[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2005, Cilt 10, Sayı 4, Sayfa(lar) 164-168
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Tıp Öğrencilerinde Bir Yılda Vücut Kompozisyonlarında Meydana Gelen Değişimlerin Belirlenmesi
Hüsamettin KAYA1, Oğuz ÖZÇELİK2
1Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı, ELAZIĞ
2Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, ELAZIĞ
Anahtar Kelimeler: Biyoelektrik impedans, yağ dokusu, vücut kitle indeksi, obezite, Bioelectrical impedance, fat mass, body mass index, obesity
Özet
Amaç: Genç üniversite öğrencilerinin bir yıllık sürenin sonunda başlangıcına göre vücut kompozisyonlarında meydana gelen değişiklikleri tespit ederek obezite gelişimi yönünden değerlendirmektir.

Gereç ve Yöntem: Tıp Fakültesi 1-3 sınıf öğrencilerinin vücut kompozisyonları birer yıl ara ile ayaktan-ayağa Biyoelektrik impedans Analizi (BİA) ile ölçülüp değerlendirildi. Eşleştirilmiş t-testi sonuçların istatistiksel değerlendirilmesinde kullanıldı ve p<0.05 önemli olarak kabul edildi.

Bulgular: Deneklerin ortalama (±SH) vücut ağırlık değişimi erkeklerde (n=122) 2.95 kg, (%4.37, P=0.0001) bayanlarda (n=55) 0.88 kg (%1.58, P=0.01) idi. Vücut yağ miktarı değişimi ise erkeklerde 1.83 (%27.3; P=0.0001) kg bayanlarda 0.7 kg (%5.69, P=0.01) artış gösterdi.

Sonuç: Denekler arasında bireysel olarak artma azalma veya sabit kalma gibi durumlar gözlense de ortalama değerler açısından hem vücut ağırlığı hem de yağ miktarı her iki cinsiyette artış göstermektedir. Bireysel olarak vücut kompozisyon ölçümleri, aşırı vücut ağırlık artışı gösterenlerin ileride obez durumuna gelme ihtimali yüksek olduğundan hastalığın erken tespiti ve gerekli önlemlerin alınması açısından göz önünde bulundurulması gereken önemli bir noktadır. ©2005, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Vücut kitle indeksi ve özelliklede vücut yağ oranı ölçümü başta obezite, kardiyoloji ve nefroloji olmak üzere birçok klinik bilimlerinde, spor bilimlerinde ve halk sağlığı ile ilgili alanlarda sık olarak bireylerin sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olunması amacı ile yapılmaktadır 1-6. Vücut yağ oranının aşırı oranlarda artması ile karakterize olan obezite hastalığı başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde gittikçe büyüyen önemli bir halk sağlığı problemi olmaktadır 7,8. Bu nedenle vücut kompozisyon bilgileri hayat standardı ve kalitesi açısından önemli ipuçları içermektedir. Obezite glukoz intoleransı, artan insülin rezistansı, artan kan basıncı bozulan lipid parametreleri gibi birçok metabolik ve kardiovasküler hastalıkların patofizyolojisinde önemli rol oynamaktadır 9-11.

    Obezite etiyolojisinde kesin olmamakla birlikte karışık birçok faktörün etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu çeşitli faktörlerin birlikte veya ayrı ayrı enerji alım ve tüketim dengesini alım yönünde bozmalarına bağlı olarak ortaya çıkan enerji fazlasının yağ olarak depolanmasına dayanmaktadır 12. Obezitede diğer önemli bir nokta ise çocuklarda ve gençlerde de obezite oranlarının artmakta olduğudur 13-15. Erken yaşlarda alınan kiloların ilerleyen yıllarda artarak obezite gelişme oranını ve buna bağlı olarak risk faktörlerinin artmasına yol açmaktadır. Bu nedenle çocuk ve gençlerde vücut kompozisyon analizi obezite gelişimi ve tedavisinde önemli bir yer tutmaktadır 16.

