[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2014, Cilt 19, Sayı 1, Sayfa(lar) 025-030
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
0-1 Yaş Arası Bebeklerde Sık Karşılaşılan Ağrı Durumları ve Ailelerin Yaklaşımları
Esma UĞURLU, Aslı KALKIM, Tülay SAĞKAL
E.Ü.Ödemiş Sağlık Yüksekokulu, Hemşirelik, Ödemiş-İzmir, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Bebek, Ağrı, Bebeklerde ağrı, Infant, Pain, Infant pain
Özet
Amaç: Bu çalışmada 0-1 yaş arası bebeklerde sık karşılaşılan ağrı durumlarını belirlemek ve ailelerin ağrı giderme konusunda yaklaşımlarını saptamak amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan araştırmaya Temmuz-Eylül 2010 tarihleri arasında Ödemiş Devlet Hastanesi Çocuk Polikliniklerine başvuran toplam 195 anne alınmıştır. Veri toplama aracı olarak toplam 24 sorudan oluşan anket formu kullanılmıştır. Veriler, sayıyüzde dağılımları ve ki-kare testi ile değerlendirilmiştir.

Bulgular: Araştırmaya katılan annelerin yaş ortalaması 27.35±5.17, %52.3'ü ilkokul mezunu ve %88.2'si ev hanımıdır. Ailelerin %75.4'ünün çekirdek aile, ortalama çocuk sayısı 1.60±0.71 ve %51.8'inin bir çocuğa sahip olduğu bulunmuştur. Bebeklerin %36.9'unun 0-3 aylık olduğu saptanmıştır. Bebeklerin %86.2'sinin ağrıyla karşılaştıkları ve en sık karşılaştıkları ağrı durumlarının; karın ağrısı %77.4, aşı %6, kulak ağrısı %6 olduğu saptanmıştır. Aşı ağrısı ile karşılaşan bebeklerin %75.7'sine ağrı kesici ilaç verildiği; karın ağrısı ile karşılaşan bebeklere çoğunlukla karın bölgesine masaj uygulaması %77.6 yapıldığı; kulak ağrısı ile karşılaşan bebeklere ağrıyı gidermek için çoğunlukla ağrı kesici ilaç %71.9 uygulandığı saptanmıştır.

Sonuç: Bebeklerin 0-1 yaş aralığında karşılaştıkları en sık ağrı durumunun karın ağrısı olduğu saptanmıştır. Anneler bu yaş döneminde karşılaştıkları ağrı durumlarıyla baş etmede analjezik ilaç ve alternatif yöntemleri (masaj, egzersiz, bitki çayları, ağrıyan bölgeye bir şey koyma/sürme) kullanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Uluslararası Ağrı Araştırma Derneği Taksonomi Komitesi tarafından ağrı; vücudun belli bir bölgesinden kaynaklanan, doku hasarına bağlı olan ya da olmayan, kişinin geçmişindeki deneyimlerinden etkilenen ve istenmeyen durumu uzaklaştırmaya yönelik hoş olmayan biyokimyasal ve duygusal bir durum ya da davranış olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre ağrı, bir duyum ve hoşa gitmeyen yapıda olduğu için her zaman öznel ve sübjektiftir1-5.

    Bebekler ağrılarını sözlü olarak ifade edemedikleri için ağrı yönetimi bebekler için özellikle önem teşkil etmektedir6. Pediatrik ağrı yönetiminde amaç, ağrının fizyolojik ve davranışsal nedenlerini, yoğunluğunu ve süresini en aza indirerek çocukta riski azaltıp maksimum yarar sunmaktır7. Ağrıyı tamamen gidermek mümkün olmayabilir. Önemli olan ağrıyı çocuğu rahatlatacak biçimde azaltmaktır8. Yapılan çalışmalar, bebeklik döneminde yaşanan ağrının ileriki yaşlardaki ağrı tepkisinin düzenlenmesinde birçok etkisinin olduğunu göstermiştir9-10. Bu nedenle bebeklik döneminde yaşanan ağrı türlerinin belirlenmesi ve koruyucu önlemlerin alınması, uygun ve etkili farmakolojik ve non-farmakolojik yöntemlerle bebeğin ağrısının giderilmesi ve ailelere bu konuda eğitimlerin verilmesi, çocuk sağlığı ve gelişimi açısından çok önemli olduğu düşünülmektedir.

