[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2021, Cilt 26, Sayı 3, Sayfa(lar) 124-129
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Türkiye’de Son 11 Yılda Halk Sağlığı Alanında Yapılmış Tıpta Uzmanlık, Yüksek Lisans ve Doktora Tezlerinin Bibliyometrik Analizi
Süleyman Utku UZUN1, Caner BAYSAN2, Türker BEKAR2
1Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Epidemiyoloji Birimi, Denizli, Türkiye
2Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Epidemiyoloji Birimi, Ankara, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Bibliyometri, Halk Sağlığı, Tez, Bibliometrics, Public Health, Dissertation
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de son 11 yılda halk sağlığı alanında yapılmış tıpta uzmanlık, yüksek lisans ve doktora tezlerinin bibliyometrik analizini yapmaktır.

Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu araştırmada, 2009-2019 yılları arasındaki halk sağlığı tezleri incelenmiştir. Toplam 1166 tezin adı, sayfa sayısı, konusu ve araştırma tipi; yazarın adı, cinsiyeti; danışmanın adı, ünvanı, cinsiyeti, üniversite adı kayıt altına alınmıştır. Veriler değerlendirilirken sayı, yüzde dağılımları, ortalama, standart sapma gibi tanımlayıcı ölçüler hesaplanmış, tez türüne göre karşılaştırmalar için ki-kare testi, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. İstatistiksel analizlerde p <0,05 anlamlılık düzeyi olarak kabul edilmiştir.

Bulgular: Tezlerin %46,9’u (n =547) yüksek lisans tezi, %39,2’si (n =457) tıpta uzmanlık tezi ve %13,9’u (n =162) doktora tezi olup, tez öğrencilerinin %67,3’ü (n =785) kadındır. En çok tez yayınlayan ilk üç üniversite %8,5 ile (n =99) Erciyes Üniversitesi, %7,1 ile (n =83) Dokuz Eylül Üniversitesi ve %5,7 ile (n =67) İstanbul Üniversitesi’dir. Tez konularının dağılımları incelendiğinde en çok çalışılan ilk üç konu başlığı %19,6 (n =229) ile işçi sağlığı, %11,7 (n =137) ile bulaşıcı olmayan hastalıklar ve %11,2 (n =131) ile üreme ve kadın sağlığıdır. En az çalışılan konu başlıkları ise tıp eğitimi (n =5, %0,4), ağız-diş sağlığı (n =6, %0,5) ve toplum beslenmesidir (n =17, %1,5). Tezlerde en çok kullanılan araştırma tipi %80,7 (n =941) ile tanımlayıcı/kesitsel araştırmadır.

Sonuç: Türkiye’de son 11 yılda halk sağlığı alanında yapılmış tıpta uzmanlık, yüksek lisans ve doktora tezlerinin büyük çoğunluğu tanımlayıcı/kesitsel tipte araştırma olup, en çok işçi sağlığı konusunda araştırma yapılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Lisans derecesini tamamlayan kişiler, ilgi gösterdiği bilim dalında yüksek lisans, doktora veya tıpta uzmanlık gibi lisansüstü eğitim ile eğitim hayatlarını devam ettirebilir ve ilgili bilim dalında uzmanlaşabilirler. Öğrenciler, lisansüstü eğitimlerini bir tez hazırlayarak tamamlamaktadır. Bir danışman desteği ile öğrenci tarafından yürütülen lisansüstü tezler, bir araştırma projesine dayandığından, üniversiteler tarafından programın genel kalitesinin potansiyel bir göstergesi olarak kabul edilir ve tezler ilgili alandaki araştırmalar hakkında kayda değer bilgiler vermektedir 1-3.

    Emek yoğun bir süreç olan tez hazırlamanın ilk aşaması tez konusunun belirlenmesidir. Öğrencilerin akademik hayatlarının belki de ilk önemli adımı olan tezlerin özgün olması ve ilgili alana bir yenilik getirmesi gerekir 4. Bu nedenle tez, makale vb. akademik araştırmanın özgün bir çalışma olması için araştırma konusunu belirlemek önemlidir. Herhangi bir bilgi alanındaki güncel gelişmelerin yakından takip edilmesi ve mevcut araştırma eğilimlerinin bilinmesi araştırmacılar için kilit rol oynamaktadır 5. Araştırmacıların daha önce yapılmış araştırma sonuçlarını takip ederek, dolaylı yönden araştırma konu eğilimlerini saptamaya çalıştıkları belirtilmektedir 6. Bu nedenle, özellikle son yıllarda ağırlık verilen tez konularının bilinmesi, sonraki araştırmalar ve tezler açısından önemlidir. Ülkemizde araştırmalara ayrılan sınırlı kaynaklar da göz önüne alındığında, az çalışılmış araştırma alanlarının bilinmesi ve daha önemlisi öncelikli alanların belirlenmesi gerekmektedir 7.

