[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2019, Cilt 24, Sayı 2, Sayfa(lar) 085-088
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Ektodermal Displazili Olgularda Klinik ve Radyolojik Bulguların İncelenmesi
Mehmet Sinan DOĞAN1, Osman ATAŞ2, İzzet YAVUZ3, Samet TEKİN4
1Harran Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı, Şanlıurfa, Türkiye
2Fırat Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
3Dicle Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye
4Fırat Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Ektodermal Displazi, Diş Anomalisi, Diş Eksikliği, Ectodermal Dysplasia, Dental Anomaly, Hypodontia
Özet
Amaç: Ektodermal displazi; deri, tırnak, saç, ter bezleri ve diş gibi ektoderm kaynaklı dokuları etkileyen ve nadir olarak rastlanan kalıtsal bir hastalıktır. Bu çalışmada fakülte hastanemize başvuran ektodermal displazili olgulardaki; sistemik ve dental bulguların klinik ve radyolojik olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda 2006-2017 yılları arasında Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi hastanesine diş eksikliği şikayetiyle başvuran, 49 ektodermal displazi olgusu retrospektif olarak değerlendirildi. Klinik değerlendirmede saç, tırnak, deri, diş, burun, ter bezleri ve benzeri malformasyonlar incelendi. Radyolojik muayenede; geleneksel radyografi ve konik ışınlı bilgisayarlı tomografi kullanılarak diş germleri, çene kemiği ve diş köklerine bakıldı.

Bulgular: Çalışmamızda yaş ortalaması 11,9±4,6 olan, 25’i kadın (%51,1), 24’ü erkek (%48,9) toplam 49 hasta değerlendirildi. Çalışmadaki ED’li hastaların oral bulguları ile ilgili olarak; %100 (n =49) diş eksikliği, %100 (n =49) mandibular protrüzyon ,%75,51 (n =37) konik diş, %6,12 (n =3) kök şekil anomalileri görülmüştür. Klinik muayenesinde ise terleme problemi %77.55 (n =38), saç-kıl anomalisi %95.91 (n =47), anormal parmak ve tırnaklar %83.67 (n =41) belirlendi.

Sonuç: ED’nin temel bulguları oral ve maksillofasiyal bölgede oluştuğundan, estetik ve çiğneme problemleri ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle diş hekimliğinde multidisipliner tedavi gerektiren özel bir yere sahiptir. Bu hastalarda yaşam kalitesini artırmaya yönelik olarak tıp ve diş hekimlerinin koordineli çalışması oldukça önem kazanmaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Konjenital bir hastalık olan Ektodermal Displazi (ED), ektoderm kaynaklı iki veya daha fazla dokunun bozukluğu ve deformitesidir. ED 100000 insanda 1,6-22 arasında değişen oranda görülmektedir 1.

    ED şimdiye kadar 200 alt grupta sınıflandırılmakla birlikte anhidrotik (Christ–Siemens– Touraine sendromu), hipohidrotik ve hidrotik olarak 3 ana grup olarak tanımlanmaktadır. ED, gen mutasyonuyla oluşmaktadır 2. ED, X’e bağlı resesif, otozomal dominant ve resesif kalıtım modeli geçiş göstermektedir 3. ED’nin klinik bulgularında seyrek saç, tükrük salgısında azalma veya olmama, ciltte kuruma, geniş ve belirgin alın, semer burun, ağız ve göz çevresinde hiperpigmentasyon, mandibular protrüzyon ve oklüzal-vertikal boyutta azalma görülebilmektedir. Ağız içi bulgularında ise hipodonti, oligodonti, mikrodonti, konik diş anomalisi ve alveolar kretin dişsiz bölgelerinde incelme görülebilmektedir 1,3. ED, deri frajilite sendromu ile birlikte görülebilmektedir. ED-deri frajilite sendromu plantar alanlarda büller, kısa, seyrek saçlar, distrofik tırnaklar, deri frajilitesi, travmayla oluşan bül ve erozyonlar oluşabilmektedir 4. Kafa derisinde kronik dermatit, ED’nin nadir görülen bir bulgusudur 5.

    ED’li hastaların maksillofasiyal morfolojisinde tipik olarak maksilla uzunluğunda azalma, retruzif maksilla, protruzif mandibula, çıkık çene ucu, iskeletsel Angle sınıf III maloklüzyon ve yüz uzunluğunda azalma görülmektedir 6. Ayrıca yarık dudak-damak anomalisi de görülebilmektedir 7.