    Bu araştırma, 0-1 yaş bebeklerde sık karşılaşılan ağrı durumlarını belirlemek ve ailelerin ağrı giderme konusunda yaklaşımlarını saptamak amacıyla tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Araştırmaya Temmuz-Eylül 2010 tarihleri arasında Ödemiş Devlet Hastanesi çocuk polikliniklerine sağlık hizmeti almak için gelen, 0-1 yaş arası bebeği olan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 195 anne alınmıştır. Araştırmanın sınırlılıklarına uyan ve araştırmaya katılmayı reddeden anne olmamıştır.

    Kesitsel tipteki araştırmanın verileri, literatür bilgileri doğrultusunda araştırmacılar tarafından hazırlanan bir anket formu yardımıyla, yüz yüze görüşme yöntemi ile elde edilmiştir.

    Araştırmada kullanılan anket formu iki bölümden ve toplam 26 sorudan oluşmaktadır. Birinci bölümde annelerin ve bebeklerin sosyo-demografik özelliklerini belirlemeye yönelik 12 soru bulunmaktadır. İkinci bölümde bebeklerde sık karşılaşılan ağrı durumları ve annelerin ağrıya karşı yaklaşımlarını içeren 14 soru yer almaktadır.

    Araştırmaya başlamadan önce Ödemiş Devlet Hastanesinden yazılı izin alınmıştır. Veri toplama süreci içerisinde, araştırmaya katılan annelere çalışma hakkında bilgi verilmiş ve sözlü onamları alınmıştır.

    Elde edilen veriler, SPSS 13 for Windows paket programında sayı-yüzde dağılımları ve ki-kare testi ile değerlendirilmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Araştırmaya katılan annelerin yaşları 17 ile 42 yaş arası değişmekle beraber, yaş ortalaması 27.35±5.17 olarak belirlenmiştir. Annelerin %52.3'ü ilkokul mezunu ve %88.2'si ev hanımıdır. Babaların %52.8'inin ilkokul mezunu olduğu ve %81.5'inin işçi olarak çalıştığı saptanmıştır. Ailelerin %75.4'ünün çekirdek aile olduğu, %63.6'sının gelir durumunun gidere denk olduğu, %69.2'sinin şuan ilçede yaşadığı, ortalama çocuk sayısının 1.60±0.71 olduğu ve %51.8'inin bir çocuğa sahip olduğu bulunmuştur (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Annelere ve ailelerine ilişkin sosyodemografik özellikler

    Bebeklerin yaş ortalamasının 5.45±3.94 ay ve %36,9'unun 0-3 aylık olduğu saptanmıştır. Bebeklerin %50.8'i erkek ve %52.8'inin ilk bebek olduğu bulunmuştur (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Bebeklerin özelliklerine göre dağılımları

    Bebeklerin ağrıyla karşılaşma durumları değerlendirildiğinde %86.2'sinin ağrıyla karşılaştıkları ve en sık karşılaştıkları ağrı türünün karın ağrısı (%77.4) olduğu belirlenmiştir. En sık karşılaşılan ikinci ağrı türlerinin aşı (%6), kulak ağrısı (%6) olduğu ve sık karşılaşılan üçüncü ağrı türünün ise diş ağrısı (%5.4) olduğu saptanmıştır (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Bebeklerin ağrıyla karşılaşma durumları ve en sık karşılaşılan ağrı türleri

