL fosfolipidlerinden peroksizom proliferatör ile aktive olan reseptör-alpha (PPAR)-alpha üreterek endotelyal adezyon molekül ekspresyonunu azalttığı da öne sürülmüştür12. Bu yüzden, EL ekpresyonu inflamatuvar uyaranlarla upregüle edilmesine rağmen, EL’nin aktivitesi ile HDL düzeyleri ters orantılı olduğundan, EL’nin HDL metabolizmasında kendisine ait önemli antiveya pro-inflamatuvar aktivitesinin olup olmadığı açık değildir14. Plazma EL aktivitesi ile HDL düzeyleri ters orantılı olduğundan, EL’nin HDL metabolizmasında önemli bir rolü olduğu bilinmektedir15. Deneysel aterogenezde EL'nin rolünü araştıran çalışmalardan kesin sonuçlar elde edilememiş olmasına rağmen EL aktivitesi bozuk, apoE nakavt farelerde yapılan bir çalışmada aterosklerotik lezyon oluşumunun normal diyetle yaklaşık %70 oranında ve batı tarzı diyetle ise daha düşük oranda azaldığı rapor edilmiştir13. Yine EL eksikliğinde, proaterojenik çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL) ve LDL kolesterolün yanı sıra antiaterojenik HDL'nin de plazma seviyelerinin arttığının gözlenmesi de ilginçtir13. Araştırmacılar, apoE / EL nakavt farelerde ateroskleroz gelişimindeki azalmanın temel mekanizması olarak heparin sülfat proteoglikan aracılığıyla vasküler duvara monosit adezyondaki düşüşün sebep olabileceğini ileri sürmüşlerdir13. Buna karşılık, başka bir çalışmada, apoE veya LDL-reseptör nakavt EL eksprese eden veya EL eksikliği olan fareler arasında aterosklerotik lezyon büyüklüğü ve lezyon makrofaj içeriğinde herhangi bir fark saptanmamıştır16. Bizim çalışmamızda da KAH ve kontrol gruplarının EL düzeylerinde istatiksel olarak bir farkın bulunmayışı bu varsayımı doğrular niteliktedir.

    IL-10, aterosklerotik plaklarda erken ve ileri evrelerde eksprese edilmekte ve plak progresyonu, rüptür ve tromboz ile ilişkili pek çok hücresel olayı inhibe etmektedir17. Hem ateroskleroz hem de akut komplikasyonlarındaki koruyucu yeri nedeniyle miyokard infarktüsü ile ilgili çalışmalarda IL-10’a olan ilgi artmıştır. Bununla birlikte IL-10, insan immün yanıtında bulunan en önemli anti-inflamatuvar sitokindir ve immünoregülatör sitokinler arasındaki dengede çok önemli bir göreve sahiptir. T helper 1 (Th 1) ve makrofajlar gibi hücreler tarafından üretilen İnterferon gama (IFN-γ), IL-2, IL-3, TNF-α gibi pro-inflamatuvar sitokinlerin sentezini inhibe eder, negatif feedback için mükemmel bir örnek sunar. Bununla birlikte, bazı T lenfositleri, mast hücreleri ve B hücrelerini sitümüle eder, IgG sekresyonunu sağlar18. Yapılan bir araştırmada transgenik farelere uygulanan aterojenik diyete karşı aterosklerotik plak gelişiminde IL-10’un koruyucu etkisinin olduğu gösterilmiştir19. Mallat ve ark.20 yaptıkları bir çalışmada aterojenik diyetle beslenmiş IL-10 eksikliği olan C57BL/6J tipi farelerde vahşi tip farelere kıyasla lipid birikiminin üç kat arttığını bildirmişlerdir.

    Yapılan başka bir çalışmada ise erken ve ileri evre aterosklerotik plakta IL-10 ekspresyonunun arttığı gösterilmiştir21. Aterosklerozda anti-inflamatuvar olan IL-10 ve TGF-β’nın rolünün de incelendiği fare modellerinden pro-inflamatuvar ve anti-inflamatuvar sitokinler arasındaki dengenin aterosklerozun gelişiminde etkili olabileceği sonucu çıkarılmıştır22,23. Başka bir çalışmada da IL-10 aterom plağında gösterilmiş olup inflamatuvar mediyatörlerin azlığı ile aralarında bir işbirliği olduğu da saptanmıştır23. Çalışmamızda ise IL-10 düzeylerinin kontrol grubuna göre KAH grubunda anlamlı derecede düşük bulunuşu IL-10’un koruyucu etkisinin olduğunu destekler niteliktedir.

