[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2020, Cilt 25, Sayı 4, Sayfa(lar) 213-218
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Aile Sağlığı Merkezine Başvuranların Bitkisel Ürünler ve Bitkisel Tedaviler ile İlgili Bilgi ve Tutumları
Yavuzalp SOLAK1, Erhan KAYA2, Banu Elçin YOLDAŞCAN3
1Dörtyol İlçe Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı, Hatay, Türkiye
2Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı, Kahramanmaraş, Türkiye
3Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Halk Sağlığı, Lefkoşa, Kuzey Kıbrıs TC
Anahtar Kelimeler: Bitkisel Ürün, Bitkisel Tedavi, Tamamlayıcı Tedavi, Herbal Product, Herbal Medicine, Alternative Medicine
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı; toplumda bitkisel ürünler ve bitkisel tedaviler için kişilerin bilgi ve yaklaşımlarını incelemek, sosyodemografik özelliklerine göre bu bilgi ve yaklaşımlar arasında karşılaştırmalar yapmaktır.

Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipte olan bu çalışma, 01 Temmuz-31 Aralık 2018 tarihleri arasında aile sağlığı merkezlerine herhangi bir nedenle başvuran 348 kişiye yüz yüze görüşme tekniği ile anket uygulanarak yapılmıştır. Ankette katılımcıların sosyodemografik bilgileri ve bitkisel ürüntedaviler ile ilgili bilgi ve davranışları bulunmaktaydı. Verilerin değerlendirmesinde tanımlayıcı analizler ve ki kare testi kullanıldı.

Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 39.72±12.87 yıl, %71.6’sı kadın ve %35.3’ü üniversite ve üzeri eğitim düzeyindedir. Katılımcıların %47.1’i bitkisel tedavilere ilgili olduklarını ve bitkisel tedavi uyguladıklarını, %19.8’i hastalandıklarında ilk olarak alternatiftamamlayıcı-bitkisel tedavi kullandıklarını belirtmiştir. Kadınların erkeklere göre daha fazla oranda bitkisel ürün kullanmayı tercih ettiği saptanmıştır. Katılımcıların bitkisel ürünler ile ilgili en çok bilgi kaynağı %39.4 ile internet kullanımıdır. Katılımcılar bitkisel ürünleri en çok aktarlardan (%76) temin etmektedir.

Sonuç: Bitkisel ürünlerin zararlarından ve yan etkilerinden dolayı kontrollü kullanımı büyük önem arz etmektedir. Bitkisel preparatlar için ruhsatlandırma, etkinlik ve güvenlik kontrolü ile ilgili ülkelere büyük sorumluluklar düşmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Geleneksel ve tamamlayıcı tıp içerisinde bitkisel ilaçlar, bitkilerin aktif bileşenlerini veya diğer bitki materyallerini veya bileşimlerini içeren otlar, bitkisel malzemeler, bitkisel preparatlar ve bitmiş bitkisel ürünleri içerir 1. Bitkiler, temel ihtiyaçların yanı sıra ilaçlar olarak da insanın hayatında her zaman önemli bir rol oynamış, bitkisel tedavi son yıllarda giderek artan bir seçenek haline gelmiştir 2,3.

    Gelişmiş ülkelerde, geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif ilaçlar daha popüler hale gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporuna göre bitkisel ilaçları en az bir kez kullanan nüfusun yüzdesi; Avustralya'da %48, Belçika'da %31, Kanada'da %70, Fransa'da %49 ve Amerika Birleşik Devletleri'nde %42'dir 4. DSÖ’nün orta gelirli ülkeler ile ilgili bir başka raporunda Çin, Gana, Meksika, Rusya ve Güney Afrika'da en sık bakım kaynağı olarak geleneksel tıp kullanılmakta, bilimsel literatürde, resmi raporlarda ve basında sık sık, Asya ve Afrika nüfusunun %80'inin sağlık ihtiyaçlarını karşılamak için geleneksel tıp kullandıklarına değinilmiştir 5. Ülkelerin ulusal bir uzman komitesinin kurulması, bitkisel ilaçlar için ulusal düzenlemelerin oluşturulması, tıbbın güvenliğini ve etkinliğini sağlamak için bir dizi faaliyet yürütmesi gerekmektedir 4. Türkiye’de 2010 yılında bitkisel preparatların ruhsatlarını vermek, etkinlik, güvenlilik ve kalitesi ile ilgili uyulması gereken usul ve esasları belirlemek amacıyla ‘Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürünler Yönetmeliği’ ile bu konu için yasal zemin oturtulmuştur 6.