    ED’de görülen diş anomalileri yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir 5. ED’li vakaların diş kaynaklı oluşan yaşam kalitesindeki bozulma, profesyonel ve multidisipliner yaklaşımla yapılacak tedaviler ile yeniden kazanılabilmektedir. Yapılacak tedaviler ile estetik, fonksiyonel ve fizyolojik eksiklikler giderilebilmektedir 3.

    Bu çalışmada, Ektodermal displazili olgularda deri, yüz ve oral bölgelerde oluşan anomaliler ile sistemik bulguların değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu çalışmada, 2006-2017 yılları arasında yaşları 1,5-45 yaş arasında değişen, diş eksikliği şikayetiyle fakültemize başvuran 49 ektodermal displazi (25 kadın, 24 erkek) olgusu retrospektif olarak değerlendirildi. Klinik değerlendirmede maksillofasiyal bölgede; saç-kıl anomalisine, dudaklara, buruna ve göz çevresindeki hiperpigmentasyona bakıldı. Sistemik olarak terleme problemi, parmak ve tırnaklar, ateş hikayesi, nefes almada zorlanma ve işitme problemi değerlendirildi. Ağız bölgesi, klinik olarak diş eksikliği, konik diş ve mandibular protrüzyon açısından değerlendirilirken, radyolojik olarak diş germleri, diş kökleri ve alveol kret panoromik röntgen ya da konik ışınlı bilgisayarlı tomografiyle değerlendirildi. Anne ve babaların akraba evliliği sorgulandı. Hastalar ve ebeveynleri ED ile ilgili bulgular hakkında bilgilendirildi.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmadaki ED’li hastaların oral bulguları ile ilgili olarak; olguların tamamında (n =49, %100) diş eksikliği, mandibular protrüzyon ve diş eksikliği olan alanlarda alveolar krette incelme tespit edildi. Hastaların 37’sinde %75.5 konik diş, 3’ünde %6,12 kök şekil anomalileri, 1’inde %2.04 kök rezorbsiyonu görülmüştür (Tablo 1) (Resim 1, 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Ektodermal displazi olgularda oral bulgular.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1: ED’li hastalarda sık görülen konik diş anomalisi ve diş eksikliği.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 2: Dişsiz bölgelerde alveol kretlerde incelme.

    Maksillofasiyal bölgenin yapılan klinik muayenesinde; %95.91 (n =47) saç-kıl anomalisi, %83.67 (n =41) sarkık dudaklar, %75.51 (n =37) semer burun, %30.61 (n =15) göz çevresinde hiperpigmentasyon izlenmiştir (Tablo 2) (Resim 3, 4).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Maksillofasiyal bölge bulguları.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 3: Göz ve ağız çevresindeki deride görülen hiperpigmentasyon.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 4: Semer burun, sarkık dudaklar ve çenelerde Angle sınıf III kapanış.

    Sistemik bulgularda ise %77.5 (n =38) terleme problemi, %83.7 (n =41) anormal parmak ve tırnaklar, %67.3 (n =33) ateş hikayesi, %51.0 (n =25) nefes almada zorlanma, %46.9 (n =23) işitme problemi görülmüştür (Tablo 3) (Resim 5).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Sistemik ve diğer bulgular.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 5: Ciltte (ayak tabanında, el ayasında, dizlerde ve dirsekte) deri problemleri.

    Olguların ebeveynlerinin %36.7’sinde akraba evliliğine rastlanmıştır. Bilgi olarak çalışmadan elde edilen bulgular tanımlayıcı istatistiklerle sunulmuştur.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Ektodermal displazi, benzer bulgulara sahip heterojen bir kalıtsal malformasyon grubunun oluşturduğu bir hastalıktır. ED sonucu oluşan doku ve organ malformasyonları hastaların yaşam kalitelerini bozmaktadır 8,9. Çalışmamızdaki ED’li hastalarda maksillofasiyal ve oral bölgede anomaliler ile birlikte ateş, nefes almada zorlanma ve terleme gibi sistemik problemlerin olduğu tespit edilmiştir.

