[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2015, Cilt 20, Sayı 1, Sayfa(lar) 001-007
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Doksorubisin Uygulanmasının Sıçan Böbrek Dokusunda Meydana Getirdiği Değişiklikler Üzerine Benfotiamin'in Koruyucu Etkileri
Feride ÇETİN1, Nevzat GÖZEL1, Nalan KAYA2, Ebru ÖNALAN3, Ali GÜREL1, Ramazan ULU1, Tuncay KULOĞLU2, Emir DÖNDER1
1Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıklar Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
2Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
3Frat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Doksorubisin, Böbrek, Apoptozis, Benfotiamin, Doxorubicin, Kidney, Apoptosis, Benfotiamine
Özet
Amaç: Doksorubisin bir antrasiklindir ve çeşitli hayvan modeli ve insan çalışmalarında benzer nefrotoksik etkilere sahip olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmada, doksorubisin uygulanan sıçanların böbrek dokularında meydana gelen değişiklikler üzerine benfotiaminin etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Çalışmada, 24 adet Wistar albino cinsi erkek sıçanlar kullanıldı. Deney hayvanları 4 eşit gruba ayrıldı. Kontrol grubuna deney süresi olan 14 gün boyunca hiçbir uygulama yapılmadı. Doksorubisin grubuna doksorubisin 10 mg/kg intraperitoneal (i.p) tek doz uygulandı. Doksorubisin + Benfotiamin grubuna 10 mg/kg i.p tek doz doksorubisin verilmesinden sonra 70 mg/kg/gün dozunda benfotiamin oral olarak verildi. Benfotiamin grubuna ise 70 mg/kg/gün dozunda benfotiamin oral olarak uygulandı. Deney sonunda sıçanlar dekapite edildi ve böbrek dokuları çıkartıldı. Rutin takip işlemi ile dokular parafin bloklara gömüldü. Bloklardan alınan kesitlere Bax ve kaspaz-3 immünreaktivitesi için avidin-biotin-peroksidaz yöntemi uygulandı. Malondialdehit (MDA) seviyesi ise spektrofotometrik olarak belirlendi.

Bulgular: Bax ve kaspaz-3 immünreaktivitesi kontrol ve benfotiamin gruplarında +1 yaygınlığında gözlendi. Kontrol gruplarıyla karşılaştırıldığında Doksorubisin grubunda Bax ve kaspaz-3 immünreaktivitesinde artış izlendi ve +3 yaygınlığında değerlendirildi. Doksorubisin grubu ile karşılaştırıldığında Doksorubisin + Benfotiamin grubunda Bax ve kaspaz-3 immünreaktivitesinde azalma gözlendi ve +2 yaygınlığında değerlendirildi. MDA düzeyi Doksorubisin verilen grupta, kontrol grubu ve benfotiamin verilen grupla kıyaslandığında böbrek dokularında anlamlı olarak artmış bulundu. Doksorubisin grubu ile karşılaştırıldığında Doksorubisin + benfotiamin verilen grupta MDA düzeyi anlamlı olarak azalmış bulundu.

Sonuç: Bu çalışma doksorubisinin böbrek dokularında apoptozisi indüklediğini ve benfotiaminin doksorubisinin etkilerine karşı anti-apoptotik ve antioksidan etkileri olduğunu göstermiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Böbrekler glomerüler filtrasyon sonucu meydana getirdikleri idrar ile kandan toksik metabolizma ürünlerini uzaklaştırır, idrarın yoğunluk ve yapısını değiştirmek sureti ile de organizmanın su-elektrolit ve asit-alkali dengesini ayarlarlar1. Doksorubisin, antrasiklin yapısında geniş spektrumlu ve güçlü bir antineoplastik ajandır2. Çalışmalarda ortaya çıkan bulgular, doksorubisine bağlı toksisitenin patogenezinde; antioksidan enzimlerde azalmanın, serbest radikal oluşumunda ve lipid peroksidasyonunda artmanın rol oynuyor olabileceğini desteklemektedir. Doksurubisin böbrekte oksidan hasara ek olarak tübüler atrofi ve glomerüler kapiller permeabilitede artış da meydana getirmektedir3.

