[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2012, Cilt 17, Sayı 3, Sayfa(lar) 144-147
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Üniversitemiz Öğrencilerinde Konjenital Renk Körlüğü Sıklığı
Orhan AYDEMİR, Nagehan BİLİR CAN
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Renk körlüğü, Ishihara Testi, Prevalans, Colour blindness, Ishihara's Tests, Prevalence
Özet
Amaç: Bu çalışmada üniversitemiz öğrencilerinde konjenital renk körlüğü sıklığını ve renk körlüğünün cinsiyete göre dağılımını araştırdık

Gereç ve Yöntem: Bu çalışma Mart 2010-Kasım 2011 tarihleri arasında yapıldı. Yediyüzoniki erkek, 372 kadın toplam 1084 olgu çalışmaya dahil edildi. Kırmızı-yeşil renk görme muayenesi için Ishihara psödoizokromatik renk levhaları kullanıldı.

Bulgular: Olgularımızın yaş ortalaması, erkeklerde 19,80±2,7 (18-24) yıl, kadınlarda 19,3±2,5 (18-23) yıl olarak bulundu. Toplam 26 (%2,39) olguda renk körlüğü saptandı. Bu olguların hepsi de erkek olup erkeklerde renk körlüğü sıklığı %3,65 olarak bulundu. Renk körü olan olguların 18'inin (%69,23) dötan defekt, 7'sinin (%26,92) protan defekt, 1 olgunun (%3,85) ise total renk körü olduğu görüldü.

Sonuç: Bulgularımız genel olarak literatür ile benzerlik göstermekteydi. Bununla birlikte ülkemizdeki konjenital renk körlüğü sıklığını belirlemek için geniş kapsamlı ve çok merkezli araştırmalar gerekmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Konjenital renk körlüğü daha çok erkeklerde görülen ve X'e bağlı resesif geçiş gösteren bir bozukluktur. Normal bir insanın renk görmesi, kısa (mavi), orta (yeşil) ve uzun (kırmızı) dalga boylarını algılayan üç farklı pigmenti içeren üç ayrı cins koni hücresinin uyum içinde çalışmasıyla olmaktadır. Bu tür normal görüş “trikromat” renk görme olarak adlandırılmaktadır. Kırmızı renge duyarlı koni hücrelerinin anormalliğinde protan defektler, yeşil renge duyarlı koni hücrelerinin anormalliğinde dötan defektler, mavi renge duyarlı koni hücrelerinin anormalliğinde tritan defektler ortaya çıkmaktadır1,2. Kon hücreleri doğuştan eksik ya da hatalı kon hücreleri olabilir. Eğer kırmızı kon hücreleri eksik ise kişi “Protanop”, yeşil kon hücreleri eksikse “Döteranop” , mavi kon hücreleri eksikse “Tritanop” tur. Üç tip kon hücresi de mevcut ama birisi hatalı ise bu durumda “Trikromat Anormal” denir. Eğer kırmızı kon hücresi hatalı ise kişi “Protanomal”, yeşil kon hücresi hatalı ise “Döteranomal”, mavi kon hücresi hatalı ise “Tritanomal”dir1,2.

    Konjenital renk görme bozukluklarının hemen hemen tamamı kırmızı-yeşil renk körlüğü şeklindedir. Yeşil renk görme bozukluğu/anomalisi (Döteranomal) en sık görülen durumdur. Bundan sonra görülme sıklığı itibarıyla yeşil renk körlüğü (Döteranop), kırmızı renk körlüğü (Protanop) ve kırmızı renk görme bozukluğu (Protanomal) gelmektedir1,2. Konjenital renk körlüğü sıklığı cinsiyete ve ırka bağlı olarak değişmektedir. Çeşitli çalışmalarla konjenital renk körlüğü sıklığı erkeklerde %0.55-9.00, kadınlarda %0-0.46 olarak bildirilmiştir3-14.

