[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2007, Cilt 12, Sayı 4, Sayfa(lar) 279-283
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
İlköğretim Öğrencilerinin Cep Telefonu, Bilgisayar, Televizyon Gibi Elektromanyetik Alan Oluşturan Cihazları Kullanım Sıklığı
S. Erhan DEVECİ1, Yasemin AÇIK1, Canan GÜLBAYRAK2, A. Ferda DEMİR3, Mustafa KARADAĞ1, Esra KOÇDEMİR3
1Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, ELAZIĞ
2Bölge Hıfzısıhha Enstitüsü Müdürlüğü, İSTANBUL
3Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı, ELAZIĞ
Anahtar Kelimeler: Cep telefonu, bilgisayar, televizyon, ilköğretim öğrencileri, Mobile phone, computer, television, primary school students
Özet
Giriş: Bu araştırma ilköğretim yaşı öğrencilerinin cep telefonu, bilgisayar, televizyon gibi elektromanyetik alan oluşturan cihazları kullanım sıklıklarını saptamak amacıyla yapıldı.

Gereç ve Yöntem: Elazığ il merkezinde bulunan ilköğretim okullarının 4,5,6,7 ve 8’inci sınıflarında eğitim görmekte olan ve araştırmanın yapıldığı gün okulda bulunan öğrenciler araştırma kapsamına alındı. Böylece 6720 kisiye ulaşılarak direkt gözlem altında anket uygulandı.

Bulgular: Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin yaş ortalamaları 12.18±1.50 olup, %53.3’ü erkek, %46.7’si kız öğrenciydi. Öğrencilerin %25.9’u cep telefonu kullanıyordu. %11.0’ının kendine ait cep telefonu vardı ve bunların %22.9’u cep telefonunu sürekli yanında taşıdığını belirtti. Cep telefonu kullananların günlük ortalama konuşma süreleri 34.68±38.41 dakika idi. Öğrencilerin %59.3’ü bilgisayar kullandığını ifade etti. Bilgisayar kullananların %56.5’i bilgisayarı sadece oyun amaçlı kullandığını belirtti. Ortalama bilgisayar kullanım süreleri hafta içi 2.17±2.02, hafta sonu 2.68±2.39 saatti. Öğrencilerin %99.9’u televizyon izliyordu. Öğrencilerin ortalama televizyon izleme süreleri; hafta içi 5.87±5.83, hafta sonu ise 5.22±3.93 saatti. Cep telefonu kullananların kullanmayanlara göre; akciğer enfeksiyonu, vücutta kızarıklık ve kaşıntı şeklinde rahatsızlık, bel ve boyun ağrısı geçirdiklerini ifade etme oranları yüksekti. Yine bilgisayar kullananların kullanmayanlara göre akciğer enfeksiyonu geçirdiğini ifade etme oranı fazlaydı.

Sonuç: Elazığ il merkezinde bulunan ilköğretim okullarında öğrenim görmekte olan öğrencilerin cep telefonu, televizyon ve bilgisayar gibi elektromanyetik alan oluşturan cihazları kullanım sıklıkları yüksekti. Bu nedenle elektromanyetik alan oluşturan cihazların çocuklar tarafından kullanımını sınırlandırmak amacıyla okul-ebeveyn işbirliği içerisinde eğitim programları oluşturulmalıdır. ©2007, Fırat Üniversitesi,Tıp Fakültesi

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Yaşadığımız yüzyılda insanlar günlük hayatlarında ister istemez elektromanyetik alan ve dalgaların içinde bulunmaktadır. Elektromanyetik radyasyonlar (EMR) dalga özellikli radyasyonlar olarak tanımlanır. EMR, boslukta yayılma özelliğine sahip olup, iyonlaştırıcı olanlar ve iyonlaştırıcı olmayanlar olarak ikiye ayrılır 1. Son zamanlarda iyonize olmayan radyasyon uygulamaları tıpta, haberleşmede, endüstride ve günlük yaşamda artmaktadır. Radyo Frekans (RF) bölgesinde yer alan elektromanyetik dalgalar iletişimde, radyo ve televizyon yayınlarında kullanılmaktadır. Bunun sonucu olarak birçok insan bazı iyonize olmayan elektromanyetik dalgalara maruz kalmaktadırlar 2.

