[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2017, Cilt 22, Sayı 4, Sayfa(lar) 181-186
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Altmışbeş Yaş Üstü Kadınlarda Aleksitimi
Çağla YİĞİTBAŞ
Giresun Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Giresun, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Yaşlılık, Kadın, Aleksitimi, Old Age, Women, Alexithymia
Özet
Amaç: Yaşlılık döneminde aleksitimi, kişilerin sağlık ve sosyal durumlarına etkili olabilen önemli bir kavramdır. Bu çalışmada Gümüşhane İl Merkezinde evde yaşayan 65 yaş üstü kadın yaşlıların aleksitimi özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Araştırma kesitsel tiptedir ve veriler gönüllü katılım esasına göre toplanmıştır. Örnekleme alınan yaşlılara, içerisinde Toronto Aleksitimi Ölçeği-20 (TAÖ-20)’nin de yer aldığı bir anket yüz yüze görüşme ile uygulanmıştır. Sonuçlar istatistik paket programı kullanılarak değerlendirilmiştir.

Bulgular: Araştırma kapsamına alınan yaşlıların yaş ortalaması 73.96±6.77’dir. Yaşlıların TAÖ-20 puan ortalaması 50.28±9.51’dir. Genel-fiziksel-zihinsel-duygusal ve sosyal sağlık düzeylerinde kötü sağlık algısına sahip olmanın, yakınlarıyla kötü ilişkiye sahip olmanın, herhangi bir kronik hastalığa ve engele sahip olmayanların ve kişisel bakımını yapamayanların TAÖ-20 puan ortalamasını arttırdığı saptanmıştır (p<0.05). Hayatı boyunca herhangi bir şiddet türüne maruz kalmış olanların şiddet görmeyenlere, aile içinde kendini ifade edemeyenlerin ya da kısmen ifade edenlerin böyle bir sorun yaşamayanlara göre aleksitimi toplam puanları daha yüksek bulunmuştur (p<0.05).

Sonuç: Araştırmadaki yaşlıların aleksitimi puanı ölçek ortalamasının altında olarak değerlendirilmiştir. Kadın yaşlılarda aleksitimiyi etkileyen faktörlere yönelik iyileştirici yönde çalışmalar planlanmalı ve uygulanmalıdır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) psiko-geriatrik yaşlılık dönemini iki gruba ayırmakta; bu dönemlerden ilkine 65 yaş ve üstünü dahil etmekte ve bu kişilere yaşlı demektedir. Diğer grubu 85 yaş ve üzeri olarak ve de çok yaşlı olarak tanımlamaktadır 1.

    2013 yılında dünya nüfusunun % 11.7’sini 60 yaş üstü bireyler, % 1.7’sini ise 80 yaş üstü bireyler oluşturuyordu. 2050 yılında dünya nüfusunun % 21.2’sinin 60 yaş üstü bireylerden, % 4.1’inin ise 80 yaş üstü bireylerden oluşacağı tahmin edilmektedir 2. Dünyada okuryazar olmayan yaşlı yüzdesi kadınlarda 66’dır. Bu oran az gelişmiş ülkelerde kadınlarda % 85’e kadar yükselmektedir. Medeni durum açısından değerlendirildiğinde ise dullarda kadınların oranlarındaki fazlalık dikkat çekicidir. Avrupa’da yaşlı kadınların yarısı yalnız yaşamakta ayrıca çocuksuz yaşlı sayısı da artış göstermektedir. Diğer taraftan yaşlılık döneminde çalışma kapasitesi ve gelir düzeyindeki azalma kişilerin sağlık hizmetlerine ve diğer temel hizmetlere ulaşmalarında sıkıntı yaşamalarına yol açmaktadır. Türkiye de dünyadaki demografik gelişmelere benzer bir süreçten geçmektedir. 1940’lı yıllarda erkekler ortalama 30, kadınlar ise 33 yaşına kadar yaşıyorken, günümüzde bu süre erkekler için 76’ya kadınlar için ise 79 yaşa çıkmıştır 3,4.