    IL-6 inflamasyon, konak savunması ve de doku hasarı ile ilişkili geniş bir humoral ve hücresel immün etkiye sahip pleiotropik bir sitokindir24. Bazı kronik inflamatuvar durumlarda IL-6 düzeyleri değerlendirmiş olsa da, erken aterogenezdeki potansiyel rolüyle ilgili epi-demiyolojik veriler azdır24. Normal ve anevrizmal arterlerdeki vasküler endotelyal ve düz kas hücrelerinin IL-6 ürettikleri, insan aterosklerotik lezyonlarında IL- 6’nın ekprese edildiği deneysel çalışmalar ile gösterilmiştir9,25. Hem sağlıklı hem de kardiyak hasta popülasyonda IL-6’nın KAH gelişimindeki prognostik rolü bir çok çalışmada incelenmiş ve rapor edilmiştir9,26. Aterosklerotik damarlarda IL-6 mRNA’sının aterosklerotik olmayan damarlara göre 10-40 kat fazla oluşu, artmış IL-6 düzeyleri ile KAH’a yakalanma riskinin artması arasındaki ilişkinin bir göstergesidir27. Biz de çalışmamızda KAH grubunda IL-6 düzeylerinin kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek olduğunu gözlemledik. Bu veriler baz alındığında aterosklerozun kronik inflamatuvar bir bozukluk olduğu, IL-6 düzeylerinin inflamatuvar cevap oluşturmak üzere artmış olabileceğini düşündürmektedir.

    Aterosklerozu olan deneklerin kanında çok sayıda faktör ölçülmüş olmasına rağmen, sadece hsCRP, Framingham risk skoru tarafından kabul edilen ve KAH risk değerlendirmesine katkıda bulunan bir akut faz proteinidir28. Hâlihazırda koroner risk oluşumunu tahmin etmeye yönelik plazma CRP'nin değerlendirilmesiyle ilgili mevcut raporlar çelişkili olup tartışmalar da devam etmektedir.28-30. Zebrack ve ark.31 CRP ve KAH arasında zayıf bir ilişki bulunduğunu Niccoli ve ark.’ı32 da unstabil anjinalı hastalarda serum CRP ve koroner ateroskleroz arasında bir ilişki olmadığını rapor etmişlerdir. CRP'nin en üst çeyreğinde olan bireylerin, en alttaki çeyrekte olanlara kıyasla gelecekte koroner hastalığa yakalanma riskinin iki-üç kat daha fazla olmasına ilişkin genel bir fikir birliği de vardır33. Memon ve ark.34 yaptıkları çalışmada aterosklerotik inflamatuvar markerlardan olan hsCRP ve fibrinojen düzeylerinin KAH’lı hastalarda yükseldiğini gözlemlemişlerdir. Bununla birlikte bu çalışmada hsCRP’nin sadece hastalığın varlığını gösteren bir marker olmayıp aynı zamanda hastalığın kantitatif bir indikatörü olduğu sonucuna da varmışlardır. Bizim çalışmamız ise plazma hsCRP düzeylerinin yüksek olduğu çalışmalar ile uyumluluk göstermiş olup yapılan çalışmalarda farklı sonuçların bulunmasından inflamatuvar sistemin genetik değişkenlik göstermesi ve de hsCRP’nin düşük stabiliteye sahip olması sorumlu tutulabilir.

    Özetle; yapılan çalışmada elde edilen bulgular, plazma inflamasyon belirteçlerinin düzeylerinde meydana gelen değişikliklerin koroner kalp hastalığının seyrinde etkili olabileceğini düşündürmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Go AS, Mozaffarian D, Roger VL, et al. Heart disease and stroke statistics - 2014 update: a report from the American Heart Association. Cir-culation 2014; 129: 28-292.

    2) Lewis GF, Rader DJ. New insights into the regulation of HDL metabolism and reverse cholesterol transport. Circ Res 2005; 96: 1221–32.

    3) Yasuda T, Ishida T, Rader DJ. Update on the role of endothelial lipase in high-density lipop-rotein metabolism, reverse cholesterol transport, and atherosclerosis. Circ J 2010; 74: 2263–70.

    4) Ross R. Atherosclerosis–an inflammatory disease. N Engl J Med 1999; 340:115-26.

    5) Tedgui A, Mallat Z. Cytokines in atherosclerosis: pathogenic and regulatory pathways. Physiol Rev 2006; 86: 515–81.

    6) Kanda T, Takahashi T. Interleukin-6 and cardiovascular diseases. Jpn Heart J 2004; 45: 183-93.

    7) Ji QW, Guo M, Zheng JS, et al. Downregulation of T helper cell type 3 in patients with acute coronary syndrome. Arch Med Res 2009; 40: 285–93.

    8) Kilic T, Ural D, Ural E, et al. Relation between proinflammatory to anti-inflammatory cytokine ratios and long-term prognosis in patients with non-ST elevation acute coronary syndrome. He-art 2006; 92: 1041–6.

    9) Ridker PM, Rifai N, Stampfer MJ, Hennekens CH. Plasma concentration of interleukin-6 and the risk of future myocardial infarction among apparently healthy men. Circulation 2000; 101: 1767–2.

    10) Libby P, Ridker PM. Inflammation and athe-rosclerosis: role of C-reactive protein in risk as-sessment. J Med 2004; 116: 9–16.

    11) Okrainec K, Banerjee DK, Eisenberg MJ. Coronary artery disease in the developing world. Am Heart J 2004; 148: 7-15.