    Bilimsel alandaki hızlı ilerlemeler, günümüzde artan üniversite, araştırmacı ve araştırmalar düşünüldüğünde her bir alan hakkında kısa ve açıklayıcı bilgilere sahip olunması bir gereklilik haline gelmiştir 8. Bilimsel çalışmaların gelişim sürecinin ve özelliklerinin ortaya konulmasında ise bibliyometriden yararlanılmaktadır. İlk olarak 1969’da Pritchard tarafından kullanılan bibliyometri terimi, bir analiz tekniği olarak birçok bilim alanında da sıklıkla kullanılmaktadır 9. Bibliyometrik çalışma, akademik yayınların, her türlü yazılı belgenin çeşitli yönlerini sayısal analizler ve istatistikler ile incelenmesi olarak tanımlanan nicel bir yöntemdir 5,10. Genel eğilimlerin ortaya konulmasında önemli bir araç olan bibliyometri, özellikle belirli bir alanda ve bu alanın alt dallarında literatürün gelişimini tespit etmek için kullanılmaktadır. Bibliyometrik çalışmalar belirli bir alanda literatürün gelişimini ortaya koyduğu, ilgili alandaki güncel gelişmeler hakkında en son bilgileri içerdiği için araştırma çalışmalarında önemli rol oynamakta ve gelecek araştırmacılara yol haritası oluşturmaktadır 5. Bu sebeple bibliyometrik analiz çalışmaları, yapılması planlanan özgün akademik çalışmalar için önemli bir kaynak oluşturmaktadır.

    Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de son 11 yılda halk sağlığı alanında yapılmış tıpta uzmanlık, yüksek lisans ve doktora tezlerinin bütünleşik bir bakış açısıyla gözden geçirilmesi ve mevcut durumun ortaya konmasıdır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Tanımlayıcı tipteki bu araştırmada, 01.01.2009-31.12.2019 tarih aralığındaki halk sağlığı alanındaki lisansüstü tezler (tıpta uzmanlık, yüksek lisans ve doktora tezleri) incelenmiştir. İlgili tezlere Yükseköğretim Kurumu Başkanlığı’nın Ulusal Tez Merkezi internet sayfasındaki “Detaylı Tarama” seçeneğinden “Halk Sağlığı Anabilim Dalı” ve ilgili yıllar seçilerek tıpta uzmanlık tezi, yüksek lisans tezi ve doktora tezlerine ayrı ayrı ulaşılmıştır 11. Ulaşılan toplam 1166 tezin adı, sayfa sayısı, konusu ve araştırma tipi; yazarın adı, cinsiyeti; danışmanın adı, ünvanı, cinsiyeti, üniversite adı kayıt altına alınmıştır. Tez konuları işçi sağlığı, üreme ve kadın sağlığı, bulaşıcı hastalıklar ve bağışıklama, bulaşıcı olmayan hastalıklar ve yeti yitimi vb. 16 farklı konu başlığı altında değerlendirilmiştir. Çalışma için Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Olmayan Klinik Etik Kurul izni (ref: 2020-14) alınmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde R istatistik programının 3.4.3 versiyonu kullanılmıştır. Veriler değerlendirilirken sayı, yüzde dağılımları, ortanca, çeyrekler arası fark gibi tanımlayıcı istatistikler hesaplanmıştır. Nicel değişkenlerin normal dağılıma uygunluğu basıklık-çarpıklık değerleri, varyasyon katsayısı, grafiksel yöntemler (histogram, kutu-çizgi grafiği, Q-Q grafiği…vd) ve Kolmogorov-Smirnov uyum iyiliği testi kullanılarak test edilmiştir. Tez türüne göre (tıpta uzmanlık tezi, yüksek lisans tezi ve doktora tezi) isimsel değişkenlerin (tez öğrencisinin ve tez danışmanlarının cinsiyeti, tez danışmanının ünvanı, araştırma tipleri) karşılaştırması için Pearson ki-kare testi, nicel değişkenlerin (tez sayfa sayısı) karşılaştırması için Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Kruskal Wallis testinde anlamlı çıkan farklılığın hangi gruplar arası olduğunu belirlemek için (posthoc test için) Mann-Whitney U testi yapılmıştır ve tip 1 hatayı kontrol etmek amacıyla sonuçlar Bonferroni düzeltmesi ile değerlendirilmiştir. İstatistiksel analizlerde p <0,05 anlamlılık düzeyi olarak kabul edilmiştir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    İncelenen tezlerin %39,2’si (n =457) tıpta uzmanlık tezi, %46,9’u (n =547) yüksek lisans tezi ve %13,9’u (n =162) doktora tezi olup, tez öğrencilerinin %67,3’ü (n =785) kadındır. Tez türlerine göre tez öğrencilerinin cinsiyetleri karşılaştırıldığında; tıpta uzmanlık tezi öğrencilerinin %56,7’si (n =259) kadın, yüksek lisans öğrencilerinin %76,1’i (n =416) kadın ve doktora öğrencilerinin %67,9’u (n =110) kadındır. Yüksek lisans ve doktora tezlerinde, tıpta uzmanlık tezlerine göre istatistiksel anlamlı olarak daha fazla kadın öğrenci olduğu bulunmuştur (p <0,001). Halk sağlığı tezlerinin danışmanlarının ünvanları değerlendirildiğinde %62,9’u (n =733) profesör, %25,2’si (n =294) doçent ve %11,9’u (n =139) doktor öğretim üyesi olup, tez danışmanların %53,5’inin (n =624) erkek olduğu bulunmuştur (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Bazı değişkenlere göre son 11 yıldaki halk sağlığı tezlerinin dağılımı.

