Hayvanlara bağlı yaralanmalar sık olarak görülmemekle beraber özellikle kırsal kesimde yaşayanlar için risk oluşturmaktadır. Yaralanma en sık genç yaşlarda, erkeklerde, atlarla ve kafada oluşmaktadır.
Hayvanlarla ilgili travmalar genellikle genç popülasyonu etkiler. Gerek bu popülasyonun aktif olarak çalışıyor olması, gerekse de hayvanları içeren sporlarla uğraşıyor olmaları etkilenme oranını arttırmaktadır. Çalışmamızla uyumlu olarak yaş ortalamasını Johns ve arkadaşları 1 34, Scott ve arkadaşları 2 38, Temes ve arkadaşları 4 27, Fikri ve arkadaşları 6 34, Brett ve arkadaşları 5 32, Kousuke ve arkadaşları 7 ise 37 yaş olarak bildirmişlerdir.
Yapılan çalışmalar arasında cinsiyet yönünden farklılıklar göze çarpmaktadır. Yaralanmalar genellikle erkeklerde meydana gelmektedir. Bizim çalışmamız da cinsiyet yönünden literatürlerle benzer sonuçlar göstermektedir 2-4,8-10. Farklı olarak Brett ve arkadaşları 5 %76, Fikri ve arkadaşları 6 %58.9 vakada kadın cinsiyet bildirmişlerdir. Cinsiyetteki bu farklılıkların bölgesel özellikler ve ülkenin gelişmişlik derecesi ile bağlantılı olduğunu düşünmekteyiz. Ülkemizde kırsal kesimde yaşayan erkek popülasyonun, kadınlara göre çalışma oranının yüksek olmasının farklılığı oluşturduğunu düşünmekteyiz.
Bizim çalışmamızda en sık yaralanmalar çocuklar ve yaşlılarda oluşmaktadır. Onbeş yaş ve üzerinde yapılan bir çalışmada hayvanlara bağlı travmalara en sık 55-74 yaş (%50.6) grubunda rastlandığı bildirilmiştir 9. Kousuke ve arkadaşları 7 atlarla ilgili bir çalışmada en sık yaralanmanın 21-30 yaş grubunda olduğunu bildirmişlerdir.
Bizim çalışmamızda yaralanmaya en sık atların neden olduğu tespit edildi. Atlarla yaralanma genellikle tekmeleme sonucu oluşurken, önemli bir kısmını da düşmeler oluşturmaktaydı. Düşmeler sonucu üst ve alt ekstremite yaralanmalarına sıkça rastlanmaktadır 2. Bu konuda yapılan bazı çalışmalarda, bizim çalışmamızla uyumlu olarak en sık yaralanma sebebi olarak atlar, ama en sık mekanizma olarak düşme bildirilmiştir 1,2. Ülkemizde atlar daha çok tarımsal ve taşıma amaçlı kullanılmaktayken diğer ülkelerde spor amaçlı kullanımın fazla olmasının yaralanma tipinin farklılığına etki ettiğini düşünmekteyiz.
Çalışmamızda kafa travması görülme oranı literatürle uyumlu olarak yüksek tespit edilmiştir 2,6,9,11. Çoklu travma görülme oranı da literatürle benzerlik göstermektedir 9. Johns ve arkadaşları 1 yaptıkları çalışmada en sık üst (%25) ve alt ekstremite (%24) travmalarının görüldüğünü bildirmiştir. Bu çalışmada kafa travması görülme sıklığı 3. sırada yer alırken, çoklu travma görülme sıklığı ise %13 ile bizim çalışmamızdan daha az bildirilmiştir. Atlarla ilgili yapılan bir çalışmada en sık yaralanan bölgenin alt ve üst ekstremiteler olduğu bildirilmiştir 7. Bu farklılığın hayvanlarla ilgili yaralanmaları engellemek için alınan önlemlerin farklılığından kaynaklandığı görüşündeyiz. Özellikle atlarla olan yaralanmalarda kafanın kaskla korunması, diğer vücut bölgelerinin kafaya göre daha fazla yaralanmasının sebebi olabilir diye düşünmekteyiz.
Çalışmamızda hastaların %57.9’una yatış yapılmıştır. Farklı olarak Petridou ve arkadaşları 9 hastaların çoğunlukla taburcu edildiğini bildirmişlerdir. Eksitus oranları bizim çalışmamızda oldukça yüksek (%15.8) bulunurken, Fikri ve arkadaşları 6 %0.9, Temes ve arkadaşları 4 %6.9, Scott ve arkadaşları 2 ise %2 olarak bildirmişlerdir. Bu ölüm oranları çalışmamızdaki oranlara göre oldukça düşüktür. Hastanede kalış süresini Fikri ve arkadaşları 6 çalışmamızla benzer bildirirken, bazı çalışmalarda daha kısa süreler bildirilmiştir 1,4. Bölgemizde kırsal kesimde yaşayanların ancak ciddi yaralanmalar sonucu AS’ye başvurduğunu, bunlarında çok az bir kısmının 3. basamak olan hastanelere kadar geldiğini düşünmekteyiz. Yatış ve ölüm oranı ile hastanede kalış sürelerinin bu nedenle arttığı kanaatindeyiz.
Ülkemizde hayvansal kaynaklı yaralanmaların önlenmesi önem taşımaktadır. Yaralanma sayısının gerçekte kliniğimize başvuran hasta sayısından çok daha yüksek oranda olduğunu düşünmekteyiz. Kırsal alandaki nüfusun kırık, yumuşak doku travmaları gibi nedenler için AS’ye başvuru sayısı ülkemizde gerçek değerleri yansıtmamaktadır. Yine de hayvanlarla ilgili yaralanmalar AS’de az görülmesine rağmen, işgücü kaybı ve yüksek ölüm oranıyla dikkat çekmektedir. Ülkemizde hayvansal yaralanmalar için yeterli epidemiyolojik veri olmadığını ve bu alanda daha fazla çalışma yapılması gerektiğini düşünmekteyiz.