    Bilgisayarların FM dalga radyo yayınlarını bozması, elektrik süpürgesinin televizyonlarda karlanmaya neden olması, cep telefonları yada bilgisayarların araçların ABS fren sistemini kilitlemesi benzeri olaylar günlük yaşantıda sık karşılaşılan bazı elektromanyetik etkileşim olaylarıdır. Bu gelişmelerin sonucunda elektromanyetik alan oluşturan cihazların insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri tartışılmaya başlanmıştır 3,4.

    Elektromanyetik dalgalar ile karşılaşmalar çocuk yaşlarda başlamaktadır. Okulda meydana gelen maruziyet, çocukların diğer ortamlardaki EMR maruziyetlerine katkıda bulunmakta ve onların sağlık risklerini artırmaktadır 5,6. Her şeyden önce çocukların elektromanyetik dalgalara maruz kalmaları ile ilgili durum tespitlerinin yapılıp, hem okul hem de evlerde ölçümlerin alınması önemlidir 7. Bu araştırma ilköğretim yaşı öğrencilerinin cep telefonu, bilgisayar, televizyon gibi elektromanyetik alan oluşturan cihazları kullanım sıklıklarını saptamak amacıyla yapıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu çalışma, Elazığ il merkezinde bulunan ilköğretim okullarının beşte birinin araştırma kapsamına alınması planlanarak, 62 ilköğretim okulu arasından basit rasgele seçilen 12 ilköğretim okulunun 4,5,6,7 ve 8’inci sınıflarında eğitim görmekte olan öğrenciler üzerinde yapıldı. İl merkezinde bulunan ilköğretim okulları 4,5,6,7 ve 8’inci sınıflarının toplam mevcudu 36598 idi. Araştırma kapsamına alınan 12 ilköğretim okulunda eğitim gören ve araştırmanın yapıldığı gün okulda bulunan 6720 kisiye ulaşılarak direkt gözlem altında anket uygulandı. Tutarsızlıklar saptanan 104 anket değerlendirme dışı bırakıldı. Böylece 6616 anket değerlendirildi. Cevaplılık oranı %98.4 oldu. Ankette, araştırmacılar tarafından hazırlanan; öğrencilerin elektroman-yetik alan oluşturduğu düşünülen cep telefonu, bilgisayar, televizyon kullanım durumu ve özellikleri ile son bir yıl içerisinde kendi ifadeleri ile geçirdikleri bazı hastalıklarını sorgulayan bir soru takımı kullanıldı. Araştırmanın saha çalışması Mayıs 2005’te yapıldı.

    Veriler SPSS for windows 10.0 programına kaydedilerek, istatistiksel analizler, hata kontrolleri ve tablolar bu program aracılığıyla yapıldı. İstatistiksel analiz yöntemi olarak χ2 testi, Fisher’s Exact Test ve student t testleri kullanıldı. P<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Ortalamalar standart sapma ile birlikte verildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin yaş ortalamaları 12.18±1.50 olup, %53.3’ü erkek, %46.7’si kız öğrenciydi. Öğrencilerin cinsiyet ve sınıf dağılımları benzerdi (χ2=7.341, P>0.05).

