Mukosel, paranazal sinüslerin kronik kistik lezyonlarıdır.
Mukosel oluşumundaki etken sinüs ostiumlarının
veya sinüs mukozasındaki minör tükrük bezlerinin
duktuslarının tıkanmasıdır
4. Mukoseller benign
yapıda olmalarına karşın kemik yapıları aşındırabilirler.
Orbital muhtevanın başka bir etken tarafından
itilerek oluşan ekzoftalmusa ‘proptozis' denilir
7.
Orbita kemik duvarında aşınmaya yol açmış
frontoetmoid mukosellerde proptozis, diplopi ve göz
hareketlerinde azalma gibi sorunlara rastlanabilmektedir.
Kazkayası ve ark
8, nazofrontal reseste tıkanmaya
neden olarak frontal sinüs alt duvarını erode etmiş
ve orbitayı geçerek gözde itilmeye yol açmış bir olgu
sunmuşlardı. Ayrıca Acar ve ark
9, sundukları bir
olguda frontoetmoid mukoselin neden olduğu göz
ağrısı ve merkezi ve periferik görme alanında defekt
olduğunu saptamışlar ve göz ağrısının muhtemel nedeninin
mukoselin enfekte olmasına bağlamışlardı. Bizim
olgumuzdaki frontoetmoid mukosel lamina papriseayı
destrükte ederek orbita içine yayılarak proptozise neden
olmuştu.
Mukoselin endoskopik olarak marsupiyelize edilerek
tedavi edildiği olguların uzun süren klinik izlemlerde
çok az nüks ettiği yada hiç nüks etmediği gösterilmiştir10. Obeso ve ark11, 72 mukosel olgusundan
48'ine endoskopik marsupiyalizasyon, geri kalan
hastalara eksternal veya kombine yaklaşım uygulamışlar
ve endoskopik marsupiyalizasyon yönteminin daha
güvenli olduğunu ve daha az nüks ettiğini gözlemlemişlerdi.
Orbita veya kraniyuma uzanan mukosellerde
aşınmış olan duvarların ameliyat sırasında onarımı
genellikle gerekli olmamaktadır. Periorbital dokular
yeterli destek sağladığından orbita duvar rekonstrüksiyonu
yapılmasına ihtiyaç olmadığını bildiren çalışmalar
mevcuttur12. Biz marsupiyalizasyon sonrası
orbita medial duvarında oluşan defekti rekonstrükte
etmedik ve postoperatif izlemlerde bir sorunla karşılaşmadık.
Mukoseller yavaş büyüme gösterdikleri için uzun
yıllar asemptomatik kalırlar. Semptomlar çevre dokulara
baskı ve ekspansiyon nedeniyle ortaya çıkar.
Mukosel mukozası çoğu vakada normal respiratuar
epitelin özelliklerini kaybetmez. Büyüme ile birlikte
kemik yapılar gibi çevre dokularda erozyon yaparlar13. Mukosel duvarının çıkarılıp çıkarılmaması konusu
tartışmalıdır. Bazı yazarlar mukosel duvarının oluşan
kavite için ideal bir örtü olduğunu ileri sürmekte ve
çıkarılmamasını savunmaktadır14. Bizde duvarı
salim olduğu için marsupiyalize ettiğimiz mukoselin
duvarını yerinde bıraktık.
Akdoğan ve ark15 maksiller sinüs piyoseli olan
iki olguda endoskopik marsupiyalizasyon uygulamışlar
ve yaklaşık 2 yıllık klinik takipte herhangi bir
rekürrense rastlamamışlardı. İyi bir görüş sağlaması,
dışarıdan kesi gerektirmemesi, morbiditenin ve
rekürrens oranlarının az olması nedeniyle mukosellerin
endoskopik marsupiyalizasyonla tedavi edilmesi son
zamanlarda açık yaklaşımlara tercih nedenleridir16.
Bizde hastamızda endoskopik endonazal
marsupiyalizasyon şeklinde bir yaklaşımla tedavi uyguladık.
Klinik izlemlerde herhangi bir nüks sorunu ile
karşılaşmadık.
Uzun ve ark17, orbita üst duvarında kemik
destrüksiyonu yapmış olan geniş bir mukosel olgusunda
bikoronal skalp insizyonuyla frontal sinüs içindeki
mukoseli boşaltmış ve duvarı ile birlikte çıkartmışlardı.
Önceden sınırlı olarak planlanan cerrahiyi genişletme
veya dura hasarı gibi komplikasyon oluşma olasılıklarını
göz önünde bulundurduklarından bikoronal
skalp insizyonu yapmayı tercih etmişlerdi. Sonuç olarak,
çevre yapılara kemik destrüksiyonu yoluyla ilerlemiş
ancak osteit ve fistül bulunmayan fronto-orbital
mukoselli olgularda daha destrüktif operasyonlara göre endoskop yardımıyla ve minimal invaziv cerrahi
ile sonuca gidilebileceği kanaatine varmışlardı.
Son yıllarda Hadar18 gibi birkaç yazar tarafından
maksiller sinüs kistinin tedavisinde endoskopik
yaklaşım düşük rekürrens (%3) ve komplikasyon oranından
dolayı alternatif cerrahi prosedür olarak önerilmektedir.
Fakat sinüs dışına uzanım gösteren komplike
vakalar için açık yaklaşım uygulamak gerekebilir19. Uysal ve ark20 sol maksiler sinüs ön duvarını
aşındırmış olan yaygın bir maksiller sinüs mukoseli
olgusunda Caldwell-Luc prosedürü ile mukoseli başarıyla
tedavi ettiklerini rapor etmişlerdi. Uzun ve ark21 çalışmaları sonucunda paranazal sinüs
mukosellerinde endoskopik girişimlerin uygun vakalarda
öncelikle tercih edilmesi gereken güvenilir bir
yöntem olduğu kanaatine varmışlardı.
Sonuç olarak mukoselin yaygınlığı göz önüne
alınmak suretiyle elverişli vakalarda endoskopik olarak
yapılan mukosel marsupiyalizasyonu uygun ve yeterli
bir tedavi seçeneğidir. Ayrıca proptozisli hastalarda
orbital ve paranazal bölgeyi içeren görüntüleme yöntemlerinin
tercih edilmesi doğru tanıya ulaşılmasında
oldukça faydalı olmaktadır.