    Yıllara göre halk sağlığı tezlerinin dağılımı incelendiğinde; en az yapılan tezin 2012 yılında olduğu (n =58, %5,0), en fazla tezin ise 2019 yılında (n =202, %17,3) yapıldığı görülmüştür. Tıpta uzmanlık tezi 100 tez (%21,9) ile en çok 2017 yılında, yüksek lisans tezi 122 tez (%22,3) ile en çok 2019 yılında ve doktora tezi ise 24 tez (%14,8) ile 2019 yılında yapılmıştır. Yıllara göre halk sağlığı tezlerinin dağılımı grafik 1’de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Grafik 1: Yıllara göre son 11 yıldaki halk sağlığı tezlerinin dağılımı.

    Tezlerin üniversitelere göre dağılımı incelendiğinde; son 11 yılda en çok halk sağlığı tezi yapılan ilk beş üniversite %8,5 ile (n =99) Erciyes Üniversitesi, %7,1 ile (n =83) Dokuz Eylül Üniversitesi, %5,7 ile (n =67) İstanbul Üniversitesi, %4,6 ile (n =54) Hacettepe Üniversitesi, %4,3 ile (n =50) Marmara ve Ankara Üniversiteleridir. En çok halk sağlığı tıpta uzmanlık tezi yapılan ilk beş üniversite %6,6 ile (n =30) İstanbul Üniversitesi, %5,9 ile (n =27) Dokuz Eylül Üniversitesi Üniversitesi, %5,5 ile (n =25) Çukurova Üniversitesi, %5,0 ile (n =23) Marmara Üniversitesi ve %4,4 ile (n =20) Gazi Üniversitesi’dir. Yüksek lisans tezleri içinde en çok halk sağlığı tezi yapılan ilk beş üniversite Erciyes Üniversitesi (n =60, %11,0), Dokuz Eylül Üniversitesi (n =40, %7,3), Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (n =36, %6,6), Trakya Üniversitesi (n =30, %5,5), ve Ankara Üniversitesi’dir (n =29, %5,3). Doktora tezleri içinde en çok halk sağlığı tezi yapılan ilk beş üniversite Erciyes Üniversitesi (n =25, %15,4), Dokuz Eylül Üniversitesi (n =16, %9,9), İnönü Üniversitesi (n =14, %8,6), İstanbul Üniversitesi (n =14, %8,6) ve Ege Üniversitesi’dir (n =13, %8,0). (Tabloda gösterilmemiştir.)