    Obezite çalışmaları genelde ilaç, egzersiz, diyet ve bilgilendirme tedavisi gibi konulara yoğunlaşmış durumdadır. Bununla birlikte ilk yapılması gereken obezite gelişmeden bireylerin vücut kompozisyon ve yağ durumlarının belirlenip durumun erkenden ele alınması olmalıdır. Bu çalışmadaki amacımız gençlerin vücut kompozisyon değişimlerini takip ederek bir yılda gerek ortalama gerekse birey olarak değişimleri tespit etmek ve risk içeren bireyleri belirlemektir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi birinci, ikinci ve üçüncü sınıf öğrencilerinden 179 birey (122 erkek, 55 bayan) bu çalışmaya katıldı. Deneklerin başlangıçta ortalama (±SH, standart hata) yaş ve boyları erkekler için 21.3±1.9 yıl ve 175.3+2.3 cm bayanlar için 20.2±0.1 yıl ve 162.3±0.8 cm idi. Deneklere lokal etik kurul tarafından onaylı olan çalışma protokolü ile ilgili bilgiler verilerek yazılı onayları çalışmadan önce alındı.

    Deneklerin vücut kompozisyon parametreleri eğitim öğretim yılı başlangıcının ilk 15 günü içerisinde ölçülerek değerlendirildi. Bir yıl sonraki ölçüm ise takip eden eğitim yılında ve benzer zaman dilimlerinde tekrarlandı. Vücut ağırlığı ve kompozisyon değerlendirilmesinde ayaktan-ayağa bioelektrik impedans analiz yöntemi uygulandı (Tanita Body Fat Analyser, model TBF 300). Bioelektrik impedans analiz (BİA) yağsız doku kitlesi ve yağın elektriksel geçirgenlik farkına dayalı bir analiz yöntemidir. BİA cihazı ile vücut yağ yüzdesi (%), yağ ağırlığı, yağsız doku oranı ve ağırlığı, toplam vücut ağırlığının % olarak sıvı seviyesi, toplam vücut su miktarı, bazal metabolik oran (tahmini), ortalama enerji gereksinimi (tahmini), beden kitle endeksi, akım geçişine karşı vücut direnci (impedans) belirlenir 3-6.

    Deneklerin ölçümleri sabah 8-10 arasında, akşam açlığını takiben sıvı ve gıda alımı olmadan, tuvalet ihtiyaçları karşılanmış olarak yapıldı. Bayanlarda menstürel siklus durumuna göre ölçüm ertelendi. Deneklerin beyanlarına göre, diüretik ve tansiyon ilacı kullananlar, böbrek hastalığı olanlar çalışmaya alınmadılar. Ölçüm sırasında hafif elbiseler tercih edildi ve ayakkabısız ve çorapsız bir şekilde çıplak ayakla ölçüm yapıldı.

    Vücut ağırlık, yağ miktarı ve yağ yüzdesindeki değişimler %5-10 ve üzeri olarak değerlendirmeye alındı. Bilindiği gibi obezite tedavisinde elde edilen %5 kilo kaybının başarılı ve %10 kilo kaybının ise çok büyük başarı olarak tanımlanmaktadır (17). Bu çalışmada ise %5 kilo artışının risk ve %10 kilo artışının ise büyük risk içereceği düşüncesi ile oranları belirledik. Elde edilen bulguların istatistiksel olarak karşılaştırılmasında eşleştirilmiş t-testi kullanıldı ve p<0.05 önemli olarak kabul edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Deneklerin bireysel olarak bir yıl sonrasında gösterdiği kilo ve yağ değişim miktarları Şekil 1 de gösterilmiştir. Erkek deneklerin ortalama (±SH) vücut ağırlıkları 67.48+0.6 kg dan 70.44±0.8 kg a (2.96±0.4 kg, P=0.0001) artış gösterdi. Genel olarak 24 denekte (%19.67, minimum -0.1 kg ile maksimum - 5.6 kg) azalma, 98 denekte ise (%80.33, minimum 0.2 kg ile maksimum 31.6 kg) artma gözlendi (Şekil 1). Bayan deneklerde vücut ağırlığı 55.60+1.0 kg dan 56.48±1.1 kg a artış gösterdi (0.88 kg, P=0.01). Birey olarak bayanlardaki değişim 18 tanesinde (%35.09, minimum -0.1 kg ile maksimum -4.7 kg) azalma, 36 tanesinde (%63.15, minimum 0.6 kg ile maksimum 6 kg) artma ve bir tanesinde ise (%1.76) sabit kalma şeklideydi (Şekil 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Bireylerin vücut ağırlığının kilogram cinsinden değişiminin yaşlara göre dağılımı. Yatay kesik çizgi değişimin sıfır olduğu noktayı göstermektedir. o erkek denekleri, Δ bayan denekleri yansıtmaktadır.