    Konjenital renk körlüğü açısından ülkemiz genelini içeren bir prevalans çalışması mevcut değildir. Biz bu çalışma ile üniversitemiz öğrencilerinde konjenital renk körlüğü sıklığını ve renk körlüğünün cinsiyete göre dağılımını değerlendirmeyi amaçladık.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu çalışma Mart 2010-Kasım 2011 tarihleri arasında yapıldı. Çalışmaya toplam 1084 gönüllü üniversite öğrencisi katıldı. Renkli görme muayenesi için Ishihara psödoizokromatik renk levhaları kullanıldı. Test gün ışığı şartlarında yapıldı. Kırmızıyı görmeyi değerlendiren levhalarda başarısız olanlar protan defektli (protanomali, protanopi), yeşili görmeyi değerlendiren levhalarda başarısız olanlar dötan defektli (döteranomali, döteranopi) olarak kabul edildi. Bütün levhalarda başarısız olanlar ise total renk körü olarak değerlendirildi.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Yediyüzoniki erkek, 372 kadın toplam 1084 olgu çalışmaya dahil edildi. Olgularımızın yaş ortalaması, erkeklerde 19,80±2,7 (18-24) yıl, kadınlarda 19,3±2,5 (18-23) yıl olarak bulundu. Toplam 26 (%2,39) olguda renk körlüğü saptandı. Bu olguların hepsi de erkek olup erkeklerde renk körlüğü sıklığı %3,65 olarak bulundu. Renk körü olan olguların 18'inin (%69,23) dötan defekt, 7'sinin (%26,92) protan defekt, 1 olgunun (%3,85) ise total renk körü olduğu görüldü (Tablo 1). Renk körlüğü saptanan 26 olgunun 22'si (%84,6) daha önce renk körü olduklarından haberdar idiler.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Konjenital renk körlüğü taranan olguların bozukluğun tipine ve cinsiyete göre dağılımı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Konjenital renk körlüğünün en ciddi formu monokromatizmdir. Bu tabloda renk ayırımı yoktur. Ancak bazı monokromatlar kon ve rodların etkileşimi sonucunda bir miktar renk ayırımı yapabilmektedirler1. Monokromatlarda çoğunlukla görme düzeyi önemli derecede azalmış olup nistagmus ve fotofobi eşlik edebilmektedir. Konjenital renk körlüğünün ikinci ciddi formu dikromatizmdir. Dikromatlarda renkli görme azalmış olup bu gruba protanopi, döteranopi ve tritanopi girmektedir. Konjenital renk körlüğünün en hafif formu ise anormal trikromat olup bu gruba protanomal, döteranomal ve tritanomal girmektedir1.

    Kırmızı-yeşil renkli görme bozukluğu protanopi, protanomal, döteranopi ve döteranomal bozukluklarından herhangi biri için kullanılmakta olup X'e bağlı resesif geçiş göstermektedir. Bu bozukluk kırmızı veya yeşil kon fotopigment genlerindeki mutasyonlar sonucu oluşmaktadır15. Mavi-sarı renkli görme bozukluğu günümüzde terminolojik olarak daha çok tritan defektler olarak adlandırılmakta ve mavi kon fotopigmentindeki genetik mutasyon sonucu gelişmektedir16.

    Konjenital renk körlüğünü olan kişilerin daha ileriki yaşlarda hatalarını önlemek için okul öncesi, okul dönemi ve iş hayatı öncesinde anomalilerinin bilinmesi gerekir. Günlük hayatta trikromat anormaller hatalarını fark edemezler. Buna karşılık dikromatların iş hayatını etkileyen renk karışıklıkları olabilir. Ülkemizde yakın zamana kadar renk körlerine sürücü belgesi ve özel güvenlik görevlisi olarak çalışma belgesi verilmemekteydi. Bu bozuklukların önceden bilinmesi ilerde meslek seçiminde de önemli faydalar sağlar. Bu nedenle konjenital renk körlüğünün toplumdaki sıklığını bilmek önemlidir. Renk körlüğünün açığa çıkarılması ve ayrıca renk körlüğü veya renk görme bozukluğunun tipinin belirlenmesine yarayan pek çok test vardır. Tanıda en etkili yöntem renkli semboller ile renkli noktalardan oluşmuş psödoizokromatik levhalardır17. Ishihara Testi de bu gruptandır. Bu test uygulama kolaylığı, hasta tarafından kolay anlaşılabilir olması dışında güvenilirliği açısından da genel kabul görmüştür. Bu nedenle tarama amaçlı olarak sıklıkla tercih edilir. Biz de çalışmamızda bu testi kullanarak renkli görme bozukluklarını araştırdık.