    Bebeklerin araştırma sürecine kadar karşılaştıkları ağrı türlerine göre dağılımları Tablo 4'de verilmiştir. Bebeklerin %75.4'ünün karın ağrısı, %35.9'unun aşı ağrısı, %29.7'sinin diş çıkarma ağrısı, %16.4'ünün kulak ağrısı, %11.8'inin boğaz ağrısı ve %1.5'inin göz ağrısı ile karşılaştığı belirlenmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Bebeklerin karşılaştıkları ağrı türleri

    Bebeklerin yaş dönemleri ile yaşadıkları ağrı türleri karşılaştırıldığında, 4-6 aylık bebeklerin karın ağrısı (%72.3) ile karşılaşma durumu diğer yaş dönemlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. (X2=55.39, p< 0.001). On-oniki ay arasında olan bebeklerin diş çıkarma ağrısı (%77.5) ile karşılaşma durumları, diğer yaş dönemlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (x2=81.01, p<0.001). On-oniki ay arasında olan bebeklerin aşı ağrısı (%55) ile karşılaşma durumları, diğer yaş dönemlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (x2=15.75, p<0.005). Karın ağrısı ile yaş dönemleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamsız saptanmıştır (p>0.05). Bebeğin cinsiyeti ile en çok karşılaşılan ağrı türü karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur (p>0.05).

    Bebeklerin karşılaştıkları ağrı türlerine göre annelerin uyguladıkları ağrıyı azaltmaya yönelik yöntemler Tablo 5'de gösterilmiştir. Aşı ağrısı ile karşılaşan bebeklerin %75.7'sine ağrı kesici ilaç verildiği ve %22.8'ine alkollü pamuk uygulama, bitki çayı verme gibi alternatif tedavi yöntemlerinin uygulandığı saptanmıştır. Karın ağrısı ile karşılaşan bebeklere çoğunlukla karın bölgesine masaj uygulaması (%77.6) yapıldığı, ağrı kesici ilaç verildiği (%75.5) ve bacak egzersizleri (%21.8) yapıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca karın bölgesine lahana koymak (%10.2), soğan koymak (%7.5) ve bitki çayı, soğan suyu içirmek, zeytin yağı sürmek (%22.4) gibi alternatif tedavi yöntemlerinin uygulandığı da görülmüştür. Diş çıkarma ağrısı ile karşılaşan bebeklerin ağrısını gidermek için çoğunlukla ağrı kesici jel sürüldüğü (%50) saptanmıştır. Ayrıca %34.4 oranla anne sütü verildiği, soğan suyu damlatıldığı ve antibiyotik verildiği belirlenmiştir. Kulak ağrısı ile karşılaşan bebeklere ağrıyı gidermek için çoğunlukla ağrı kesici ilaç (%71.9) uygulandığı ayrıca %26.1'ine bitki çayı içirildiği saptanmıştır. Boğaz ağrısı ile karşılaşan bebeklere %73.9 oranla antibiyotik içeren ilaç verildiği ve %26.1 oranla da bitki çayı içirildiği belirlenmiştir. Göz ağrısı ile karşılaşan bebeklerin ağrılarını gidermek için %66.7'sine ilaç verildiği ve %33.3'ünün emzirildiği saptanmıştır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 5: Bebeklerin karşılaştıkları ağrı türlerine göre annelerin uyguladıkları ağrıyı azaltmaya yönelik yöntemler

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Ağrı, her çağda her yaşta gerçek ve yalın bir olgu olarak karşımıza çıkmış ve insanoğlunun çözümlemeye çalıştığı temel sorunlarından biri olmuştur. Ağrı içgüdüsel olarak uzaklaşmak istediğimiz, subjektif ve öznel bir duygudur9-11-12.

