[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2008, Cilt 13, Sayı 2, Sayfa(lar) 144-146
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Toraks ve Boyun Metastazı Yapan Mikst Germ Hücreli Testis Tümörü
Gülçin CİHANGİROĞLU1, Bengü ÇOBANOĞLU1, Sultan PEHLİVAN1, Aziz KARAOĞLU2, Akın Eraslan BALCI3
1Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, ELAZIĞ
2Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Anabilim Dalı, ELAZIĞ
3Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, ELAZIĞ
Anahtar Kelimeler: Matür teratom, yolk sac tümörü, testis, Mature teratoma, yolk sac tumor, testes
Özet
Testis tümörleri değişik hücre tiplerinden gelişir. En sık ve agresif testis tümör tipi germ hücreli tümörlerdir. Germ hücreli tümörler seminomlar ya da nonseminomatöz tümörler şeklinde olabilir. Testisin non-seminomatöz germ hücreli tümörleri primer olarak genç erkeklerde görülür. Bu tümörler saf (tek bir histolojik tip) ve mikst form ( birden fazla histolojik tip) olabilir. En sık görülen mikst germ hücreli tümör kombinasyonu teratom, embriyonal karsinom, yolksac tümördür. Yolk sac tümörü infant ve çocuklarda en sıktır ve germ hücreli tümörlerin yaklaşık %65’ ini oluşturur. Fakat yetişkinlerde nadir görülür. Burada 36 yaşında, yaygın metastatik kitlesi bulunan testiküler mikst germ hücreli tümör olgusu sunulmuştur. Toraks ve abdominal bilgisayarlı tomografide lateral servikal bölgede, anterior mediastende ve abdomende yaygın kitle saptanmış olup klinik olarak şüpheli tanısı lenfomadır. Kitleden yapılan biyopsi ile testisin mikst germ hücreli tümörü (teratom ve Yolk sac) tanısı verilmiştir.©2008, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Testis tümörlerinin büyük çoğunluğu testisin esas hücre tipi olan germ hücrelerinden köken alır. Germ hücreli tümörler her yaşta ortaya çıkar. Etyolojisinde erkek genital sistemin konjenital malformasyonları, prenatal risk faktörleri, ergenlik dönemindeki nonspesifik ve spesifik etkiler ile infertilite yer alır. Germ hücreli tümörlerin yarısından çoğu birden fazla hücre tipinden oluşur. Bu nedenle doğru tanı için uygun örnekleme yapılması ve serum tümör belirleyicileri ile korelasyon gereklidir1.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    Boyunda şişlik, öksürük, nefes darlığı yakınması ile merkezimize başvuran 33 yaşındaki erkek hastanın yapılan toraks tomografisinde kitle saptandı. Sağ infraklavikular bölgeden başlayarak sağ hilusa kadar uzanan sağda brakiosefalik veni basıya uğratan hipodens, septalı (nekrotik) kitleden, santral bronş tümörü ve lenfoma ön tanılarıyla biyopsi yapıldı. Biyopsi örneğinde fibrin ve nekroz alanları arasında gruplar halinde ve tek tek dizilmiş granüler sitoplazmalı, oval-yuvarlak nükleuslu, bazıları belirgin nükleollü tümör hücreleri izlendi (Şekil 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Boyundaki kitleden alınan punch biyopsi örneğinin histopatolojik görünümü (HEX200)

    Histopatolojik ve immünohistokimyasal inceleme sonucu malign epitelyal tümör tanısı konuldu ve primer odak açısından öncelikle testisin araştırılması önerildi.