    Renk görme bozukluğunun ırklar arasında ve cinsiyete göre farklılıklar gösterdiği, erkeklerde kadınlara göre daha sık görüldüğü bilinmektedir. Farklı toplumlarda yapılan çalışmalarda erkeklerdeki renk körlüğü sıklığı Kafkasyalılar'da %7-9, İranlılar'da %8.18, Roma'da yapılan bir çalışmada %6.1, Koreliler'de %5.9, Etyopyalı ve İspanyollarda %4.2, Araplarda %2.21- 2.93, Afrikalı zencilerde %0.55-1.3 olarak bildirilmiştir4,7,8,10-14. Ülkemizde farklı yörelerde yapılan çalışmalarda bu oran %2.9-6.4 olarak bildirilmiştir17-21. Kadınlarda ise değişik toplumlarda ve ülkemizde çeşitli yörelerde renk körlüğü oranı %0-0.46 olarak bildirilmiştir3-5,7,8,10-12,14. Bizim çalışmamızda renk körlüğü sıklığı erkeklerde %3,65 kadınlarda %0 olarak bulunmuştur. Bu değerler literatürle uyumlu görünmektedir ve Avrupa ülkeleri ve Araplar ile yakınlık göstermektedir.

    Renk körlüğü ile ilgili yapılan epidemiyolojik bir çalışmada, kırmızı-yeşil renk körlüğü erkeklerde %2-8, kadınlarda ise %0.5 oranında saptanmıştır22. Bizim çalışmamızda kırmızı-yeşil renk körlüğü oranı %2,30 saptanmıştır. Dünyada değişik çalışmalarda dötan tip renk körlüğünün daha fazla görüldüğü bildirilmiştir3,5,7,8. Olgularımızda da dötan tip renk körlüğü daha sık görülmüştür (dötan, %69,23; protan, %26,92; total, %3,85). Çalışmamızda renk körlüğü saptanan 26 olgunun 22'si (%84,6) daha önce renk körü olduklarından haberdar idiler.

    Renkli görme defekti, önemli görsel işlevlerde farklı dezavantajlar ile kişinin zarara uğramasına neden olabilir. Bununla beraber renkli görme defektinin gece görüşünde ve kamuflajı tanımada bazı avantajlar sağladığı da belirtilmiştir23,24. Nicholl bir vaka sunumunda, Japon ordusunda pilotların gece görüşü görevi için renkli görme defekti olan kişilerden seçildiğini belirtmiştir25. Bununla birlikte renkli görme defekti olanlarda bu avantajın varlığı tam ayrıntısıyla incelenememiştir. Diğer bir öneri ise normal renkli görmede kişiyi şaşırtan kamuflajın renkli görme defekti olanlarca daha kolay seçilebilmesidir24.

    Modern dünyada, renkli görme defekti sinyal lambalarının seçilmesinde zayıflığa neden olabilmektedir. Örnek olarak: Protanopi ve protanomali (her ikisinde de uzun dalga boylu ışığa azalmış hassasiyet vardır) olanlarda çarpışmaya veya kazaya daha fazla risk taşıdıkları düşünülür26. Renkli görme defekti bazı alanlarda mesleki açıdan sıkıntı yaratabilir. Tipik olarak işçilerin güvenliği, bir ürünün kalitesinin inceleneceği veya diğer alanlarda çalışanlarda etkileri görülebilir. Bu nedenle profesyoneller için spesifik meslek testlerinin kullanılması önerilmektedir1. Mesleki renkli görme testleri 19. yy' dan beri hayata geçmiştir. Renkli görme defekti olan sağlık çalışanları da düşünülerek yapılabilecek ihmaller ve hatalar değerlendirilmelidir. Daha önce yapılan çalışmalarda renkli görme defekti olan doktorların tanı koymada yaptıkları hata veya klinik bulguları gözden kaçırma gibi durumlarından bahsedilmiştir27. Bu hatalara örnek olarak: rash ve sarılığın gözden kaçırılması, oftalmoskopik muayenede kanama ve pigmenti birbirine karıştırmaları, histopatolojik boyamaları yanlış yorumladıkları saptanmıştır. Buna rağmen, renkli görme bozukluğunun sağlık sektöründe ne gibi kötü sonuçlara ve etkilere yol açacağı ile ilgili olarak elimizde çok az bulgu mevcuttur. İngiltere'de renkli görme bozukluğu olanların sağlık sektöründe çalışmaları ile ilgili olarak herhangi bir kısıtlama yoktur. Buna karşılık Tayvan' da tıp fakültesine başlayan kimseler rutin olarak renkli görme kontrolünden geçirilmektedir27. Ülkemizde tıp fakültesi ve diğer fakültelere giriş ve devamı konusunda renkli görme bozukluğu ile ilgili rutin bir protokol mevcut değildir.

    Biz bu çalışma ile üniversitemiz öğrencilerinde renkli görme bozukluğu sıklığını saptayarak, renkli görme bozukluğu mevcut olan öğrencilerde bu durumun ve mesleği ile ilgili doğurabilecek sıkıntıların farkına varılmasını ve ülkemizde bu konu ile ilgili daha geniş çaplı araştırmalara ve rutin bir protokol oluşturulmasına öncülük etmesini amaçlıyoruz.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Simunovic MP. Colour vision deficiency. Eye 2010; 24: 747-55.

