[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2013, Cilt 18, Sayı 4, Sayfa(lar) 235-238
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Bir Yıllık Sürede Gaita Örneklerinde Saptanan Bağırsak Parazitlerinin Dağılımı
Fahriye EKŞİ, Yusuf DOĞAN, Gül ÖZDEMİR, Yasemin ZER, Ayşen BAYRAM, Tekin KARSLIGİL
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Gaziantep, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Bağırsak parazitleri, Nativ-lugol inceleme, Gaziantep, Intestinal parasites, Native-lugol examination, Gaziantep
Özet
Amaç: Bu çalışmada, Temmuz 2011- Temmuz 2012 tarihleri arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Laboratuvarına, çeşitli gastrointestinal yakınmalarla başvuran hastalardan toplanan 5453 gaita örneğine ait verilerin retrospektif olarak parazitolojik açıdan değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Gaita örnekleri nativ-lugol inceleme ve şüpheli olgularda trikrom ve asit fast boyalı preparasyonlar hazırlanarak araştırılmıştır.

Bulgular: Örneklerin 813'ünde (% 14.91) bir veya birden fazla parazit saptanmış, 4640 (%85,09) örnekte parazite rastlanmamıştır. Örnekler içerisinde 679'unda (%12.45) Entamoeba histolytica/dispar trofozoit/kisti, 117'sinde (%2.15) Giardia intestinalis, 7'sinde (%0.13) Hymenelopis nana, 6'sında (%0.11) Taenia spp., 2'sinde (%0.04) Enterobius vermicularis, 1'inde (%0.01) İsospora belli, 1'nde (%0,01) Strongyloides stercoralis, 1'nde (%0,01) Trichuris trichura saptanmıştır. Cinsiyet ve yaş grupları incelendiğinde, erkek hastalardan elde edilen örneklerin 460'ında (%15.10), kadın hastalardan elde edilen örneklerin 353'ünde (%14.67), çocukluk yaş grubundaki hastaların 315'inde (%11.04), erişkin yaş grubundakilerin 498'inde (%19.15) parazit saptanmıştır. Çalışmamızda, incelenen örnekler içerisinde aylara göre parazit saptanma oranlarına bakıldığında, Nisan (%18.66), Ağustos (%18.53), Temmuz (%17.92) ve Eylül (%17.68) ayları en sık parazit saptanan aylar olarak belirlenmiştir.

Sonuç: Bu çalışma, bağırsak parazit enfeksiyon'larının ilimizde ciddi bir halk sağlığı sorunu olma özelliğini vurgulamaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Sindirim sisteminin paraziter infeksiyonları dünyada olduğu kadar Türkiye'de de önemli sağlık problemlerinden biridir. Bu infeksiyonların yayılmasında sosyo-ekonomik koşullar, eğitim, hijyen, alt yapı, beslenme ve iklim koşulları önemli yer tutmaktadır1. Tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu olan bu infeksiyonların, yaklaşık 3.5 milyar kişiyi etkilediği ve bunun sonucunda büyük kısmı çocuklardan oluşan 450 milyon kişinin hastalandığı bildirilmektedir2. Bağırsak parazitleri, ishal, kabızlık, karın ağrısı, bulantı, kusma, büyüme ve gelişme geriliğinden; gece işemesi, alerjik reaksiyonlar, zayıflama, diş gıcırdatma, ağızdan salya akması ve perianal bölge kaşıntısı gibi semptomlara kadar geniş bir bulgu yelpazesine sahip olup, belirtisiz de seyredebilmektedir3. Tüm yaş grupları dikkate alındığında, patojen intestinal protozoonlardan en sık rastlanan etkenler; Entamo-eba histolytica, Giardia intestinalis ve Cryptosporidium parvum'dur4,5. Bu parazitlerin bulaşması dışkı ile insandan insana direkt olarak veya yiyeceklerin kontaminasyonu ile indirekt olarak olmaktadır. Ülkemizin çeşitli yörelerinde yapılan çalışmalarda, bölgeye ve kullanılan yönteme bağlı olarak parazit insidansında ve çeşitliliğinde farklı sonuçların mevcut olduğu bildirilmektedir6. İnsanlar Entamoeba'nın amibik kolit ve karaciğer absesine neden olan E. histolytica ve nonpatojen E. dispar olmak üzere morfolojik olarak ayırt edilemeyen iki türü tarafından enfekte olmaktadır. E. histoly-tica ve E. dispar ayrımının yapılması dışkının mikroskopik incelemesi ile mümkün olmamaktadır7.