    Türkiye’de bitkisel tedaviler; gribal enfeksiyonlar, alerjik rinit ve astım amacıyla, cinsel ve jinekolojik sorunların çözümünde, menopoz döneminde, hemoroit hastalığında, kanser hastalığı gibi birçok hastalıkta tedavi seçeneği olarak sıkça kullanılmaktadır 7-11.

    Bu çalışmanın amacı; toplumda giderek artan ve tedavilerde önemli yer kaplayan bitkisel ürünler ve bitkisel tedaviler için kişilerin bilgi ve yaklaşımlarını incelemek, sosyodemografik özelliklerine göre bu bilgi ve yaklaşımlar arasında karşılaştırmalar yapmaktır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışmanın evrenini Adana ilinde yaşayan TÜİK 2018 nüfus verilerine 2.220.125 kişi oluşturmaktadır. Örneklem büyüklüğü statcalc programıyla %50 frekans, %95 güvenilirlik ve %5 hata payı alınarak 384 kişi olarak hesaplandı. Rasgele yöntemle dört merkez ilçede seçilmiş 8 ASM’deki toplamda 348 kişiye (%90.6) ulaşılarak çalışma tamamlanmıştır.

    Kesitsel tipteki bu araştırmada, 01 Temmuz-31 Aralık 2018 tarihleri arasında araştırmacı tarafından katılımc-lara yüz yüze görüşme tekniği ile anket uygulanmıştır. Anket formunda katılımcıların sosyodemografik özellikleri ve bitkisel ürün kullanımı ile ilgili bilgi ve davranışları yer almaktaydı. Bitkisel ürün kullanımı ile ilgili sorulara verdikleri cevaplar sosyodemografik özelliklerine göre karşılaştırmalı analizler ile gösterilmiştir.

    Veriler SPSS versiyon 19 programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, değişkenlerin karşılaştırmasında ki-kare testi kullanılmıştır. p ≤0.05 anlamlı farklılığın göstergesi olarak kabul edilmiştir.

    Çalışma, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulunun 02.03.2018 onay tarihli kararı ile yapılmış, kamu kurumundan gerekli izinler alınmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Katılımcıların yaş ortalaması 39.72±12.87 yıl ve %71.6’sı kadın olarak saptanmıştır. Araştırmamızdaki katılımcıların %35.3’ü üniversite ve üzeri eğitim düzeyinde olduklarını belirtmişlerdir (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Katılımcıların sosyodemografik özellikleri.

    Araştırmamızda katılımcıların bitkisel ürün kullanımı ile ilgili sorulara verdikleri cevaplar tablo 2’de gösterilmiştir. Buna göre katılımcıların %47.1’i bitkisel tedavilere ilgili olduklarını ve bitkisel tedavi uyguladıklarını, %19.8’i hastalandıklarında ilk olarak alternatif-tamamlayıcı-bitkisel tedavi kullandıklarını, %26.1’i kronik bir hastalığı olduğunu, %29.3’ü bitkisel ürünleri evde bulundurduğunu belirtmişlerdir. Katılımcıların bitkisel ürünler ile ilgili en çok bilgi kaynağı %39.4 ile internet kullanımıdır. Katılımcılar bitkisel ürünleri en çok aktarlardan (%76) temin etmektedir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Katılımcıların bitkisel ürün kullanımı ile sorulara verdikleri cevaplar.

