[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2004, Cilt 9, Sayı 4, Sayfa(lar) 134-136
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Postoperatif Gelişen Bronkoplevral Fistül
Ayşe MURAT1, Akın Eraslan BALCI2, Ferda ERSOY1, Şeblem ÇETİNKAYA1
1 Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, ELAZIĞ
2 Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, ELAZIĞ
Anahtar Kelimeler: Bronkoplevral fistül, BT,Bronchopleural fistula, CT.
Özet
Bronkoplevral fistül (BPF), torasik cerrahi sonrası gelişebilecek en kötü komplikasyondur. Bildirilen sıklığı, % 0,8-15’dir. Mortalite oranı ise % 30- 70’dir. BPF, çoğunlukla sağ pnömonektomiden sonra görülür. Preoperatif kontrol edilemeyen plevropulmoner enfeksiyon, travma ve preoperatif radyoterapi uygulanması predispozan faktörlerdir. BPF’deki BT bulguları plevral alandaki hava-sıvı koleksiyonunu içerir ve hava yolundan veya akciğer parankiminden plevral alana olan fistül traktını veya ilişkiyi gösterir. Sağ akciğerindeki kitle nedeniyle, sağ bilobektomi ve tamamlayıcı pnömonektomi uygulanan 65 yaşındaki erkek hastada, ikinci operasyondan 6 ay sonra, pürülan balgam çıkarma ve öksürük şikayetleri başlamış. Klinik olarak BPF tanısı konulan hastanın klinik ve radyolojik bulgularını sunuyoruz. ©2004, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Bronkoplevral fistül (BPF), torasik cerrahi sonrası gelişebilecek en kötü komplikasyondur 1-4. Bildirilen sıklığı, % 0,8-15’dir 5. Mortalite oranı ise % 30-70’dir 1,2. Postoperatif ilk iki haftada mortalite oranı en yüksektir 4. Ölümün en önemli sebebi eşlik eden aspirasyon pnömonisi ile erişkinin solunum zorluğu sendromudur 1,4. BPF, daha çok sağ pnömonektomiden sonra görülür 1,4-6. Bunun muhtemel nedeni, sağ ana bronşun anatomik yapısı ile ilgilidir. Sağ ana bronş sol ana bronşa göre daha geniş çaplıdır, daha esnektir ve daha az mediastenle kaplıdır 1.

    Preoperatif kontrol edilemeyen plevropulmoner enfeksiyon, travma ve preoperatif radyoterapi uygulanması predispozan faktörlerdir 1,4,7,8. Postoperatif mekanik ventilasyon uygulanmasına bağlı olarak da BPF gelişebilir 1,4,7-9. BPF pnömotoraksa benzemekle birlikte; farklı olarak, distal hava değişim ünitelerinden çok, proksimal hava yolları plevra ile ilişkilidir 2.

    Torasik cerrahi sonrası geç dönemde BPF gelişen olgumuzun klinik ve radyolojik bulgularını sunarak literatür bilgileri ile tartışmayı amaçladık.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    2001 yılında, sağ akciğerindeki kitle (epidermoid karsinom) nedeniyle göğüs cerrahisi kliniğinde, sağ akciğerin orta ve alt loblarına bilobektomi uygulanan 65 yaşındaki erkek hastada, 2 yıl sonra nefes darlığı şikayeti başlamış. Göğüs hastalıkları polikliniğine başvuran hastanın, yapılan kontrol toraks bilgisayarlı tomografisinde (BT); sağ akciğer üst lobda kitle tespit edilmesiyle başka bir merkezde tamamlayıcı pnömonektomi uygulanmış. İkinci operasyondan 6 ay sonra, 25 günden beri devam eden, pürülan balgam çıkarma ve öksürük şikayetleriyle hasta, göğüs cerrahisi polikliniğine başvurmuş.

    Hastanın yapılan fizik muayenesinde, sağ hemitoraksın solunuma katılmadığı, dinlemekle sağ hemitoraksta solunum seslerinin alınmadığı ve sol akciğer bazalinde ince krepitan raller olduğu saptandı.