    Tez konularının dağılımları incelendiğinde en çok çalışılan ilk üç konu başlığı %19,6 (n =229) ile işçi sağlığı, %11,7 (n =137) ile bulaşıcı olmayan hastalıklar ve yeti yitimi ve %11,2 (n =131) ile üreme ve kadın sağlığıdır. En az çalışılan konu başlıkları ise tıp eğitimi (n =5, %0,4), ağız-diş sağlığı (n =6, %0,5) ve toplum beslenmesidir (n =17, %1,5). Tez türlerine göre tez konularınının dağılımları değerlendirildiğinde tıpta uzmanlık tezlerinin %22,5’inin (n =103) işçi sağlığı, %13,6’sının (n =62) bulaşıcı olmayan hastalıklar ve yeti yitimi, %10,7’sinin (n =49) üreme ve kadın sağlığı konuları olduğu bulunmuştur. Yüksek lisans tezlerinin %18,8’inin (n =103) işçi sağlığı, %12,6’sının (n =69) üreme ve kadın sağlığı, %11,3’ünün (n =16) çocuk/ergen sağlığı ve okul sağlığı iken, doktora tezlerinin ise %19,1’inin (n =31) sağlık eğitimi ve sağlığın geliştirilmesi, %14,2’sinin (n =23) işçi sağlığı ve %13,0’ünün (n =21) bulaşıcı olmayan hastalıklar ve yeti yitimi konuları olduğu bulunmuştur. Tez türlerine göre tez konularının dağılımı tablo 2’de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Tez türlerine göre son 11 yıldaki halk sağlığı tezlerinin konularının dağılımı.

    Tezlerin araştırma tipleri değerlendirildiğinde %80,7’si (n =941) tanımlayıcı/kesitsel, %8,1’i (n =94) deneysel, %3,0’ü (n =35) metodolojik, %2,3’i (n =27) vaka-kontrol, %1,8’i (n =21) nicel ve nitel (karma), %1,7’si (n =20) niteliksel, %1,7’si (n =20) kohort, %0,4’ü (n =5) ekolojik çalışma ve %0,3’ü (n =3) sistematik derleme/metaanalizdir. Tez türlerine göre araştırma tipleri incelendiğinde; her tez türünde en sık kesitsel tipte araştırma yapılmış olup doktora tezleri içinde deneysel araştırma tipi sıklığının %22,2 (n =36) olduğu görülmüştür.

    Tezlerin sayfa sayısı ortancası 111 (min:44-maks:493) olup; doktora tezlerinin sayfa sayısı (Ortanca: 131,5) yüksek lisans (Ortanca: 101) ve tıpta uzmanlık (Ortanca:120) tez sayfa sayılarından daha fazladır (p <0,001). Tez öğrencisinin cinsiyetine göre tezlerin sayfa sayıları ortalamaları arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmamıştır (p =0,898). Tez danışmanı ünvanına göre tez sayfa sayıları karşılaştırıldığında; tez danışmanı profesör olanların tez sayfa sayısı (Ortanca:114); tez danışmanı doktor öğretim üyesi olanlara göre (Ortanca:105) daha yüksek bulunmuştur (p =0,019). Tıpta uzmanlık tezleri içinde de aynı şekilde istatistiksel anlamlı bir fark bulunmuştur (p =0,014). Ayrıca tez danışmanı kadın olanların tez sayfa sayısı (Ortanca:119), tez danışmanı erkek olanlardan (Ortanca:107) daha fazla bulunmuştur (p <0,001). Her bir tez türü için ayrı ayrı bakıldığında da aynı şekilde istatistiksel anlamlı olarak bu farkın olduğu görülmüştür. Araştırma tiplerine göre tüm tezlerin sayfa sayıları karşılaştırıldığında, nitel+nicel tipte yapılan tezlerin sayfa sayısı niteliksel, ekolojik ve sistematik derleme/metaanaliz tipi dışında kalan diğer tüm araştırma tiplerinde yapılan tezlerin sayfa sayılarından istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek olduğu bulunmuştur (p<0,001). Tıpta uzmanlık ve doktora tezleri için de aynı durumun geçerli olduğu bulunmuştur (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Bazı değişkenlere göre son 11 yıldaki halk sağlığı tezlerinin sayfa sayıları.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Genellikle yüz sayfayı aşan oldukça kapsamlı çalışmalar olan tezler, konu alanında içerik uzmanı olan bir komite başkanı/mentor tarafından yönetilir ve aynı zamanda araştırma metodolojisinde konu uzmanı olan 3 veya 5 uzmandan oluşan bir ekip tarafından değerlendirilir 12. Bilimsel literatürün değerlendirme göstergelerini elde etmek için kullanılan bir metodoloji olan bibliyometri tekniği ile bu çalışmada Türkiye’de son 11 yılda halk sağlığı alanında yapılmış tıpta uzmanlık, yüksek lisans ve doktora tezlerinin incelenmiştir. Son 11 yılda halk sağlığı alanında yapılan 1116 tez incelendiğinde; özellikle 2012 yılından sonra tezler tedricen artış göstermiştir. Halk sağlığı profesyonellerinin yetiştirilmesinde önemli rol oynayan halk sağlığı yüksek lisans, doktora ve tıpta uzmanlık programları, dünyada olduğu gibi ülkemizde de artmaktadır 13. Halk sağlığı alanında çalışanların sadece küçük bir kısmının formal bir halk sağlığı eğitimi aldığı göz önüne alındığında 13; bu programlara olan ihtiyaçtan dolayı ilerleyen yıllarda da halk sağlığı alanında yapılacak tezlerin artarak devam edeceği öngörülmektedir. Tez türlerine göre incelendiğinde halk sağlığı doktora tezlerinin, yüksek lisans ve tıpta uzmanlık tezlerine göre daha az olduğu dikkat çekmektedir. Bunun sebebi halk sağlığı doktora eğitimi veren üniversite sayısının az olması ve doktoraya başvurabilmek için öncelikle yüksek lisans eğitiminin tamamlanması gerekliliğidir 14.