    Araştırmamızda katılımcıların bitkisel ürün kullanımı ile ilgili sorulara verdikleri cevapların yaş, cinsiyet ve eğitim durumuna göre karşılaştırması yapılmıştır. Yaş ve öğrenim durumu ile bitkisel tedavi uygulayanların oranları istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermezken, cinsiyet ile bitkisel ürün kullanımı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık görülmüş (p =0,002), kadınların oransal olarak erkeklerden daha fazla bitkisel ürün kullanmayı tercih ettikleri saptanmıştır. Kırk yaş ve altı olan kişiler, erkekler, lise ve üzeri eğitim düzeyi olan gruplarda bulunan katılımcılar istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazla oranda bitkisel tedavilerin yan etkisi olabildiğini belirtmişlerdir (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Katılımcıların bitkisel ürün kullanımı ile sorulara verdikleri cevapların sosyodemografik özelliklerine göre karşılaştırması.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Araştırmamızda katılımcıların bitkisel ürün kullanımı ile ilgili sorulara verdikleri cevapların yaş, cinsiyet ve eğitim durumuna göre karşılaştırması yapılmıştır. Kat-lımcıların %47.1’i bitkisel tedavilere ilgili olduklarını ve bitkisel tedavi uyguladıklarını belirtirken tüm katılımcıların %6.3’ü bitkisel tedavilere karşı olduklarını belirtmişlerdir. Çalışmamızda 40 yaş ve altında olanların, kadınların ve yüksek eğitim düzeyinde olanların daha yüksek oranda bitkisel ürün kullandıkları görülmüştür. Kadınların daha yüksek oranda bitkisel ürün kullanımı istatistiksel olarak anlamlı derecededir. Literatür araştırmamızda; Türkiye’de bir çalışmada görüşülen kişilerin yarısının bitkisel ilaçlara olumlu baktığı, yaklaşık %60’ının daha önce bitkisel ilaç kullandığı ve bunların da %80’inin olumlu sonuç aldığı belirtilmektedir 12. Öztürk ve ark’ın 13 çalışmasında, çalışma grubunun %68’i geleneksel sağlık uygulamalarından birini kullanırken bu uygulamaların %86.1’i bitkisel ilaç uygulamasıdır ayrıca bu çalışmada kadınlar ve düşük eğitim düzeyi olanlar daha yüksek oranlarda bitkisel tedavilere başvurmaktadır. Yaşlılarda yapılmış Türkiye’de iki farklı çalışmada %62.1 ve %70.7 gibi bitkisel ürün kullanım oranları saptanmıştır 14-15. Sağlık personellerinde yapılan çalışmada ise kullanılan tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerinde, ilk sırada bitkisel tedavi (%56,3) yer almaktadır 16. 2005 yılında Türkiye genelinde farklı bölgelerde yapılan bir çalışmada hekim reçetesi dışında bitkisel ilaç kullanımı en fazla okuryazar olmayan grupta ve 31-40 yaş arası olan grupta bulunmuştur 12. Afrika’da bitkisel ürün kullanımının yaş ve cinsiyete göre karşılaştırmasının yapıldığı bir çalışmada, kadınların ve 65 yaş üzerinde olanların daha çok bitkisel ürün kullandığı saptanmıştır 17. Almanya’da son bir yılda bitkisel ürün kullanan kişilerin daha yüksek oranda kadın, yüksek eğitimli ve 60 yaş üzeri kişilerden olduğu saptanmıştır 3. Çalışmamızda bitkisel ürün kullanım oranları ve kadınlarda bitkisel ürün kullanımının fazla olması yönünden bulgular, literatür ile benzer bulunmuştur. Araştırmamızda katılımcıların önemli bir kısmının bitkisel tedavilere ilgili olması ve bitkisel tedavi uygulamasının çalışmamızda kadın grubun fazla olması (%71.6) ile de açıklanabileceği düşünülmüştür. Çalışmamızda eğitim düzeyi yüksek ve 40 yaş ve altı kişilerin, istatistiksel olarak anlamlı derecede olmasa da daha fazla bitkisel ürün kullanmış olması literatürden farklılık göstermektedir. Bu durumun 60 yaş üzeri özel sınıflandırma yapılmamasından ve kültürel farklılıklardan kaynaklanabileceği düşünülmektedir.

    Araştırmamızda katılımcıların %55.5’i ilk olarak sağlık kuruluşuna başvuracağını belirtirken, %19.8’i hastalandıklarında ilk olarak alternatif-tamamlayıcı-bitkisel tedavi kullandıklarını belirtmişlerdir. DSÖ raporunda Gana, Mali, Nijerya ve Zambiya gibi ülkelerde bitkisel ilaçlar, yüksek ateşli çocukların %60'ından fazlası için ilk basamak tedavi olarak görülmektedir 4. Türkiye’de bir çalışma ise üniversite öğrencilerinin %40.1’inin hastalandıklarında ilk olarak doktora başvurduğunu, %38.5’inin ise öncelikle bitkisel ürün ve geleneksel yöntemleri uyguladığını belirtmiştir 18. Çalışmamızda hastalık durumunda ilk seçenek olarak bitkisel ürün ya da tamamlayıcı tedavi kullanım oranı diğer çalışmalara göre az olmakla beraber sağlık kuruluşuna başvuruyu azaltabilme riskinden dolayı yüksek bulunmuştur.