    Aleksitimi, Yunanca’da a=yok, lexis=söz, thymos=duygu anlamına gelen kelimelerin birleşmesinden meydana gelmiştir 5 ve kişinin duygularını tanıma, tanımlama, söze dökebilme zorluğu, somut düşünme eğilimi, fiziksel duyumlarla duygusal duyumları ayırt etme güçlüğü ve hayal kurabilme yeteneğinde azalma ile giden kişilik özelliklerini ifade eder 6,7. Bu durum aynı zamanda acı veren duyguları azaltmaya yönelik baş etme düzeneği olarakta görülmektedir 8. Aleksitimik kişiler genel olarak; çevresel ayrıntılara ilişkin düşünce yoğunluğu yaşarlar. Daha çok bağımlı olma eğilimleri vardır. Dış kontrollü olup yalnızlığı tercih ederler, insanlardan kaçarlar. Başkalarıyla eş duyum yapma, onları anlama, empati kurma yetenekleri zayıftır. Somatizasyon eğilimleri yüksektir. Duygularını değilde, bedenlerini dinliyor gibidirler. Duygulara bağlı bedensel durumlarını abartır, ani tepki verirler. Yeme bozuklukları, psikoaktif madde bağımlılığı, kendine zarar verici saplantı davranışları fazladır. Nadiren ağlarlar, yaşanan öfke üzüntü ve kederlere bağlı olarak bazen aşırı düzeyde ağlamaları da olabilir. Narsistik, psikosomatik, pasif, saldırgan veya pasif/bağımlı kişilik özellikleri gösterebilirler. Kendilerini sıradan zayıf, aciz gösterme çabalarının yanı sıra, gergin ve katı kurallıdırlar. Aynı konu üzerinde ısrarlı ve tekrarlayıcı konuşmaları, kendi bildiğini yapan davranış merkezli olmaları belirgin özelliklerindendir. Genellikle birlikteliği seven ve paylaşıma açık bireylermiş gibi görünmeyi tercih ederler. Ancak bu konuda doğal davranamazlar. Sosyal durumlara uyum sağlıyor görünürler fakat diğerleri gibi olamadıklarının da farkındadırlar ve bunu gizlemeyi tercih ederler. Stresli ya da depresyonda olsalar bile çoğunlukla bunu inkâr ederler. Depresyonları hakkında bilgilendirilseler bile bu kez açıklamakta zorlanırlar. Basitçe sırtım ağrıyor, canım acıyor, kalbim sızlıyor gibi sözcüklerle ifade ederler 9,10.

    Aleksitimi yaşlanma ve duygu durumu arasındaki ilişkiyi incelemek için uygun bir süreçtir 11. Yaş ilerledikçe aleksitiminin arttığına dair çalışmalar bulunmaktadır 11,12. Aleksitiminin sosyo-demografik değişkenlerle ilişkisini analiz eden çalışmalarda erkeklerde kadınlardan daha fazla görüldüğüne dair bulguların yanı sıra, ileri yaş, düşük sosyo ekonomik düzey, bekâr olmak, yalnızlık ve depresyon gibi durumların önemli belirleyiciler olduğu vurgulanmaktadır 13-15.

    Bu çalışmanın amacı bazı sosyo-demografik değişkenler açısından 65 yaş üstü kadınlarda aleksitimi durumunu irdelemektir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Araştırma tanımlayıcı-kesitsel tiptedir. Araştırmanın evrenini Gümüşhane il merkezinde yaşayan ve 65 yaş ve üzeri kadın yaşlı nüfus oluşturmuştur. TÜİK 2014 verilerine göre Gümüşhane il merkezindeki 65 yaş ve üzeri kadın yaşlı nüfus 2486 kişidir 16. % 95 güvenirlik aralığında örnekleme alınacak kişi sayısı 333 olarak hesaplanmıştır. Araştırma rastgele yöntemle yapılan çatkapı ziyareti sonrasında kartopu yönteminin uygulanmasıyla devam ettirilmiştir. Çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden yaşlı kadın sayısı 265 olmuştur (Cevaplılık oranı; % 79.57). Yaşlılara konu ile ilgili literatürlerin değerlendirilmesi sonucu hazırlanan ve iki bölümden oluşan bir anket formu yüz yüze görüşme yöntemi ile uygulanmıştır. Sorular her bir kişiye tek tek, yüksek sesle anlaşılır biçimde okunmuş ve cevaplar kaydedilmiştir. Anketin birinci bölümü katılımcıların sosyodemografik özellikleri ve aleksitimiyi etkilediği düşünülen faktörleri sorgulayan soru takımından, ikinci bölümü Toronto Aleksitimi Ölçeği-20/Toronto Aleksitimi Scala-20 (TAÖ-20/TAS-20) sorularından oluşmaktadır 17.

    Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ) Taylor ve arkadaşları tarafından 26 soru olarak geliştirilmiş daha sonra Bagby ve arkadaşları tarafından yeniden düzenlenerek kısaltılmış ve günümüzde sıkça kullanılan 20 soruluk son halini almıştır (Toronto Aleksitimi Ölçeği-20, TAÖ-20). TAÖ-20’nin Türkçe geçerlik ve güvenilirlik analizleri Köse ve arkadaşları tarafından yapılmıştır 17. Ölçek 5'li likert tipi bir ölçme aracı olup, kişilerden “Hiçbir zaman”, “Nadiren”, “Bazen”, “Sık sık” ve “Her zaman” seçeneklerinden en uygununu işaretlemesi istenir. Bu ölçek 3 alt boyutu içermektedir. Bu boyutlar; yedi maddeden oluşan duyguları tanımada güçlük, beş maddeden oluşan duyguları söze dökmede güçlük ve yetersiz imajinasyon yeteneği ve sekiz maddeden oluşan dışa dönük düşünmedir. Bu alt ölçeklerin Cronbach alfa değerleri sırasıyla 0.82; 0.75 ve 0.72’dir. Puanlandırma ise tüm bu maddelerin puanlarının toplanmasıyla gerçekleştirilir. Bu maddelerden bazıları ters çevrilerek puanlamaya katılır. Ölçekten alınabilecek en yüksek puan 100, en düşük puan ise 20’dir. Yüksek puanlar yüksek aleksitimik seviyeyi gösterir 12,13,18-26.

    Elde edilen veriler istatistik paket programı ile değerlendirilerek hata kontrolleri, tabloları ve istatistiksel analizleri yapılmıştır. İstatistiksel değerlendirmelerde yüzde, ortalama, Mann Whitney-U ve Kruskall Wallis testleri kullanılmıştır. Ortalamalar (Ort.) Standart Sapma (SS) ile birlikte verilmiş (Ort.±SS), p<0.05 istatistiksel anlamlılık olarak değerlendirilmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Katılımcıların yaş ortalaması 73.96±6.77 olup bazı sosyo-demografik özelliklerine göre dağılımları Tablo 1’de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Yaşlıların bazı Sosyo-Demografik özelliklerine göre dağılımları.

    Yaşlıların gelir ortalaması 910.16±489.76 TL olup, gelir aralığı 200 ile 3.000 TL arasında değişmektedir. Yaşlıların bazı tanımlayıcı özelliklerinin dağılımı Tablo 2’de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Yaşlıların bazı tanımlayıcı özelliklerine göre dağılımları.

    Çalışma grubundaki yaşlılarda TAÖ-20 puan ortalaması 50.28±9.51’dir (min:30, max:85). Ölçeği alt gruplarında puan ortalamaları ise duyguları tanımada güçlükte (TAÖ-1) 15.41±5.99 (min:7, max:35), duyguları söze dökmede güçlük ve yetersiz imajinasyon yeteneğinde (TAÖ-2) 12.60±3.50 (min:5, max:25), dışa dönük düşünmede (TAÖ-3) 22,26±3,73 (min:12, max:32) şeklindedir.

    Yaşlıların çeşitli sağlık durum algılarına göre TAÖ-20, TAÖ-1, TAÖ-2 ve TAÖ-3 puan ortalamalarının dağılımı Tablo 3’te; bazı tanımlayıcı özelliklerine göre TAÖ-20, TAÖ-1, TAÖ-2 ve TAÖ-3 puan ortalamalarının dağılımı ise Tablo 4’te gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Yaşlıların çeşitli sağlık durum algılarına göre TAÖ-20 ve TAÖ-1, TAÖ-2 ve TAÖ-3 puan ortalamalarının dağılımı.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Yaşlıların bazı tanımlayıcı özelliklerine göre TAÖ-20 ve TAÖ-1, TAÖ-2 ve TAÖ-3 puan ortalamalarının dağılımı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Literatürde yaşlılık döneminde aleksitimi ile ilgili olarak yapılan çalışma sayısının azlığı 12,13,15,26-29 dikkat çekicidir. Bu nedenle bu çalışmada bulunan sonuçların yorumlanması hem dünyada hem de Türkiye’de yaşlılarda aleksitimi ile az sayıda olan mevcut çalışmalar üzerinden değerlendirilmiştir.