    Alfa-Fetoprotein (AFP) değeri 7425 IU/ml (referans aralığı 0.5-5.5) olarak bulunan hastaya yapılan skrotal ultrasonografide, sağ taraf testiste, tüm testisi dolduran kitle saptandı. Kistik, nekrotik alanlar içeren ve damardan zengin tümör non-seminomatöz tümör olarak değerlendirildi. Hastaya sağ orşiektomi uygulandı. Spesmenin makroskobik incelemesinde; en büyük çapı 4.5 cm olan (testisi neredeyse tümüyle doldurmuş), kapsüllü görünümde, sınırları çevre dokudan belirgin şekilde ayırdedilebilen, ortası nekrotik yer yer kistik tümöral yapı izlendi. Mikroskobik olarak; matür kıkırdak alanları ve çok sayıda değişik büyüklüklerde içleri lameller tarzda keratinle dolu kistik alanlar, yer yer solid adalar ve adenoid yapılar oluşturmuş tümöral yapı görüldü. Birbirleriyle anastomozlar yapan ekstrasellüler boşlukları döşeyen tümör hücrelerinin yer yer damarlar çevresinde palizat tarzda dizilerek “Schiller-Duval cisimcikleri” oluşturduğu izlendi. İmmunohistokimyasal olarak yolk sac paterni gösteren alanlarda sitoplazmik AFP pozitifliği izlendi (Şekil 2). Bu bulgularla olguya matür teratom ve yolk sac tümöründen oluşan mikst germ hücreli tümör tanısı konuldu (Şekil 3-4)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Yolk sac tümörü alanlarında AFP pozitifliği (AFP X400)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Matür Teratom alanlarının histopatolojik görünümü (HEX40)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 4: Yolk Sac tümörü alanlarının histopatolojik görünümü (HEX200)

    Postoperatif 15. günde yapılan batın tomografisinde sağ surrenal medial krusunda 1 cm çaplı nodüler görünüm (adenom?, metastaz?), infrarenal düzeyde paraaortik alanda yaklaşık 10x5x7 cm boyutunda çevresel ve heterojen kontrast tutulumu gösteren ortası hipodens (nekroz?) kitle lezyonu izlendi. Hastaya medikal tedavi olarak 21 günde bir BEP (bleomisin, sisplatin, vepesid) kemoterapi protokolü uygulandı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Germ hücreli tümörler testiküler neoplazilerin %95’ini oluşturur ve primordial germ hücrelerinden gelişirler. Totipotansiyel diferansiyasyon kapasitesine sahiptirler2.

    Teratom iki veya daha fazla germ yaprağından köken alan somatik hücre tiplerinden oluşur (ektoderm, mezoderm ya da endoderm). Erişkinlerde %2.7-7 oranında saf formda, %47-50 oranında ise mikst germ hücreli tümörler içinde bulunur. Olguların %29’unda metastazlar gelişebildiği için potansiyel olarak maligndir. Makroskopik olarak tümörler iyi sınırlı, mukoid yada jelatinöz materyal içerebilen kistik alanlar görülür. Solid alanlar kıkırdak veya kemik içerebilir. Histolojik olarak bu tümörler komplekstir, üç germ yaprağına ait elemanlar içerir. Dokular matür veya immatür görünümde olabilir. İntratestiküler ve ekstratestiküler lenfovasküler invazyon görülebilir. Bu durum benign görünümlü bir teratomda ortaya çıkan metastazların varlığını (en azından bazı olgularda) açıklamaya yardımcı olur1.

    Olgumuzda da her üç germ yaprağından oluşan teratom alanları tümörün bir komponentiydi

    Yolk sac tümörü infant ve çocuklarda en sık görülen germ hücreli tümördür ve yaklaşık olarak germ hücreli tümörlerin %65’ini oluşturur. Erişkinlerde yaklaşık %2,4 oranında görülür ancak olguların %42’sinde tümörler birden fazla histolojik tipten oluşur. Makroskopik olarak tümör yumuşak, homojen, gri-sarı renkli ve kapsülsüzdür. Mikroskopik olarak yolk sac tümörü en az 10 farklı patern gösterir. Bu nedenle mikst germ hücreli tümörlerde yolk sac tümör elemanlarını tanımak güç olabilir1.