    Çalışmamızda katılımcıların %76.7’si bitkisel ürünlerinin yan etkisinin olabileceğini, %69.5’i tıbbi ilaçlarla etkileşime girebileceğini belirtmiştir. Öztürk ve ark’ın 13 çalışmasında katılımcıların %17.7’si bitkisel ürün kullanımının zararlı olabileceğine inandıklarını ve bu yüzden kullanmadıklarını belirtmişlerdir. Üniversite öğrencilerinde yapılan çalışmada öğrencilerin %52.1’i satılan bitkisel ürünlerin güvenli olduğunu düşündüklerini belirtmişlerdir 18. Bitkisel tedavilerin popüler kullanım nedenleri arasında, bitki ilaçlarının doğal olduğu ve daha az yan etkisi olduğu düşüncesi yer almaktadır 19. Oysaki 1996'da Belçika'da 50'den fazla kişi bitkisel bir ürün kullanımından sonra böbrek yetmezliği yaşadığı DSÖ raporlarına yansımıştır 4. Türkiye’de yaşlılarda yapılan çalışmada yaşlıların %52.4’ü bitkisel ürünlerin yan etki potansiyelinin olduğunu ifade ederken, Afrika’daki çalışmada bu oran %15.9’dur 14,17. Çalışma grubumuzun bitkisel ürünlerin potansiyel zararları ya da yan etkileri konusunda diğer çalışma katılımcılarına göre daha bilinçli olduğu düşünülmüştür.

    Çalışmamızda en sık uygulanan bitkisel tedaviler bitki çayları, ıhlamur, nanelimon, zencefil gibi daha çok gribal enfeksiyon tedavisinde kullanılan bitkisel ürünlerdir. Literatürde Türkiye ve Almanya’da bizim çalışmamızdaki gibi bitkisel ürün kullanımlarının en çok gribal enfeksiyon durumlarında kullanıldığı çalışmalar saptanmıştır 13,17,18. Dedeli ve Karadakovan’ın 14 yaptıkları çalışmada da bizim çalışmamızdaki gibi daha çok gribal enfeksiyon durumlarında kullanılan bitki çayları, ıhlamur, rezene, yeşil çay ve sinameki gibi bitkisel ürünlerin kullanıldığını göstermişlerdir.

    Çalışmamızda katılımcıların bitkisel ürünler ile ilgili en çok bilgi kaynağı %39.4 ile internet kullanımıdır ve katılımcılar bitkisel ürünleri en çok aktarlardan (%76) temin etmektedir. Türkiye’de üniversite öğrencilerinin %21.2’sinin TV programlarından gördüğü, %17.1’inin ise internette okuduğu bitkisel ürün ve tedavi tariflerini uyguladığı bir çalışmada belirtilirken, yaşlıların bitkisel ürün kullanımı konusunda en sık arkadaş, komşu ve akrabalardan etkilendikleri bir başka çalışmada saptanmıştır 14,18. Sağlık personellerinde yapılan çalışmada, bitkisel ürünler hakkında bilgi edinmek için sağlık çalışanlarının %81,2’sinin televizyon, %55,0’inin internet kullandığını belirtmiştir 16. Günümüzde özellikle internet ortamlarında yer alan bazı ticari sitelerde "bitkiler zararlı değil, yalnızca tedavi eder" gibi yayınlamalar yer almaktadır 20. Almanya’daki çalışmada da katılımcılar, bitkisel ürünler ile ilgili en çok bilgi kaynağı, bizim çalışmamız gibi internetten almaktadır 3.

    Bu çalışmanın sınırlılıkları; aile sağlığı merkezlerine başvuranların toplumu temsil etmemesi ve birçok çalışmada yüksek bitkisel ürün kullanımı saptanan kadın grubun çalışmamızda daha fazla yer alması olarak değerlendirilebilir.