    Araştırma kapsamındaki yaşlılarda TAÖ-20 puan ortalaması 50.28±9.51 (Min: 30, Max: 85) olarak saptanmıştır. Yaşlıların TAÖ-20 alt bileşenleri olan duyguları tanımada güçlük boyutunda; 15.41±5.99, duyguları söze dökmede güçlük ve yetersiz imajinasyon yeteneği boyutunda; 12.60±3.50, dışa dönük düşünme boyutunda ise 22.26±3.73 şeklinde puan ortalamaları elde ettikleri görülmüştür. Türkiye de dâhil 22 ülkeyi kapsayan DSÖ Yaşlı Yaşam Kalitesi Modülü Geliştirme Projesi verilerine göre Türk yaşlıları duyusal yetiler boyut puanında 22 ülke arasında sonuncu çıkmıştır 30-32. Yemez 33 tarafından psikomotor, somatoform ve diğer bozukluklarda aleksitiminin değerlendirildiği çalışmada, kadın olmanın aleksitimi açısından önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Joukamaa ve arkadaşları 27 tarafından normal yaşlı popülasyonda yapılan bir çalışmada bu grupta aleksitimi oranı % 34 olarak saptanmıştır. Bu çalışmada aleksitimi puanı ortalamanın altında olarak değerlendirilebilir.

    Araştırmada yaşlıların genel, fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlık düzeyi algıları kötüleştikçe TAÖ-20, TAÖ-1 ve TAÖ-2 puan ortalamalarının arttığı sonucuna ulaşılmıştır (p<0.05, Tablo 3). Mattila ve ark. 34 tarafından yapılan çalışmada da genel sağlık algısı düşük düzeyde olanlarda aleksitimi puan ortalaması daha yüksek bulunmuştur. Sağlık algısı tüm bileşenleri ile aleksitimiyi etkileyen bir durum olarak değerlendirilebilir.

    Araştırma kapsamına alınan yaşlılarda kişiler arası ve yakınlarıyla ilişkilerinin olumlu olduğunu söyleyenlerin TAÖ-20 ölçeğinden aldıkları puanların diğerlerine göre daha düşük olduğu saptanmıştır (p<0.05, Tablo 4). Aleksitimik özelliklerin, sosyal izolasyona, daha sınırlı bir yaşama ve gecikmiş yardım isteme davranışlarına yol açabildiği vurgulanmıştır 10.

    Sonuç olarak bu araştırmada sağlık durumu algısının ve yakın çevreyle ilişkinin kötü olmasının, kişisel bakımını yapamamanın, ailede alınan kararlara katılmamanın ve herhangi bir engele sahip olma durumunun yaşlı kadınlarda aleksitimiyi artırdığı görülmüş olup Türkiye’deki yaşlılarda ve özelliklede evde yaşayan yaşlılarda bu konuda daha çok araştırma yapılmasının gerekliliği saptanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Beğer T, Yavuzer H. Yaşlılık ve epidemiyolojisi. Klinik Gelişim 2012; 25: 1-3.

    2) World Population Prospects The 2012 Revision. “Key findings and advance tables”. http://www.unfpa.org/ 03.12.2013.

    3) Aslan D, Ertem M. Yaşlı sağlığı: Sorunlar ve çözümler. İçinde: Tezcan S, Seçkiner P. Türkiye’de demografik değişim; yaşlılık perspektifi. Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Yayınları 2012; 1-8.

    4) TNSA 2013 Ana Raporu. http://www.hips.hacettepe.edu.tr/TNSA_2013_ana_rapor.pdf 03.03.2015.

    5) Heshmati R, Allahverdipour H, Tabatabaei MG, Kamrani S. Toronto Alexithymia Scale (TAS-20): A study of patients with schizophrenia spectrum disorders. Procedia – Social and Behavioral Sciences 2011; 30: 771-5.

    6) Caretti V, Porcelli P, Solano L, Schimmenti A, Bagby RM, Taylor GJ. Reliability and validity of the Toronto Structured Interview for Alexithymia in a mixed clinical and nonclinical sample from Italy. Psychiatry Res 2011;187:432-6.

    7) Sayar K, Bilen A, Arıkan M. Kronik ağrı hastalarında öfke, benlik saygısı ve aleksitimi. Türkiye Klinikleri Psikiyatri Dergisi 2001; 2: 36-42.

    8) Ak İ, Sayar K, Yöntem T. Kronik ağrı hastalarında aleksitimi, somatosensoryel güçlendirme ve karşıt bağımlılık. Birinci Basamak İçin Psikiyatri 2003; 2: 25-35.

    9) Sifneos PE. The Prevalance of “alexithymi” characteristics in psychosomatic patients. Psychother Psychosom 1973; 22: 255-62.

    10) Hintistan S. Aleksitemi. Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 2012; 1: 333-46.

    11) Onor M, Trevisiol M, Spano M, Aguglia E, Paradiso S. Alexithymia and aging. J Nerv Ment Dis 2010; 198: 891-95.

    12) Paradiso S, Vaidya JG, McCormick LM, Jones A, Robinson RG. Aging and alexithymia association with reduced right rostral cingulate volume. Am J Geriatr Psychiatry 2008; 16: 760-9.