    Ancak olgumuzda yolk sac alanları oldukça belirgin bir komponenti oluşturmaktaydı. 36 yaşında yetişkin bir hastada yolk sac komponentinin varlığı ender görülmesi nedeniyle olgumuzu ilginç kılmaktadır.

    Spermatositik seminom dışındaki germ hücreli tümör tipleri genellikle retroperitoneal lenf düğümü metastazı yapar. Sağ testis tümörleri interaortokaval, prekaval ve paraaortik bölgeye yayılır. Sol testis paraaortik ve preaortik bölgelere drene olur. Tümörler genellikle torasik duktus yoluyla sol supraklavikuler lenf düğümü ve subklavian vene yayılır, bu nedenle dissemine bir yayılım söz konusudur1. Olgumuzda metastazlar boyun bölgesinde, göğüs ve karın boşluğunda mevcut olup son derece yaygındır. Metastazlar genellikle primer tümörün histolojisini yansıtır. Bununla birlikte metastazlarda primer tümörde olduğundan farklı histolojik hücre tipleri bulunabilir. Bu durum primer germ hücre tipinin bir başka hücre tipine mutasyonundan kaynaklanabilmektedir. Metastazın en önemli belirleyicisi primer tümörde lenfovasküler invazyon varlığıdır1.

    Yapılan bir çalışmada primer mediastinal germ hücreli tümörlerin, mediastene metastaz yapan germ hücreli testis tümöründen ayrımı için en uygun yöntemin DNA ploidisini belirlemek olduğu saptanmıştır. Söz konusu çalışmada mediastinal malign mikst germ hücreli tümörlerin ploidisinin yetişkinlerde görülen testiküler germ hücreli tümörlerden belirgin olarak farklı olduğu, ancak infantlardaki testis tümörleri ile benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir. Bu farklılığın ise, mediastinal malign mikst germ hücreli tümörlerin patogenezinin yetişkinlerdeki testisin primer germ hücreli tümörlerden farklı infantlardaki tümörler ile aynı mekanizmaları paylaşmasından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Yapılan çalışmada mediastende saptanan bir germ hücreli tümörün primer ya da testis tümörüne sekonder gelişip gelişmediğini belirlemenin en uygun ve anlamlı yönteminin tümörün ploidisinin saptanması ile mümkün olabileceği belirtilmiştir. Yine testiste primer odak saptandığı takdirde mediastendeki tümörün öncelikle metastatik olduğunun düşünülmesi önerilmektedir14.

    Primer testiküler non-seminomatöz germ hücreli tümörlerde %55-79 oranında teratomatöz elemanlar bulunur3. Matür teratomların yavaş büyüyen ve malign transformasyon gösteren tipleri vardır. Malign transformasyon gösteren tipi “büyüyen teratom” olarak bilinmektedir. Çok yavaş büyür ve radyolojik incelemede kistik görünüme sahiptir4. Radyolojik olarak kistik görünüm matür teratomun malignite potansiyelinden kaynaklanır5. Literatürde 83 malign transformasyon olgusu rapor edilmiştir6-9. Embryonal karsinom, yolk sac tümörü, sarkom (leiomyosarkom, rabdomyosarkom ve fibrosarkom) ve adenokarsinom malign transformasyon şeklinde ortaya çıkan tümörlerin histolojik tipleri arasında sayılabilirler2.

    Malign transformasyon olgularının radyolojik bulguları genellikle solid tümör şeklindedir2.

    Olgumuzda primer tümörün tanısı boyun bölgesine yaptığı metastaz ile konulmuştur. Tümör sinsi gidişi nedeniyle boyun bölgesi ve toraksa yaygın metastaz yapmış olarak saptanmıştır

    Son çalışmalarda sağkalım oranlarının %68, %71 ve %78, ortalama 2.7, 4.7 ve 6.6 yıl olduğu gösterilmiştir10-12. Malign transformasyon gösteren teratomların sisplatin içeren kemoterapi uygulamasına cevabı iyi değildir. Malign teratomlu 12 hastadan 6’sında sisplatin içeren kemoterapiye tam cevap alınırken bunlardan 4’ünde relaps geliştiği ve 3’ünün ise hastalığın progresyonuna bağlı öldüğü rapor edilmiştir13. Bu nedenle cerrahi rezeksiyon tedavinin temelini oluşturmaktadır2.

