SMV’nin aterosklerozdaki rolü sıklıkla kardiyovasküler sistemde araştırılmış olmakla birlikte, karotis arterlere etkisi ve inme ile ilişkisi de çeşitli çalışmalarla incelenmiştir. Başlangıçta koroner arterlerde bypass yapılan ve SMV enfeksiyonu olan hastalarda tekrar ateroskleroz gelişiminin SMV enfeksiyonu olmayan hastalara göre daha fazla olduğu ileri sürülmüştür
6. Daha sonra koroner arter hastalıkları (KAH) ve SMV ilişkisi daha fazla çalışmada araştırılmaya başlamış, bu çalışmalardan çelişkili sonuçlar elde edilmiştir
4,5,7-10. KAH ile benzer patogeneze sahip olan inmede de SMV enfeksiyonunun rolü merak konusu olmuştur. Buna yönelik ilk yapılan çalışma Huang ve arkadaşlarının çalışması olmuştur. İki yüz inme hastası SMV açısından incelenmiş ve benzer yaş grubu ve profile sahip 200 sağlıklı kontrol ile karşılaştırılmıştır. Sonucunda inmeli hastaların %55’inde, kontrol grubunun ise %23’ünde SMV Ab’u pozitif saptanmış ve inme ile SMV enfeksiyonu arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu ileri sürülmüştür
3.
Çalışmamızda inme hastalarının %94.8’inde, kontrol grubunun ise %96’sında SMV Ab seropozitifliği saptanmıştır. Kontrol grubunda da SMV Ab seropozitifliğinin yüksek oranda bulunması, inme ve SMV enfeksiyonu ilişkisi açısından yorum yapabilmeyi kısıtlamıştır. Literatür incelendiğinde SMV Ab pozitifliği açısından toplumlar arasında farklılıklar olduğu görülmektedir 8,11. Özellikle yaşın ilerlemesiyle birlikte SMV Ab seropozitifliğinin de belirgin olarak artış gösterdiği saptanmıştır 8,10-12. İspanya’da yapılan çalışmada 6-10 yaş grubunda SMV Ab’u %56.7 oranında pozitif bulunurken, 31-40 yaş arasında bu oranın %90.3’e kadar çıktığı bildirilmiştir 10. Ayrıca Kanada’da Hindu ve Eskimo kökenliler arasında yapılan çalışmada SMV prevalansının tüm etnik gruplarda yaş ile artış gösterdiği saptanmıştır 13. Ülkemizde yapılan seroepidemiyolojik bir çalışmada SMV Ab pozitifliği 7-14 yaş grubunda %92, 14-49 yaş aralığında ise %97.8 olarak bulunmuştur 12. Çalışmamızda da hem inme hem de kontrol grubunda yaş ortalamasının yüksek olduğu düşünüldüğünde, SMV Ab pozitifliğinin yüksek oranlarda bulunmasının şaşırtıcı olmadığı düşünülmüştür.
KAH ile SMV enfeksiyonu arasındaki ilişkinin incelendiği bir metaanalizde, farklı toplumlarda yapılmış 55 çalışma gözden geçirilmiş ve özellikle Asya toplumlarında SMV enfeksiyonunun KAH riskini artırdığı saptanmıştır. Asya dışındaki toplumlarda ise SMV enfeksiyonunun KAH için daha düşük risk oluşturduğu belirlenmiştir 3,4,13. SMV Ab seropozitifliği oranları inme hastaları ve kontroller arasında karşılaştırıldığında, Asya toplumlarında inmeli hastalarda kontrollere göre daha yüksek olduğu bulunurken (%62.8’e karşı %47.1); Asya dışındaki toplumlarda inme ve kontrol gruplarında SMV Ab pozitifliği oranlarının birbirine daha yakın olduğu (%65.2’e karşı %57.8) ve bu nedenle iki grubun istatistiksel olarak karşılaştırılmasını etkilediği ileri sürülmüştür 4. Çalışmamızda da benzer şekilde kontrol grubunda da seropozitifliğin yüksek bulunmuş olması, değerlendirmeler için kısıtlayıcı olmuştur.
SMV enfeksiyonu kardiyovasküler hastalıklarda aterosklerozla ilişkilendirilmesine karşın, hipertansiyon, dislipidemi ya da diabetes mellitus gibi vasküler risk faktörleri ile ilişkisi yeterince araştırılmamıştır. SMV enfeksiyonlarının neden olduğu oksidatif stres ve inflamasyon artışının sonucunda gelişen endoteliyal hasarının esansiyel hipertansiyondan sorumlu olabileceği ileri sürülmüştür 14. Kadınlarda SMV seropozitifliği hipertansiyon ile ilişkili bulunmuş, ancak bu ilişkinin yıllar içerisinde daha fazla SMV enfeksiyonuna maruz kalınmasına bağlı olarak, yaşın etkisiyle açıklanabileceği bildirilmiştir 15. Ayrıca bir başka çalışmada SMV enfeksiyonu Kazak erkekleri ve Hunlarda esansiyel hipertansiyon ile ilişkili bulunmuştur 16. Bir metaanalizde SMV enfeksiyonu ile esansiyel hipertansiyon arasında önemli bir ilişki saptanmış, SMV enfeksiyonunun esansiyel hipertansiyonun olası bir nedeni olabileceği ileri sürülmüştür 17. SMV ve tip 2 DM arasındaki ilişkiyi araştıran az sayıda klinik çalışma bulunmaktadır ve sonuçları farklılıklar göstermektedir.
SMV Ab pozitifliğinin değerlendirildiği bir çalışmada, daha önce SMV’ye maruz kalmış olan hastalarda tip 2 DM gelişme olasılığının daha yüksek olduğu; geçirilmiş SMV enfeksiyonunun DM ve aterosklerozu birbirine bağlayan ortak bir faktör olabileceği ileri sürülmüştür 18. Bir başka çalışmada da, SMV seropozitifliğinin glukoz regülasyonu bozukluğu ile ilişkisi gösterilmiş ve SMV enfeksiyonunun yaşlılarda tip 2 DM gelişmesi için bir risk faktörü olabileceği bildirilmiştir 19. SMV IgG titrelerinin diyabetik ateroskleroz insidansında artış ile ilişkili olduğu, ancak aktif SMV enfeksiyonunun tip 2 DM’de glukoz regülasyonunu etkilemediği saptanmıştır 20. Öte yandan SMV hastalıklarının tip 2 DM gelişme riskini artırdığı, aktif SMV replikasyonunun tip 2 DM patogenezinde önemli bir rol oynayabileceği ileri sürülmüştür 21.
Çalışmaların sonuçları; toplumların SMV enfeksiyonuna duyarlılığının değişkenlik gösterdiğine ve bu değişkenliğin SMV enfeksiyonu ile aterosklerotik kardiyovasküler hastalıklar arasındaki ilişkinin ortaya konulmasını güçleştirdiğine işaret etmektedir. Çalışmamızda da SMV Ab’ları inme ve kontrol gruplarında yüksek oranlarda pozitif olarak bulunmuş; sonuçlarımızın toplumumuzdaki yüksek SMV Ab pozitifliğini yansıtıyor olabileceği ve SMV seropozitifliğinin inme için uygun bir öngörücü olamayacağı düşünülmüştür.
Çıkar çatışması: Yok.