    ED ile ilgili yapılan bir çalışmada hipodonti, hipotrikozis ve hipohidrozis ED’nin en fazla görülen klinik bulguları olduğu açıklanmıştır 10. Çalışmamızda diş eksikliği tüm hastalarda görülmekle birlikte parmak ve tırnak anomalileri %83, ter bezleri ile ilgili anomaliler %77 oranında görülmüştür.

    ED, farklı şiddette dokuları etkileyebilmektedir. Burun, göz, saç, tırnak, ter bezleri ve mineyi içerebilmektedir 1. Özellikle diş ve saç ile ilgili anomaliler fonksiyonel, psikolojik ve estetik kaygılara neden olmaktadır. Bu problemler ED’li hastaların yaşam kalitesini etkilemektedir 11. Bu hastalarda görülen oligodonti birçok yönden olumsuz etki yapmaktadır. Ayrıca bu hastalarda, anksiyetenin daha sık görülebildiği bildirilmiştir 5.

    Süt ve daimi dişlerde görülen konik diş anomalisi gibi biçim bozuklukları da yaşam kalitesini etkilemektedir 12. Özellikle erken diş tedavileri yaşam kalitesinin düzenlenmesi için önemli olmaktadır 11. Çalışmamızda oral bölgede oluşan anomaliler arasında konik diş anomalisinin %75.5 oranında olduğu tespit edilmiştir. Hastalar en fazla diş ile ilgili anomalilerden şikâyetçi olmuştur.

    ED hastalarının faringeal ve üst hava yolu boyutları daha küçüktür ve hyoid kemik sınıf III kontrol bireylerine kıyasla daha arkada yerleşmiştir 13. ED’li hastalarda kuru göz gibi görme problemleri oluşabilmektedir ve bu şikâyetler yaş ile artmaktadır 14. Çalışmamızda hastaların görme problemleri belirtilmekle birlikte olguların %30.61’inin gözünün çevresinde hiperpigmentasyon tespit edilmiştir.

    ED’li hastaların maksillofasiyal kemiklerde gelişimsel problemler sonucu yüz yüksekliğinde azalma oluşmaktadır. Özellikle maksilla ve mandibula etkilenmektedir. Bu kemiklerdeki gelişim problemler diş eksikliği ile açıklanmaktadır 6. ED’li hastaların yaptığımız radyolojik inceleme sonucunda olguların tamamında çene kemiklerinin dişsiz olan bölgelerinde alveolar kemikte incelme gözlenmiştir. Bu nedenden dolayı sarkık dudak oluşabilmektedir. Ayrıca mandibula ve maksilladaki gelişim geriliğinden dolayı hastalarda iskeletsel Angle sınıf III maloklüzyon oluşmuştur. Orta yüz kemiklerinin gelişimine bağlı olarak olguların %75’inde semer burun oluştuğu tespit edilmiştir.

    ED’nin oluşmasına neden olan gen bozuklukları (Eda, Edar, Edaradd) diş gelişimi, diş sayısı, kuron biçimi ve mine oluşumunda rol oynamaktadır. Ayrıca Edar geni taurodontizm oluşumuyla ilişkilendirilmiştir 15. Çalışmadaki ED’li hastaların diş ilgili olarak biçim (%75), kök şekil (%6) ve sayı (%100) anomalileri görülmüştür. Ancak taurodontizm oluşumuyla ilgili bulguya rastlanılmamıştır.

    ED ile ilgili yapılan bir çalışmada EDAR gen bozukluğu seyrek saç, kirpik ve kaşlar; diş eksikliği, semer burun ve sarkık dudaklar oluşmasına neden olduğu bildirilmiştir 16. Çalışmamızda genetik araştırma yapılmamakla birlikte benzer bulguların hastalarda oluştuğu tespit edilmiştir.

    ED vakaları diş hekimliğinde özel bir yere sahiptir. Çiğneme fonksiyonu, ortognatik problemler, büyüme, ağız ve diş sağlığı açısından profesyonel, çok disiplinli bir yaklaşım gerektirir 3.