    Benfotiamin, B1 vitamininin yağda eriyen türüdür. Çalışmalar benfotiaminin reaktif oksijen türleri (ROS) üzerinde baskılayıcı özellikte olduğunu göstermiştir4,5. Benfotiaminin insan endotel hücrelerinde ilerlemiş glikasyon son ürünlerinin (Advanced Glycation Endproduct, AGE) artışını engellediği görülmüştür6. Benfotiaminin özellikle diyabet ve komplikasyonları üzerindeki olumlu etkileri gösterilmiş olsa da, doksorubisin nefropatisinde benfotiamin etkinliği daha önce araştırılmamıştır.

    Bu çalışmada Doksorubisin uygulanmasının sıçan böbrek dokusunda meydana getirdiği değişiklikler üzerine benfotiamin'in koruyucu etkilerini incelemeyi amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışma öncesi gerekli olan etik onay Fırat Üniversitesi Hayvan Deneyleri Etik Kurulu'ndan alındı. (Proje no: TF.12.91Onay tarihi: 04.12.2012) Çalışmada Fırat Üniversitesi Deney Hayvanları Araştırma Merkezi'nden temin edilen 8 haftalık, 250 - 350 gram ağırlığında erkek sıçanlar kullanıldı. Sıçanlar rastgele seçilerek 4 eşit gruba ayrıldı. Çalışmamızda kullanılan sıçanlar 21° C oda ısısında 12 saat ışık altında ve 12 saat karanlıkta tutuldu. Sıçanlar; kontrol, doksorubisin, doksorubisin+benfotiamin ve benfotiamin olmak üzere 4 gruba ayrıldı.

    Kontrol grubu (n=6): On dört günlük çalışma süresince herhangi bir işlem yapılmadı.

    Doksorubisin grubu (n=6): Deneyin 1. günü doksorubisin hidroklorid 10 mg/kg intraperitoneal (i.p) tek doz uygulandı.

    Doksorubisin+Benfotiamin grubu (n=6): Deneyin 1. günü doksorubisin 10 mg/kg (i.p) tek doz uygulandı. Daha sonra on dört gün boyunca günlük 70 mg/kg dozunda benfotiamin orogastrik gavaj yoluyla verildi.

    Benfotiamin grubu (n=6): Deney boyunca 70 mg/kg dozunda benfotiamin orogastrik gavajla verildi.

    Tüm gruplardaki sıçanlar 14 günlük deney sonunda ketamin (75mg/kg) + xylazine (10mg/kg) i.p uygulanarak anestezi altında dekapite edilerek, böbrek dokuları hızla çıkarıldı. Çıkarılan böbrek dokuları histolojik çalışma için % 10'luk formol solüsyonunda tespit edildi. Malondialdehit (MDA) için alınan dokular ise çalışma gününe kadar -80oC'de saklandı.

    Böbrek dokusunda bax ve kaspaz-3 immünreaktivitesinin belirlenmesi için Avidin-Biotin-Peroksidaz Kompleksi yöntemi uygulandı. Parafin bloklardan 5–6 mm kalınlığında alınan kesitler polilizinli lamlara alındı. Deparafinize edilen dokular dereceli alkol serilerinden geçirilerek dehidrate edildikten sonra endojen peroksidaz aktivitesini önlemek için H2O2 ile muamele edildi. Zemin boyasını engellemek için Ultra V Block solüsyonu ile muameleden sonra primer antikor (Bax mouse monoclonal Ig G, Santa Cruz Biotechnology, sc–7480, California, USA; caspaz 3 Rabbit polyclonal IgG, Abcam, ab2302, London, UK) ile 60 dakika inkübe edildi. Primer antikor uygulanmasından sonra sekonder antikor (biyotinli anti-mouse / rabbit IgG, Diagnostic BioSystems, KP 50A, Pleasanton, USA), Strepavidin peroksidaz ve AEC kromojeni uygulandıktan sonra Mayer's hematoksilenle zıt boyama yapıldı. Negatif kontrol için hazırlanan dokularda primer antikor yerine phosphate buffered saline (PBS) kullanıldı. PBS ve distile sudan geçirilen dokular uygun kapatma solüsyonu ile kapatıldı. Hazırlanan preparatlar Novel N 800 M mikroskobunda incelenerek değerlendirildi ve fotoğraflandı. Skala bar: 50 μm.

