[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2019, Cilt 24, Sayı 1, Sayfa(lar) 026-030
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Yüksek Miyop Hastalarda Fotorefraktif Keratektomi Cerrahi Sonuçları
Pınar KÖSEKAHYA1, Mehtap ÇAĞLAYAN2, Betül Seher UYSAL3, Özge SARAÇ4, Nurullah ÇAĞIL3
1Ulucanlar Göz Hastanesi, Göz Kliniği, Ankara, Türkiye
2Mardin Devlet Hastanesi, Göz Kliniği, Mardin, Türkiye
3Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
4Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Kliniği, Ankara, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Fotorefraktif Keratektomi, Miyopi, Cerrahi Sonuçlar, Photorefractive Keratectomy, Myopia, Surgical Outcomes
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı yüksek miyopik gözlerde ekzimer lazer fotorefraktif keratektomi (PRK) sonuçlarını değerlendirmektir.

Gereç ve Yöntem: Ameliyat öncesi sferik eşdeğeri (SE) -7,00 ile -13,00 D arası olup PRK uygulanan 58 hastanın 58 gözüne ait veriler retrospektif olarak incelendi. Hastalara ait ameliyat öncesi ve sonrası en son vizite ait ortalama sikloplejik sferik ve silendirik değerler, SE, düz ve dik keratometri (K1 ve K2) değerleri, santral kornea kalınlığı (SKK), düzeltilmemiş görme keskinliği (DGK) ve düzeltilmiş en iyi görme keskinliği (DEGK) değerleri karşılaştırıldı. Korneal haze 0’dan 4’e kadar evrelenerek incelendi. Cerrahi güvenirlik ve etkinlik hesaplandı.

Bulgular: Hastaların ortalama takip süresi 17,4±2,4 (6-48) ay idi. 39 (%67,2) göze cerrahi sırasında %0.02 Mitomisin C uygulandı. Ortalama sferik ve silindirik değerler ve SE sırasıyla ameliyat öncesinde -8,4±1,8 D, -1,8±1,3 D ve -9,3±1,7 D ve ameliyat sonrası en son vizitte -0,3±1,2 D, -0,4±0,7 D ve -0,6±1,3 D idi (tüm değerler için p <0,001). Ameliyat öncesi ve sonrası DGK ve DEGK değerleri incelendiğinde ameliyat sonrasında her ikisinde de anlamlı artış vardı (her iki değer için p <0,001). En son vizitte 5 (%8,6) gözde evre 1, 3 (%5,1) gözde evre 2 haze mevcuttu. Hiçbir gözde cerrahi sırasında ve sonrasında korneal haze dışında herhangi bir komplikasyon gelişmedi. Güvenirlik indeksi 1,33 ve etkinlik indeksi 1,07 idi.

Sonuç: Yüksek miyop hastalarda refraksiyonu düzeltmek için uygulanan PRK tedavisi etkili ve güvenilir bir yöntemdir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Günümüzde refraktif kusurların düzeltilmesinde özellikle gözlük veya kontakt lens kullanmak istemeyen hastalar için refraktif cerrahi işlemler oldukça sık uygulanmaktadır. Excimer laser bu amaçla en sık kullanılan cihazdır. Ekzimer lazer 193 nm dalga boyunda çalışan bir argonflorid lazer grubudur. Excimer lazer yüzeyel (fotorefraktif keratektomi (PRK), lazer subepitelyal keratektomi (LASEK) ve epitelyal LASIK (epiLA-SEK)) ve derin (lazer in situ keratomilozis (LASIK)) uygulamalar şeklinde başlıca 2 gruba ayrılır. İlk uygulanan ekzimer lazer yöntemi PRK’dır.

