Yüksek tanısal doğruluk oranına rağmen, US bazen benign lezyonları malign tümörlerden ayırmada yetersiz kalmaktadır
11. 1980’lerin sonuna doğru meme tümörlerinin değerlendirilmesinde RDUS, sürekli dalga Doppler incelemesinin yerini almaya başlamıştır
1. Sürekli dalga formu ve dupleks US çalışmalarında, karsinomlarda fibroadenomlara göre daha yüksek Doppler şifti gösterilmiştir
12.
Daha önceki dönemlerde; daha az duyarlı yöntemlerle, karsinomlarda kan akımı sıklıkla tespit edilirken, nadiren benign lezyonlarda saptanmaktaydı 13. Fakat RDUS’nun düşük akım volümü ve daha düşük akım hızlarını göstermedeki duyarlılığındaki artışla, benign lezyonlardaki damarlar da görüntülenebilir hale geldi 1,14.
Meme lezyonlarının RDUS semiyolojisi şunlardır: kan akımının varlığı, damar düzeni, vaskülarizasyon miktarı ve vasküler damarların sayısıdır 15. Engin 7, 81 meme kitlesini (15 malign, 21 fibroadenom, 45 diğer benign lezyonlar) RDUS ile incelediği çalışmasında. Karsinomların tümünde, fibroadenomların ise %76.19’unda (16/21) akım izledi. Bizim çalışmamızda malign meme kitlelerinin 28’inde (%90’nında), benign lezyonların ise 11’inde (%50’sinde) arteriyal akım aldık.
Meme tümörlerinin akım karakteristikleri diğer organlardan farklıdır. Jinekolojik malignitelerde yüksek diastolik akım tipikken, meme lezyonlarında nadir olarak görülmektedir. Bu nedenle, arteriovenöz anastomoza bağlı yüksek pik sistolik akım, ve kısmen düşük diastolik akım yüksek RI’yı açıklayabilir 11.
RDUS ile meme kitlelerinde yapılan çalışmalarda, RI ve PI değerleri karsinomlarda yüksek 16 ya da düşük 17 olarak tespit edilmiştir. Bu uyuşmazlığın nedeni açık değildir. Ancak Doppler sinyalinin elde edildiği bölgeye bağlı olabilir (tümör santrali, tümör periferi ya da komşu damar). Peters Engl ve arkadaşları 18 malign tümörlerde RI’nın 0.7 üzerinde ya da eşit olmasının duyarlılığını % 82 ve özgüllüğünü % 81 olarak bulmuşlardır. Wilkens ve arkadaşları ise 9 malign tümörlerde RI’nın 0.6’nın üzerinde olmasının duyarlılığını %84, özgüllüğünü % 65 bulmuşlardır. Schelling ve arkadaşları 10; 59 malign, 30 benign meme kitlesinde RDUS ile yaptıkları çalışmada;. benign-malign meme kitlelerinin ayrımında RI ve PI parametrelerinin en iyi belirleyiciler olduğunu, RI> 0.68, PI> 1.07 değerlerini malignite kriteri olarak saptadılar.
Chao ve arkadaşları 19 yaptıkları bir çalışmada RI’nın benign ve malign lezyonları ayırmada tatmin edici bir fayda sağlamadığını göstermişlerdir. Dock ve arkadaşları 8, Madjar ve arkadaşları 20 ve Youssefzadeh ve arkadaşlarının 21 yaptıkları çalışmalarda; RI gibi PI’nın da malign lezyonların ayırımında güvenilir olmadığı bildirilmektedir.
Literatürde Vmax ve RI değerleri ile ilgili farklı görüşler olmakla birlikte, genel görüş bu kantitatif göstergelerin, malign meme lezyonlarında benign lezyonlara göre daha yüksek olduğu yönündedir 22.
Çalışmamızda malign meme kitlelerinden elde edilen RI ve PI değerleri benign kitlelere göre daha yüksekti ( Malign lezyonlarda ortalama RI=0.74, ortalama PI=1.48 iken benign lezyonlarda ise ortalama RI= 0.65, ortalama PI= 1.10 idi ). RI>0.68 olmasının malignitedeki duyarlılığı % 54, özgüllüğü % 89; PI>1.07 olmasının malignitedeki duyarlılığı % 90, özgüllüğü ise % 55 olarak tespit ettik.
Sonuç olarak; biz çalışmamızda malign meme kitlelerinde benign lezyonlara göre daha fazla arteriyal akım saptadık. RDUS ile tespit ettiğimiz RI ve PI değerlerinin ise benign-malign meme lezyonlarının ayırımında US ve mammografiye yardımcı parametreler olduğunu saptadık.