    İmmünohistokimyasal boyanmanın değerlendirilmesinde boyanmanın yaygınlığı esas alındı. Sitoplazmik immün boyanmanın yaygınlığı 0'dan +3'e kadar sayı ile semi-kantitatif olarak skorlandı (0; yok, +1; az, +2; orta, +3; şiddetli).

    MDA analizi 0.42 gr Tris-base + 1.43 Tris-HCl +3 gr KCI ve 0.5 ml Tween 20, 250 ml distile suda hazırlandı. Hazırlanan bu tampon örneklerin homejenatında kullanıldı. 1 gr doku üzerine 5 ml tampon ilave edildi ve homojenizatör (Ultra-Turax T25, IKA–Labortecknik) yardımıyla doku tamamen parçalandı. Homejenat 5000 rpm'de 5 dakika santrifüj edildi ve süpernatant kısmından 1 ml yeni bir tüpe alındı. Alınan 1 ml örnek üzerine 1 ml % 10'lik Tri-kloro asetik asit (TCA), 1 ml % 0,067 2-Thio barbitürik asit (TBA), 1 ml distile su ve 0.5 ml % 4'lük Hidroklorik asit (HCI) ilave edildi. Hazırlanan karışım 90ºC de120 dakika inkübasyona bırakıldı. İnkübasyon sonrası tüpler oda sıcaklığında soğutuldu ve üzerine 3 ml bütanol ilave edilip vortekslendi. Tüpler 5 dakika 5000 rpm'de santrifüj edildi ve oluşan süpernatanttaki kırmızı-pembe renk spektro küvetine pipet yardımıyla alındı ve bütanole karşı 532 nm'de okundu.

    Elde edilen veriler ortalama±standart hata olarak belirlendi. Elde edilen verilerin istatistiksel anlamlılık duzeyleri student T “paired” ve one-way ANOVA testi ile belirlendi. p<0.05 değerler istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Doksorubisin verilen grup, kontrol grubu ve benfotiamin verilen grupla kıyaslandığında böbrek dokularında MDA düzeyi anlamlı olarak artmış bulundu (p<0.05). Doksorubisin + benfotiamin verilen grup doksorubisin verilen grupla kıyaslandığında böbrek dokularında MDA düzeyi anlamlı olarak azalmış bulundu (p<0.05). Tüm bu parametreler Tablo 1'de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: MDA Düzeyleri

    Bax immünreaktivitesi için yapılan immünohistokimyasal boyamanın ışık mikroskobu altında incelenmesi sonucu; bax immünreaktivitesi kontrol ve benfotiamin gruplarında +1 yaygınlığında gözlendi (Şekil 1, 2). Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında Doksorubisin grubunda bax immünreaktivitesinde belirgin bir artış vardı ve +3 yaygınlığında olduğu görüldü (Şekil 3). Benfotiamin'in tedavi olarak verildiği doksorubisin + benfotiamin grubunda ise doksorubisin grubuna göre bax immünreaktivitesinin belirgin azaldığı, kontrol grubuna yakın olduğu izlendi ve +2 olarak değerlendirildi (Şekil 4). Negatif kontrolde herhangi bir boyanma saptanmadı (Şekil 5).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Kontrol grubuna ait böbrek dokusunda +1 yaygınlığında bax immunreaktivitesi (→). Glomerül (G). Skala bar: 50μm.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Benfotiamin verilen gruba ait böbrek dokusunda +1 yaygınlığında bax immunreaktivitesi (→). Glomerül (G). Skala bar: 50μm.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: DX verilen gruba ait böbrek dokusunda +3 yaygınlığında bax immunreaktivitesi (→). Glomerül (G). Skala bar: 50μm.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 4: DX + benfotiamin grubuna ait böbrek dokusunda +2 yaygınlığında bax immunreaktivitesi (→). Glomerül (G). Skala bar: 50μm.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 5: Bax negatif kontrol. Glomerül (G). Skala bar: 50μm.