    Ekzimer lazer PRK miyop, hipermetrop veya astigmatizma gibi refraksiyon kusurlarının düzeltilmesinde 25 yılı aşkın bir süredir kullanılan bir yüzeyel lazer cerrahisi yöntemidir (1). Yüzeyel lazer cerrahileri PRK yanında LASEK ve epiLASIK'i de içermektedir. Fotorefraktif keratektomi düşük ve orta düzeyde miyopi tedavisinde güvenilir ve emniyetli bir teknik olarak bilinmektedir. Fotorefraktif keratektomi sonrası görülebilen ağrı, geç iyileşme, korneal haze, yüksek numaralarda güvenirliğinin düşük olması gibi nedenlerle bir dönem LASIK yaygınlaşırken PRK sayısı azalsa da, LASIK komplikasyonları nedeniyle günümüzde tekrar yüzeyel lazer cerrahilerine olan ilgi artmıştır 2-4. Korneal haze mitomisin–C ve topikal steroid kullanımıyla belirgin oranda azalmış, multizon PRK teknigi ile PRK tedavisi daha yüksek miyopik hastalarda da uygulanmaya başlanmıştır 5-8.

    Bu çalışmanın amacı yüksek miyopik hastalarda uyguladığımız PRK tedavisinin görsel ve refraktif sonuçları ile bu cerrahi yöntemin etkinliğini ve güvenirliliğini değerlendirmektir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Sferik eşdeğeri (SE) -7,00 ile -13,00 D arasında olup miyopik PRK uygulanan 58 hastanın 58 gözüne ait veriler geriye dönük olarak incelendi. Tüm hastalardan cerrahi öncesi aydınlatılmış onam alındı.

    Hastaların ameliyat öncesi ve sonrası en son vizite ait sikloplejik sferik ve silendirik refraksiyon değerleri, SE, düzeltilmemiş görme keskinliği (DGK), ve düzeltilmiş en iyi görme keskinliği (DEGK) değerleri ile Sirius topografi cihazı (Costruzione Strumenti Oftalmici, Florence, Italy) ile ölçülen düz ve dik keratometri (K1 ve K2) değerleri ve santral kornea kalınlığı (SKK) değerleri incelendi. Ameliyat sırasında mitomisin-C kullanma oranı ile ameliyat sonrası korneal haze oranı ve ameliyat sırasında ve sonrasında gelişebilecek komplikasyonların varlığı incelendi. Cerrahi güvenirlik ve etkinlik daha önceki çalışmalarda bildirildiği şekilde (güvenlik=DEGK postoperatif/DEGK preoperatif; etkinlik=DGK postoperatif/DEGK preoperatif) hesaplandı 8. Ayrıca cerrahi sonrası refraksiyon değerinin cerrahi planın ± 1 D içinde olduğu gözlerin tüm gözlere oranı olan tahmin edilebilirlik oranı hesaplandı.

    Görme keskinlikleri Snellen eşeli ile ondalık olarak değerlendirilip, istatistiki uygunluk açısından log-MAR’a çevirildi.

    Korneal haze, Gimbel'in evreleme sistemi kullanılarak aşağıdaki şekilde evrelendi 9 :

    0: Şeffaf, haze yok
    1: Refraksiyonu etkilemeyen hafif korneal haze
    2: Zor refraksiyon alınan orta derece korneal haze
    3: Refraksiyonu engelleyen ancak ön kamaranın seçilebildiği korneal haze
    4: Refraksiyonu engelleyen ve iris detaylarını gizleyen ciddi korneal haze

    Cerrahi uygulanma kriterini karşılayan hastalara (en az 6 ay refraksiyon stabilitesi, ektazi ya da keratokonus olmaması, uygun santral korneal kalınlık, aktif oküler hastalık olmaması, gebelik ya da emzirme olmaması) PRK uygulandı.