    12) Yasuda T, Ishida T, Rader DJ. Update on the role of endothelial lipase in high-density lipoprotein metabolism, reverse cholesterol transport, and atherosclerosis. Circ J 2010; 74: 2263–70.

    13) Ishida T, Choi SY, Kundu RK, et al. Endothelial lipase modulates susceptibility to atherosclerosis in apolipoprotein-E-deficient mice. J Biol Chem 2004; 279: 45085–92.

    14) van der Giet M, Tolle M, Pratico D, et al. Increased type IIA secretory phospholipase A(2) expression contributes to oxidative stress in end-stage renal disease. J Mol Med 2010; 88: 75–83.

    15) Zhang J, Yu Y, Nakamura K et al. Endothelial lipase mediates HDL levels in normal and hyperlipidemic rabbits. J Atheroscleros Thrombos. 2012; 19: 213–26.

    16) Ko KW, Paul A, Ma K, Li L. Chan L. Endothelial lipase modulates HDL but has no effect on atherosclerosis development in apoE−/− and LDLR−/− mice. J Lipid Res 2005; 46: 2586–94.

    17) Sugita T, Watarida S, Katsuyama K, Nakajima Y, Yamamoto Y, Mor A. Interleukin-10 con-centration in children undergoing cardiopulmo-nary bypass. J Thorac Cardiovasc Surg 1996; 112: 1127–8.

    18) Borish L, Aarons A, Rumbyrt J, Cvietusa P, Negri J, Wenzel S. Interleukin-10 regulation in-normal subjects and patients with asthma. J Al-lergy Clin Immunol 1996; 97: 1288-96.

    19) Hansson G, Robertson AL, Soderberg-Naucler C. Inflammation and Atherosclerosis. Annu Rev Pathol Mech Dis 2006; 1: 297–329.

    20) Mallat Z, Besnard S, Duriez M et al. Protective role of interleukin-10 in atherosclerosis. Circ Res 1999; 85: 17–24.

    21) Mallat Z, Heymes C, Ohan J, Faggin E, Lesèche G, Tedgui A. Expression of interleukin-10 in advanced human atherosclerotic plaques. Arte-rioscler Thromb Vasc Biol 1999; 19: 611– 16.

    22) Galkina E, Ley K. Immune and ınflammatory mechanisms of atherosclerosis. Ann Rev Immunol 2009; 27: 165-97.

    23) Tedgui A, Mallat Z. Cytokines in atherosclerosis: Pathogenic and regulatory pathways. Physiological Reviews 2006; 86: 515-81.

    24) Papanicolaou DA, Wilder RL, Manolagas SC, Chrousos GP. The pathophysiologic roles of in-terleukin-6 in human disease. Ann Intern Med 1998; 128: 127–37.

    25) Rus HG, Vlaicu R, Niculescu F. Interleukin-6 and interluekin-8 protein and gene expression in human arterial atherosclerotic wall. Atheroscle-rosis 1996; 127: 263–71.

    26) Cesari M, Penninx BW, Newman AB, et al. Inflammatory markers and onset of cardiovascular events: results from the Health ABC study. Circulation 2003; 108: 2317-22.

    27) Liu Y, S.Y. Berthier-Schaad MD, Fallin, NE, et al. IL-6 Haplotypes, inflammation, and risk for cardiovascular disease in a multiethnic dialysis cohort. J Am Soc Nephrol 2006; 17: 863–70.

    28) Cushman M, Arnold AM, Psaty BM et al. C-reactive protein and the 10-year incidence of coronary heart disease in older men and women: the cardiovascular health study. Circulation 2005; 112: 25–31.

    29) Khera A, de Lemos JA, Peshock RM et al. Rela-tionship between C-reactive protein and subcli-nical atherosclerosis: the Dallas Heart Study. Circulation 2006;113: 38–43.

    30) Boekholdt SM, Hack CE, Sandhu MS et al. C-reactive protein levels and coronary artery dise-ase incidence and mortality in apparently healthy men and women: the EPIC-Norfolk prospective population study 1993–2003. Atherosc-lerosis 2006; 187; 415–22.

    31) Zebrack JS, Muhlestein JB, Horne BD, Anderson JL; Intermountain Heart Collaboration Study Group. C reactive protein and angiographic coronary artery disease: independent and additive predictors of risk in subjects with angina. J Am Coll Cardiol 2002; 39: 632-7.

    32) Niccoli G, Biasucci LM, Biscione C, et al. In-dependent prognostic value of Creactive protein and coronary artery disease extent in patients affected by unstable angina. Atherosclerosis 2008;196:779-85.

    33) Ridker PM, Cushman M, Stampfer MJ, Tracy RP, Hennekens CH. Inflammation, aspirin, and the risk of cardiovascular disease in apparently healthy men. N Eng J Med 1997; 336: 973–9. 34. Memon L, Spasojevic Kalimanovska V, Boga-vac-Stanojevıc N, et al. Assosiciation of C-recative protein with the presence and extent of angiographically verified coronary artery disea-se. Tohoku J Exp Med 2006; 209: 197-206.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]