    ED’nin temel bulguları oral ve maksillofasiyal bölgede oluşmaktadır. Bu bulgular ile birlikte sistemik ve deri bulguları da meydana gelebilmektedir. Oral bulgular estetik ve çiğneme problemlerine neden olurken maksillofasiyal bulgular estetik problemlere neden olmaktadır. Tüm bu problemler hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Diş hekimliğinde konservatif ve protetik tedaviler ile hastanın ED’den kaynaklı diş anomalilerinin tedavisi hastanın yaşam kalitesi üzerinde olumlu etkiler oluşturmaktadır. Bu hastalar da hastalığın teşhisinde ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik olarak tıp ve diş hekimlerinin koordineli çalışması oldukça önem kazanmaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Olivares JM, Hidalgo A, Pavez JP, Benadof D, Irribarra R. Functional and esthetic restorative treatment with preheated resins in a patient with ectodermic dysplasia: a clinical report. J Prosthet Dent 2017; 4: 526-9.

    2) Doğan MS, Akbaba MH, Yavuz İ, et al. Oral rehabilitation of patients with ectodermal dysplasia: cases series. Int J Health Sci 2016; 4: 59-68.

    3) Doğan MS, Callea M, Yavuz Ì, et al. An evaluation of clinical, radiological and three-dimensional dental tomography findings in ectodermal dysplasia cases. Med Oral Patol Oral Cir Bucal 2015; 20: 340-6.

    4) Atalay AA, Fatoş Ö, Abuaf K. Ektodermal displazi deri frajilite sendromu. Turk J Dermatol 2014; 2: 114-7.

    5) Theiler M, Frieden IJ. Highpotency topical steroids: An effective therapyfor chronic scalp inflammation in rappodgkin ectodermal dysplasia. Pediatr Dermatol 2016; 33: 84-7.

    6) Wang HW, Wang F, Huang W, Zhou WJ, Wang YP, Wu YQ. Morphometric analysis of maxillofacial bone in 48 patients with ectodermal dysplasia. Shanghai Kou Qiang Yi Xue 2017; 26: 193-7.

    7) Aladağ BU, Yılmaz FH, Koçak N, Annagür A. A case of ectrodactyly, ectodermal dysplasia, cleft lip and palate syndrome associated with hydrocephaly. Cukurova Med Journal 2013; 38: 531-5.

    8) Saltnes SS, Jensen JL, Sæves R, Nordgarden H, Geirdal AØ. Associations between ectodermal dysplasia, psychological distress and quality of life in a group of adults with oligodontia. Acta Odontol Scand 2017; 75: 564-72.

    9) De Alencar NA, Reis KR, Antonio AG, Maia LC. Influence of oral rehabilitation on the oral healthrelated quality of life of a child with ectodermal dysplasia. J Dent Child 2015; 82: 36-40.

    10) Callea M, Cammarata-Scalisi F, Willoughby CE, et al. Clinical and molecular study in a family with autosomal dominant hypohidrotic ectodermal dysplasia. Arch Argent Pediatr 2017; 115: 34-8. 11. Alsayed HD, Alqahtani NM, Alzayer YM, Morton D, Levon JA, Baba NZ. Prosthodontic rehabilitation with monolithic, multichromatic CAD-CAM complete overdentures in an adolescent patient with ectodermal dysplasia: A clinical report. J Prosthet Dent 2017; 10: 08-10.

    12) Quintanilha LELP, Carneiro-Campos LE, Antunes LAA, Antunes LS, Fernandes CP, Abreu FV. Prosthetic rehabilitation in a pediatric patient with hypohidrotic ectodermal dysplasia: A case report. Gen Dent 2017; 65: 72-6.

    13) Gündüz AS, Devecioğlu KJ, Ozer T, Yavuz I. Craniofacial and upper airway cephalometrics in hypohidrotic ectodermal dysplasia. Dentomaxillo-fac Radiol 2007; 36: 478-83.

    14) Keklikci U, Yavuz I, Tunik S, Ulku ZB, Akdeniz S. Ophthalmic manifestations in patients with ectodermal dysplasia syndromes. Adv Clin Exp Med 2014; 23: 605-10.

    15) Fons Romero JM, Star H, Lav R, et al. The impact of the eda pathway on tooth root development. J Dent Res 2017; 96: 1290-7.

    16) Torkamandi S, Gholami M, Mohammadi-Asl J, Rezaie S, Zaimy MA, Omrani MD. A novel splicesite mutation in the EDAR gene causes severe autosomal recessive hypohydrotic (Anhidrotic) ectodermal dysplasia in an Iranian family. Int J Mol Cell Med 2016; 5: 260-3.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]