    İşlem topikal anestezi altında (Proparakain hidroklorür %0,5, Alcain®, Alcon) uygulandı. Bir spekulumla kapaklar açıldı. 6-7 mm’lik bir optik zon işaretleyicisi kornea üzerine yerleştirildi, ortasına birkaç damla %20’lik alkol damlatıldı. Otuz saniye sonra dengeli tuz solüsyonu ile yıkanıp, alkol ortamdan uzaklaştırıldı. Daha sonra epitel manuel olarak soyuldu. 80 mikrondan fazla ablasyona karşılık gelen yüksek düzeltmelerde, keloid öyküsü ve uzun süre güneş ışığına maruz kalma öyküsü olan gözlerde %0,02 Mitomisin-C kullanıldı. Esiris Schwind 193 nm (SCHWIND Eye-Tech-Solutions, Kleinostham, Germany) ekzimer lazer ciha-zıyla 160 mJ/cm² 5 Hz'de yüzeyel ablasyon uygulandı. Mevcut astigmatizma da aynı seansta düzeltildi. Topikal antibiyotik damlatılarak bandaj kontakt lens uygulandı.

    Hastalara ameliyat sonrasında topikal ofloksasin (Exocin %0,03, Allergan) 10 gün günde 4 kez, topikal florometolon (Flarex %0,01, Alcon) 1 ay günde 4 kez, sonraki ay kademeli azaltılarak toplam 2 ay, suni gözyaşı (Eyestil, Teka) günde 6 kez kullanıldı.

    İstatistiksel analizler SPSS (Statistical Package for Social Sciences Inc., Chicago, IL, ABD) 16.0 versiyonu kullanılarak yapıldı. İstatiksel değerlendirme için hastalara ait ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası son vizite ait veriler kullanıldı. Tanımlayıcı istatistiksel veriler ortalama ± standart deviasyon (SD), ortanca ve minimum-maksimum değerler olarak kaydedildi. Verilerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov-Smirnov testi ile incelendi. Ameliyat öncesi ve sonrası veriler Normal dağılım gösteren veriler bağımlı örneklem t testi ile, normal dağılım göstermeyen veriler ise Wilcoxon testi ile karşılaştırıldı. %95 güven aralığında p <0,05 istatiksel olarak anlamlı kabul edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmaya dahil edilen 58 hastanın 32’si kadın (%55,17), 26’sı (%44,82) erkek olup ortalama yaş 28,8±7,4 (22-40) yıldı. Ameliyat sonrası ortalama takip süresi 17,4±2,4 (6-48) aydı. 39 göze (%67,2) ameliyat sırasında %0,02 Mitomisin-C kullanıldı. Ameliyat öncesi ve sonrası 58 göze ait veriler karşılaştırıldığında sikloplejik sferik ve silindirik değerler, SE, K1, K2 ve SKK değerlerinde anlamlı bir azalma mevcuttu (Tüm değerler için p <0,001) (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Ameliyat öncesi ve sonrası sikloplejik sferik ve silindirik refraksiyon, sferik eşdeğer, düz ve dik keratometri, santral kornea kalınlığı değerleri.

    Ameliyat öncesi ortalama DGK ve DEGK değerleri sırasıyla 1,7±0,2 logMAR (0,02±0,01 Snellen) ve 0,2±0,2 logMAR (0,66±0,27 Snellen), ameliyat sonrası sırasıyla 0,2±0,2 logMAR (0,6±0,2 Snellen) ve 0,1±0,1 logMAR (0,7±0,2 Snellen) idi. Ameliyat öncesi ve sonrasındaki fark istatiksel olarak anlamlıydı (Her iki değer için p <0,001) (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Ameliyat öncesi ve sonrası düzeltilmemiş görme keskinliği ve düzeltilmiş en iyi görme keskinliği değerleri.

    Güvenirlik indeksi 1,33 olup, ameliyat sonrasındaki DEGK değerleri, ameliyat öncesi DEGK değerleri ile tek tek karşılaştırıldığında 54 gözde (%93,1) snellen sırası değişmemiş veya artmış olarak bulunurken, 3 gözde (%5,1) 1 sıra azalma (sırasıyla PRK öncesi SE -11,75 D, -10,50 D ve -8,50 D), ve yalnız 1 gözde (%1,8) 2 sıra azalma (PRK öncesi SE -13,0 D) gözlendi. Etkinlik indeksi 1,07 olarak hesaplandı. Gerçekleşen düzeltme oranlarını incelediğimizde gözlerin %53,2'sinde ± 0,5 D; %82’sinde ± 1 D; %91,9'unda ± 2 D sınırları içindeydi. Buna göre tahmin edilebilirlik oranımız %82 idi.