    Tez konularının dağılımları incelendiğinde, en çok işçi sağlığı konusunda tezlerin yapıldığı görülmüştür. En az çalışılan konu başlıkları ise tıp eğitimi, ağız-diş sağlığı ve toplum beslenmesidir. Sipahi ve ark.’nın 15 yapmış olduğu çalışmaya göre 1978-2010 yılları arasındaki Türkiye’deki halk sağlığı tezleri de aynı şekilde en çok işçi sağlığı konusunda yapılmıştır. En az çalışılan konular da oldukça benzerlik göstermektedir. Brezilya’da yapılan bir çalışmada da son 40 yıl içerisinde işçi sağlığı ile ilgili yapılan çalışmaların sayısının benzer şekilde katlanarak arttığı belirtilmiştir 16. Gelişmekte olan ülkelerde işçi sağlığının önemi göz önüne alındığında, Türkiye’de de halk sağlığı tezlerinin çoğunluğunun işçi sağlığı konusunda yapılması anlaşılabilir bir durumdur. Ancak değişen dünya sorunları ile birlikte araştırma öncelikleri de değişmektedir. Bu sebeple, dünyada halk sağlığı alanındaki araştırma önceliklerinin yakından takip edilerek bundan sonra yapılacak tez konularının da buna göre seçilmesi gerekir. Ayrıca konunun uzmanlarıyla yapılacak çalışmalar ile Türkiye’deki halk sağlığı sorunlarının belirlenmesi ve araştırma önceliklerinin neler olması gerektiğinin saptanmasına, bu çalışmalar doğrultusunda da tez konularının belirlenmesine ihtiyaç vardır. Tıpta uzmanlık ve yüksek lisans tezlerinden farklı olarak doktora tezlerinde en çok sağlık eğitimi ve sağlığın geliştirilmesi konusu ön plana çıkmıştır. Bunun nedeni doktora tezlerinde sağlık eğitimi müdahalesi içeren tezlere ağırlık verilmesinden kaynaklanıyor olabilir.

    Tezlerin araştırma tipleri değerlendirildiğinde çok büyük çoğunluğunun tanımlayıcı/kesitsel tipte olduğu; kohort ve sistematik derleme/metaanaliz tipteki tezlerin çok az olduğu dikkat çekmiştir. Ayrıca doktora tezleri içinde deneysel araştırma tipinde artış göze çarpmıştır. Emiroğlu ve ark.’nın 7 yaptığı çalışmada iş sağlığı hemşireliği alanında yürütülen lisansüstü tezlerinin de benzer şekilde %92,3’ünün tanımlayıcı ve kesitsel tipte olduğu bulunmuştur. Arslan ve ark.’nın 4 yaptığı çalışmada hemşirelikteki doktora tezlerinde deneysel araştırma tipinin %45,16 olduğu bulunmuştur. Bu bulgular ışığında, Türkiye’deki son 11 yıldaki halk sağlığı tezleri kanıt piramidinin altında yer alan araştırma tasarımları ile yürütülmüştür. Bundan sonraki yapılacak olan tezlerde metaanaliz, sistematik derleme, randomize kontrollü çalışma gibi bilimsel kanıt gücü açısından daha güçlü olan araştırma tiplerinin tercih edilmesi gerekmektedir.

