[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2007, Cilt 12, Sayı 4, Sayfa(lar) 265-268
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Femoro-Popliteal By-Pass Girişimlerimiz
Ayhan UYSAL1, Kadir Kaan ÖZSİN2, Rafet TOK2, Eflatun YÜCEDAĞ2, Sefa ŞENOL2, Oktay BURMA3, Ali RAHMAN2
1Özel İstanbul Çamlıca Ömür Hastanesi, Kalp Damar Cerrahisi Kliniği, İSTANBUL
2Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, ELAZIĞ
3Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, GAZİANTEP
Anahtar Kelimeler: Femoro-popliteal bypass, safen ven, PTFE, koroner arter hastalığı, Femoro-popliteal bypass, saphene vein, PTFE ,coroner artery disease
Özet
Giriş: Tıkayıcı arter hastalığı nedeniyle femoro-popliteal bypass uyguladığımız olguları ve kullanılan greftlerin 1 yıllık patensi oranlarını belirlemeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem: Alt ekstremite kronik tıkayıcı arter hastalığı nedeniyle 89 olguya uygulanan toplam 107 femoro-popliteal bypass operasyonu değerlendirildi. Tanı fizik muayene ve dijital substraksiyon anjiyografi ile konuldu. Bypass materyali olarak revers safen ven ve politetrafloroetilen (PTFE) greft kullanıldı. Preoperatif elektrokardiyografisinde iskemik değişiklikler olan ve/veya anjinası olan olgulara koroner anjiografi yapıldı. Olgular ilk 1 aylık postoperatif mortalite ve morbidite ile 1 yıllık primer greft patensisi açısından değerlendirildiler.

Bulgular: Yapılan 107 femoro-popliteal bypassın 49'u (%45.7) dizüstü, 58'i (%54.3) ise diz altı idi. Bypasslardan 81'i (%75.7) revers safen ven, 26'sı (%24.3) PTFE greft ile gerçeklestirildi. Primer patensi revers safen ven greftlerde % 95.5 iken PTFE greftlerde %70 olarak bulundu. Koroner arter hastalığı saptanan olguların 11'ine (%12.3) PTCA, 15'ine (%16.8) ise koroner bypass sonrası periferik vasküler girişim uygulandı.

Sonuç: Periferik vasküler hastalığı bulunan olgularda yüksek patensi oranları nedeniyle uygun hastalarda öncelikli olarak safen ven greftinin kullanılmasını ayrıca koroner arter hastalığı birlikteliği sık olarak görüldüğünden koroner anjiografinin preoperatif rutin tetkik olarak yapılmasını önermekteyiz. ©2007, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Periferik arter hastalıkları hastanın yaşam kalitesini belirgin olarak etkileyen önemli bir morbidite nedenidir 1. Alt ekstremite vasküler problemlerinin %90’dan fazlasında etken arteriyosklerozdur 2. Periferik arter hastalığı olan olgularda kardiyovasküler ölüm oranı normal popülasyona oranla yüksek bulunmuştur. Kardiyovasküler risk faktörü bulunmayan periferik arter hastalıklı olgularda bile ölüm riski 4 kat daha yüksektir 3. Alt ekstremite tıkayıcı lezyonlarının en çok yerleşme yeri femoro-popliteal arteriyel segment olup görülme sıklığı %55 dolaylarındadır 4. Arteriyosklerotik tıkayıcı lezyonlarda semptomların iyileşmesi veya ekstremitenin kurtarılması için en iyi yöntem uygun distal artere akımın yeniden sağlanmadır 5. Segmenter femoro-popliteal arter oklüzyonlarının tedavisi değişik greft materyalleri kullanılarak yapılan femoro-popliteal bypass operasyonlarıdır. Bu çalışmamızda kendi uygulamalarımızla birlikte femoropopliteal bypass cerrahisini irdelemeyi amaçladık.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Ocak 2000-Ocak 2005 tarihleri arasında kliniğimizde alt ekstremite kronik tıkayıcı arter hastalığı nedeniyle 89 olguya uygulanan toplam 107 femoro-popliteal bypass operasyonu retrospektif olarak değerlendirildi. Tanı fizik muayene ve Dijital Substraksiyon Anjiyografi ile konuldu. Buerger Hastalığı, travma, anevrizma ve kronik zeminde akut arter trombozu nedeniyle opere edilmiş olgular ile distal tibiyal ve/veya peroneal artere bypass uygulanan ve aorto-iliyak lezyonu olan olgular değerlendirmeye alınmadı. Bypass materyali olarak reverse safen ven ve PTFE greft kullanıldı. Preoperatif elektrokardiyografisinde iskemik değişiklikler olan ve/veya anjinası olan olgulara koroner anjiografi yapıldı. Takip edilebilen olgular ilk 1 aylık postoperatif mortalite ve morbidite ile 1 yıllık primer greft patensisi açısından renkli doppler ultrasonografi, klinik muayene ve gerekli olgularda arteriyografi ile değerlendirildiler.