    Ameliyat sonrası son vizitte 5 (%8,6) gözde evre 1, 3 (%5,1) gözde evre 2 korneal haze mevcuttu. Ameliyat sırasında ve sonrasındaki takiplerde hiçbir gözde korneal haze dışında komplikasyona rastlanmadı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Fotorefraktif tedaviler, korneada ablasyon uygulanan tabakaya göre yüzeyel ve lameller olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yüzeyel cerrahilerde, Bowman tabakası açığa çıkarılarak ekzimer lazer bu tabakaya ve ön stromaya uygulanırken, lameller cerrahide ise bir lameller flep oluşturularak flep altından ön stromaya ekzimer lazer uygulanır 10,11.

    LASIK oldukça sık uygulanan popüler bir yöntem olmasına rağmen, son yıllarda yüzeyel cerrahilere doğru bir dönüş söz konusudur 12. Yüzeyel cerrahiler PRK, LASEK ve Epi-LASİK’i içermektedir. Yüzeyel cerrahilerde excimer lazer uygulanan tabaka aynı olup, PRK’da epitel tamamen uzaklaştırılırken, LASEK ve Epi-LASIK’te epitel korunarak lazer sonrası eski konumuna getirilir 10. Aslında LASEK ve Epi-LASIK’in her ikisinde de epitelyal fleplerin bir bölümü ya dökülür ya da ameliyat sonrası nekrotik hale gelir. Bu nedenle epitelin iddia edilen yararı da kaybolur. Ayrıca görsel sonuçlar benzer olup, korneal haze ve postoperatif rahatsızlık hissini azaltmada Epi-LASIK ve LASEK’in PRK’dan daha avantajlı olduğu da kanıtlanmamıştır 13-15.

    Yüzeyel cerrahilerde sık karşılaşılan korneal haze oluşumu nedeniyle bir dönem yüzeyel yöntemler daha az tercih edilmekteydi. Özellikle 80 μm’dan fazla ablasyona karşılık gelen yüksek düzeltmeler gereken yüksek miyopi gibi durumlarda korneal haze oranı artmaktaydı. Ancak DNA sentezini inhibe eden bir alkilleyici ajan olan Mitomisin-C’nin kullanılmaya başlanması ile birlikte haze oranı oldukça azalmıştır. Ayrıca ameliyat sonrası kullanılan topikal steroidler de haze oluşma riskini azaltmaktadır. Bu nedenle yüzeyel fotorefraktif cerrahiler yüksek miyopi tedavisinde de güvenle uygulanmaya başlanmıştır 5-8.

    Bu çalışmada SE değerleri -7,00 ile -13,00 D arasında olan yüksek miyopiye sahip olgularda PRK’nın görsel ve refraktif sonuçları incelenmiş, yaklaşık 17,5 aylık takip sonucunda hem görsel hem de refraktif sonuçların oldukça başarılı olduğu bulunmuştur. Gözlerin %67,2’sinde ameliyat sırasında %0,02 mitomisin-C kullanılmıştı ve korneal haze oranı %13,7 idi. Ayrıca güvenirlik indeksi 1,33, etkinlik indeksi ise 1,07 olmak üzere oldukça yüksek bulunmuştur.

