Edinsel soğuk ürtikerde soğuk maruziyeti sonucunda, önce ciltte kaşıntı ve kızarıklık, ardından yanma hissi gelişir, daha sonra ürtiker plağı ortaya çıkar. Semptomların ortaya çıkması bazen 2 saate kadar uzayabilir. Semptomlar soğuğa maruz kalma alanı ile sınırlıdır. Ancak, soğuğa maruz kalan deri alanı geniş olduğunda, jeneralize ürtikeryal lezyonların yanı sıra, baş ağrısı, dispne, taşikardi, hipotansiyon, bilinç kaybı gibi yaşamı tehdit edebilen anafilaktik şok gelişebilir. Soğuk suda yüzmek, şiddetli soğuk ürtiker reaksiyonunun en yaygın nedenidir. Soğuk ürtikeri tanısı konulan hastalarda özellikle soğuk suda yüzme ile oluşan anafilaksilere bağlı ölümler açısından dikkatli olunmalıdır. Soğuk yiyecek veya içecek tüketilmesine bağlı olarak dudakların, farinksin ve uvulanın ödemi gelişebilir (1, 6, 8, 12). Bizim hastamızda soğuk ile temas sonrası soğuğa maruz kalan bölgede kızarıklık, şişlik ve kaşıntı gelişiyordu. Ancak, soğuk sıvı ve gıda alımı ile dudaklarda, farinkste ve uvulada ödem oluşmuyordu. Ek olarak, diğer sistemik belirtiler de eşlik etmiyordu.
Edinsel primer soğuk ürtikeri idiyopatik olarak ortaya çıkarken, edinsel sekonder soğuk ürtikerden böcek ısırığı, gıda alerjileri, ilaç kullanımı, kriyoglobülinemi, kriyofibrinojenemi, vaskülit, enfeksiyonlar, malignite (kronik lenfositik lösemi, lenfosarkom) gibi patolojiler sorumlu tutulmuştur. Suçiçeği, viral hepatit, enfeksiyöz mononükleoz, insan immün yetmezlik virüsü, sifiliz, borelyoz, helikobakter pilori kolonizasyonu, akut toksoplazmoz ve bazı paraziter enfeksiyonların sekonder soğuk ürtikere neden olduğu bildirilmiştir 2-4,8,13. Bizim hastamızda yapılan laboratuvar testlerin alta yatan bir patoloji saptanmadı ve olgumuza edinsel primer soğuk ürtiker tanısı konuldu.
Soğuk ürtikerli hastaların yaklaşık %50’sinde birlikte alerjik hastalıklarda bulunabilir 5. Ayrıca, soğuk ürtiker vakalarının dörte birinde diğer fiziksel ürtiker tipleri de eşlik edebilir. Soğuk ürtiker ile en sık dermografizim ve kolinerjik ürtiker birlikteliği bildirilmiştir 5,8. Soğuk ürtiker, bazen de normal ürtiker ile birlikte olabilir 1-3,12. Bizim olgumuzun öyküsünde alerjik hastalıklar ile ilgili şikâyetler yoktu. Ek olarak, deri prik testinde gıda ve solunum alerjen duyarlılığı saptanmadı. Ayrıca diğer fiziksel ürtiker tipleri için yaptığımız uyarı testleri normal idi.
Soğuk ürtiker tanısı buz-küp testi ile konur. Ön kola 5 dakika süre ile buz küpü uygulandıktan sonra, 10 dakika kadar ısınması beklenir. Buzun uygulandığı alanda kızarıklık ve endürasyon olursa testin pozitif olduğu kabul edilir. Eğer reaksiyon olmazsa, diğer önkolda buz-küp testi uygulanır, tekrar negatif olarak bulunursa, buz-küp testi negatif olarak kabul edilir. Bizim olgumuzda yapılan buz-küp testi pozitif idi 1-3,7,13,14.