    Proksimal anastomoz yüzeyel femoral arter ve profunda femoral arter ayrım yerinin hemen proksimalindeki common femoral artere yapıldı. Distal anastomozlar ise supragenual olgularda bölgede Hunter kanalı çıkısından sonraki sağlam popliteal arter segmentine uygulanırken infragenual bölgede trifurkasyon proksimalindeki popliteal arter segmenti tercih edildi. Tüm anastomozlar uç-yan devamlı dikiş tekniği ile yapıldı. Hastalara operasyon sonrası oral alım başlayana kadar düşük molekül ağırlıklı heparin verildi. Daha sonra dizüstü femoropopliteal bypasslara sadece asetilsalisilik asit verilirken, dizaltı bypasslarda bu tedaviye oral antikoagülan eklendi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmamızdaki olguların 73'ü erkek (%82.1) 16'sı kadın (%17.9) olup, yasları 47 ile 78 arasında değişmekteydi. Ortalama yas 60.5 idi. Olguların 69'unda (%77.5) sigara kullanımı, 29'unda (%32.5) sistemik hipertansiyon, 15'inde (%16.8) diyabet risk faktörü olarak bulunmaktaydı (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Hasta Özellikleri

    Klinik değerlendirme Fontaine sınıflamasına göre yapıldı 2: Fontaine I: asemptomatik, Fontaine IIa: 100m’den fazla mesafede aralıklı topallama, Fontaine IIb: 100 m’den kısa mesafede aralıklı topallama, Fontaine III: istirahat ağrısı, Fontaine IV: ekstremitede ülser ya da nekroz varlığı. Çalışmamızda 35 olgu (%39.3) Fontain IIa, 31 olgu (%39.3) Fontain IIb, 16 olgu (%17.9) Fontain III, 7 olgu (%7.8) Fontain IV’de yer almaktaydı. Preoperatif koroner yakınmaları olup koroner anjiografi çekilen hastaların 32'sinde (%35.9) kritik koroner arter hastalığı saptandı. Kritik koroner arter hastalığı saptanan olguların 11'ine (%12.3) PTCA, 15'ine (%16.8) ise koroner bypass sonrası periferik vasküler girişim uygulandı. Beş olgu koroner operasyonu kabul etmedi. Bir olguya ise aynı seansta çalışan kalpte LİMA-LAD bypass uygulandı. Olguların 18'ine (%20.2) bilateral, 71'ine (%79.8) unilateral femoropopliteal bypass uygulandı. Yapılan 107 femoro-popliteal bypassın 49'u (%45.7) dizüstü, 58'i (%54.3) ise diz altı idi ve safen kullanılma oranımız %75.7 idi (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Uygulanan Bypass Bölgeleri ve Greft Seçenekleri.