    13) Lane RD, Sechrest L, Riedel R. Socio demographic correlates of alexithymia. Comprehensive Psychiatry 1998; 39: 377-85.

    14) Salminen JK, Saarijärwi S, Ääerelä E, Toikka T, Kauhanen J. Prevalence of alexithymia and its association with sociodemographic variables in the general population of Finland. J Psychosom Res 1999; 46: 75-82.

    15) Gunzelman T, Kupfer J, Brähler E. Alexithymia in the elderly general population. Comp Psychol 2002; 43: 74-80.

    16) Türkiye İstatistik Kurumu. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları 2011, 2012, 2013. http://www.tuik.gov.tr/ 14.02.2013.

    17) Kose S, Sayar K, Gulec H, Evren C, Borckardt J. The Turkish version of the 20-Item Toronto Alexithymia Scale (TAS-20): reliability, validity, and factorial structure. Society of Biological Psychiatry Symposium, Atlanta. 2005.

    18) Moriguchi Y, Maeda M, Igarashi T. Age and gender effect on alexithymia in large, Japane-se community and clinical samples: a cross-validation study of the Toronto Alexithymia Scale (TAS–20). Bio Psycho Social Medicine 2007; 1: 1-15.

    19) Erden D. Farklı yetişme koşullarının aleksiti-mi, depresyon ve psikiyatrik belirtilerle ilişkisi. Klinik Psikiyatri 2005; 8: 60-6.

    20) Hamidi S, Rostami R, Farhoodi F, Abdolmanafi A. A study and comparison of alexithymia among patients with substance use disorder and normal people. Procedia Social and Behavioral Sciences 2010; 5: 1367-70.

    21) Mattila AK, Kronholm E, Jula A, et al. Alexithymia and somatization in general population. Psychosom Med 2008; 70: 716-22.

    22) Deno M, Miyashita M, Fujisawa D, Nakajima S, Ito M. The relationships between complicated grief, depression, and alexithymia according to the seriousness of complicated grief in the Japanese general population. J Affect Dis 2011; 135: 122-7.

    23) Ghiabi B, Besharat MA. Emotional intelligen-ce, alexithymia, and interpersonal problems. Procedia - Social and Behavioral Sciences 2011; 30: 98-102.

    24) Ünal G. Bir grup üniversiteli gençte çekingenlik, aleksitimi ve benlik saygısının değerlendirilmesi. Klinik Psikiyatri Dergisi 2008; 3: 96-108.

    25) Yekta M, Besharat MA, Roknoldini E. Expla-nation of alexithymia in terms of personality dimensions in a sample of general population. Procedia - Social and Behavioral Sciences 2011; 30: 133-7.

    26) Güleç H, Köse S, Güleç YM, et al. Reliability and factorial validity of the Turkish Version of the 20-Item Toronto Alexithymia Scale (TAS-20), Bull Clin Psychopharmacol 2009; 19: 214-20.

    27) Joukamaa M, Saarijärvi S, Muuriaisniemi ML, Salokangas KRR. Alexithymia in a normal elderly population. Comprehensive Psychiatry 1996; 37: 144-7.

    28) Bamonti PM, Heisel MJ, Topciu RA, et al. Association of alexithymia and depression symptom severity in adults 50 years of age and older. Am J Geriatr Psychiatry 2010; 18: 51-6.

    29) Henry JD, Phillips LH, Maylor EA, et al. A new conceptualization of alexithymia in the general adult population: implications for research involving older adults. J Psychosom Res 2006; 60: 535-43.

    30) Eser S, Saatli G, Eser G, Baydur H, Fidaner C. Yaşlılar için dünya sağlık örgütü yaşam kalitesi modülü WHOQOL-OLD: Türkiye alan çalışması Türkçe sürüm geçerlilik ve güvenilirlik sonuçları. Türk Psikiyatri Dergisi 2010; 21: 37-48.

    31) Durna Z. Kronik hastalıklar ve bakım. İçinde: Sayın Y. Yaşlılık Süreci ve Etkileri 2012; 517-37.

    32) Whoqol-Brief Introduction, Administration, Scoring and Generic Version of The Assessment. World Health Organization Geneva. http://www.who.int/14.02.2014.

    33) Yemez B. Psikosomatik, somato-form ve diğer bozukluklarda aleksitimi üzerine kontrollü bir çalışma, Uzmanlık Tezi, İzmir: Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991.

    34) Mattila AK, Salminen JK, Nummi T, Jouka-maa M. Age is strongly associated with alexithymia in the general population. J Psyc-hosom Res 2006; 61; 629-35.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]