    Vücut yağ yüzdesi oranlarındaki değişimler Şekil 2’de gösterilmiştir. Değişim oranı erkeklerde 11.45±0.2 ‘den 13.38±0,3’e (%16.85, P=0.0001) bulundu. Bayanların vücut yağ oranlarındaki artış ise anlamlı değildi: 21.29±0.8 ‘den 22.29±0,7’e (%4.7, P=0.2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Bireylerin vücut yağ yüzdelerinde meydan gelen değişimlerin yüzde oranlarının vücut kitle indeksine göre dağılımı. Yatay kesik çizgi değişimin sıfır olduğu noktayı göstermektedir. o erkek denekleri, Δ bayan denekleri yansıtmaktadır

    Denek grubu içinde vücut ağırlığı artışı %5 ve üzerinde olanların oranı erkeklerde %27 (n=33) bayanlarda ise %17.5 (n=10) olarak bulundular. Vücut yağ miktarındaki %5 artış oranı ise erkeklerin %68 de (n=83) bayanların ise %45 inde (n=26) bulundular.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Deneklerin ortalama (±SH) vücut kitle indeksleri (VKİ), vücut ağırlığı (VA), yağ dokusu (FM), vücut yağ yüzdesi (FM%) ve yağsız doku (FFM) miktarlarının başlangıçta (B) ve bir yıl sonra (S) ölçülen değerleri ve istatistiksel anlamları.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Obezite ve vücut kompozisyonları ile ilgili yapılan çalışmalar gelişen yöntemlerle birlikte önemli bir artış göstermektedir. Dünyanın farklı yörelerinde yapılan çalışmalar vücut kompozisyonunda yağ oranının gittikçe arttığını bunun sonucu olarak da çeşitli sağlık problemlerinde önemli ölçüde artışlar olduğunu göstermiştir 18-21. Obezite ile ilgili sağlık sorunları toplumsal olarak değerlendirildiği gibi bireysel olarak da ele alınmalıdır. Bu çalışmadaki her iki denek grubundan elde edilen sonuçlar bireyler arasında büyük farklılıklar göstermekle birlikte, vücut yağ oranı ve vücut ağırlığında ortalama değer açısından artma yönünde genel bir eğilim göstermiştir. Vücut ağırlığı ve yağ oranındaki artışlar erkeklerde bayanlara göre daha yüksek bulunmuştur. Japon kolej öğrencilerinde yapılan ölçümlerde erkeklerde bir yıllık dönem sonunda VKİ’nde artma gözlenirken bayan öğrencilerde ise azalma gözlenmiştir 21.