    Çalışmalar PRK sonrası refraktif stabilizasyonun yaklaşık olarak 1.yılda sağlandığını ve uzun dönemde genellikle ilerleme olmadığını göstermiştir 7,16-18. Ancak bazı çalışmalarda yüksek miyopide fotorefraktif cerrahi sonrası miyopik regresyon gelişebildiğini ve bu durumun epitelyal hiperplazi, korneal incelmeye bağlı korneal dikleşme, kornea biyomekaniğinde değişiklik, aksiyel uzunlukta artış, lentiküler skleroz ile ilişkili olabileceği ileri sürülmüştür 19,20. Çalışmamızda ameliyat öncesi ortalama SE -9,3±1,7 D iken, ameliyat sonrası ortalama 17,5 aylık takipte -0,5±1,3 D’ye düşmüştü. Ancak çalışmamızdaki veriler, ortalama takip süremiz çok uzun olmadığı için, refraktif değerlerdeki ileri dönem değişiklikleri ile ilgili yorum yapmamız için yeterli değildi.

    Ameliyat sonrası Snellen eşeline göre DEGK’nin ameliyat öncesi DEGK’ye oranı ile hesaplanan ve uygulanan cerrahi yöntemin güvenirliğini tahmin etmemize yarayan güvenirlik indeksi çalışmamızda 1,33 olarak hesaplanmış olup, oldukça yüksek bir güvenirlik indeksidir. 58 gözün 54’ünde DEGK Snellen sırası değişmemiş veya artmış olarak bulundu. DEGK'deki bu artış maküladaki görüntü boyutunda artışa bağlanabilir 21. Ancak çalışmamızda DEGK’ de 3 gözde 1 sıra azalma ve 1 gözde 2 sıra azalma mevcuttu.

    Çalışmamızda PRK tedavisinin etkinlik indeksi ise 1,07 olarak hesaplandı. Etkinliği gösteren en önemli parametre sayılabilecek ameliyat sonrası DGK, çalışmamızda ortalama 17,5 aylık takip sonunda, gözlerin %77,5’inde Snellen eşeline göre 0,5 ve üstünde, %50’sinde 0,8 ve üstündeydi. Pietila ve ark.’nın(22) yapmış oldukları bir çalışmada ameliyat sonrası DGK gözlerin %52,5’inde 0,5 ve üstünde bulunurken, bu oran Ergin ve ark.’nın 8 yapmış olduğu çalışmada %73’tü. Shah ve arkadaşları 23 ise -1 D ile -11,88 D arasında PRK uyguladıkları 3218 gözün %94’ünde ameliyat sonrası 1. yılda DGK’nin 0,5 ve üstü bulunduğunu bildirmiştir. Bizim çalışmamızda Shah'ın çalışmasına göre ameliyat sonrası DGK'nın düşük olması preoperatif EDGK değerimizin düşük olmasına bağlanabilir (ortalama 0,64).

    Çalışmamızda tahmin edilebilirlik orani %82 idi. Tahmin edilebilirlik oranı Aliò'nun 7 çalışmasında %58, Keskinbora'nın 18 çalışmasında %75, Shah'ın 23 çalışmasında %97 ve Vestergaard'ın 24 çalışmasında %47 olup çalışmamız sonuçlarına baktığımızda PRK için tahmin edilebilirlik yüzdesinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz.

    Haze PRK'nın geçici ve zamanla azalmaya devam eden bir komplikasyonudur 7. Yüksek miyopide PRK sonrası korneal haze gelişme riskinin daha fazla olduğu bilinmektedir. Bu riski en aza indirebilmek için ise ameliyat sırasında mitomisin-C kullanımı oldukça önemlidir. Kremer ve arkadaşlarının 25 çalışmasında haze oranı %35,8 olarak bildirilmiştir. Çalışmamızda haze oranı ortalama 17,5 ayda %13,7 idi. Ancak korneal haze mevcut olan hastaların yalnızca 4’ünde (%50) DEGK’de 1 ya da 2 sıra azalma mevcuttu. Kremer ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada korneal haze oranının bizim sonuçlarımıza kıyasla yüksek olması, bu çalışmaya -18,25 D’ye kadar gözlerin dahil edilmesine, işlemde kullanılan lazer cihazının özelliklerine ve ameliyat sonrası kullanılan damlaların içeriklerinin farklı olmasına bağlı olabilir. Çalışmamızda ameliyat sırasında 58 gözün 39’unda mitomisin C kullanılmasına rağmen 3 gözde ameliyat sonrası en son vizitte evre 2 haze mevcuttu. Ancak PRK’ ya bağlı görmeyi tehdit eden hiçbir komplikasyona rastlanmadı.