    Kaspaz-3 immünreaktivitesi için yapılan immünohistokimyasal boyamanın ışık mikroskopi altında incelenmesi sonucu; Kaspaz-3 immünreaktivitesi kontrol ve benfotiamin gruplarında +1 yaygınlığında gözlendi (Şekil 6, 7). Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında Doksorubisin grubunda Kaspaz-3 immünreaktivitesinde belirgin bir artış vardı ve +3 yaygınlığında olduğu görüldü (Şekil 8). Benfotiamin'in tedavi olarak verildiği Doksorubisin+ benfotiamin grubunda ise Doksorubisin grubuna göre Kaspaz-3 immünreaktivitesinde belirgin azalmanın, kontrol grubuna yakın olduğu izlendi ve +2 olarak değerlendirildi (Şekil 9). Negatif kontrolde herhangi bir boyanma saptanmadı (Şekil 10).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 6: Kontrol grubuna ait böbrek dokusunda +1 yaygınlığında Kaspaz 3 immunreaktivitesi (→). Glomerül (G). Skala bar: 50μm.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 7: Benfotiamin verilen gruba ait böbrek dokusunda +1 yaygınlığında Kaspaz 3 immunreaktivitesi (→). Glomerül (G). Skala bar: 50μm.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 8: DX verilen gruba ait böbrek dokusunda +3 yaygınlığında Kaspaz 3 immunreaktivitesi (→). Glomerül (G). Skala bar: 50μm.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 9: DX + benfotiamin grubuna ait böbrek dokusunda +2 yaygınlığında Kaspaz 3 immunreaktivitesi (→). Glomerül (G). Skala bar: 50μm.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 10: Kaspaz 3 negatif kontrol. Glomerül (G). Skala bar: 50μm.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu sitotoksik etkileri ile malign hücrelerin büyüme ve çoğalmalarını önler ve ölmelerine neden olurlar7. Doksorubisin de kanser tedavisinde kullanılan ve yan etkileri fazla olan antrasiklin grubundan, etkin bir kemoterapotik ajandır8,9. En sık hematolojik malignitelerde, sarkom, lenfoma, prostat karsinomu, tiroid, akciğer ve meme karsinomlarında kullanılır10. Kemoteropötik ilaçların kullanımı sırasında en büyük endişe toksisiteleridir. Antimetabolitler, antrasiklinler ve alkilleyici ilaçlar en sık nefrotoksisiteye neden olan ilaçların başında gelir11,12. Bir çok kemoterapi ilacının atıldığı organlar böbreklerdir. İlaçların metabolitleri de böbrekleri duyarlı hale getirebilmektedir. Glomerüllerde, tübüllerde, damarlarda semptomatik olmayan kreatinin yüksekliğinden, diyaliz gerektiren akut böbrek yetmezliğine kadar uzanan düzeyde böbrek fonksiyon bozukluğu oluşturabilirler13. Doksorubisin proksimal tübül hücrelerinde birikerek akut tübüler nekroza neden olabilmektedir. Ayrıca böbrekte glomerüler kapiller permeabilitede artış ve tübüllerde atrofi oluşturmaktadır11. Doksorubisin; kalp, böbrek ve karaciğerde anlamlı derecede lipid peroksidasyonuna neden olur ve bunun en önemli göstergelerinden biri MDA seviyelerinin artmış olmasıdır14.

    El Sheikh ve ark.15 yaptıkları çalışmada tek doz i.p 15 mg/kg doksorubisin uygulamasından 8 gün sonra renal hasar oluştuğunu göstermişlerdir. Lahoti ve ark.16 ise doksorubisinin i.p 12 mg/ kg verildikten 8 gün sonra serum üre ve kreatinin düzeylerinin arttığını göstermişlerdir. Ayrıca El-Shitany ve ark.17, 10 mg/kg doksorubisin kullanımından 30 gün sonra renal tübüler hasar geliştiğini saptamışlardır. Biz de yaptığımız çalışmada 10 mg/kg i.p doksorubisin uyguladık ve böbrek dokularında immünhistokimyasal olarak boyanmada pre-apoptotik olarak bax ve kaspaz-3 immünreaktivitesinde ve lipid peroksidasyon göstergesi olan MDA düzeylerinde belirgin artış saptadık.