    Öğrencilerin %25.9’u cep telefonu kullandığını ifade etti. %11.0’ının kendine ait cep telefonu vardı. Kendine ait cep telefonu olanların %22.9’u cep telefonunu sürekli yanında taşıdığını belirtti. Cep telefonu kullananların günlük ortalama konuşma süreleri 34.68±38.41 dakika (min:1-max:240 dk) idi. Öğrencilerin cinsiyete ve bulundukları sınıfa göre cep telefonu kullanım sürelerinin dağılımı Tablo 1’de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Öğrencilerin cinsiyete ve bulundukları sınıfa göre cep telefonu kullanım sürelerinin dağılımı*

    Öğrencilerin %59.3’ü (3926 kişi) bilgisayar kullandığını ifade etti. Öğrenciler arasında bilgisayar kullanıp kullanmama durumunda cinsiyete göre fark yoktu (Fisher’s Exact Test ile P=0.082). Bilgisayar kullandığını ifade eden öğrencilerin bilgisayarı nerede kullandığının dağılımı Tablo 2’de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Öğrencilerin bilgisayar kullandığı yerlerin dağılımı*

    Bilgisayar kullananların %56.5’i bilgisayarı sadece oyun amaçlı kullandığını belirtti (Tablo 3). Bilgisayarı oyun amaçlı kullanan öğrencilerin; %32.1’i en fazla çocuk sitelerindeki “Mario, Hugo, Alaaddin vb.” çocuk-atari oyunlarını, %26.9’u savaş ve kavga oyunlarını, %21.7’si eğitici ve zeka oyunlarını, %10.2’si futbol, atletizm gibi spor içerikli oyunları, %7.8’i araba yarısı oyunlarını, %1.3’ü de diğer oyunları oynadıklarını ifade etti. Oyun tercihleri yönünden kız ve erkek öğrenciler arasında fark saptanmadı (χ2=2.567, P=0.766).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Öğrencilerin bilgisayarı kullanım amaçlarının dağılımı*

    Ortalama bilgisayar kullanım süreleri hafta içi 2.17±2.02 (min:1-max:30), hafta sonu (cumartesi-pazar) 2.68±2.39 (min:1-max:24) saatti.

    Öğrencilerin %99.9’u televizyon izlediklerini belirtti. Öğrencilerin ortalama televizyon izleme süreleri; hafta içi (beş gün için) 5.87±5.83 (min:1- max: 40), hafta sonu (iki gün için) ise 5.22±3.93 (min:1-max:34) saatti. Haftanın tümü değerlendirildiğinde öğrencilerin haftada ortalama televizyon izleme süreleri 10.68±8.30 (min:1-max: 70) saatti. Öğrencilerin %78.0’ı haftada 1-14 saat, %22.0’ı ise 14 saatin üzerinde televizyon izliyordu. İleri yaş grubu öğrencilerde haftada 14 saatin üzerinde televizyon izleme oranı daha yüksekti (Tablo 4). Kız ve erkek öğrenciler arasında haftada ortalama televizyon izleme süresi açısından fark saptanmadı (P=0.181). Öğrencilerin kendi ifadelerine göre televizyon izleme uzaklıkları ortalaması 206.62±135.55 cm idi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Öğrencilerin yaş gruplarına göre haftalık televizyon izleme sürelerinin dağılımı*

    Öğrencilerden %40.2’si son bir yıl içerisinde üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE), %10.7’si akciğer enfeksiyonu, %27.6’sı vücudunda herhangi bir kızarıklık ya da kaşıntı şeklinde bir rahatsızlık, %49.4’ü bel ya da boyun ağrısı geçirdiğini ifade etti.

    Cep telefonu kullananların kullanmayanlara göre; akciğer enfeksiyonu, vücutta kızarıklık ve kaşıntı şeklinde rahatsızlık, bel ve boyun ağrısı geçirdiklerini ifade etme oranları yüksekti (Tablo 5).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 5: Öğrencilerin cep telefonu kullanıp kullanmama durumlarına göre son bir yıl içinde geçirdiklerini ifade ettikleri bazı hastalıkların dağılımı*

    Öğrencilerden bilgisayar kullananların kullanmayanlara göre akciğer enfeksiyonu geçirdiği ifade etme oranı fazlaydı (Fisher’s Exact Test ile P<0.05). Bel ve boyun ağrısı şikayeti olduğunu ifade eden öğrencilerin böyle bir şikayeti olmadığını söyleyen öğrencilere göre haftalık televizyon izleme süreleri daha uzundu (P<0.05).

