Tularemi, gram negatif küçük bir kokobasil olan Francisella tularensis’in etken olduğu zoonotik bir enfeksiyon hastalığıdır. Francisella tularensis esas olarak kemiriciler başta olmak üzere hayvanlarda hastalığa neden olan bir patojendir. Ancak bazen insanlara da bulaşarak değişik klinik tablolara yol açabilir
1. Tularemi, “Francis hastalığı, Ohara hastalığı, tavşan ateş-vebası, at sineği ateşi, Sibirya ülseri ve avcı hastalığı” gibi değişik isimlerle anılmaktadır.
2.
F. tularensis, doğada oldukça yaygındır ve 125’den fazla yabani ve evcil memeli hayvan, kuş, eklem bacaklı, balık ve sürüngenden izole edilmiştir. Bakterinin doğal rezervuarları çoğunlukla yabani tavşan, sincap, su ve tarla faresi, kunduz, geyik ve rakun gibi vahşi kemirici hayvanlardır 1,3.
Bulaş yolları dikkate alınarak Tularemi için riskli meslekler; avcılar, tarımla uğraşanlar, doğa tutkunları, kırsal alanlarda yaşayanlar, çiftçilik, ormanda çalışan ve yürüyüş yapanlar, koyunlarla temas edenler, avcılar, et işleyenler, veteriner hekimler, laboratuvar çalışanları olarak bildirilmiştir 4,5.
Tularemi tanısında 1920’li yıllardan beri serolojik testler en sık kullanılan tanı yöntemidir. Tüp veya mikropleytlerde yapılan aglütinasyon testlerinde F. tularensis’e karşı gelişen antikorların aranması, uygulanması en kolay tanı yöntemidir 6,7. Tularemi antikorları semptomların başlangıcından sonraki 6-10 gün, genellikle 2 hafta içinde serumda saptanabilir düzeye, 4-7 hafta içinde de en yüksek düzeye ulaşır. Sonrasında giderek azalır. Ancak 25 yıl veya daha uzun bir süre sonra saptanamayacak düzeye iner 8,9.
Serolojik tanıda çeşitli testler kullanılabilmesine rağmen, mikroaglütinasyon testi halen en yaygın yöntemdir 10. Mikroaglütinasyon testlerinin kısa zamanda ve kolay yapılabilmesi, az antijen kullanılması ve kolay değerlendirilebilmesi, bu testlerin tercih edilme sebebidir. Bir çalışmada Tularemi tedavisinden sekiz yıl sonra mikroaglütinasyon ile %64 oranında seropozitiflik saptanmıştır 11. Aglütinasyon testlerinde anlamlı titreler, CDC (Centers for Disease Control and Prevention) tarafından yapılan olgu tanımlarında ≥1:160 olarak belirlenmiştir. Ancak bazı yazarlar ≥1:80 titreyi pozitif olarak kabul etmektedir 1,10,12. Bununla beraber uzun yıllar sonraki antikor takiplerinde daha düşük titreler anlamlı kabul edilmiştir 6,8,11. Ülkemizde tularemi mikroaglütinasyon testleri için ticari F.tularensis antijeni (Becton Dickinson, Sparks, MD., USA) kullanılabildiği gibi yerli suşlardan üretilmiş antijenler de kullanılmaktadır 1,13.
Bu çalışmanın amacı, Elazığ ve çevre illerde F.tularensis risk grubunu oluşturan avcılar, av hayvanları ve ürünleriyle uğraşan kişilerde tularemi seropozitifliğini araştırmaktır. Böylece epidemiyolojik ve klinik özellikleri arasındaki ilişki ortaya konarak etkin tedavi ve korumanın gerçekleşmesine katkı sağlanıp, tularemiye bağlı morbidite ve mortalitenin azaltılmasına yardımcı olunacaktır.