    Geriye dönük bir çalışma olması ve kısa dönem sonuçların analiz edilmesi bu çalışmanın kısıtlılıklarıdır. Yüksek miyop hastalarda PRK’nın uzun dönem sonuçlarının değerlendirildiği çalışmalar mevcuttur. Aliò’nun 7 191 hastanın 267 yüksek miyopiye sahip gözünde 10 yıllık PRK sonuçlarını değerlendirdiği çalışmasında, güvenirlik indeksi 1.09, etkinlik indeksi 0.81 bulunmuştur. Görme keskinliğinin değişimini gösteren grafiklerde ise görme keskinliği artışının cerrahi sonrası ilk yılda gerçekleştiği ve 10.yıla kadar anlamlı değişmediği gösterilmiştir. Vestergaard’ın 24 160 yüksek miyopik gözde ortalama 16 yıllık PRK sonuçlarını değerlendirdiği çalışmasında son muayenede refraksiyonun hedeflenen refraksiyondan sapma miktarı −1.00 ± 1.56 D, ve cerrahi sonrası 6.ay ile son muayene arasındaki ortalama refraktif kusurdaki değişim 1.00 D altında idi. Buna göre çalışmamızdaki 17 aylık ortalama takip süresi uzun dönem sonuçları yansıtması açısından yeterli olabilir.

    Yüksek miyop hastalarda refraksiyonu düzeltmek için uygulanan şeffaf lens ekstraksiyonu ve fakik göz içi lens implantasyonu gibi intraoküler cerrahilerden sonra gelişebilecek retina dekolmanı, kistoid maküler ödem, glokom, pupiller blok, anterior subkapsüler katarakt, endotel kaybı, korneal dekompansasyon gibi komplikasyonlar düşünüldüğünde, PRK daha güvenilir ve öngörülebilir bir yöntem gibi görünmektedir. Yüksek miyop hastalarda retina patolojisi yoksa refraktif cerrahi sonrası görme keskinliğinde beklenenden daha fazla artış görülebilir. Özellikle yüksek miyop hastalarda kornea kalınlığı LASIK tedavisi için yetersiz bulunan gözlerde PRK’nın etkili ve güvenilir bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz. Sonuçların daha iyi ortaya konulabilmesi için geniş örneklem büyüklüğü ve daha uzun takip süresi ile planlanacak ileriye dönük çalışmalar gerekmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Munnerlyn CR, Koons SJ, Marshall J. Photorefractive keratectomy: a technique for laser refractive surgery. J Cataract Refract Surg 1988; 14: 46-52.

    2) Seiler T, Holschbach AM, Derse M, Jean B, Genth U. Complications of myopic photorefractive keratectomy with the excimer laser. Ophthalmology 1994; 101:153-60.

    3) Melki SA, Azar DT. LASIK complications: etiology, management, and prevention. Surv Ophthalmol 2001; 46: 95-116.

    4) Comaish IF, Lawless MA. Progressive post-LASIK keratectasia: biomechanical instability or chronic disease process? J Cataract Refract Surg 2002; 28: 2206-13.

    5) Çakmak HB, Çağıl N, Dal D, Simavlı H, Şimşek Ş. Miyopik fotorefraktif keratektomi’de haze proflaksisi için intraoperatif mitomisin C uygulaması. Medical Network Oftalmoloji 2009; 16: 237-44.

    6) Hersh PS, , Brint SF, Maloney RK, et al. Photoref-ractive keratectomy versus laser in situ keratomileusis for moderate to high myopia: A randomized prospective study. Ophthalmology 1998; 105:1512-23.