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Elektromanyetik alan oluşturan cihazların tüm yaş gruplarınca kullanım sıklığı giderek artmaktadır 8. Bu araştırmada, ilköğretim öğrencilerinin %25.9’u cep telefonu kullandığını, %11.0’ı kendine ait cep telefonu olduğunu ve bunların %22.9’u cep telefonunu sürekli yanında taşıdığını belirtmiştir. Çocuklar arasında cep telefonu kullanımı giderek bir statü sembolü haline gelmektedir 9. Cep telefonu kullanımı ile ilgili bildirilen Danimarka istatistiklerinde; günlük düzenli cep telefonu kullanım prevalansı genç yaş grubunda en yüksektir 10. Almanya’da ilkokul 4. sınıf öğrencileri üzerinde yapılan bir çalışmada cep telefonuna sahip olma oranı %34.7 olarak bulunmuştur. Çocukların %6.2’si günde en az bir defa cep telefonu kullandığını bildirmiştir 11. Çocuklar arasında cep telefonu kullanımının yaygınlığı dikkat çekicidir. Çocukların büyük bir çoğunluğu için mobil telefonlar radyoaktif dalgaların güçlü bir kaynağıdır 12. Ayrıca, yetişkinlerden farklı olarak, çocuklar erişkin yaşa geldiklerinde hayatlarının daha büyük bir bölümünü bu cihazları kullanarak geçirmiş olacaklardır 8.

    Çalışmamızda, cep telefonu kullananların günlük ortalama konuşma süreleri 34.68±38.41 dakika olarak saptanmıştır. İleri sınıflara gelindiğinde günlük cep telefonu kullanım süreleri artmaktadır (Tablo 1). Konu ile ilgili çalışmalarda, günlük mobil telefon kullanım oranının en yüksek küçük yaş grubunda olduğu ve bunların %19’unun günde 30 dakikadan daha fazla mobil telefon kullandığı bildirilmektedir 13. Konuşma süresi ve sayısının radyoaktif maruziyetteki öneminin yanı sıra baz istasyonları arasında sürekli bir radyoaktif madde yayılımının söz konusu olduğu da unutulmamalıdır 12.

    Araştırma kapsamına aldığımız öğrencilerin %59.3’ü bilgisayar kullandığını belirtmiştir. Öğrencilerin çoğunluğu bilgisayarı okulunda kullandığını bildirmiştir (Tablo 2). İnal ve Çağıltay’ın çalışmasında; İzmir ili Ödemiş ilçesindeki ilköğretim öğrencilerinin %68’inin bilgisayarı hiç kullanmadığı, Karabük il merkezindeki ilköğretim öğrencilerinde ise bu oranın %10.9 olduğu bildirilmiştir 14. Öğrencilerin bilgisayar kullanıp kullanmama durumlarında yaşanılan coğrafyadaki sosyo-ekonomik yapıları, okullarında bilgisayar mevcudiyeti ya da internet kafelere gidip gitmeme durumları etkili olabilir.