    Çalışmamızda araştırmaya alınan bebeklerin %86.2'sinin ağrıyla karşılaştığı ve en sık karşılaştıkları ağrı türünün karın ağrısı (%77.4) olduğu belirlenmiştir. Karın ağrısı çocuklarda sık karşılaşılan bir bulgudur. Yaşlara göre karın ağrısına neden olan durumlar incelendiğinde 0-1 yaş arası süt çocukluğu döneminde en sık infantil kolik, gastroenterit, kabızlık, idrar yolu enfeksiyonu, invajinasyon, malrotasyon/volvulus, boğulmuş fıtık, hirschsprung hastalığı gibi nedenler karın ağrısına neden olmaktadır13. Kaya'nın13 belirttiğine göre Buchert'in çalışmasında 15 yaş altı çocuklarda kliniğe başvuran olguların %25'inde ana şikâyetin akut karın ağrısı olduğu belirlenmiştir. Scholer ve ark.'nın14 çalışmasında 2-12 yaşlar arasında 22.546 çocuğun %5'i karın ağrısı nedeni ile kliniğe başvurmuştur. Çalışmamızda karın ağrısı yaşayan bebeklerin %72.3'ünün 4-6 aylık olduğu belirlenmiştir. Verilerin toplanması sırasında bebeklerin 4-6 aylık olması bu ağrının infantil kolik nedeniyle olabileceğini düşündürmüştür. İnfantil kolik, sağlıklı 0-3 aylık bebeklerde görülen, en az üç hafta süreli, haftada üç günden, günde üç saatten fazla ve başka bir nedenle açıklanamayan biçimde huzursuzluk, ajitasyon ve ağlamaların olduğu bir tablodur15-17. Çalışmamızda bebeklerinde karın ağrısı şikayeti yaşayan annelerin %58.5'i ağrıyı azaltmak için bebeklerinin karnına masaj uygulamaktadır. Karabayır ve Oğuz'un16 belirttiğine göre kolikli bebeklere yavaş tonda bir şeyler mırıldanmak, yavaşça sallamak, karına masaj uygulamak gibi yöntemler bebeği rahatlatmaktadır. Çetinkaya ve Başbakkal'ın17 çalışmalarında infantil kolikli bebeklere anneleri tarafından bebekler kolikliyken karınlarına masaj uygulamış, izlemler süresince, deney grubunun infant kolik ölçeği puan ortalamaları ve haftalık ağlama sürelerinde azalma görülürken, kontrol grubunda değişim görülmemiştir. Huhtala ve ark.18 çalışmalarında, ebeveynlere, kolik semptomları sırasında, 15 dakika karın masajının semptomların azaltılmasında etkili olduğunu belirtmişlerdir. Literatür incelendiğinde yapılan çalışmalarda da karın ağrısının giderilmesinde masaj uygulamasının etkili bir yöntem olduğu görülmüştür.

    Çalışmamızda annelerin belirttiği bebeklerin yaşadığı diğer ağrı durumları incelendiğinde bebeklerin %35.9'unun aşı nedeniyle ağrı yaşadığı, on-on iki ay arasında olan bebeklerin aşı ağrısı ile karşılaşma durumlarının istatistiksel açıdan anlamlı derecede yüksek bulunduğu belirlenmiştir. Aşı ağrısı ile karşılaşan bebeklerin ağrısını gidermek için %75.7'sine ağrı kesici ilaç verildiği ve %22.8'ine alkollü pamuk uygulama, bitki çayı verme gibi alternatif tedavi yöntemlerinin uygulandığı saptanmıştır.

