[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2017, Cilt 22, Sayı 4, Sayfa(lar) 205-207
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Dev Lipom: Olgu Sunumu
Zekeriya Okan KARADUMAN1, Kazım SOLAK2, İstemi YÜCEL3
1Düzce Üniversitesi, Ortopedi Travmatoloji Anabilim Dalı, Düzce, Türkiye
2Düzce Atatürk Devlet Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Düzce, Türkiye
3Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Lipom, Mezenkimal Tümör, Cerrahi, Lipoma, Mesenchymal Neoplasm, Surgery
Özet
Lipom, insan vücudunun mezenkimal kaynaklı en sık görülen neoplazmı olarak karşımıza çıkmaktadır. Asemptomatik olmaları nedeniyle nadiren de olsa dev boyutlara ulaşabilirler. Ayırıcı tanıda birçok benign ve malign tümoral yapı ile karışabilmesine rağmen tedavide total cerrahi eksizyon yeterlidir. Görülme yaşı ortalama 5. dekaddır ve erkeklerde 5-10 kat daha sık ortaya çıkmaktadır. Bu olguda sırtta yaklaşık 18 cm boyutlarında dev kitle şikayeti ile başvuran ve eksizyon sonucu patolojik incelemede lipom olarak değerlendirilen 44 yaşında erkek hasta literatür eşliğinde sunulmuştur.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Lipomlar en sık görülen mezenşimal tümörlerdir ve histolojik olarak matür yağ dokusuna çok benzerler. Basit bir yağ birikiminden lipomları tek ayıran özellik çevrelerindeki ince fibröz kapsül varlığıdır 1. Sırt, omuz ve boyun bölgesinde daha sık ortaya çıkarlar. Klinikte çapları genellikle birkaç santimetre olmakla beraber çok büyük boyutlara da ulaşabilen genellikle yavaş büyüyen, asemptomatik ağrısız bir kitle olarak görülürler 2.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    Olgumuzda 44 yaşında sırtında ağrısı ve kitlesi olan erkek bir hastayı sunduk. Hastanın öyküsünden sırtında 10 yıldır mevcut olan kitlesinin zamanla yavaş yavaş büyüme gösterdiği ve daha önce herhangi bir ağrıya neden olmadığı fakat son birkaç aydır ağrısının analjeziklere yanıt vermediği öğrenilmiştir. Yapılan fizik muayenesinde sırtının sol tarafında üzerindeki cilt dokusu normal olarak izlenen, palpasyonda yumuşak kıvamlı, hassasiyet göstermeyen ve etraf dokulara fiksasyon göstermeyen kitle izlendi. Hastanın manyetik rezonans görüntülemesinde (MRG) koronal ve transvers kesitlerinde kitlenin infraspinatus ve teres minör kaslarının üzerinde olduğu, cilt altında kalın bir kapsülü olduğu izlendi (Şekil 1-2). Hastaya operasyon planlandı. Prone pozisyonda yatırılan hastaya sol omuz skapula üzerinden yaklaşık 15 cm longitudinal insizyon yapıldı. Cilt ve cilt altı geçildikten sonra yüzeysel olarak izlenen kitlenin kapsülü takip edilerek, kitle çevre dokulardan diseke edildi. Makroskopik olarak iyi sınırlı, yuvarlak oval, sarı-turuncu renkli, yumuşak lastik kıvamında kitle görüldü (Şekil 3). Yaklaşık boyutu 18x9x5 cm olan kitle eksize edildi (Şekil 4). Histolojik incelemede lipom için tanısal olan; fibröz bir kapsülle çevre bağ dokusundan ayrılan, iyi sınırlı ve ince bağ dokusu septaları tarafından oluşturulan lobüler yapıların ortaya çıktığı matür yağ dokusu görünümü tespit edildi (Şekil ).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Kitlenin koronal MR görüntüsü.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Kitlenin transvers MR görüntüsü.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Dokulardan diseke edilen kitlenin makroskopik görüntüsü.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 4: İnce fibröz kapsülü izlenen matür adipositlerden oluşan lezyon (HE x 100).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 5: Eksize edilen kitlenin mikroskopik görüntüsü.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Lipomlar yağ dokusunun bulunduğu her lokalizasyonda, genellikle subkutan doku yerleşimli olup, sıklıkla 5–6. dekatta kadın ve erkekte eşit oranda görülürler 3. Büyüklükleri çevre dokuların sıkıştırıcı etkilerine göre değişiklik gösterebilir. Genellikle kozmetik şikayetler dışında semptomlara sebep olmazlar 4. Hastalar genellikle lezyonun büyüklüğüne bağlı olarak kötü görünüm nedeniyle doktora başvururlar 5. Bizim olgumuzda uzun süredir mevcut olan kitlenin yavaş büyüme gösterdiği ve daha önce herhangi bir ağrı şikâyetine neden olmadığı fakat son birkaç aydır geniş kitlenin kutenöz sinirlere basıdan kaynaklandığını düşündüğümüz ağrısının analjeziklere yanıt vermediği öğrenilmiştir.