    Bu retrospektif çalışmada, çeşitli gastrointestinal şikayetlerle başvuran olgulardaki parazit dağılımı, parazit saptanan olguların cinsiyet, yaş ve mevsimlere göre dağılımlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu retrospektif çalışmada Temmuz 2011- Temmuz 2012 tarihleri arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Laboratuarına çeşitli gastrointestinal yakınmalarla 5 başvuran, polikliniklerden veya kliniklerde yatırılarak izlenen hastalardan toplanan 5453 gaita örneğine ait veriler değerlendirilmiştir. Örneklerin makroskobik incelemelerinin ardından mikroskobik incelemeleri yapılmıştır. Gaita örnekleri nativlugol inceleme ve şüpheli olgularda trikrom ve asit fast boyalı preparasyonlar hazırlanarak araştırılmıştır. Sonuçlar, incelenen örnekler içerisinde saptanan parazitlerin dağılımı, parazit saptanan ve saptanmayan olguların cinsiyet, yaş ve örneklerin gönderildiği mevsimlere göre dağılımı açısından irdelenmiştir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Laboratuvarımıza gaita incelemesi için başvuran hastalardan elde edilen örneklerin 813'ünde (%14.91) bir veya birden fazla parazit saptanmış, 4640 (%85.09) örnekte parazite rastlanmamıştır. İncelenen 5453 örnekteki parazit türlerinin dağılımında; 679'unda (%12.45) Entamoeba histolytica/dispar trofozoit/kisti, 117'sinde (%2.15) Giardia intestinalis, 7'sinde (%0.13) Hymenelopis nana, 6'sında (%0.11) Taenia spp., 2'sinde (%0.04) Enterobius vermicularis, 1'inde (%0.01) İsospora belli, 1'nde (%0.01) Strongyloides stercoralis, 1'nde (%0.01) Trichuris trichura saptanmıştır. Örneklerin birinde G. intestinalis ve E. histolytica/dispar birlikte saptanmıştır. 5453 gaita örneğine ait mikroskopik inceleme sonuçları Tablo 1'de yer almaktadır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: 5453 gaita örneğinin mikroskopik inceleme sonuçları.

    Bir yıllık süre içerisinde laboratuvarımıza gönderilen 5453 gaita örneğinin elde edildiği hastaların 3047'si (%55.88) erkek hastalardan, 2406'sı (%44.12) kadın hastalardan oluşmuştur. Erkek hastalardan alınan örneklerin 460'ında (%15.10), kadın hastalardan alınan örneklerin 353'ünde (%14.67) parazit saptanmıştır (Tablo 2). İncelenen 5453 gaita örneğinin alındığı hastaların 2853'ü (%52.32) çocukluk yaş grubu (0-15 yaş), 2600'ü (%47.68) erişkin yaş grubunda (16 ve üzeri yaş) bulunan hastalardan oluşmuştur. Çocukluk yaş grubundaki hastaların 315'inde (%11.04), erişkin yaş grubundakilerin 498'inde (%19.15) parazit saptanmıştır (Tablo 3). Parazit incelemesi yapılan hasta örneklerinin gönderildikleri aylara 6 göre dağılımı Tablo 4'de yer almaktadır. Aylara göre gönderilen örnek sayısı ve parazit saptanma oranlarına bakıldığında Nisan (%18.66), Ağustos (%18.53), Temmuz (%17.92) ve Eylül (%17.68) ayları en sık parazit saptanan aylar olarak belirlenmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Cinsiyete göre parazit saptanma durumu


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Çocukluk ve erişkin yaş gruplarına göre parazit saptanma durumu


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Aylara göre parazit saptanma durumu