    Doksorubisinin, direkt olarak ya da oluşturduğu serbest radikaller aracılığı ile indirekt olarak, DNA sarmallarını ve çeşitli enzimlerin transkripsiyonel veya translasyonel aşamalarda gen ekspresyonunu değiştirdiği ve böylece antioksidan enzim aktivitelerinde değişikliklere yol açtığı kabul edilmektedir. Bazı çalışmalarda patogenezden sorumlu tutulan serbest radikaller süperoksit, hidroksil radikalleri ve nitrik oksit (NO)'tir. Serbest radikallerin indüklediği MDA gibi lipid peroksidasyon ürünlerinin de olaya katkısı olduğu katalaz (CAT), glutatyon (GSH), glutatyon peroksidaz (GSH-Px) ve süperoksit dismutaz (SOD) gibi antioksidan enzimleri azaltarak kardiyotoksisiteye ve nefrotoksisiteye neden olduğu da gösterilmiştir18,19. Doksorubisine bağlı toksisitenin patogenezinde serbest radikal ve antioksidan enzimlerin rol aldığına dair bulgular antioksidan tedavi denemelerini gündeme getirmiştir20.

    Tulubas ve ark.21 yaptıkları çalışmada doksorubisinin böbrek üzerine toksik etkisini ve bu toksik etkiye karşı omega-3 yağ asitlerinin koruyucu etkisini araştırmışlar; Doksorubisini 30 mg/kg tek doz ip vermişler ve kontrol grubu ile karşılaştırdıklarında sıçanlarda serum, karaciğer ve böbrek dokularında GSH, SOD ve GSH-Px düzeylerinde azalma ve MDA düzeylerinde ise artış tespit etmişlerdir. Doksorubisin ve omega-3 yağ asitleri verilen grup sadece doksorubisin verilen grupla karşılaştırıldığında serum, böbrek ve karaciğer dokularında MDA seviyelerinde anlamlı azalma görülürken, GSH, SOD ve GSH-Px düzeylerinde ise anlamlı bir artış tespit etmişler. Kalaiselvi ve ark.22 yaptıkları benzer bir çalışmada, 10 mg/kg i.v doksorubisin uygulaması sonrasında enzimatik antioksidan seviyelerinde (SOD, CAT, GSH Px, GSH redüktaz, glukoz-6-fosfat dehidrogenaz ve GSH-S-transferaz) önemli derecede düşüş ve MDA seviyesinde ise artış saptamışlar. Koul ve ark.23 yaptıkları çalışmada doksorubisinin indüklediği nefrotoksisiteyi göstermek için böbrek dokularında, GSH, GSH Px, GSH redüktaz ve CAT aktivitelerinde önemli bir azalma olduğunu saptamışlar. Doksorubisin grubuyla kıyaslandığında domatesten üretilen likopen verilen grupta GSH düzeylerinde belirgin artış ve antioksidan düzeyini yansıtan CAT, GSH-Px ve GSH redüktaz düzeylerinde belirgin artış izlemişlerdir. Sonuç olarak, likopenin doksorubisin kaynaklı nefrotoksisiteyi azaltabileceği görülmüştür.