    Çocukluk çağında en yaygın ağrılı işlem rutin aşılamadır. Amerika'da, ulusal çocukluk çağı aşı tablosuna göre çocuk 6 yaşına gelinceye kadar yaklaşık 28 doz aşı enjeksiyonu uygulanmaktadır. Tahminen 2020 yılına kadar aşıların sayısının üç katına çıkacağı beklenmektedir. Türkiye'de ise Sağlık Bakanlığının belirlediği 2013 yılı aşı takvimine göre bir çocuğa 6 yaşına gelinceye kadar 18 doz aşı enjeksiyonu uygulanmaktadır. Çocukluk çağı aşılarının çok sayıda faydası bulunmaktadır, aşılar kişileri tehlikeli ve ölümcül bir çok enfeksiyon hastalığından korumaya yardım eder19-21. Yapılan araştırmalar, çocukların aşılama işlemleri sırasında önemli derecede ağrı ve sıkıntı yaşadıklarını göstermiştir. Jacopson ve ark'nın22 yapmış oldukları çalışmada rutin aşılama işlemi sırasında 15-18 aylık bebeklerin %92.7 oranında, 4-6 yaş arası çocukların ise %44.4 oranında ağrı ve sıkıntı yaşadıklarını belirlemişlerdir. De-More and Cohen19, Amerikada telefonla yürütülen bir araştırmada, çocukların %47'sinin en fazla aşı ve enjeksiyon gibi uygulamalardan hoşlanmadıklarının belirlendiğini bildirmişlerdir. Çalışmamızda da literatürle paralel olarak anneler bebeklerinin 1 yaşına kadar karşılaştıkları aşı enjeksiyonu sayılarının sınırlı olmasına rağmen bebeklerinin aşı nedeniyle yaşadığı ağrıyı ikinci sırada belirtmişlerdir.

    Uzun yıllar, aşı ve enjeksiyon nedeniyle oluşan ağrıyı azaltmak için çeşitli yöntemler denenmiştir. Farmakolojik tedavi yöntemleri, ağrının azaltılmasında etkili bir yöntemdir, aşı uygulamalarında en sık kullanılan farmakolojik yöntem analjezik-antipiretik ilaçların verilmesidir fakat ilaçların yan etkileri nedeniyle özellikle bebeklerde ve çocuklarda önerilen dozlarda ve sıklıklarda kullanılması gerekmektedir19-23. Nonfarmakolojik ağrı giderme yöntemlerinden başlıcaları; müzik dinletilmesi, masaj uygulanması, kundaklama, emzik verme, emzirme, ağız yoluyla şekerli, yağlı solüsyonlar veya süt verilmesi ve anneyle cilt temasının sağlanması sayılabilir. Yapılan çalışmalarda, aşı uygulaması sırasında ağrıyı gidermek için kullanılan nonfarmakolojik yöntemler arasında tatlı solüsyonlar (sukroz, glukoz), soğutucu spreyler, dikkati başka yöne çekme, bilgi verme ve telkinde bulunma, emzirme, emzik verme, masaj gibi uygulamalar yer almaktadır20. Bebeklerde aşı ağrısının giderilmesinde, etkili ve kullanışlı nonfarmakolojik ağrı giderme yöntemlerinin tanımlanması ve ailelere bu konuda bilgi verilmesi çok önemlidir5-24.

    Çalışmamızda bebeklerin %29.7'sinin diş çıkarma nedeniyle ağrı yaşadıkları belirlenmiştir. On-on iki ay arasında olan bebeklerin diş çıkarma ağrısı ile karşılaşma durumları istatistiksel açıdan anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Diş çıkarma ağrısı ile karşılaşan bebeklerin ağrısını gidermek için annelerin çoğunlukla ağrı kesici jel sürüldüğü (%50) saptanmıştır. Bebeklerde diş çıkarama 5-10.aylarda başlar ve 3 yaşına kadar 20 süt dişinin çıkışı tamamlanır. İlk diş çıkışı 14-15. aya kadar gecikebilir25. Diş çıkarma sırasında bebeklerde ağrı, ishal, huzursuzluk, uykusuzluk, ağızda tükürük üretiminin artması, beslenmeyi istememe gibi belirtiler görülebilir. Ailelerin bu dönemde bebeklerinin diş etlerine temiz ve soğuk bir bezle masaj yapmaları, beslenme öncesi diş jellerinden sürmeleri, diş etlerine masaj için dişlikler ya da çiğneyebileceği soğuk (havuç…) bir şeyler verilmesi bebeklerin ağrısını ve huzursuzluğunu azaltacak ve bu süreci daha rahat geçirmelerine yardımcı olacaktır.

