Lisinopril, ağız yoluyla kullanımda uzun etki sağlayan bir ADE inhibitörüdür. Bir peptidil dipeptidaz olan ADE, AT-I'in AT-II'ye dönüşmesini sağlar. AT-II'nin yüksek kan basıncının oluşması ve devamlılığının sağlanması yanı sıra parankimal olmayan hücrelerden kollajen sentezi ve fibroblast çoğalmasının uyarılması gibi birçok fizyolojik rolü aydınlatılmıştır
10-13. AT-II, akciğer fibroblastlarında tip I kollajen genlerinin ve TGF-β1'in (transforming growth factor- β1) sunumunu artırır ve mezenkiyal hücrelerin çoğalmasını uyarır
10, 14-16. TGF-β1, makrofajlar ve fibroblastlar için mitojenik özelliklere sahip güçlü bir uyarıcıdır. TGF-β1'in aşırı üretimi vücudun farklı bölümlerindeki akciğer fibrozisi, glomerulonefrit, karaciğer sirozu, cilt skarı ve karın içi yapışıklık oluşması gibi çeşitli fibrotik bozuklukların patogenezinden sorumlu tutulmaktadır
17-21. Son olarak daha önce yaptığımız bir çalışmada, lisinoprilin serum TGF-β1 düzeylerini düşürerek karın içi yapışıklık miktarını azalttığını deneysel olarak göstermiştik
5.
Sildenafil, cGMP'yi metabolize eden FDE enzimini inhibe edip cGMP birikmesi yoluyla damar düz kaslarında gevşemeye ve hedef dokuda kan akımı artışına neden olur 22. Colle ve ark 23, sildenafilin sirotik ratlarda sistemik arteryel basıncı düşürürken mezenterik kan akımını artırdığını göstermişlerdir. Ayrıca cGMP agonistlerinin kollajen sentezini ve fibrozisi durdurabileceği deneysel olarak gösterilmiştir 24, 25. Bu noktadan yola çıkan Batukan ve ark. 6 sildenafilin rat uterin boynuz modelinde yapışıklık şiddetini azalttığını belirlediler. Hatta Ayten ve ark. 26 karın içi enfeksiyon varlığında dahi sildenafilin yapışıklık oluşumunu azalttığını deneysel olarak saptadılar.
ADE inhibisyonuna yanıtta artmış nitrik oksit (NO) biyoyararlanımı ve FDE-5 inhibisyonuna yanıtta damarsal düz kasların NO'e duyarlılığındaki artışın konjestif kalp yetmezlikli hastalarda bozulan endotelbağımlı vazodilatasyonu düzelttiği bilinmektedir 27, 28. Hatta bir ADE inhibitörü olan ramiprilin sildenafil ile birlikte kullanıldığında konjestif kalp yetmezlikli hastalarda akıma bağlı vazodilatasyonu aditif etki göstererek iyileştirdiği belirlenmiştir (29). Ne yazık ki, bizim çalışmamızda lisinopril ile sildenafilin birlikte kullanımı karın içi yapışıklıklar üzerinde sinerjistik bir etki sağlamamıştır. Belki de bunun nedeni bu ajanların karın içi yapışıklıkları önleme mekanizmaları arasında cGMP yolu dışında bir yolun da bulunması olabilir.
Sonuç olarak, bu çalışmada lisinopril ve sidenafilin tek başlarına karın içi yapışıklıkları belirgin biçimde azalttıkları ancak birlikte uygulanmalarının karın içi yapışıklıkları önleyici etkilerini artırmadığı gözlenmiştir.