    Suda çözülebilen B1 vitaminine tiamin, yağda çözülebilen B1 vitaminine ise benfotiamin denir24. Benfotiamin yapısı gereği gerçek tiamine göre çok daha yüksek bir biyoelverişliliğe sahiptir25,26. Bazı çalışmalar benfotiaminin ROS üzerinde baskılayıcı özellikte olduğunu göstermiştir4,5. Benfotiaminin insan endotel hücrelerinde ilerlemiş glikasyon son ürünleri (AGE)'nin artışını engellediği görülmüştür6. Redükte olmuş GSH; hücre içerisinde oksidan ajanların etkisini azaltarak hücrenin etkili proteinlerini oksidasyona karşı korur ve antioksidan özellik gösterir. Bu esnada GSH oksitlenir. Bu GSH'ın görevini yerine getirebilmesi için tekrar redükte olması gerekmektedir. Bu amaçla nikotinamid adenozin dinükleotid fosfat (NADPH)'lar kullanılır. NADPH için pentoz fosfat yolu önemlidir ve tiamin de bu yola etki ettiği için bir antioksidan olarak kabul edilebilir6,27. Benfotiamin tarafından endotel hücrelerinde ve perisitlerde yüksek glukoz maruziyetinden dolayı meydana gelen apoptozisin iki göstergesi olan kaspaz-3 aktivitesi ve deoksiribonükleik asit (DNA) fragmantasyonu artışı engellenebilir28. Yapılan çalışmalarda serbest radikaller ve AGE'nin, protein kinaz-c (PKC)'yi aktive ettiği gösterilmiştir. Aktive olan PKC'nin, hücre dışı matriks bileşenlerini, vasküler kan akımını, damar permeabilitesini ve hücre büyümesini etkileyerek vasküler komplikasyonların patogenezinde rol aldığı öne sürülmektedir29,30. Benfotiamin transketolazı aktifleştirerek pentoz fosfat yolunu çalıştırır. PKC hareketini azaltır ve ROS üreten NADPH oksidaz enzimini inaktifleştirir ve böylelikle oksidatif stresi azaltarak ve önleyerek antioksidan etki gösterir31,32.

    Harisa ve ark.33 yaptıkları çalışmada sisplatinle oluşturulmuş nefrotoksisitede benfotiaminin koruyucu etkilerini araştırmışlar ve sisplatin verilen sıçanlarda kontrol grubuna göre renal hasar ve oksidatif stres belirteçlerinden NO, MDA, SOD düzeylerinde artış, GSH düzeylerinde ise azalma saptamışlardır. Sisplatinle eş zamanlı benfotiamin uygulanan sıçanlarda ise kontrol grubuna göre bu değerlerde düzelme saptanmıştır. Bu çalışmada benfotiaminin reaktif oksijen ve azot türlerini inhibe ederek sisplatinin neden olduğu nefrotoksisiteyi önleyebileceği gösterilmiştir.

    Karachalias ve ark.34 yaptıkları çalışmada deneysel mikrovasküler komplikasyon gelişmiş diyabetik sıçanlarda protein hasarı, glikasyon, oksidasyon ve nitrasyon üzerine benfotiamin ve tiamininin etkilerini araştırmışlardır. Diyabet streptozotosin ile oluşturulmuş ve insülin ile yönetilmiştir. Kontrol ve diyabetik gruptaki sıçanlara 24 hafta boyunca dönüşümlü olarak 1 gün 7 mg/kg ve ertesi gün ise 70 mg/ kg tiamin veya benfotiamin verilmiştir. Diyabetik sıçanların retina, glomerül, siyatik sinir dokularında ve plazma proteinlerinde AGE ve fruktozil-lizin düzeylerinde 4 kat artış saptanmış. Tiamin ve benfotiamin verilenlerde AGE düzeyindeki artışlarda azalma olmuş, fakat fruktozil-lizinde ise düzelme olmamıştır. Tiamin ve benfotiamin tedavisiyle glikasyon, oksidasyon ve nitrasyondaki artışlar düzelmiştir.

    Çalışmamızda kontrol grubu ile karşılaştırıldığında Doksorubisin verilen grupta sıçan böbrek dokusunda MDA seviyesi ile bax ve kaspaz-3 immünreaktivitesinde belirgin olarak artış gözlendi.

    Doksorubisinin ile karşılaştırıldığında benfotiaminin tedavi olarak verildiği Doksorubisin + benfotiamin grubunda MDA seviyesi ile bax ve kaspaz-3 immünreaktivitesinde anlamlı azalma izlendi. Bu azalma benfotiaminin olası antioksidan etkisine bağlı olabileceğini kanısındayız.

