[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2012, Cilt 17, Sayı 2, Sayfa(lar) 080-083
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Koroner Sinüse Boşalan Persistan Sol Superior Vena Cava; Klinik Önemi ve Yukarı Fırat Bölgesindeki Sıklığı
Selahaddin AKÇAY1, Necati DAĞLI2
1Harput Devlet Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, Elazığ, Türkiye
2Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Koroner sinus, Konjenital kalp hastalığı, Persistan sol superior vena kava, Coronary sinus, Congenital heart disease, Persistant left superior caval vein
Özet
Amaç: Persistan sol superior vena cava (PSSVK) genel popülasyonda yapılan otopsi sonuçlarına göre %0,3 tespit edilmiştir. Bu çalışmadaki amacımız PSSVK sıklığını ve klinik önemini değerlendirmektir.

Gereç ve Yöntem: 2010 Mayıs ve 2011 Haziran ayları arasında yapılan ardışık 5652 transtorasik ekokardiyografi (TTE) değerlendirmeye alındı. PSSVK tanısı TTE'de tespit edilen koroner sinüs dilatasyonu sonrası uygulanan kontrast (ajite salin venöz infüzyonu) sonrası elde edildi. Yapılan TTE' de tespit edilen 7 PSSVK olgusu çalışmaya dahil edilerek klinik ve demografik özellikleri değerlendirildi.

Bulgular: Çalışmamızda 5652 olgu arasından 7 yeni PSSVK olgusu tanımlanmıştır. Çalışmamızdaki PSSVK sıklığı %0,12 olarak tespit edildi.

Sonuç: Bu verilerle birlikte PSSVK'nın Yukarı Fırat bölgesindeki sıklığı ile ilgili veri elde edilmiştir. Yapılan transtorasik ekokardiyografide dilate koroner sinüs tespit edilmesi durumunda koroner sinüs yoluyla sağ atriyuma açılan PSSVK akılda tutulması gereken bir venöz anomalidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Persistan sol superior vena cavanın (PSSVK) genel populasyondaki sıklığı nadirdir. Ancak sistemik venöz sistem anomalileri içerisinde en sık rastlanan anomalidir1. PSSVK genel popülasyonda %0.2-0.5'inde görülmekle birlikte konjenital kalp hastalığı olanlarda %3-10 oranında tespit edildiği bildirilmiştir2. PSSVK' nın gelişiminde fetal yaşamın 8. haftasında sol vena innominatum gelişerek iki anterior kardinal veni birbirine bağlar. Sol vena innominatumun gelişerek akımını artırması ile sol anterior kardinal ven atrofiye uğrar ve fetal yaşamın 6. ayında oblitere olur. Böylece sol vena cardinalis communis, koroner sinüs olarak koroner sirkülasyonun sağ atriyuma dönüşünü sağlayan bir oluşum olarak kalır. Sol anterior kardinal venin obliterasyonundaki yetersizlik PSSVK anomalisi ile sonuçlanır1. PSSVK Genellikle koroner sinüs yoluyla sağ atriyuma direne olmaktadır. Ancak bazı vakalarda direk sol atriyum ya da sağ atriyuma boşalabilmektedir. Sol atriyuma boşaldığı zaman sağ sol şanta neden olabilir. PSSVK genellikle klinik belirti vermeden tesadüfen tanı almaktadır3. Kalbe sol superior venöz sistemden invaziv girişim düşünüldüğünde (venöz kateterizasyon, pacemaker ya da cardioverter defibrilatör) bu anomaliye tanı koymak önem kazanmaktadır. Ayrıca koroner arter bypass greft cerrahisinde retrograd kardiyopleji uygulamasında önem kazanır4. PSSVK' ya eşlik eden diğer konjenital kalp anomalileri için uygulanılacak cerrahi tedavide PSSVK' nın kalbe açıldığı lokalizasyon önemlidir. Uygulanan cerrahi prosedüre ilave olarak PSSVK' nın sol atriyum ya da pulmoner venlere açıldığı durumlarda şantı engelleyebilecek bir lokalizasyona direne edilmesi önem arz etmektedir5.