    2) Grand MG, Bressler NM, Brown GC, Flynn HW, Anderson LS. Retina and Vitreus, Basic and Clinical Science Course, Section12. American Academy of Ophthalmology, San Francisco 2000-2001; 130-3.

    3) Al-Aqtum MT, Al-Qawasmeh MH. Prevalence of colour blindness in young Jordanians. Ophthalmologica 2001; 215: 39-42.

    4) Rahman SA, Singh PN, Nanda PK. Comparison of the incidence of colour blindness between sections of Libyan and Indian populations. Indian J Physiol Pharmacol 1998; 42: 271-5.

    5) Cabrero FJ, Ortiz MA, Mesa MS, Fuster V, Moral P. Redgreen colour blindness in the Tormes-Alberche Valley (Avila- Central Spain). Anthropol Anz 1997; 55: 295-301.

    6) Holroyd E, Hall DM. Are-appraisal of screening for colour vision impairments. Child Care Health Dev 1997; 23: 391-8.

    7) Osuobeni EP. Prevalence of congenital red-green color vision defects in Arab boys from Riyadh, Saudi Arabia. Ophthalmic Epidemiol 1996; 3: 167-70.

    8) Modarres M, Mirsamadi M, Peyman GA. Prevalence of congenital color deficiencies in secondary-school students in Tehran. Int Ophthalmol 1997; 20: 221-2.

    9) Naresh S. Study of colour blindness in Jat Sikhs. Indian J Physiol Pharmacol 1995; 39: 127-30.

    10) Rebato E, Calderon R. Incidence of red-green color blindness in the Basque population. Anthropol Anz 1990; 48: 145-8.

    11) Zein ZA. Gene frequency and type of colour blindness in Ethiopians. Ethiop Med J 1990; 28: 73-5.

    12) Kim HB, Lee SY, Choe JK, Lee JH, Ahn BH. The incidence of congenital color deficiency among Koreans. J Korean Med Sci 1989; 4: 117-20.

    13) Malaspina P, Ciminelli BM, Pelosi E, et al. Colour blindness distribution in the male population of Rome. Hum Hered 1986; 36: 263-5.

    14) Oppolzer A, Winkler EM. Incidence of color blindess in East African Negroes. Anthropol Anz 1980; 38: 117-20.

    15) Nathans J, Thomas D, Hogness DS. Molecular genetics of human color vision: the genes encoding blue, green and red pigments. Science 1986; 232: 193-202.

    16) Went LN, Pronk N. The genetics of tritan disturbances. Hum Genet 1985; 69: 255-62.

    17) Utku D, Atmaca LS. Renk görme defektleri. T Oft Gaz 1991; 21: 58-60.

    18) Özdemir M, Özdemir G. Kahramanmaraş yöresinde konjenital renk körlüğü sıklığı. T Oft Gaz 2002; 32: 206-9.

    19) Doğanay S, Üzmez E, Er H, Yakıncı C. Malatya bölgesinde okul çağı çocuklardaki renk görme taraması. T Oft Gaz 1999; 29: 560-2.

    20) Ahmet Ergin. Kırıkkale merkez ilkokullarındaki çocuklarda renk görme taraması. Sağlık ve Toplum 2000; 10: 40-3.

    21) İdil A, Dalgıç N. Ostim çıraklık eğitim merkezi renk görme bozuklukları taraması. MN Oftalmoloji Dergisi 1995; 2: 64-6.

    22) Delpero WT, O'Neill H, Casson E, Hovis J. Aviation-relevant epidemiology of color vision deficiency. Aviat Space Environ Med 2005; 76: 127-33.

    23) Simunovic MP, Regan BC, Mollon JD. Is color vision deficiency an advantage under scotopic conditions? Invest Ophthalmol Vis Sci 2001; 42: 3357-64.

    24) Bosten JM, Robinson JD, Jordan G, Mollon JD. Multidimensional scaling reveals a color dimension unique to ‘colordeficient' observers. Curr Biol 2005; 15: 950-2.

    25) Chapanis A. The dark adaptation of the color anomalous measured with lights of different hue. J Gen Physiol 1947; 30: 423–37.

    26) Cole BL. Protan colour vision deficiency and road accidents. Clin Exp Optom 2002; 85: 246-53.

    27) Spalding JA. Colour vision deficiency in the medical profession. Br J Gen Pract 1999; 49: 469-75.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]