    Operasyon planlanan 2 (%2.2) olguya ayak parmaklarındaki nekroz nedeniyle aynı seansta parmak amputasyonu uygulandı. Erken dönemde 1 (%1.1) olguda mortalite gözlenirken 6'sında (%6.7) yara enfeksiyonu, 4'ünde (%4.4) hematom, 1'inde (%1.1) ise greft trombozu, gelişti (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Postoperatif Erken Dönemde Karşılaşılan Komplikasyonlar

    Postoperatif birinci yıl sonunda takip edilebilen greft sayısı 87 (%81.3) idi. Primer patensi revers safen ven greftlerde % 95.5 (64/67) iken PTFE greftlerde %70 (14/20) olarak saptandı (Tablo 4) (Şekil 1a,b).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Postoperatif 1 Yıl Sonunda Takip Edilebilen Greft Patensileri


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1 a,b: Revers safen ven uygulanmış femoro-popliteal bypassın 1 yıl sonra kontrol anjiyografisi. a) Distal anastomoz b) Proksimal anastomoz

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Yüzeyel femoral arter inguinal ligament altında arteriyoskleroz nedeniyle en sık tıkanma gösteren damardır 6.

    Tıkanan bölgenin proksimalinden distaline bir greft aracılığıyla yeniden akımın sağlanması en geçerli tedavi seçeneğidir. Bu girişim sırasında greft materyali olarak sıklıkla otojen safen ven ve sentetik politetrafloroetilen (PTFE) greftler kullanılmaktadır. Doğal esnek yapısı nedeniyle katlanabilirliği, enfeksiyona direnci, daha az trombojen olması, uzun süre canlılığını koruması ve elde etme kolaylığı safen ven greftinin en önemli avantajlarıdır 7,8. Yer yer skleroze segmentler nedeniyle yeterli uzunlukta çıkarılamaması, çapın 3mm'den küçük olması, anormal dilatasyon veya varikoziteler kullanımına engel durumlardır 9. PTFE greftler ise minimal düzeyde yabancı cisim reaksiyonu oluşturması ve tromboza dirençli olması nedeniyle diğer sentetik greftlerden daha iyi açıkkalım oranlarına sahiptir ve otojen safen greftine alternatif olarak sunulmaktadır 10.

    Femoro-popliteal bypass uygulamalarında en önemli problem greft patensisinin uzun dönem sağlanmasıdır. Yapılan bir çalışmada 1 yıllık greft açıklığı safen grubunda %100, PTFE'de %60; beş yıllık greft açıklığı safen grubunda %69 iken, PTFE grubunda açıklık tespit edilmemiş 11. Ekstremite kurtarma amaçlı yapılan femoro-popliteal bypassların değerlendirildiği başka bir çalışmada, PTFE ile dizaltı ve dizüstü prosedürde erken primer greft açıklığı bakımından safen ven greftine benzer sonuçlar bildirilmekle beraber geç dönemde primer ve sekonder açıklık oranlarında otojen safen ven greftinin gerisinde kalınmıştır 9. Bizim çalışmamızda da otolog safen ven greftinin1 yıllık açık kalma oranları daha yüksek bulundu. Periferik vasküler hastalığı bulunan olgularda yüksek patensi oranları nedeniyle uygun hastalarda öncelikli olarak safen ven greftinin kullanılmasını ve eğer PTFE greft kullanılacaksa daha çok dizüstü pozisyonunda uygulanmasının uygun olacağı kanaatindeyiz.