    PSSVK' nın tanısında transtorasik ekokardiyografi (TTE), önemli yer tutmaktadır. Bu çalışmada yukarı Fırat bölgesinde merkezimize başvuran hastalara yapılan ardışık TTE sonucu PSSVK tespit edilen hastaların genel populasyondaki sıklığı, klinik etkileri ve morfolojik özellikleri incelendi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu çalışmada 2010 Mayıs ve 2011 Haziran ayları arasındaki tarihlerde ardışık olarak yapılan 5652 ekokardiyografi incelendi. Bu incelemede TTE ile tespit edilen 7 PSSVK olgusu çalışmaya dâhil edildi. Tüm hastalara işlem vivid 3 TTE cihazı ile yapıldı. PSSVK tanısı olan tüm hastalara Fırat Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji bölümünde vivid 7 cihazı ve transözefageal probu ile transözefageal ekokardiyografi (TÖE) uygulandı.

    Transtorasik ekokardiyografide parasternal uzun eksen (Resim 1) ve apikal dört boşluk görüntüde (Resim 2) koroner sinüsün dilate olduğu görüldü. PSSVK tanısı sol koldan intravenöz kontrast (ajite saline) enjekte edildi. Enjeksiyon sonrası ilk önce koroner sinüs, daha sonra sağ atriyum ile sağ ventrikül kontrast ile doldu (Resim 3). İlk verilen kontrast kaybolduktan sonra bu sefer sağ koldan intravenöz kontrast verildi. Burada ilk olarak sağ atriyum daha sonrada sağ ventrikül kontrast madde ile doldu. Koroner sinüsün ise kontrast madde ile dolmadığı görüldü (Resim 4). Bu yöntem ile PSSVK tanısı konuldu. Sağdan verilen kontrast maddenin önce sağ atriyum daha sonrada sağ ventrikülü doldurduğu görüldüğünden dolayı sağ süperior vena kavanın normal ve işlevsel olduğu tespit edildi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1: LV= Sol ventrikül LA=Sol atriyum Ao=Aort CS=Koroner sinüs.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 2: LV= Sol ventrikül RA=Sağ atriyum RV=Sağ ventrikül CS=Koroner sinüs.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 3: LV= Sol ventrikül RA=Sağ atriyum RV=Sağ ventrikül CS=Koroner sinüs.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 4: LV= Sol ventrikül RA=Sağ atriyum RV=Sağ ventrikül CS=Koroner sinüs.