Edinsel primer soğuk ürtikerin ayırıcı tanısında anormal serum proteinleriyle ilişkili soğuk ürtiker tipleri (soğuk aglütininler, kriyoglobülinler ve kriyofibrinojen), paroksismal soğuk hemoglobinüri, hastalıklara bağlı gelişen sekonder soğuk ürtiker, soğukla ilişkili kolinerjik ürtiker, familyal soğuk otoinflamatuvar sendrom düşünülmelidir 2,3,13,15,16. Olgumuzda hepatit markerları ve kriyoglobulini negatif saptanmış olup, öykü ve fizik muayene ve laboratuvar testlerinde romatolojik hastalık düşündürecek bulgu saptanmamıştır. Edinsel soğuk ürtikerde semptomları, soğuğa maruz kaldıktan 2 ila 5 dakika sonra ortaya çıkar ve 1-2 saat devam eder, ailesel soğuk ürtikerde ise semptomlarının ortaya çıkması 24 ila 48 saati bulur ve semptomlar 24-48 saat sürebilir. Ailevi soğuk otoinflamatuar sendromda cilt lezyonlarına ateş, baş ağrısı, göz kızarıklığı, genel halsizlik, artralji/miyalji ve lökositoz eşlik edebilir. Hastamızda soğuğa maruz kaldıktan 5-6 dakika sonra ortaya çıkan derideki ürtikeryal bulgulara diğer sistemik bulgular eşlik etmediği için ailesel soğuk ürtiker düşünülmedi. Diğer kriyopirin metabolizma bozukluğu olan Muckle-Wells sendromunda ise en sık görülen bulgular ürtiker, ilerleyici sağırlık ve amiloidozisdir. Olgumuzun işitme ve renal fonksiyonlarında patoloji saptamadık.
Edinsel soğuk ürtikerin ana tedavisi, reaksiyonu tetikleyebilecek senaryolardan kaçınması için hasta eğitiminden oluşur. Soğuk havalarda sıcak tutacak giysiler kullanılmalıdır. Soğuk içecekler ve yiyecekler tüketilmemelidir. Hastaya soğuk banyodan kaçınması, soğuk suda yüzmemesi tavsiye edilmelidir. Mutlaka su aktiviteleri (yüzme ve sörf gibi) yapılacaksa, hasta her zaman gözetim altında tutulmalıdır. Hasta ameliyat sırasında genel anestezi altında soğuk odada kalması durumunda şiddetli reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle ameliyattan önce profilaktik steroid ve antihistaminik verilmesi, ılık intravenöz sıvıların verilmesi, soğuk ortamda ameliyat işleminin yapılmaması ve opiyat grubu ilaçlardan kaçınılması önerilmelidir 2,3. Soğuk ürtikerinin medikal tedavisinde antihistaminik kullanımı, en yaygın ve en efektif tedavidir. Soğuğa maruz kalma beklendiğinde ve önlenemediğinde, yüksek doz antihistiminiklerle profilaktik tedavi önerilebilir. Lökotrien antagonistleri, siklosporin, sistemik kortikosteroidler, dapson, oral antibiyotikler (doksisiklin, penisilin), siproheptadin, doksepin, ketotifen ve danazol ile başarılı tedavi raporları vardır. Refrakter hastalarda ise anti Ig E monoklonal antikor (omalizumab), etanersept (antitümör nekrozis faktör), anakinra (anti interlökin-1) tercih edilebilir 2,3,7,8,14. Ancak, ailevi soğuk otoinflamatuar sendromun da anakinra tedavisine yanıt verdiği unutulmamalıdır. Hastalara soğuk toleransının indüksiyonu için soğuk duşlar ile desensitizasyon yapılabilir. Anafilaksi veya sistemik reaksiyon öyküsü olan hastalara adrenalin otoenjektörü, oral kortikosteroid ve antihistaminik içeren acil durum kitleri verilmelidir 2,3,7,8. Hastamıza soğuktan kaçınması için önerilerde bulunuldu, profilaktik antihistaminik başlandı. Öyküsünde sistemik reaksiyon ve anafilaksi olmadığı için adrenalin otoenjektörü verilmedi.
Sonuç olarak, hekimlerin soğuk ürtiker dahil fiziksel ürtiker alt grupları hakkında farkındalıklarının artması, bu grup hastalıkların tanı ve tedavisine yardımcı olacağını düşünüyoruz.