    Olgunun radyolojik incelemelerinden P-A akciğer grafisinde, sağ hemitoraksta üst ve orta zonlarda hiperlusensi ile alt zonda seviye veren radyoopasite izlendi. Mediasten ve kalp sağa deplase görünümdeydi (Resim 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1: P-A Akciğer grafisinde; mediasten ve kalp sağa deplase görünümdedir. Sağ hemitoraksta üst ve orta zonlarda hiperlusensi ve alt zonda seviye veren radyoopasite izleniyor.

    Kontrastlı toraks BT incelemesinde, sağ hemitoraksta, plevra boşluğunda apeksten bazale kadar uzanan, hava-sıvı seviyesi ile plevrada kontrast tutulumu dikkati çekmekteydi. Bu bulgular bronkoplevral fistül lehine değerlendirildi (Resim 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 2: Toraks BT’de; postoperatif gelişmiş bronkoplevral fistülün (a) mediasten ve (b) parankim penceresindeki görünümleri. Mediasten yapıları sağa deplase olup sağ hemitoraksta, plevra boşluğunda, apeksten bazale kadar uzanan hava-sıvı seviyesi ile plevrada kontrast tutulumu izleniyor.

    Göğüs cerrahisi kliniğince hastaneye yatışı yapılan hastaya, tüp torakostomi ve antibiyotik tedavisi uygulandı. Hastanın klinik takibinde, plevral tüp dreninden uzun süreli ve bol miktarda hava gelmesi de BPF tanımızı destekledi.

    Bronşial güdüğün rekürren tümörü ve/veya enfeksiyonu sebebiyle geç BPF geliştiği düşünülen hastanın genel durumunun kötü olması nedeniyle bronkoskopi yapılamadı. Hastaneye yatışının 8. gününde hasta eksitus oldu.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    BPF, plevral aralıktaki havanın önemli sebeplerinden biridir 2 (Tablo 1).BPF genellikle pulmoner cerrahi rezeksiyondan sonra bronşial güdükten gelişir. Sıklıkla tanısı bronkoskopi ile konur 1. Daha çok sağ pnömonektomiden sonra görülür 1,4-6. Erkek/kadın oranı; 15/1’e varan oranlarda erkeklerde sıktır 4. BPF’nin çok sayıda sebebi olmakla beraber büyük kısmı pulmoner cerrahi rezeksiyon ya da nekrotizan enfeksiyonlara bağlıdır 2 (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Plevral mesafedeki hava varlığının sebepleri


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Bronkoplevral fistül sebepleri

    Pulmoner rezeksiyon sonrasında gelişen çeşitli komplikasyonların tanısında radyolog önemli rol oynar. BPF’nin radyolojik bulguları şunlardır 1,2 ;

    a) Rezidüel intraplevral hava alanında sürekli artış
    b) Hava-sıvı seviyesi görülmesi
    c) Mevcut hava-sıvı seviyesindeki değişiklik
    d) Tansiyon pnömotoraks gelişmesi
    e) Mediastenin preoperatif pozisyonuna geri dönmesi
    f) Ara sıra gelişen aspirasyon pnömonisidir.

    Postoperatif gelişen ateş, hemoptizi, prodüktif öksürük ve plevral drende bol miktarda persistan havanın varlığı durumunda, BPF’den şüphelenilmelidir 2. Hastamızı polikliniğe getiren şikayeti de pürülan balgam ve öksürük idi. Hastamıza, preoperatif ya da postoperatif dönemde radyoterapi uygulanmamakla birlikte cerrahi rezeksiyonun sağ akciğere uygulanmış olması, BPF gelişiminde predispozan faktördür.

    BPF genellikle bronşial güdükten gelişir. Postoperatif erken dönemde, bronşial sızıntı nadirdir. Genellikle bronşların hatalı kapatılmasından kaynaklanır. Geç BPF daha sıktır ve genellikle bronşial güdüğün enfeksiyonu veya rekürren tümörü sebebiyledir 1. Bizim olgumuzda da ikinci operasyondan 6 ay sonra geç BPF gelişmişti.