    Tanı tüm vakalarda TTE'de dilate koroner sinüs tespit edildikten sonra ajite salin infüzyonu uygulanarak elde edildi. Olası ek konjenital kardiyak anomalilerin tespit edilmesi amacıyla TÖE Fırat Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji bölümünde uygulanmış ve hastalarda eşlik eden ek kardiyak anomali tespit edilmemiştir. Hastaların cinsiyet, yaş, diğer patolojik durumları ile birlikte ilişkili kalp hastalıkları kayıt altına alınarak incelendi (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Hastaların epidemiyolojik ve klinik bulguları.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Haziran 2011 ve Mayıs 2011 ayı arasındaki tarihlerde yapılan 5352 ekokardiyografi içerisinde PSSVK tanı kriterlerini içeren 7 (%0,1) olgu çalışmaya dâhil edildi. Hastaların 5' i kadın cinsiyet idi. Hastalarda PSSVK' ya ilaveten TÖE'de ek konjenital kalp hastalığı tespit edilmemişti. Hastaların başvuru şikâyeti olarak dört hastada nefes darlığı, bir hastada nefes darlığına ilaveten göğüs ağrısı ve bir hastada çarpıntı şikâyeti ön planda idi. Hastalardan biri ise kontrolsüz hipertansiyon nedeniyle yapılan rutin ekokardiyografi incelemesinde tespit edilmişti. Olguların epidemiyolojik ve klinik özellikleri Tablo 1' de gösterilmiştir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Yaptığımız bu çalışma ile PSSVK' nın Yukarı Fırat bölgesindeki sıklığı %0,1 tespit edilmiştir bu sonucumuz literatür bilgileri ile uyumlu idi1,6. Seçilmemiş hastalarda yapılan otopsi serilerinde PSSVK sıklığı %0,3 olarak bildirilmiştir. Bu venöz anomalinin oranı konjenital kalp hastalığı olanlarda daha da arttığı bildirilmiştir6. PSSVK' nın %92 oranında koroner sinüs aracılığıyla sağ atriyuma, %8 oranında direk sol atriyuma açılmaktadır7. Çalışmamızdaki olguların tamamında PSSVK'nın koroner sinüs yoluyla sağ atriyuma açıldığı tespit edilmiştir. PSSVK' nın venöz direnajı koroner sinüs yoluyla sağ atriyuma olduğu zaman ve normal sağ süperior vena kava olduğunda klinik açıdan sorun oluşturmamaktadır8. Klinik önem üst ekstremite venöz girişim ve kateterizasyonda ortaya çıkmaktadır. PSSVK eğer izole ise selim vasküler anomali olarak kabul edilmekle birlikte koroner sinüs dilatasyonu sonucu his demetinin ve AV nodun gerilmesine bağlı kardiyak aritmi gelişebilir. Aynı zamanda koroner sinüs dilatasyonuna bağlı olarak mitral kapağın kısmi etkilenmesi sonucu sol atriyoventriküler akım etkilenebilir9. Ancak PSSVK sol atriyuma ve pulmoner venlere açıldığında sağdan sola şanta sebebiyet vererek serebral emboli ve beyin absesi riskini arttırabilir10.

    Yapılan bir çalışmada PSSVK'lı olguların %17.6'sın da sağ süperior vena kavanın da olmadığı tespit edilmiştir11. Tanıdaki ilk adım koroner sinüs dilatasyonunun tespit edilmesidir. PSSVK' dan şüphelenmekle birlikte koroner sinüs dilatasyonu yapan diğer nedenlerde göz önünde bulundurulmalıdır. Koroner sinüse dökülen anomalili hepatik venler de koroner sinüs dilatasyonu yapar. Ancak bu durumda koldan yapılan kontrast enjeksiyonu sonrası kontrast madde koroner sinüsten geçmez. Koroner sinüs dilatasyonu yapan diğer bir sebep de KS'ye açılan total anormal pulmoner venöz drenajdır. Bu anomalide atriyal septal defekt ve sağdan sola geçiş olup sol atriyum arkasında ortak venöz boşluk bulunur. Böyle bir hastada sağ veya sol koldan yapılacak kontrast enjeksiyonu ile hem sağ hem de sol kalp boşluklarında kontrast madde görülür12.

    Normalde sağ atriyuma koroner sinüs yolu ile boşalan PSSVK semptomatik değildir ve hemodinamik bozukluğa yol açmaz. Çalışmamızdaki olgularda başvuru semptomlarını açıklayabilecek ek hastalıklar mevcut olduğundan dolayı semptomlar direk PSSVK ile ilişkilendirilmedi. PSSVK tanısının konulması bazı kardiyak invaziv girişimler için kolaylık sağlayabilir. Bu yüzden yapılan transtorasik ekokardiyografi sırasında koroner sinüs dilatasyonu tespit edilirse olası PSSVK tanısı mutlaka araştırılmalıdır. Bu anomaliyi ortaya koymanın önemi, kalbe sol süperior venöz sistemden invaziv girişim düşünüldüğünde örneğin venöz kateterizasyon, pacemaker ya da cardioverter defibrilatör ihtiyacı olduğunda veya koroner arter bypass greft cerrahisinde retrograd kardiyopleji uygulamasında ortaya çıkmaktadır. Retrograd kardiyopleji verildiğinde solüsyon PSSVK'ya kaçarak kardiyoplejinin etkisini azaltır12. Yapılacak olan venöz kateterizasyon, pacemaker ya da cardioverter defibrilatör uygulamasında işlemi zorlaştırabilir4. PSSVK ile beraber sağ SVK olmadığı durumlarda pacemaker elektrodu yerleştirilmesinde problemler yaşanabilir.