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Paraziter hastalıklar, büyüme çağındaki çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerini etkilemektedir. Genellikle asemptomatik veya atipik bulgularla seyreden bağırsak parazitleri, zihinsel ve bedensel gelişme geriliği yapmasının yanı sıra, yarattığı şikayetler ile işgücü kaybına da neden olarak hem beden ve ruh sağlığı hem de ülke ekonomisi yönünden olumsuz etkilerini göstermektedirler2,8. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde bağırsak parazitlerinin varlığı, insidansı ve prevalansı toplum sağlığı seviyesinin önemli göstergeleridir9. 2000'li yıllarda ülkemizde sosyokültürel ve altyapı sorunlarındaki gelişmelerle birlikte raporlanan parazit sonuçlarının görülme sıklığı, kullanılan laboratuvar metoduna, örnek sayısına, aynı kişiden alınan örnek sayısına, apatojen diye kabul edilen parazitlerin çalışmaya dahil edilip edilmemesine bağlı olmak üzere; Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi'nde %4.410, Uludağ Üniversite Hastanesi'nde %8.1411, Fırat Üniversite Hastanesi'nde %17.2412, Malatya Devlet Hastanesi'nde %7.213, Harran Üniversite Hastanesi'nde %34.814, Kahramanmaraş Üniversite Hastanesi'nde %12.115 oranlarında bağırsak paraziti varlığı tespit edilmiştir. Pozitiflik oranlarındaki farklılık çalışılan grupla yakından ilişkilidir.

    Bizim çalışmamızda, bir yıllık sürede laboratuvarımıza başvuran hasta örneklerinin %14.91'inde bağırsak paraziti saptanmıştır. Parazit araştırılan 5453 örnek içerisinde %12.45'inde Entamoeba histolytica/dispar trofozoit/kisti, %2.15'inde Giardia intestinalis, %0.13'inde Hymenolepis nana, %0.11'inde Taenia spp., %0.04'inde Enterobius vermicularis, %0.01'inde İsospora belli, %0.01'inde Strongyloides stercoralis, %0.01'inde Trichuris trichura saptanmıştır. Çalışmanın yapıldığı hastanemizde çevre il ve ilçelerden gelen sosyo kültürel ve ekonomik olarak nispeten düşük seviyedeki olgular bulunmaktadır. Bağırsak 7 parazitlerinin insidans ve prevalansının hijyen şartları, kültür ve beslenme ile yakından ilişkili olduğu bilinmektedir. Çalışmamızda çeşitli gastrointestinal şikayetlerle başvuranlar içerisinde en sık rastlanılan parazit (%12.45) Entamoeba histolytica/dispar olmuştur. Dünyada E. histolytica sıklığının yaklaşık %10 olduğu ama %50 ya da %80'lere çıktığı yerlerinde bulunduğu bilinmektedir7. Mısır'da akut ishalle başvuran kişilerin %38'inin amibik kolitli olduğu gösterilmiştir16. Ülkemizde amipli dizanteri sıklığı bölgelere göre farklılık gösterir.

    Akut ishallerde etken olma sıklığı ortalama %5-10 olarak kabul edilebilmektedir17. Güneydoğu Anadolu ve Marmara Bölgelerinde daha yaygındır. Gaziantep'te ishal şikayeti ile başvuran erişkinlerde %13, çocuklarda %11 sıklıkla gösterilmiştir18. Günümüzde halen E.histolytica'nın kesin tanısının konması büyük bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu güçlüklerin başında E.histolytica/E.dispar kist ve/veya trofozoitlerinin morfolojik olarak birbirinden ayırt edilememesi gelmektedir. Ameobiasis'in etkensel tanısında ucuzluğu ve kolay uygulanabilirliğinden dolayı en çok kullanılan, direkt inceleme yöntemidir. Ancak bu yöntemin sensitivitesinin düşük olması ve alınan sonuçlardaki hata payının fazla oluşu araştırıcıları son yıllarda direkt inceleme yönteminin yanı sıra trichrome boyama, besiyerine ekim, dışkıda E.histolytica antijeni aranması, PCR gibi yöntemlerden de yararlanmaya yöneltmiştir19.