    Vücut kompozisyon analizi ile bireylerin sağlık durumları ve beslenme durumlarının takibi yapılarak klinik açıdan önemli bilgiler elde edilmektedir 3,4,6. Adolesanlarda ve çocuklarda obezite tanımı için vücut kitle indeksinin kullanılabileceği kabul edilmiştir 22. Amerikan kalp akciğer ve kan enstitüleri (NHLBI) 23 ve dünya sağlık örgütü (WHO) 24 klinik olarak obeziteyi tanımlamak için kilonun boyun karesine oranlanması (kg/m2) ile elde edilen vücut kitle indeksi kullanılır. Bu değerlendirmeye göre vücut kütle indeksi (VKİ)'nin 25 kg/m2'nin üzerinde olduğu kişiler aşırı kilolu, 30 kg/m2 'nin üzerinde olanlar obez olarak tanımlanır 23,24. Genel vücut kompozisyon taramaları ile asemptomatik ve durumu iyi olan bireylerin obeziteye yönelme ihtimalleri olup olmadığı erkenden belirlenebilir. Bu çalışmada vücut ağırlığı ve yağ artış oranlarına baktığımızda çok yüksek oranda artış gösterenler olduğu tespit edilmiştir. Aşırı vücut yağ miktarı artışı gösteren bireyler bu an itibarı ile normal sınırlar olarak kabul edilen VKİ’i 18.5-24.99 kg/m2 değerleri içerisinde olmakla birlikte, bireylerdeki bu artışın aynı oranda devam etmesi durumunda ileriki yıllarda obez durumuna gelme ihtimalleri yüksek olacaktır. Bu nedenle kilo ve vücut yağ miktarındaki artışların %10 üzerinde olan bireylerin metabolik ve hormonal yönlerden takip edilmelerinin yanı sıra yeme alışkanlıkları ve fiziksel hareket durumlarının da beklenilen ya da istenilen seviyede olması gerekmektedir.

    Bununla birlikte diğer bir önemli nokta ise düzenli olarak vücut kompozisyonu, yağ oranı ve ağırlık ölçümleri sağlık durumu ve bu durum değişimi hakkında sadece ağırlık ölçümü ile elde edilemeyecek kadar önemli bilgiler vermektedir. Bu çalışmada vücut kompozisyonunu tespit etmek için kullandığımız yöntem olan biyoelektrik impedans analiz yönteminin etkinliği farklı denek gruplarında yapılan birçok çalışmada gösterilmiştir. 25-28.

    Çocukluk çağında, adolesan ve gençlerde normal vücut kitle indeks ve kompozisyonu ile ilgili çalışmalar gittikçe önem kazanan noktalardan biri haline gelmektedir 29. İlerleyen yaş ile vücut kitle indeksi artışı normalde görülmekle birlikte bireylerdeki aşırı kilo artışları dikkatle takip edilmesi ve altta yatan nedenlerin de mutlaka araştırılması gereken önemli noktalar olduğu bildirilmektedir 30,31. Normal vücut kitle indeksine sahip bireylerde yaşam süresi ve kalitesi vücut kitle indeksi yüksek olanlara göre daha iyi durumda bulunmaktadır. Vücut kompozisyonu ve kardiyorespiratuvar durum arasındaki ilişki gençlerde yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Gençlerde artan yağ oranına bağlı olarak aerobik sağlamlık ve egzersiz kapasitelerinde azalma gösterilmiştir 32-34.

    Bu çalışmaya katılan bireylerden vücut ağırlığı ve özelliklede yağ miktarındaki artış oranının diğer bireylerde görülenlerden çok daha fazla olanların yüksek risk içerdiği unutulmamalıdır. Vücut ağırlığındaki artışlardan besin alımı ve enerji tüketim dengesinin çeşitli faktörlerce bozulmasına dayanmaktadır. Bununla birlikte yüksek artış gösteren bireylerin hormonal veya metabolik durumlarının problem kaynağı olabileceğinden erken uyarı gibi algılanıp gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Yapılan çalışmalar artan vücut yağ miktarına bağlı olarak özelliklede visseral yağ birikimindeki artmada olmak üzere kardiyovasküler risk faktörlerinin artığı gösterilmiştir 2,35. Araştırmalar sonucunda obezitenin gelişmiş ülkelerde düşük sosyoekonomik düzeylerde, gelişmekte olan ülkelerde ise yüksek sosyoekonomik düzeye sahip kesimlerde daha sık olduğu gösterilmiştir 36.

    Bu çalışmanın sonuçları ülkemizde özelliklede çocukluk, ergenlik dönemleri ve gençlerde yaş ve cinsiyet gruplarında kilo ve yağ oranındaki artış prevalans araştırmalarının gerekliliğini göstermektedir. Bireylerin yeme alışkanlıkları araştırılmalı, fiziksel aktivite artışı mutlaka önerilmelidir.