    Çalışmamızda bebeklerin %16.4'ünün kulak ağrısı yaşadıkları belirlenmiştir. Bebeklerde kulak ağrısı diş çıkarma, kulağa yabancı cisim kaçması, deniz, havuz, banyoda kulağa su kaçması ya da kulak enfeksiyonu gibi nedenlerle yaşanmaktadır. Orta kulağın enflamasyonu olan Akut otitis media (AOM) özellikle küçük çocuklarda görülen, lokal ve sistemik bulgularla aniden gelişen bir tablodur. Kulak ağrısı, bebeklerde daha önce var olmayan kulak çekiştirme veya kulak ovma hareketleri ile de kendini gösterebilir. En sık görülme yaşı 6-18 aylar arasındadır, iki yaşından küçük çocuklarda %50 civarındadır. Yaşamın ilk 6-24 aylık dönemi, anne sütünün alınmaması veya kısa sureli alımı (üç aya kadar anne sütü alan infantlarda almayanlara oranla bir yaşına kadar daha az otit görülür), yuvaya veya kreşe devam, ırk, sigara dumanı maruziyeti, allerjik alt yapısı olan çocukların antijenlere maruziyeti, erkek cinsiyet, emzik kullanma, sonbahar-kış ayları ile altta yatan alerjik rinit, yarık damak ya da Down sendromu gibi bir patolojinin bulunması AOM'ye yakalanma olasılığını artırır26-27. Çalışmamızda, bebeklerinde kulak ağrısı yaşayan annelerin %11.8'i ağrıyı gidermek için bebeklerine ağrı kesici ilaç vermekte, %5.6'sı ise anne sütü, soğan suyunu kulağa damlatmak gibi geleneksel yöntemlere başvurmaktadır. Sağlık bakımının en önemli temel amaçlarından bir tanesi ağrının hafifletilmesi ya da yok edilmesidir. Etkili ağrı yönetimi için bebeğin yaşadığı ağrının doğru olarak ve zamanında tanımlanması ve etkili yöntemlerle tedavi edilmesi çocuk sağlığı açısından önemlidir.

    Sonuç olarak, 0-1 yaş arası bebeklerin yaşadıkları ağrı deneyimleri farklılıklar oluşturmaktadır. Ailelerin bebeklerinin ağrısını giderme konusunda bilgisi ve uygulamaları genellikle farmakolojik yöntemlerle sınırlı ya da uygun olmayan geleneksel yöntemlerle örtüşmektedir. Bu nedenle, özellikle birinci basamakta çalışan hekim ve hemşirelerin bebeklerin ağrı durumlarını iyi değerlendirmeleri, ailelerin bebeklerinin ağrısını gidermek için uyguladıkları yöntemleri öğrenerek nonfarmakolojik etkili ağrı giderme yöntemleri konusunda ve farmakolojik yöntemlerin kullanımı konusunda aileleri bilgilendirmeleri önerilmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Akdemir N, Akyar İ, Görgülü Ü. Hemşirelerin fizik tedavi ve rehabilitasyon kliniklerinde yatan ya da polikliniğe başvuran hastaların ağrı sorununa yönelik yaklaşımları. Türk Fizik Tıp Rehabilitasyon Dergisi 2008; 54: 157-63.

    2) Derebent E, Yiğit R. Yenidoğanda ağrı: değerlendirme ve yönetim. C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Derg 2006; 10: 41-8.

    3) Akyürek B, Conk Z. Yenidoğan bebeklere uygulanan iğneli girişimlerde non-farmakolojik ağrı giderme yöntemlerinin etkisinin incelenmesi. E.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2006; 22: 1-17.

    4) Özyalçın NS. Ağrı nörofizyolojisi, çocuklarda ağrı algılamasının gelişimi, Editörler:Yücel A,Özyalçın NS, Çocukluk çağın-da ağrı, Nobel Tıp Kitabevi, 2002: 17-30

    5) Okan F, Çoban A, İnce Z, Can G. Preterm yenidoğanlarda analjezi: sükroz ve glükozun karşılaştırmalı etkileri. Çocuk Derg 2007; 7: 28-35.