    Majör vasküler cerrahi girişim sonrası görülen ölümlerin %60' ı kardiyak kökenli iken, perioperatif miyokard enfarktüs mortalitesi %70 civarındadır. Cerrahi sonrası geç dönem mortalitede de en önemli neden koroner arter hastalığıdır. Periferik arter cerrahisi öncesi kardiyak açıdan asemptomatik olan olgularda kardiyak komplikasyon %2 dolaylarındadır 12. Bizim çalışmamızda preoperatif elektrokardiyografisinde iskemik değişiklikler olan ve/veya anjinası olan olgulara koroner anjiografi yapıldı ve %35.9 olguda kritik koroner arter hastalığı saptandı. Bu oranın yüksek olusunda hastalarımızda yas ortalamasının 60'ın üstünde ve erkek cinsiyetin baskın olusuyla birlikte diyabet, hipertansiyon ve sigara gibi risk faktörlerinin ön planda olması rol oynamaktadır.

    Periferik arter hastalığı bulunan hastaların ileri yas ve daha çok erkek cinsiyette olmaları ve risk faktörleri açısından koroner arter hastalığı ile aynı majör riskleri taşımalarından dolayı bu hastalarda koroner arter hastalığı araştırması yapılabilir. Semptomatik hastalarda ve asemptomatik olup elektrokardiyografisinde iskemik değişiklikler olan olgulara preoperatif koroner anjiyografi, asemptomatik olup majör risk faktörlerini taşıyan olgulara ise noninvaziv testler yapılmasının gerekli olduğu düşüncesindeyiz.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Kurç E, Enç Y, Çınar B, Kurç P, Kösem M, Sezerman Ö. Femoropopliteal bypass cerrahisinde greft seçimimiz ve uzun dönem patency sonuçlarımız. Türk Göğüs Kalp Damar Cer Derg 2000; 8: 616-618.

    2) Ünlü Y, Karapolat S, Karaca Y, Kızıltunç A. Comparison of levels of inflammatory markers and hemostatic factors in the patients with and without peripheral arterial disease. Thromb Res 2006; 117: 357-364.

    3) Criqui MH, Langer RD, Fronek A, et al. Mortality over a period of 10 years in patients with peripheral arterial disease. N Engl J Med 1992; 326: 381-386.

    4) Veith FJ, Haimovici H. Femoropopliteal aterosclerotic occlusive disease. Haimovici H, Ascer E, Hollier LH, Strandness DE, Towne JB (editors). Haimovici’s Vascular Surgery Principles and Techniques. 4.Baskı, Cambridge Massachusets, USA Blackwell Science Inc. 1996: 605-631.

    5) Edwards WH, Mulherin JL. The role of graft material in femorotibial bypass grafts. Ann Surg1980; 191: 721-726.

    6) Buckels JA, Wilson SE. The prevention and management of prosthetic graft infection. Wilson SE, VeithFJ, Hobson RW, WilIiams RA (editors). Vascular Surgery, McGraw-Hill Inc, 1987: 889-897.

    7) Falco E, Celoria G, Nardini A. Femoropopliteal bypass with reversed saphenous vein. Minerva Chir 1995; 50: 883-888.

    8) Plecha EJ, Freischlag JA, Seabrook GR. Femoropopliteal bypass revisted an analysis of 138 cases. Cardiovasc Surg 1996; 4: 195- 199.

    9) Soury PS, Pellion C, Watelet J, et al. Prosthetic reinforcement of varicose sapnenous vein grafts for infrainguinal bypass. Ann Vasc Surg 1999; 13: 290-393.

    10) Klinkert P, Schepers A, Burger DHC, et al. Vein versus polytetrofluoroethylene in above-knee femoropopliteal bypass grafting. Five years results of a randomized controlled trail. J Vasc Surg 2003; 37: 149-155.

    11) Kolbakır F, Keçeligil HT, Yılman M, Erk MK. Femoropopliteal ve infrapopliteal bypass uygulamaları. GKD Cer Derg 1995; 3: 131-133.

    12) Hamulu AR. Kombine koroner, karotis ve periferik girişimler. Paç M, Akçevin A, Aka SA, Büket S, Sarıoğlu T (editörler). Kalp ve Damar Cerrahisi. 1.Baskı, Ankara, MN Medikal & Nobel Tıp Kitap Sarayı. 2004:737-742.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]