    Sonuç olarak, bu çalışmada benfotiaminin, böbrek dokularında apoptozise gidişi ve MDA seviyelerini azalttığı gözlenmiş olup gelecekte daha ileri ve kapsamlı çalışmalarla, benfotiaminin, doksorubisin gibi kemoterapotiklere bağlı meydana gelen toksik etkilerin azaltılmasında alternatif bir tedavi seçeneği olarak kullanılabileceğini düşünmekteyiz.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Çavuşoğlu H (Ed), Çağlayan Yeğen B (Ed). Tıbbi Fizyoloji 11. Baskı, Nobel Tıp Kitabevleri, 2007; 307-26.

    2) Türker A, Kayaalp O. Kanser Kemoterapisinin Esasları ve Antineoplastik ilaçlar içinde: Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji. Kayaalp O (Ed), 10. Baskı, Ankara: Hacettepe-Taş, 2002; 380-415.

    3) Injac R, Boskovic M, Perse M. Acute doxorubicin nephrotoxicity in rats with malignant neoplasm can be successfully treated with fullerenol C60(OH)24 via suppression of oxidative stres. Pharmacologial Reports 2008; 60: 742-9.

    4) Gadau S, Emanueli C, Van Linthout S, et al. Benfotaimine accelerate the healing of ischaemic diyabetic limbs in mice through protein kinase B/Akt-mediated potentiation of angiogenesis and inhibition of apoptosis. Diyabetologia 2006; 49: 405-20.

    5) Marchetti V, Menghini R, Rizza S, et al. Benfotiamine counteracts glucose toxicity effects on endothelial progenitor cell differentiation via Akt/FOXO signaling. Diyabetes 2006; 55: 2231-7.

    6) Pomero F1, Molinar Min A, La Selva M, et al. Benfotiamine is similar to thiamine in correcting endothelial cell defects induced by high glucose. Acta Diyabetol 2001; 38: 135-8.

    7) Tozkoparan B, Aytaç PS. Kanser kemoterapisinde terapötik hedef olarak GSH S-transferazlar. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dergisi 2007; 27: 139-64.

    8) Demir F, Narin F, Akgün H. Doksorubisin ile olusturulmus deneysel kardiyotoksisite üzerine melatoninin etkisi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2004; 47: 260-8.

    9) Malarkodi KP, Balachandar AV, Varalakshmi P. Protective effect of lipoic acid on adriamycin ınduced lipid peroxidation in rat kidney. Mol Cell Biochem 2003; 247: 9-13.

    10) Dökmeci İ (Ed). Farmakoloji İlaç Uygulamaları. 4th ed. İstanbul: Nobel Kitap Evleri, 1992: 834-5.

    11) Erkut MA, Kuku İ, Kaya E. Kanser kemoterapisi ve böbrek. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2009; 16: 63-8.

    12) Patil RR, Guhagarkar SA, Devarajan PV. Engineered Nanocarriers of Doxorubicin: a current update. Crit Rev Ther Drug Carrier Syst 2008; 25: 1-61.

    13) Özkocaman V. Ekstrameduller toksisite: değerlendirme, derecelendirme, prognogstik faktörler. Türk Hematoloji Derneği - Hematolojide Destek Tedavileri ve İnfeksiyonlar Kursu,http://www.thd.org.tr/thdData/userfiles/file/HEM_DES_2007_7. pdf 2007 Erişim tarihi: 20.02.2014.

    14) Park E, Kim S, Lee M, et al. Protective Effect of Nacetylcysteine and Selenium against Doxorubicin Toxicity in Rats. Journal of Veterinary Science 2003; 4: 129-36.

    15) El-Sheikh AA, Morsy MA, Mahmoud MM, et al. Effect of coenzyme-q10 on Doxorubicin-induced nephrotoxicity in rats. Adv Pharmacol Sci 2012; 2012: 981461.

    16) Lahoti TS, Patel D, Thekkemadom V, et al. Doxorubicin-induced in vivo nephrotoxicity involves oxidative stress-mediated multiple pro and anti-apoptotic signaling pathways. Curr Neurovasc Res 2012; 9: 282-95.