    Ekokardiyografide koroner sinüs dilatasyonu varlığı klinisyeni PSSVK olasılığına karşı uyarmalı ve teşhis ajite salin kontrast ekokardiyografi ile desteklenmelidir. Sol subklavian ven yoluyla yerleştirilen kateter veya kılavuz tel eğer alışılmadık bir sol taraflı inişte ise PSSVK olasılığı değerlendirilmelidir13. PSSVK sol subklavian ven yoluyla sağ kalp ile ilgili işlemlerde teknik zorluklara neden olabilir. Bu yüzden PSSVK tanısı konulmuş ise girişimsel işlemler için alternatif yollar değerlendirilebilir.

    Sonuç olarak, çalışmamızda yedi yeni PSSVK olgusu tanımlanmıştır. Bu verilerle birlikte PSSVK'nın Elazığ bölgesindeki sıklığı ile ilgili veri elde edilmiştir. Yapılan transtorasik ekokardiyografide dilate koroner sinüs tespit edilmesi durumunda PSSVK akılda tutulması gereken venöz bir anomalidir. PSSVK koroner sinüs aracılığı ile sağ atriyuma boşaldığı durumlarda klinik açıdan sorun oluşturmamakla birlikte gerekli olabilecek girişimsel işlemler öncesinde tanısının konulması yapılacak uygulamaları kolaylaştırabilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Sarodia BD, Stoller JK. Persistent left superior vena cava: case report and literature review. Respir Care 2000; 45: 411-6.

    2) Garson A Jr, Bricker JT, Dan G, et al. The Science and Practice of Pediatric Cardiology. Philadelphia/London, Lea&Febiger, 1990; 1463-5.

    3) Gonzalez-Juanatey C, Testa A, Vidan J, et al. Persistent left superior vena cava draining into the coronary sinus: report of 10 cases and literature review. Clin Cardiol 2004; 27: 515-8.

    4) Biffi M, Boriani G, Frabetti L, et al. Left superior vena cava persistence in patients undergoing pacemaker or cardioverterdefibrillator implantation: A 10-year experience. Chest 2001; 120: 139–44.

    5) Bilal MS, Sarıoğlu T, Kınoğlu B, et al. Konjenital Kalp Anomalilerine Eşlik Eden Persistan Sol Superior Vena Kava\'ya Yönelik Cerrahi Stratejiler. Türk Kardiyol Dern Arş 1995; 23: 369-74.

    6) Brickner ME, Eichhorn EJ, Netto D, et al. Left-side inferior vena cava draining into the coronary sinus via persistent left superior vena cava: Case report and review of the literature. Cathet Cardiovasc Diag 1990; 20: 189–92.

    7) Meadows WR, Sharp JT. Persistent left superior vena cava draining into left atrium without oxygen unsaturation. Am J Cardiol 1965; 16; 273.

    8) Pahwa R, Kumar A. Persistent left superior vena cava: an intensivist's experience and review of the literature. South Med J 2003; 96: 528–9.

    9) Perloff JK. Congenital anomalies of vena caval connection. In: The Clinical Recognition of Congenital Heart Disease. 4th ed. Philadelphia: WB Saunders Company, 1994; 703-14.

    10) Gontijo B, Fantini FA, Silva JAP, et al. The use of PTFE graft to correct anomalous drainage of persistent left superior vena cava. J Cardiovasc Surg 1990; 31: 815–7.

    11) Winter FS. Persistent left superior vena cava. Angiology 1954; 5: 90-132.

    12) Alpaslan M, Ornat E. Koroner Sinüs Dilatasyonu: Retrograd kardiyopleji ile opere edilecek olan hastalarda farkedilmesi önemli olan bir ekokardiyografik bulgu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası 2001; 54: 393-8.

    13) Goyal SK, Punnam SR, Verma G, et al. Persistent left superior vena cava: a case report and review of literature. Cardiovasc Ultrasound 2008; 6: 50.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]