    Yavaş büyümeleri ve semptoma sebep olmamaları nedeniyle hastalar tarafından önemsenmeyen bu lipomatöz lezyonlar dev boyutlara ulaşabilirler 6. Lipom-ların dev olarak sınıflandırılmaları için minimum 10 cm genişlikte olmaları veya 1000 gram üzerinde ağırlığı olması gereklidir 7. Bizim olgumuzda eksizyon materyali 1700 gram ağırlığında idi. Dev lipomların benign ve malign hastalıklarla ayırıcı tanısı tedavi ve prognoz açısından mutlaka yapılmalıdır. Benign lipomatöz lezyonlar histopatolojik özelliklerine göre: klasik lipomlar, fibrolipom, anjiolipom, infiltratif lipom, pleomorfik lipom, intramüsküler lipom, hibernom, olarak sınıflanabilirler. Klasik lipomlar soliter veya multipl olarak izlenebilirler 7. Üstündağ ve Dervişoğlu’nun 8, 843 olguluk lipomatöz tümör serilerinde sadece 44 olguda malignite saptanmış ve benign olanların % 75’i klasik lipom tanısı almıştır. Lipomların maligniteye dönüşmesi çok nadirdir. Literatürlerde bu konuda birkaç vaka rapor edilmiştir. Rapor edilenlerin bir kısmı pleomorfik lipomlardır; diğerleri ise histopatolojik ilk incelemeler sırasında malignite karakteri tespit edilememiş olan iyi differansiye liposarkomlardır 9. Bizim olgumuzda dev, soliter ve tek lipom vardı. Histopatolojik incelemede fibröz bir kapsülle çevre bez dokusundan ayrılan, iyi sınırlı matür yağ dokusu görünümlü pleomorfizme rastlanmayan klasik lipom varlığı tespit edildi.

    Lipomların etyopatogenezi tam olarak ortaya konulmamış olmakla birlikte genetik, endokrin ve travmatik faktörler kabul edilen nedenlerdir. Genetik olarak özellikle 12. kromozom translokasyon ve delesyonu ile lipom oluşumu arasında ilgi olabileceği bildirilmektedir 10. Subkutan dokudaki mezanşimal öncü hücrelerin travmaya sekonder inflamatuar mediatörlerin oluşumu, yağ nekrozu ve lokal büyüme faktörlerinin salınımı suçlanan diğer faktörlerdir 11. Bizim olgumuzda travma öyküsü olmamakla birlikte uzun zamandır var olan ve yavaş büyüyen bir kitle şikayeti mevcuttu. Temel tedavi şekli cerrahi eksizyon olan lipomlar, fonksiyonel veya kozmetik nedenlerle eksize edilebilirler. Total rezeksiyonu takiben genellikle rekürrens göstermezler ve bu nedenle ek tedavi gerektirmezler 6. Biz de olgumuza total rezeksiyon uyguladık. Sonuç olarak; her ne kadar lipomatöz lezyonlar klinik olarak benign özelliklere sahip olsalar da mutlaka lipomun histopatolojik olarak karakteri tanımlanmalıdır. Klinisyenler tarafından basit bir lipom olarak değerlendirilen lezyonlarda tanı açısından güçlük çıkabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Zhong LP, Zhao SF, Chen GF, Ping FY. Ultrasonographic appearance of lipoma in the oral and maxillofacial region. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2004; 98: 738-40.

    2) Kohler S. Muscle, adipose and cartilage neoplasms. In: Bolognia Jl, Jorizzo Jl, Rapini RP. eds. Dermatology, Edinburgh: Mosby; 2003: 1883-98.

    3) Robbins SL, Cotran Sr, Kumar V: Pathologic Basis of Disease, 3rd end. Philadelphia: W.B. Saunders, 1984: 270.

    4) Yoshihara T, Kawano K, Mita N. Retrop-haryngeal lipoma causing severe dysphagia and dyspnea. J Otolaryngol 1998; 27: 363-6.

    5) Piattelli A, Fioroni M, Rubini C. Intramuscular lipoma of the cheek: a case report. J Oral Maxillofac Surg 2000; 58: 817- 9.

    6) Silistreli OK, Durmus EU, Ulusal BG, Oztan Y, Gorgu M. What should be the treatment modality in giant cutaneus lipomas? Review of the literature and report of 4 cases. Br J Plast Surg 2005; 58: 394-8.

    7) Sanchez M, Golomb F, Moy J, Potozkin JR. Giant lipoma. Case report and review of the literature. Am J Acad Dermatol 1993; 28: 266-70.

    8) Üstündağ N, Dervişoğlu S. Recently described lipomatous tumors and our 11 year-experience on lipomatous tumors. Cerrahpaşa J Med 2003; 34: 119-26.

    9) Weiss SW, Goldblum JR. Enzinger and Weiss’s Soft Tissue Tumors. 4th ed. St Louis: Mosby, 2001: 571-639.

    10) Turc CC, Dalcin P, Boghosian L. Breakpoints in benign lipoma may be at 12q13 or 12q14. Cancer Genet Cytogenetic 1988; 36: 131-3.

    11) Signorini M, Campiglio GL. Posttraumatic lipomas: Where do really come from? Plast Reconst Surg 1998; 101: 699–705.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]