    Sonuç olarak grup içinde bireyler arasında farklı yönde vücut ağırlık değişimi gözlense de temel nokta genç tıp öğrencilerinde vücut ağırlığında ortalama değerler artış yönündedir. Gençlerde vücut yağ oranı takibi ile bunlarda ileri yıllarda obeziteye bağlı olarak gelişebilecek olan risk faktörlerinin erkenden tespit edilerek gerekli önlemlerin alınmasına yol açacağından üzerinde durulması gereken önemli bir durumdur.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Erselcan T, Candan F, Saruhan S, Ayca T. Comparison of body composition analysis methods in clinical routine. Ann Nutr Metab 2000; 44: 243-248.

    2) Daniels SR, Morrison JA, Sprecher DL, Khoury P, Kimball TR. Association of body fat distribution and cardiovascular risk factors in children and adolescents. Circulation 1999; 99: 541- 545.

    3) Barbosa -Silva MC, Barros AJ, Post CL, Waitzberg DL, Heymsfield SB. Can bioelectrical impedance analysis identify malnutrition in preoperative nutrition assessment? Nutrition 2003; 19: 422-426.

    4) Edefonti A, Picca M, Damiani B, ve ark. Prevalence of malnutrition assessed by bioimpedance analysis and anthropometry in children on peritoneal dialysis. Perit Dial Int 2001; 21: 172-179.

    5) Nakanishi N, Nakamura K, Suzuki K, Matsuo Y, Tatara K. Associations of body mass index and percentage body fat by bioelectrical impedance analysis with cardiovascular risk factors in Japanese male office workers. Ind Health 2000; 38: 273-279.

    6) Faisy C, Rabbat A, Kouchakji B, Laaban JP. Bioelectrical impedance analysis in estimating nutritional status and outcome of patients with chronic obstructive pulmonary disease and acute respiratory failure. Intensive Care Med 2000; 26: 518-525.

    7) Kuczmarski RJ, Flegal KM, Campbell SM, Johnson CL. Increasing prevalence of overweight among US adults. The National Health and Nutrition Examination Surveys, 1960 to 1991. JAMA 1994; 72: 205-211.

    8) Wickelgren I, Obesity: how big a problem? Science 1998; 280: 1364-1367.

    9) Chan JM, Rimm EB, Colditz GA, Stampfer MJ, Willett WC. Obesity, fat distribution, and weight gain as a risk factors for clinical diabetes in man. Diabetes Care 1994; 17: 961-969.

    10) Kannel WB, D’agostino RB, Cobb JL: Effects of weight on cardiovascular disease. Am J Clin Nutr 1996; 63: 419S-422S.

    11) Noppa H, Bengtsson C, Wedel H, Wilhelmsen L. Obesity in relation to morbidity and mortality from cardiovascular disease. Am J Epidemiol 1980; 111: 682-692.

    12) Doucet E, Tremblay A: Food intake, energy balance and body weight control. Eur J Clin Nutr 1997; 51: 846-855.

    13) Hanley AJ, Harris SB, Gittelsohn J, ve ark. Overweight among children and adolescents in a Native Canadian community: prevalence and associated factors. Am J Clin Nutr 2000; 71: 693- 700.

    14) Chinn S, Rona RJ. Prevalence and trends in overweight and obesity in three cross sectional studies of British Children, 1974- 94. BMJ 2001; 322: 24-26.

    15) Troiano RP, Flegal KM. Overweight children and adolescents: description, epidemiology, and demographics. Pediatrics 1998; 101: 497-504.

    16) Epstein LH, Paluch RA, Kilanowski CK, Raynor HA. The effect of reinforcement or stimulus control to reduce sedentary behavior in the treatment of pediatric obesity. Health Psychol 2004; 23: 371-380.

    17) Lindgarde, F. The effect of orlistat on body weight and coronary heart disease risk profile in obese patients: the Swedish Multimorbidity Study. J Intern Med 2000; 248: 245-254.