    Olgumuzda da primer tümörün cerrahisi sonrasında medikal tedavi olarak 21 günde bir BEP (bleomisin, sisplatin, vepesid) kemoterapi protokolü uygulanmış olup, metastazlarda belirgin olarak küçülme izlenmiştir. Tanı sırasında 7425 IU/ml olan AFP düzeyi 5. kür sonrasında 3 IU/ml olarak bulunmuştur. Postkemoterapi sonrasında mediastende kalan kitle cerrahi olarak çıkarılmıs ve histopatolojik olarak incelendiğinde matür teratom alanları yanı sıra kolesterol kleftleri ve çevresinde yabancı cisim dev hücrelerini de içeren kemoterapi sonrasında sıklıkla karşılaşılan fibroksantamatöz bir reaksiyon görülmüştür. Yaklaşık 10 aydır takip edilen hastanın genel durumu oldukça iyidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Sesterhenn IA, Davis CJ. Pathology of Germ Cell Tumors of the Testis. Cancer Control 2004; 11: 374-387.

    2) Fujimura T, Yamada Y, Nasu M, ve ark. Different transformation of mature teratoma in a patient with germ cell tumor of the testis. Int J Urol 2005; 12: 588-590.

    3) Rabbani F, Mohseni HF, Leon A, Motzer RJ, ve ark. Clinical outcome after retroperitoneal lymphadenectomy of patients with pure testicular teratoma. J Urol 2003; 62:1092-1096.

    4) Sella A, Naggar AE, Ro JY ve ark. Evidence of malignant features in histological mature teratoma. J Urol 1991; 146: 1025-1028.

    5) Logothesis CJ, Samuels ML, Trindade A, Johnson DE. The growing teratoma syndrome. Cancer 1982; 50: 1629-1635.

    6) Motzer RJ, Amsterdam A, Prieto V ve ark. Teratoma with malignant transformation: diverse malignant histologies arising in men with germ cell tumors. J Urol 1998; 159: 133-138.

    7) Little JS, Foster RS, Ulbright TM, Donohue JP. Unusual neoplasms detected in testes cancer patients undergoing post-chemotherapy retroperitoneal lymphadenectomy. J Urol 1994; 152: 1144-1149.

    8) Ahmed T, Bosl GJ, Hajdu SI. Teratoma with malignant transformation in germ cell tumors in men. Cancer 1985; 56: 860-863.

    9) Ahlgren AD, Simrell CR, Triche TJ, Ozols R, Barsky SH. Sarcoma arising in a residual testicular teratoma after cytoreductive chemoteraphy. Cancer 1984; 54: 2015-2018.

    10) Waples MJ, Messing EM. Redo retroperitoneal lymphadenectomy for germ cell tumor. Urology 1993; 42: 31-34.

    11) Sexton WJ, Wood CG, Kim R, Pisters LL. Repeat retroperitoneal lymph node dissection for metastatic testis cancer. J Urol 2003; 169: 1353-1356.

    12) McKierman JM, Sheinfeld J, Bacik J, ve ark. Reoperative RPLND for germ cell tumor; initial presentation, complications and outcome. J Urol Suppl 2001;165:153.

    13) Donadio AC, Motzer RJ, Bajorin DF ve ark. Chemotheraphy for teratoma with malignant transformation. J. Clin. Oncol. 2003; 21: 4285-4291.

    14) Oosterhuis JW, Rammeloo RH, Cornelisse CJ ve ark. Ploidy of malignant mediastinal germ-cell tumors. Hum Pathol. 1990; 21: 729-732

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]