    Bu araştırmada bilgisayar kullandığını belirten öğrencilerin %56.5’i bilgisayarı sadece oyun amaçlı olarak kullandığını ifade etmiştir (Tablo 3). Bunların %32.1’i çocuk atari, %26.9’u savaş ve kavga, %21.7’si eğitici ve zeka, %10.2’si spor içerikli oyunları en fazla tercih ettiklerini belirtmişlerdir. İnal ve Çağıltay’ın çalışmasında; Ödemiş’teki katılımcıların %24.9’u bilgisayarda herhangi bir oyun oynamadığını belirtirken, Karabük ilinde yapılan çalışmada bu oran sadece %1.1’dir. Aynı çalışmada öğrenciler arasında yapılan tercihler göz önüne alındığında; dövüş, atari oyunları, spor ve strateji gibi oyunların bulgularımıza paralel olarak en fazla tercih edilen oyunlardan oldukları bildirilmiştir 14. Bilgisayarda oyun oynamanın oldukça fazla tercih edildiği görülmektedir. Bu nedenle öğrencilerin oyun tercihlerinin en azından bilişsel gelişimlerine ve eğitim süreçlerine uygun ve katkıda bulunacak şekilde yönlendirilmesinin üzerinde önemle durulması gereken bir konu olduğu düşünülmüştür.

    Bu araştırmada öğrencilerin haftada ortalama televizyon izleme sürelerinin 10.68±8.30 saat olduğu, %78.0’ının haftada 1-14 saat, %22.0’ının ise 14 saatin üzerinde televizyon izlediği, haftada 14 saatin üzerinde televizyon izleme oranının yaşla birlikte arttığı saptanmıştır (Tablo 4). Öğrencilerin televizyon izleme uzaklıkları ortalaması ise 206.62±135.55 cm’dir. Arslan ve arkadaşlarının Ankara’da bir ilköğretim okulunda yaptıkları çalışmada; öğrencilerin günlük ortalama televizyon izleme süresi 3.5±2.1 saat olarak belirlenmiştir 15. Strasburger ve Donnerstein’in çalışmasında ise çocukların haftada 16-17 saat televizyon izledikleri belirtilmektedir 16. Amerikan Pediatri Akademisi tarafından önerilen günlük televizyon izleme süresi 1-2 saattir. Buradan hareketle bir çocuğun haftada en fazla 14 saat televizyon izleyebileceği söylenilebilir 17. Çalışmamızda haftalık televizyon izleme süresinin diğer çalışmalardan düşük olması, çocuklara bu sürenin günlük değil de haftalık olarak sorulmuş olmasının doğurduğu yanılgı payından kaynaklanmış olabilir. Ancak yine de araştırma kapsamına alınan öğrencilerin beşte birinin haftada 14 saatin üzerinde televizyon izlediğini ifade etmiş olması değerlendirilmelidir. Ayrıca çalışmamızda haftada 14 saatin üzerinde televizyon izleme oranının yaşla birlikte arttığı saptanmıştır. Çocukların yaş artışı ile birlikte aile denetiminden uzaklaşarak televizyonun etkilerine daha açık hale gelebilecekleri 15,18 göz önüne alındığında televizyon izlem süreleri ile ilgili denetim ve sınırlandırmaların ailelerce daha küçük yaşlarda yapılmasının gerekli olduğu düşünülmüştür.

    Elektromanyetik alanların etkilerinin ve sebep olduğu hasarın derecesinin maruz kalınan süreyle ilişkili olduğu bilinmektedir 19. Yapılan çalışmalar ile elektromanyetik alanlarda maruz kalınan ihmal edilebilir dalga boyu limitleri belirlenmiştir. Yine televizyon ve bilgisayar gibi cihazların kabul edilebilir en düşük elektromanyetik ölçümler için en az 50 cm uzaklıktan kullanımları gerekir 20. Öğrencilerin televizyon izleme ve bilgisayar kullanım süreleri, bu cihazlara olan uzaklıkları, özellikle de gereksiz kullanımları elektromanyetik alan maruziyetlerini artıracaktır.