    17) El-Shitany NA, El-Haggar S, El-Desoky K. Silymarin Prevents Adriamycin-Induced Cardiotoxicity and Nephrotoxicity in Rats. Food Chem Toxicol 2008; 46: 2422-8.

    18) Narin F, Demir F, Akgün H. Doksorubisin ile oluşturulmuş deneysel kardiyotoksisite ve kardiyotoksisite üzerine L-triptofan etkisi. Erciyes Tıp Dergisi 2005; 27: 7-16.

    19) Hirai T, Okumura K, Nishimoto Y, et al. Upregulation of Renal eNOS by High-Sodium Diet Facilitates Hypertension in Doxorubicin-Treated Rats Through Enhanced Oxidative Stress. Toxicology 2006; 225: 81-9.

    20) Ayla S, Oktar H, Tanrıverdi G. Doksorubisin nedenli sıçan hepatotoksisitesine nikotinamidin koruyucu etkisi. Anadolu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi 2009; 10: 229-38.

    21) Tulubas F, Gurel A, Oran M, et al. The protective effects of ω-3 fatty acids on doxorubicin-induced hepatotoxicity and nephrotoxicity in rats. Toxicol Ind Health 2013. [Epub ahead of print]

    22) Kalaiselvi P, Pragasam V, Chinnikrishnan S, et al. Counteracting adriamycin-induced oxidative stress by administration of N-acetyl cysteine and vitamin E. Clin Chem Lab Med 2005; 43: 834-40.

    23) Koul A, Shubrant, Gupta P. Phytomodulatory potential of lycopene from Lycopersicum esculentum against doxorubicin induced nephrotoxicity. Indian J Exp Biol 2013; 51: 635-45.

    24) Anonymous http://www.mwt.net/~drbrewer/benfotiamine.htm/21.05.2010.

    25) Loew D. Pharmacokinetics of thiamine derivatives especially of benfotiamine Int J Clin Pharmacol Ther 1996; 34: 47-50.

    26) Sanchez-Ramirez GM, Caram-Salas NL, Rocha-Gonzalez HI, et al. Benfotiamine relieves inflammatory and neuropathic pain in rats. Eur J Pharmacol 2006; 530: 48-53.

    27) Bakker SJ, Heine RJ, Gans RO. Thiamine may indirectly act as an antioxidant. Diyabetologia 1997; 40: 741-2.

    28) Beltramo E, Berrone E, Buttiglieri S, et al. Thiamine and benfotiamine prevent increased apoptosis in endothelial cells and pericytes cultured in high glucose. Diyabetes Metab Res Rev 2004; 20: 330-6.

    29) Chappey O, Dosquet C, Wautier MP, et al. Advanced glycation end products, oxidant stress and vascular lesions. Eur J Clin Invest 1997; 27: 97-108.

    30) Way KJ, Katai N, King GL. Protein kinase C and the development of diyabetic vascular complications. Diyabetic Medicine 2001; 18: 945-59.

    31) Babaei-Jadidi R, Karachalias N, Ahmed N, et al. Prevention of incipient diyabetic nephropathy by high-dose thiamine and benfotiamine. Diyabetes 2003; 52: 2110-20.

    32) Inoguchi T, Sonta T, Tsubouchi H, et al. Protein kinase C-dependent increase in reactive oxygen species (ROS) production in vascular tissues of diyabetes: role of vascular NAD(P)H oxidase. J Am Soc Nephrol 2003 14: 227-32.

    33) Harisa G, Benfotiamine enhances antioxidant defenses and protects against cisplatin- induced DNA damage in nephrotoxic rats. J Biochem Mol Toxicol 2013; 27: 398-405.

    34) Karachalias N1, Babaei-Jadidi R, Rabbani N, et al. Increased protein damage in renal glomeruli, retina, nerve, plasma and urine and its prevention by thiamine and benfotiamine therapy in a rat model of diyabetes. Diyabetologia 2010; 53: 1506.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]