    Bitkisel ürünlerin zararlarından ve yan etkilerinden dolayı kontrollü kullanımı büyük önem arz etmektedir. Bitkisel preparatlar için ruhsatlandırma, etkinlik ve güvenlik kontrolü ile ilgili ülkelere büyük sorumluluklar düşmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) WHO. Traditional Medicine. [Erişim tarihi: 02.03.2020]. https://www.who.int/healthtopics/traditional-complementary-and-integrative-medicine#tab=tab_1.

    2) Gurib-Fakim A. Medicinal plants: traditions of yesterday and drugs of tomorrow. Mol Aspects Med 2006; 27: 1-93.

    3) Welz AN, Emberger-Klein A, Menrad K. The importance of herbal medicine use in the German health-care system: prevalence, usage pattern, and influencing factors. BMC Health Services Research 2019; 19: 952-63.

    4) WHO Traditional medicine Executive Board 111th Session Provisional agenda item 57 World Health Organization. Report by the Secretariat 2002.

    5) Oyebode O, Kandala NB, Chilton PJ, Lilford RJ. Use of traditional medicine in middle-income countries: a WHO-SAGE study. Health Policy Plan 2016; 31: 984-91.

    6) TC Resmi Gazete. Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürünler Yönetmeliği. 6 Ekim 2010. Sayı: 27721 Başba-kanlık Basımevi Ankara.

    7) Kurt E, Bavbek S, Pasaoglu G, Abadoglu O, Misirligil Z. Use of Alternative Medicine by Allergic Patients in Turkey. Allergol Immunopathol 2004; 32: 289-94.

    8) Özbek H. Cinsel ve jinekolojik sorunların tedavisinde bitkilerin kullanımı. Van Tıp Dergisi 2005; 12: 170-4.

    9) Gün Ç, Demirci N. Menopozda bitkisel tedavi kullanımı. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi 2015; 24; 520-30.

    10) Gürhan G, Ezer N. Halk arasında hemoroit tedavisinde kullanılan bitkiler-I. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dergisi 2004; 1: 37-60.

    11) Yavuz M, İlçe AÖ, Kaymakçı Ş, Bildik G, Dıramalı A. Meme kanserli hastaların tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerini kullanma durumlarının incelenmesi. Türkiye Klinikleri J Med Sci 2007; 27: 680-6.

    12) Koçtürk OM, Kalafatçılar ÖA, Özbilgin N, Atabay H. Türkiye'de bitkisel ilaçlara bakış. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 2009; 46: 209-14.

    13) Öztürk M, Uskun E, Özdemir R, Çınar M, Alptekin F, Doğan M. Isparta İli'nde Halkın Geleneksel Tedavi Tercihi. Turkiye Klinikleri J Med Ethics-Law and History 2005; 13: 179-86.

    14) Dedeli Ö, Karadakovan A. Yaşlı bireylerde ilaç kullanımı, tamamlayıcı ve alternatif tedavi uygulamalarının incelenmesi. Spatula DD 2011; 1: 23-32.

    15) Sağkal T, Demiral S, Odabaş H, Altunok E. Kırsal kesimde yaşayan yaşlı bireylerin tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerini kullanma durumları. Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi 2013; 27: 19-26.

    16) Lafçı D, Kaşıkçı MK. Yataklı sağlık kuruluşunda görev yapan sağlık personelinin tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerini bilme ve kullanma durumları. Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 2014; 3: 1114-31.

    17) Mahomoodally MF, Roumysa B. Associations between the use of herbal therapy and sociode-mographic factors. Spatula DD 2013; 3: 59-68.

    18) Sucaklı MH, Ölmez S, Keten HS, Yenicesu C, Sarı N, Çelik M. Üniversite öğrencilerinin bitkisel ürünleri kullanım özelliklerinin değerlendirilmesi. Medicine Science 2014; 3: 1352-60.

    19) Lazarou R, Heinrich M. Herbal medicine: Who cares? The changing views on medicinal plants and their roles in British lifestyle. Phytother Res 2019; 33: 2409-20.

    20) Dahl NV. Alternative Medicine and Nephrology Series Editor: Naomi V. Dahl: Herbs and Supplements in Dialysis Patients: Panacea or Poison? In Seminars in dialysis (Vol. 14, No. 3, pp. 186-192). Boston, MA, USA: Blackwell Science Inc 2001.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]