    Araştırmamızda öğrencilerin son bir yıl içerisinde geçirdiklerini söyledikleri bazı rahatsızlıkları arasında elektromanyetik alan oluşturan cihazları kullanımları ile ilgili olarak kendi ifadelerine göre yapılan değerlendirmelerde bazı ilişkiler saptanmıştır. Düşük frekanslı elektromanyetik alanların karsinojenik potansiyeline ilişkin bilimsel kanıtlar hala çok sınırlıdır 7. Amerika Birleşik Devletleri ve Danimarka’da yapılan ayrıntılı çalışmalar cep telefonu kullanımının beyin tümörü riskini artırmadığını ortaya koymuştur 21,22. Bazı epidemiyolojik çalışmalar, düşük frekanslı elektromanyetik alana aşırı derecede maruz kalan çocuklarda lösemi riskinde artış olduğunu göstermiştir 23,24. Baz istasyonları ile aynı frekansları kullanan cep telefonlarının kullanım süresi arttıkça baş dönmesi, konsantrasyon bozukluğu, kulak ve kulak arkasında ağrı ve kızarıklık, baş ağrısı, yüzde yanma, kafa sıcaklığında artış gibi şikayet ve semptomların arttığı bildirilmiştir. Ayrıca viral ve enfeksiyon hastalıklarında da bağışıklık sisteminin olumsuz etkilenmesine bağlı olarak artış görüldüğü bildirilmektedir 25. Çalışmamızda öğrencilerin rahatsızlıklarında başka etyolojik faktörlerin ya da boyun-bel ağrılarında olduğu gibi postür ile ilgili faktörlerin rolü olabilir. Ayrıca rahatsızlıklarını ifade de yanılgıları olabilir. Yapılan çalışmalar, konu ile ilgili olarak; maruz kalınan sıklık, süre ve doz değerlendirmelerinin göz önüne alınarak daha kapsamlı çalışmaların başlatılması gerektiğini göstermektedir.

    Sonuç olarak, Elazığ il merkezinde bulunan ilköğretim okullarında öğrenim görmekte olan öğrencilerin cep telefonu, televizyon ve bilgisayar gibi elektromanyetik alan oluşturan cihazları kullanım sıklıkları yüksektir. Elektromanyetik dalga alanı oluşturduğu düşünülen bazı eşyaların kullanımıyla öğrencilerin ifade ettikleri bazı rahatsızlıkları arasında deneye dayalı olmayan ve nedensel olup olmadığı bilinmeyen bazı ilişkiler saptanmıştır. Konu ile ilgili olarak daha kapsamlı ve deneysel çalışmalara ihtiyaç vardır. Özellikle elektromanyetik etkilerin, bu etkilere maruz kalma süresi ile ilişkisi göz önüne alınarak, önlerinde daha uzun yaşam süresi olan çocuklara ve gençlere karsı koruyucu tedbirler alınması gerektiği düşünülmüştür. Bu nedenle öncelikli olarak elektromanyetik alan oluşturan cihazların çocuklar tarafından kullanımını sınırlandırmak amacıyla okul-ebeveyn işbirliği içerisinde eğitim programları oluşturulmalıdır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Sabuncu H. Elektromanyetik Radyasyon ve İnsan Sağlığına Etkileri. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’na Bağlı İş Sağlığı Bilim Dalı, Yayın No: 2001/1.

    2) Elektromanyetik Dalgalar ve İnsan Sağlığı. Sıkça Sorulan Sorular ve Yanıtları. Tübitak Bülten 2001. http://www.biltek.tubitak.- gov.tr. Erişim tarihi: 20.09.2005.

    3) Hossmann KA, Hermann DM. Effects of electromagnetic radiation of mobile phones on the central nervous system. Bioelectromagnetics 2003; 24: 49-62.

    4) Yasser M, Randa MM, Belacy SH, Abou-El-Ela Fadel MA. Effects of acute exposure to the radiofrequency fields of cellular phones on plasma lipid peroxide and antioxidase activities in human erythrocytes. Journal of Pharmaceutical and Biomedical Analysis 2001; 26: 605-608.

    5) UK Childhood Cancer Study Investigators. Exposure to powerfrequency magnetic fields and the risk of childhood cancer. Lancet 1999; 354: 1925-1931.