    7) Aliò JL, Muftuoglu O, Ortiz D, et al. Ten-year follow-up of photorefractive keratectomy for myopia of more than −6 diopters. Am J Ophthal-mol 2008; 145: 37-45.

    8) Ergin A, Emir M. Yüksek miyopilerde excimer lazer fotorefraktif keratektomi tedavisi. Türkiye Klinikleri J Ophthalmol 2000; 9: 4-8.

    9) Gimbel HV, DeBroff BM, Beldavs RA, van Wes-tenbrugge JA, Ferensowicz M. Comparison of la-ser and manual removal of corneal epithelium for photorefractive keratectomy. J Refract Surg 1995; 11: 36-41.

    10) O'Brart DP. Excimer laser surface ablation: a review of recent literature. Clin Exp Optom 2014; 97: 12-7.

    11) Yoo SH, Azar DT. Laser in situ keratomileusis for the treatment of myopia. Int Ophthalmol Clin 1999; 39: 37-44.

    12) Kuo IC. Trends in refractive surgery at an academic center: 2007–2009. BMC Ophthalmol 2011; 11: 11.

    13) Zhao LQ, Wei RL, Cheng JW, Li Y, Cai JP, Ma XY. Meta-analysis: clinical outcomes of laser-assisted subepithelial keratectomy and photoref-ractive keratectomy in myopia. Ophthalmology 2010; 117: 1912-22.

    14) Sia RK, Coe CD, Edwards JD, Ryan DS, Bower KS. Visual outcomes after Epi-LASIK and PRK for low and moderate myopia. J Refract Surg 2012; 28: 65-71.

    15) Reilly CD, Panday V, Lazos V, Mittelstaedt BR. PRK vs LASEK vs Epi-LASIK: a comparison of corneal haze, postoperative pain and visual recovery in moderate to high myopia. Nepal J Ophthalmol. 2010; 2: 97-104.

    16) Rajan MS, Jaycock P, O’Brart D, Nystrom HH, Marshall J. A long-term study of photorefractive keratectomy: 12-year follow-up. Ophthalmo-logy 2004; 111: 1813-14.

    17) O’Connor J, O’Keeffe M, Condon PI. Twelve-year follow-up of photorefractive keratectomy for low to moderate myopia. J Refract Surg 2006; 22: 871-77.

    18) Keskinbora HK. Long-term results of multizone photorefractive keratectomy for myopia of- 6.0 to -10.0 diopters. J Cataract Refract Surg. 2000; 26: 1484-91.

    19) Kamiya K, Miyata K, Tokunaga T, Kiuchi T, Hiraoka T, Oshika T. Structural analysis of the cornea using scanningslit corneal topography in eyes undergoing excimer laser refractive surgery. Cornea 2004; 23: 59-64.

    20) Goggin M, Foley-Nolan A, Algawi K, O’Keefe M. Regression after photorefractive keratectomy for myopia. J Cataract Refract Surg 1996; 22: 194-96.

    21) Applegate RA, Howland HC. Magnification and visual acuity in refractive surgery. Arch Ophthalmol 1993; 111: 1335-42.

    22) Pietila J, Mankinen P, Pajari S, Uusitalo H. Photo-refractive keratectomy for -1.25 to -25.00 diopters of myopia. J Refract Surg 1998; 14: 615-22.

    23) Shah S, Chatterjee A, Smith RJ. Predictability of spherical photorefractive keratectomy for myopia. Ophthalmology 1998; 105: 2178-84.

    24) Vestergaard AH, Hjortdal JÓ, Ivarsen A, Work K, Grauslund J, Sjòlie AK. Long-term outcomes of photorefractive keratectomy for low to high myopia: 13 to 19 years of follow-up. J Refract Surg 2013; 29: 312-9.

    25) Kremer I, Kaplan A, Novıkov I, Blumenthal M. Patterns of late corneal scarring after photorefractive keratectomy in high and severe myopia. Ophthalmology 1999; 106: 467-73.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]