    18) Simmons G, Jackson R, Swinburn B, Yee R L. The increasing prevalence of obesity in New Zealand: is it related to recent trends in smoking and physical activity? N Z Med J 1996; 109: 90-92.

    19) Lindstrom M, Isacsson SO, Merlo J. Increasing prevalence of overweight, obesity and physical inactivity: two population-based studies 1986 and 1994. Eur J Public Health 2003; 13: 306-312.

    20) Kirchengast S, Schober E, Waldhor T, Sefranek R. Regional and social differences in body mass index, and the prevalence of overweight and obesity among 18 year old men in Austria between the years 1985 and 2000. Coll Antropol 2004; 28: 541- 552.

    21) Tanaka SH, Hattori K, Tobe H, Satake T, Chumlea WC. Change of body composition over an eight year period among Japanese university students. J Nutr Health Aging 1999; 3: 165-168.

    22) De Onis M, Habicht JP. Anthropometric reference data for international use: recommendations from a World Health Organization Expert Committee. Am J Clin Nutr 1996; 64: 650- 658.

    23) National Heart Lung and Blood Enstitute (NHLBI) and North American Association for the Study of Obesity (NAASO). Practical guide to the identification, evaluation, and treatment of overweight and obesity in adults. Bethesda, MD: National Institutes of health. 2000.

    24) World Health Organization. Obesity: Preventing and managing the global epidemic. Report of a WHO Consultation on Obesity Geneva, 3-5 June 1997, (Publication No. WHO/NUT/NCD/98.1, 1998).

    25) Houtkooper LB, Lohman TG, Howell WH. Why bioelectric impedance analysis should be used for estimating adiposity. Am J Clin Nutr 1996; 64: 436S-448S.

    26) Bolanowski M, Nilsson BE. Assessment of human body composition using dual-energy x-ray absorptiometry and bioelectrical impedance analysis. Med Sci Monit 2001; 7: 1029- 1033.

    27) Utter, AC, Nieman DC, Ward AN, Butterworth DE. Use of the leg-to-leg bioelectrical impedance method in assessing bodycomposition change in obese women. Am J Clin Nutr 1999; 69: 603-607.

    28) Tyrrell VJ, Richards G, Hofman P, ve ark. Foot-to-foot bioelectrical impedance analysis: a valuable tool for the measurement of body composition in children. Int J Obes Relat Metab Disord 2001; 25: 273-278.

    29) Sarria A, Moreno LA, Garcia-Llop LA, ve ark. Body mass index, triceps skinfold and waist circumference in screening for adiposity in male children and adolescents. Acta Paediatr 2001; 90: 387-392.

    30) Seidell JC. Obesity in Europe. Obes Res 1995; 2 (Suppl): 89s- 93s.

    31) Katzmarzyk PT, Srinivasan SR, Chen W, Malina RM, Bouchard C, Berenson GS, Janssen I. Combined influence of body mass index and waist circumference on coronary artery disease risk factors among children and adolescents. Pediatrics 2005; 115:1623-1630

    32) Watanabe K, Nakadomo F, Maeda K. Relationship between body composition and cardiorespiratory fitness in Japanese junior high school boys and girls. Ann Physiol Anthropol 1994; 13: 167-174.

    33) Ozcelik O, Aslan M, Ayar A, Kelestimur H. Effects of body mass index on maximal work production capacity and aerobic fitness during incremental exercise. Physiol Res 2004; 53: 165-170.

    34) Rump P, Verstappen F, Gerver WJ, Hornstra G. Body composition and cardiorespiratory fitness indicators in prepubescent boys and girls. Int J Sports Med 2002; 23: 50-54.

    35) Gutin B, Owens S, Treiber F, Islam S, Karp W, Slavens G.Weight-independent cardiovascular fitness and coronary risk factors. Arch Pediatr Adolesc Med 1997; 151: 462-465.

    36) Monteiro CA, Moura EC, Conde WL, Popkin BM. Socioeconomic status and obesity in adult populations of developing countries: a review. Bull World Health Organ 2004; 82: 940-946.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]