    Bazen BPF’de, rezidüel aralık plevral fibrozis ve skar dokusuyla çevrelendiğinden, takip grafilerde hava alanlarında değişiklik görülmeyebilir. Bu durumda, direkt grafideki BPF işaretlerinden “plevral hava artışı” görülmez. Aynı zamanda, yoğun skar gelişimi, mediastinal şifti de engelleyebilir. Bu durum, fistülün “flap valv” tipidir ve kendi kendine iyileşebilir 2.

    BPF’nin tanısında BT yararlı bir yöntemdir. Plevral alandaki hava-sıvı koleksiyonunu ve hava yolundan veya akciğer parankiminden plevral alana olan fistül traktını BT gösterir 1. Westcott ve Volpe 10, BT’nin BPF tanısındaki yerini göstermek amacıyla, 20 hastada yaptıkları çalışmada; hastaların % 50’sinde standart ya da ince kesit BT ile BPF’de fistül traktını gösterebilmişler. Diğer % 50 hastada ise persistan lokalize hava-sıvı koleksiyonu ya da postoperatif hava sızıntısı BPF’yi düşündürmüş. Bizim hastamızda, BT’de fistül traktını izleyemedik. Sağ hemitoraksta, plevral mesafede apeksten bazale kadar uzanan hava-sıvı kolleksiyonu izledik.

    Sonuç olarak; pnömonektomili hastalarda plevral mesafede hava ya da persistan hava-sıvı koleksiyonu BPF’yi düşündürmelidir. İnvaziv bir yöntem olmayan ince kesit BT ile fistül traktı gösterilebilir. BT ile fistül traktı gösterilemeyen durumlarda ise klinik korelasyon, bronkoskopi veya SPECT ile ventilasyon görüntüleme yapılabilir. Yine klinik olarak plevral alana boyayıcı maddeler verilerek, balgamda renk değişikliği görülebilir. BPF’nin en iyi tedavisi önlenmesidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Kim EA, Lee KS, Shim YM, et al. Radiographic and CT Findings in Complications Following Pulmonary Resection. Radiographics 2002; 22:67-86.

    2) Desai SR, Wilson AG, Pleura And Pleural Disorders. In: Armstrong P, Wilson AG, Dee P, Hansell DM, eds. Imaging of Diseases of the Chest. 3rd ed. London: Mosby, 2000; 774-775.

    3) Raynaud C, Crestani B, Grossin M, et al. Lung infiltrate in a male with a bronchopleural fistula. Eur Respir J 2003; 21:1078-1080.

    4) Hollaus PH, Lax F, el-Nashef BB, Hauck HH, Lucciarini P, Pridun NS. Natural history of bronchopleural fistula after pneumonectomy: a review of 96 cases. Ann Thorac Surg 1997; 63:1391-1397.

    5) Deschamps C, Bernard A, Nichols FC 3rd, et al. Empyema and bronchopleural fistula after pneumonectomy: factors affecting incidence. Ann Thorac Surg 2001; 72:243-247.

    6) Bazzocchi R, Bini A, Grazia M, Petrella F. Bronchopleural fistula prevention after major pulmonary resection for primary lung cancer. Eur J Cardiothorac Surg 2002; 22: 160.

    7) Sirbu H, Busch T, Aleksic I, Schreiner W, Oster O, Dalichau H. Bronchopleural fistula in the surgery of non-small cell lung cancer: incidence, risk factors, and management. Ann Thorac Cardiovasc Surg 2001; 7:330-336.

    8) Halling JD, Johnson FE. Eloesser procedure for postpneumonectomy bronchopleural fistula. Am J Surg 2004;187:100-101.

    9) Lin J, Iannettoni MD. Closure of bronchopleural fistulas using albumin-glutaraldehyde tissue adhesive. Ann Thorac Surg. 2004; 77:326-328.

    10) Westcott JL, Volpe JP. Peripheral bronchopleural fistula: CT evaluation in 20 patients with pneumonia, empyema, or postoperative air leak. Radiology 1995; 196:175-181.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]