    6) Deadman JE, Armstrong BG, McBride ML, Gallagher R, Theriault G. Exposures of children in Canada to 60-Hz magnetic and electric fields. Scand J Work Environ Health 1999; 25: 368- 375.

    7) Tardon A, Velarde H, Rodriguez P, et al. Exposure to extremely low frequency magnetic fields among primary school chilren in Spain. J Epidemiol Community Health 2002; 56: 432-433.

    8) Johansen C, Boice J Jr, McLaughlin J, Olsen J. Cellular telephones and cancer-a nationwide cohort study in Denmark. J Natl Cancer Inst 2001; 93: 203-207.

    9) Charlton A, Bates C. Decline in teenage smoking with rise in mobile phone ownership: hypothesis. BMJ 2000; 321: 1155.

    10) Christensen HC, Schüz J, Kosteljanetz M, et al. Cellular telephone use and risk of acoustic neuroma. Am J Epidemiol 2004; 159: 277-283.

    11) Böhler E, Schüz J. Cellular telephone use among primary school children in Germany. Eur J Epidemiol 2004; 19: 1043-1050.

    12) Lonn S, Forssen U, Vecchia P, Ahlbom A, Feychting M. Output power levels from mobile phones in different geographical areas; implications for exposure assessment. Occup Environ Med 2004; 61: 769-772.

    13) Schüz J. Mobile phone use and exposures in children. Bioelectromagnetics 2005; Suppl 7: 45-50.

    14) İnal Y, Çağıltay K. İlköğretim öğrencilerinin bilgisayar oyunu oynama alışkanlıkları ve oyun tercihlerini etkileyen faktörler. Ankara Özel Tevfik Fikret Okulları, Eğitimde Yeni Yönelimler II Eğitimde Oyun Sempozyumu, 2005: 71-74.

    15) Arslan F, Ünal AS, Güler H, Kardaş K. Okul çağı çocuklarının televizyon izleme alışkanlıklarının incelenmesi. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 2006; 5: 391-401.

    16) Strasburger VC, Donnerstein E. Children, adolescents, and the media: issues and solutions. Pediatrics 1999; 103: 129-139.

    17) American Academy of Pediatrics. Committee on Public Education. American Academy of Pediatrics: Children, adolescents, and television. Pediatrics 2001; 107: 423-426.

    18) Warren R. Parental mediation of children’s television viewing in low-income families. Journal of Communication 2005; 55: 847- 863.

    19) Moustafa YM, Moustafa RM, Belacy A, Abou-El-Ela SH, Ali FM. Effects of acute exposure to the radiofrequency fields of cellular phones on plasma lipid peroxide and antioxidase activities in human erythrocytes. J Pharm Biomed Analy 2001; 26: 605-608.

    20) International Agency for Research on Cancer / World Health Organisation. IARC Monograps on the Evaluation of Carcinogenic Risks to Humans, Vol.80. Non-ionizing radiation, Part 1: Static and extremely low-frequency (ELF) electric and magnetic fields. Lyon, France: IARC Press 2002.

    21) Muscat JE, Malkin MG, Thompson S, et al. Handheld cellular telephone use and risk of brain cancer. JAMA 2000; 284: 3001- 3007.

    22) Johansen C, Boise JJr, McLaughlin J, Olsen J. Cellular telephones and cancer-a nationwide cohort study in Denmark. J Natl Cancer Inst 2001; 93: 203-207.

    23) Ahlbom A, Day N, Feychting M, et al. A pooled analysis of magnetic fields and childhood leukaemia. Br J Cancer 2000; 83: 692-698.

    24) Greenland S, Sheppard AR, Kaune WT, Poole C, Kelsh MA. A pooled analysis of magnetic fields, wire codes, and childhood leukaemia- EMF Study Group. Epidemiology 2000; 11: 624-634.

    25) Pala K. Cep telefonu baz istasyonlarının sağlığa etkisi. Uludağ Üniversitesi Dergisi 2002; 1: 41-43.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]