    Sonuç olarak, Türkiye’de son 11 yılda halk sağlığı alanında yapılmış tıpta uzmanlık, yüksek lisans ve doktora tezlerinin büyük çoğunluğu tanımlayıcı/kesitsel tipte araştırma olup, en çok işçi sağlığı konusunda araştırma yapılmıştır. Bundan sonra yapılacak olan tezlerin konuları belirlenirken, daha az çalışılan ve eksik kalmış halk sağlığı konularına ağırlık verilmesi ve araştırma tipi olarak da daha yüksek kanıt düzeyine sahip araştırma tasarımlarının kullanılması önerilebilir. Halk sağlığında yüksek lisans/doktora programlarına olan ihtiyacın giderek genişlemesi göz önüne alındığında, tezlerle ilgili gelecekteki çalışmaların bibliyometrik göstergelerinin de daha büyük nicelikte olması beklenmektedir. Bu çalışma, halk sağlığı alanındaki literatürdeki boşlukların tanımlanmasına; halk sağlığı profesyonellerinin alanıyla ilgili bilimsel üretimin karakterizasyonunu analiz etmesine katkıda bulunabilir. Böylece bundan sonraki yapılacak araştırmaların hangi konulara odaklanması gerektiği konusunda yol gösterici olabilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Dundar H, Lewis DR. Determinants of research productivity in higher education. Res High Educ 1998; 39: 607-31.

    2) Kim MJ, Mckenna HP, Ketefian S. Global quality criteria, standards, and indicators for doctoral programs in nursing; literature review and guideline development. Int J Nurs Stud 2006; 43: 477-89.

    3) Royal KD, Rinaldo JCB. How common are experimental designs in medical education? Findings from a bibliometric analysis of recent dissertations and theses. Educ Heal Prof 2018; 1: 28-30.

    4) Arslan F, Uzun Ş, Oflaz F. Türkiye’de hemşirelikte doktora tez çalışmalarının özellikleri, yaşanan güçlükler ve tezlerin kullanımı. Turkiye Klin J Nurs Sci 2010; 2: 110-22.

    5) Mishra DK, Gawde M, Solanki MS. Bibliometric study of Ph.D. thesis in English. Global J Academ Librarians 2014; 1: 19-36.

    6) Altuğ Özsoy S. Hemşirelikte araştırma öncelikleri. Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Derg 2009; 1: 52-9.

    7) Emiroğlu ON, Kuru N, Öztürk Çopur E. Türkiye’de 2009-2016 yılları arasında iş sağlığı hemşireliği alanında yürütülen lisansüstü tezlerin değer-lendirmesi. Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Derg 2018; 5: 116-27.

    8) Aydın B. Bibliometrics analysis of thesis about food beverage industry registered in thesis center of council of higher education. J Multidiscip Acad Tour 2017; 2: 23-38.

    9) Hood WW, Wilson CS. The literature of bibliometrics, scientometrics, and informetrics. Scientometrics 2001; 52: 291-314.

    10) Kurutkan M, Orhan F, Kaygısız P. Hasta güvenliği literatürünün bibliyometrik analizi: Türkçe tez ve makaleler örneği. Heal Care Acad J 2017; 4: 253-9.

    11) Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Ulusal Tez Merkezi [Internet]. Tez Merkezi Detaylı Tarama [cited 15 Mayıs 2020]. Available from: https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp

    12) Royal KD, Rinaldo JC. How common are experimental designs in medical education? Findings from a bibliometric analysis of recent dissertations and theses. Educ Health Prof 2018; 1: 28-30.

    13) Hernandez LM, Rosenstock L, Gebbie K. Who will keep the public healthy?: Educating public health professionals for the 21st century. 1st ed. Washington DC: National Academies Press; 2003.

    14) Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü [Internet]. Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği [cited 30 Haziran 2020]. Available from: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2016/04/20160420-16.htm

    15) Sipahi H, Durusoy R, Ergin I, Hassoy H, Davas A, Karababa AO. Publication rates of public health theses in international and national peer-review journals in Turkey. Iran J Public Health 2012; 41: 31-5.

    16) Santana VS. Workers’ health in Brazil: graduate research. Rev Saude Publica 2006; 40: 101-11.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]