    Çalışmamızda parazit saptanan 813 olgunun %99.8'sinde tek tür, %0.02'inde birden fazla parazit türü saptanmıştır. Ülkemizde yapılmış çeşitli çalışmalar incelendiğinde parazit saptanan olguların büyük kısmının tek parazit ile daha az bir kısmının ise birden fazla parazit ile enfekte olduğu bildirilmektedir11,20.

    Cinsiyet ve yaş grupları açısından sonuçlar irdelendiğinde, erkek hastalardan elde edilen örneklerin %15.10'unda, kadın hastalardan elde edilen örneklerin %14.67'sinde, çocukluk yaş grubundaki hastaların %11.04'ünde, erişkin yaş grubundakilerin %19.15'inde parazit saptanmıştır. Ülkemizde bağırsak parazitlerinin cinsiyete göre dağılımı irdelendiğinde; bazı 8 çalışmalarda erkeklerde11,20,12 bazı çalışmalarda ise bayanlarda10,6 daha yüksek oranlarda bağırsak parazitlerinin saptandığı bildirilmiştir. Parazit infeksiyon prevalansının cinsiyetle ilişkili olmayıp daha çok günlük aktivite ile ilişkili olduğu bilinmektedir.

    Çalışmamızda, incelenen örnekler içerisinde aylara göre parazit saptanma oranlarına bakıldığında, Nisan (%18.66), Ağustos (%18.53), Temmuz (%17.92) ve Eylül (%17.68) ayları en sık parazit saptanan, Şubat ayı (%9.47) ise en az parazit saptanan ay olarak belirlenmiştir. Usluca ve ark.'nın20 2003-2004 yılları arasında İzmir'de yaptıkları çalışmada parazitlere en sık Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında rastlandığı bildirilmiştir. Turgay ve ark.'nın21 İzmir ve çevresinde 2009-2010 tarihlerinde yapmış oldukları çalışmada, en çok parazitin Mart ayında, en az parazitin ise Haziran ayında saptandığı görülmüştür. Toprağın parazitle kontaminasyon oranı ve parazit türlerinin sayısı mevsimin yağışlı olup olmamasına göre önemli farklılıklar gösterdiği bilinmektedir. Buna göre belirli bölgelerdeki mevsimsel değişiklikler helmint enfeksiyonları'nın ortaya çıkışını etkileyebilmektedirler. İklim koşulları, sosyokültürel ve ekonomik farklılıklar nedeniyle parazitlerin dağılımı ülkeler ve bölgeler arasında farklılık gösterebilmektedir. Bağırsak parazitlerinin mevsimlere göre dağılımı değerlendirildiğinde ülkemizde yaz ve sonbahar ayları, ilkbahar ve yaz aylarında yüksek oranda parazit saptandığını bildiren çalışmalar olduğu gibi ilkbahar ayları ve her mevsim yüksek oranlar elde edildiğini bildiren çalışmalar da mevcuttur11.

    Çalışma sonuçları irdelendiği zaman parazitlerin çoğunlukla tek başına görüldüğünü söylemek mümkün olmaktadır. Çalışmamızda parazit görülme sıklığının yaz ve bazı bahar (Nisan ve Eylül) aylarında yoğunlaşması, iklim koşullarının parazit enfeksiyonlarının ortaya çıkması açısından önemini vurgulamaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Babür C, Kılıç S, Taylan Özkan A, Esen B. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı parazitoloji laboratuarında 1995-2000 yılları saptanan bağırsak parazitlerinin değerlendirilmesi. Türkiye Parazitol Derg 2002; 26: 286-91.

    2) World Health Organization. Control of tropical diseases. Geneva, Switzerland 1998.

    3) Unat EK, Yücel A, Atlaş K, Samastı M. Unat'ın tıp parazitolo-jisi. Dördüncü Baskı. İÜ Cerr Tıp Fak Yayını, 1991; 162, İstanbul.

    4) Uyar Y, Taylan Ozkan A. Amebiyazis, Giardiyazis ve Krip-tosporidiyazis tanısında antijen tarama yöntemlerinin yeri. Turkiye Parazitol Derg 2009; 33: 140-50.