    6) Aslan FE, Badır F. Ağrı kontrol gerçeği; hemşirelerin ağrının doğası, değerlendirilmesi ve geçirilmesine ilişkin bilgi ve inançları. Ağrı 2005; 17: 44-51.

    7) Im H, Kim E, Park E, Sung K, Oh W. Pain reduction of heel stick in neonates: Yakson compared to non-nutritive sucking. J Trip Pediatr 2008; 54: 31-5.

    8) Çöçelli LP, Bacaksız BD, Ovayolu N. Ağrı tedavisinde hemşirenin rolü. Gaziantep Tıp Dergisi 2008; 14: 53-8.

    9) Taddio A, Chambers CT, Halperin SA, et al. Inadequate pain management during routine childhood ımmunizations: The nevre of it. Clinical Therapeutics2009; 31: 152-63.

    10) Tüzün DÜ. Ağrı ve çocuk, Editörler: Tüzün DÜ, Hergüner S, Çocuk hastalıklarında biyopsikososyal yaklaşım, 1. Baskı, Epsilon yayıncılık, İstanbul, 2007: 95-104.

    11) Jorgensen KM. Pain assessment and management in the newborn ınfant. J Perianesth Nurs 1999;14: 349-56.

    12) Chung JWY, Ng WMY, Wong TKS. An Experimental study on the use of manual pressure to reduce pain in ıntramuscular ınjections. J Clin Nurs 2002; 11: 457-61.

    13) Kaya M. Çocuklarda akut karına yaklaşım. Güncel Pediatri 2012; 10: 31-5.

    14) Scholer SJ, Pituch K, Orr DP, Dittus RS. Clinical outcomes of children with acute abdominal pain. Pediatrics 1996; 98: 680-5.

    15) Akçam M. İnfantil kolik. Sted 2004; 13: 66-7.

    16) Karabayır N, Oğuz F. İnfantil kolik. Çocuk Dergisi 2009; 9: 16-21.

    17) Çetinkaya B, Başbakkal Z. The effectiveness of aromatherapy massage using lavender oil as a treatment for infantile colic. Int J Nurs Pract 2012; 18: 164-9.

    18) Huhtala V, Lehtonen L, Heinonen R, Korvenranta H. Infant massage compared with crib vibrator in the treatment of colicky ınfants. Pediatrics 2000; 105: 84-9.

    19) Demore M, Cohen L. Distraction for pediatric ımmunization pain: a critical review. J Clin Psychol Med S 2005; 12: 281-90.

    20) Shah V, Taddio A, Rieder MJ. Effectiveness and tolerability of pharmacologic and combined ınterventıons for reducing ınjectıon pain durıng routıne chıldhood ımmunızatıons: systematıc revıew and meta-analyses. Clin Ther 2009; 31: 104-51.

    21) Taddio A, Appleton M, Bortolussi R, et al. Reducing the pain of childhood vaccination: an evidence-based clinical practice guideline. CMAJ 2010; 182: 843-53.

    22) Jacobson RM, Swan A, Adegbenro A, et al. Making vaccines more acceptable methods to prevent and minimize pain and other common adverse events associated with vaccines. Vaccine 2001; 19: 2418-27.

    23) Emir S, Cin Ş. Çocuklarda ağrı: değerlendirme ve yaklaşım, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası 2004; 57: 153-60.

    24) Taddio A, Shah V, Hancock R, et al. Effectiveness of sucrose analgesia in newborns undergoing painful medical procedures. CMAJ 2008; 179: 37-43.

    25) Arıkan D, Çelebioğlu A, Tüfekçi F.G. Çocukluk Dönemlerinde Büyüme ve Gelişme. Editörler: Conk Z, Başbakkal Z, Yılmaz HB, Bolışık B. 1.Baskı, 2013: 58.

    26) Öncel S. Çocuklarda akut otitis media. Çocuk Enf Derg 2009; 3: 39-42.

    27) Otit Klavuzu “Akut süpüratif otitis media”. http://www.kbb. org.tr/pdf/kilavuz/otitis.pdf/ 30.04.2013

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]