Bu çalışmanın kanser hastalığının erken tanısı amaçlı
taramaların arttırılması konusunda sağlık çalışanlarında
farkındalık yaratması, kendilerinde kısmi davranış
değişikliğine neden olması ve bu sayede toplumda
örnek davranış sergilemeleri ve etkin danışmanlık
hizmeti vermeleri ile sahaya ve literatüre katkı sağlayacağı
düşünülmektedir.
KETEM’ler, ilçe sağlık müdürlükleri, toplum sağlığı
merkezlerinde görevli kanser birimi sorumluları ve ilçe
sağlık müdürlerinin kanser tarama hedefine ulaşmada
oynadıkları rol önemlidir ancak en etkin kişiler
AHB’lerde görevli olan aile hekimleri ve aile sağlığı
çalışanlarıdır. AHB tarafından hedef listedeki kişilere
kanser taraması hakkında yeterli bilgi verilmesi ve
GGK testinin yapılmasına yönelik gerekli özenin gösterilmesi
durumunda taramaya katılım oranını artmaktadır
8. Babuş ve Eser’in 9 çalışmasında, mamografi
çektirenlerin ağırlıklı olarak doktor önerisi sayesinde
bu taramayı yaptırdığı saptanmıştır. Akbas ve ark. 10
çalışmasına göre, katılımcıların yarısından fazlası doktor
önerisiyle Pap-smear testi taramasını yaptırmıştır.
Karadağ Çaman ve ark. 11 yaptığı çalışmada KETEM’e
başvurmadan önce hekim tarafından tarama
yapılması önerisi katılımcıların taramaya katılmasını
etkileyen tek faktör olarak bulunmuştur. Rawl ve ark.
12,13 el broşürü verilmesi, yüz yüze danışmanlık,
telefon danışmanlığı, davet mektubu, eğitsel videolar
gibi yöntemlerin taramalara katılım oranlarını arttırdığını
tespit etmişlerdir. Literatürle uyumlu olarak bu
çalışmada, kanser tarama risk grupları belirlenip AHB
tarafından bilgilendirildiğinde tarama yaptırma konusunda
davranışlarının olumlu şekilde değiştiği tespit
edilmiştir. Birinci basamak hastalarına başvurdukları
sağlık kuruluşlarında uygun eğitimlerin verilmesi,
uygun eğitim materyallerinin hazırlanarak hastalara
ulaştırılması bireylerin farkındalığını arttırarak, kanser
taramalarına yönelik tutumlarını olumlu yönde etkileyebileceği
görülmüştür.
Kozan ve Tokgöz 14 tarafından yapılan çalışmada,
ülkemizde hali hazırda fırsatçı ve toplum tabanlı meme
kanseri taramalarının kapsayıcılık oranının %20-30’lar
arasında olduğu ifade edilmiştir. Verilerimize göre
kanser taramalarında hedeflenen %35’lik nüfusa erişebilen
ve erişemeyen birimler olmuştur, hedefe erişemeyen
birimlerde düzeltici faaliyetlerin planlanması gereklidir.
Aile hekimliği uygulamasının gerçek manada uygulanması,
yeterli hizmet içi eğitimlerle sağlık personelinin
desteklenmesi ve KETEM’lerin daha etkin çalışması
ile kanser tarama programlarının başarıya ulaşması
kolaylaşabilir. Bunun yanında, birinci basamağı
ilgilendiren koruyucu hekimlik ile ilgili uygulamalar,
eğitimler, gerekli tanıtıcı faaliyet ve toplantılar yapılması,
aile hekimlerinin kanser tarama programına daha
aktif katılmaları konusunda motivasyonlarını arttırabilir
14. Çalışmamız, sahaya dönük bir akademik zeminde
ilerlemesi, görsel faaliyetler barındırması, sorumluluk
ruhu taşıması ve sık ziyaretler ile samimi bir
ortam yaratması açısından AHB’lerde kanser taramaları
oranlarının artışına yardımcı olmuş olabilir.
Kaya ve ark. 15 çalışmasında sağlık çalışanlarından
mamografi çektirenlerin oranı %58,59, GGK testi yaptıranların
oranı %58,17, Pap-smear testi yaptıranların
oranını %75,62’dir. Çakmak ve Güler’in 16 gerçekleştirdiği
çalışmada sağlık çalışanlarından mamografi
çektirenlerin oranı %55,1, GGK testi yaptıranların
oranı %16,7, Pap-smear testi yaptıranların oranını
%58,8’dir. Çalışmamızda ulaşılan mamografi ve GGK
testi oranları bu çalışmalardan daha yüksektir olup,
Pap-smear testi oranı benzerlik göstermektedir.
Çalışmamızın bazı kısıtlılıkları vardır. İlgili tarihler
arasında Ramazan ayına ve kurban bayramına denk
gelen dönemlerin olması ASM’lerdeki tarama sirkülasyonunun
azalmasına sebebiyet vermiş olabilir. Ayrıca,
önceki yılların aynı dönemi kapsayan bulgularının
olmaması, çalışmadaki müdahalenin ne kadar etkin
olduğunu görmemizde bir engel olarak karşımıza çıkmaktadır.
AHB’ler kanser taraması için rutin yaklaşımlarının
dışına çıkmak konusunda mecbur tutulamayacakları
için örneklem seçilememiştir, gönüllülük esas
alınmıştır.
Sonuç olarak, AHB’lerde çoğunlukla tarama oranlarında
artış sağlanması hedefine ulaşılmıştır. Sağlık çalışanlarından
kanser taramalarını yaptırmamış olanlardan
bazıları proje yürütme aşamasında taramalarını yaptırdıkları
anketlerle belirlenmiş, dolayısıyla çalışma sağlık
çalışanlarında davranış değişikliği oluşturmuştur.
Tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde bu konuda
verilen eğitimlerin arttırılması ve teşvik edici faaliyetlerin
yürütülmesi önem teşkil etmektedir.