    5) Ak M, Tanyüksel M, Dağcı H. Amoebiosis. Özcel MA(ed): tıbbi parazit hastalıkları. Türkiye Parazitoloji Derneği Yayınları, İzmir, 2007; 279-307.

    6) Çulha G. Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji laboratuarına başvuran hastalarda bağırsak parazitlerinin dağılımı. Türkiye Parazitol Derg 2006; 30: 302-4.

    7) Tanyüksel M, Petri JWA. Laboratory diagnosis of amebiasis. Clin Microbiol Rev 2003; 16: 713-29.

    8) Doğan N, Demirüstü C, Aybey A. Eskişehir Osmangazi Üniversitesinin beş yıllık bağırsak paraziti prevalansının türlere ve cinsiyetlere göre dağılımı. Türkiye Parazitol Derg 2008; 32: 120-5.

    9) Gamboa MI, Basualdo JA, Córdoba MA, Pezzani BC, Minvielle MC, Lahitte HB. Distribution of intestinal parasitoses in relation to environmental and sociocultural parameters in La Plata, Argentina. J Helminthol 2003; 77: 15-20.

    10) Kapdağlı A, Ertabaklar H, Yaman S, Ertuğ S. Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji laboratuarına 2002 yılında başvuran olgulardaki bağırsak parazitlerinin değerlendirilmesi.Türkiye Parazitol Derg, 2003; 27: 31-4.

    11) Alver O, Töre O. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesindeki bağırsak parazit olgularının prevalansı ve dağılımı. Turkiye Parazitol Derg 2006; 30: 296-301.

    12) Kuk S, Erensoy A. Son bir yıl içinde Fırat Üniversitesi Fırat Tıp Merkezi parazitoloji laboratuarında koproparazitolojik inceleme Sonuçları. Fırat Tıp Derg 2006; 11: 113-5.

    13) Köroğlu M, Yakupoğulları Y, Turhan R. Malatya devlet hastanesi yedi yıllık kopro parazitolojik İnceleme sonuçlarının Retrospektif Analizi. Türkiye Parazitol Derg 2007; 31: 201-4.

    14) Zeyrek FY, Özbilge H, Zeyrek CD, Taşçı S. Harran Üniversi-tesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji laboratuvarına başvuran hastalarda bağırsak parazitlerinin dağılımı. Türkiye Parazitol Derg 2002; 26: 278-81.

    15) Çıragil P, Aral M, Ekerbiçer Ç, Gül M. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji laboratuarına başvuran hastalarda bağırsak parazitlerinin dağılımı. Türkiye Parazitol Derg 2003; 27: 136-8.

    16) Abd-Alla MD, Ravdin JI. Diagnosis of amoebic colitis by antigen capture ELİSA in patients presenting with acute diarrhoea in Cario, Egypt. Trop Med Int Health 2002; 7: 365-70.

    17) Ak M, Kırağı D. Amoebiosis. Özcel MA (Ed.) Güneydoğu Anadolu Projesini tehdit eden parazit hastalıkları. İzmir-Ege Üniversitesi Basımevi; 1995; 75.

    18) Balcı İ, Güngör S, Berktaş M, Sırmatel F. Gaziantep ve yöresinde Amibiazis. İnfeks Derg 1993; 7: 95.

    19) Tanyuksel M, Yilmaz H, Ulukanligil M, et al. Comparison of two methods (microscopy and enzyme-linked immunosorbent assay) for the diagnosis of amebiasis. Exp Parasitol 2005; 110: 322-6.

    20) Usluca S, Yalçın G, Över L, et al. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde 2003-2004 yılları arasında saptanan bağırsak parazitlerinin dağılımı. Turkiye Parazitol Derg 2006; 30: 308-12.

    21) Turgay N, Ünver-Yolasığmaz A, Oyur T, Bardak-Özcem S, Töz S. İzmir ve Çevresinde Bir Yılda (Mayıs 2009-Nisan 2010) saptanan bağırsak parazitlerinin aylara göre dağılımı-asid fast ve modifiye trichrome boyama sonuçları. Turkiye Pa-razitol Derg 2012; 36: 71-4.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]