Bazı kültürlerde kutlama esnasında havaya ateş edilmesi gelenek halini almıştır
3. Bununla birlikte kutlama için yapılmamış olsa bile havada uzun bir seyir sonrası hedeflenmeyen yaralanmalara neden olan atışların da bu kapsamda değerlendirilmesi uygun olacaktır. Yorgun mermiye bağlı yaralanmalar, tıbbi, adli ve sosyal yönleri bakımından diğer ateşli silah yaralanma olaylarından daha farklıdır. Bu tip yaralanmalarda çoğunlukla yaralı ve yakınında bulunan kişiler silah sesi duymazlar, kişideki bilinç kaybını veya yere düşmesini başka sebeplere bağlarlar
4. Olgumuzda alınan öyküden anlaşıldığı kadarıyla balkonda eşiyle birlikte oturduğu, kocası tuvalete gidip geldiğinde eşini baygın olarak yerde bulduğu, kanamasının olmadığı öğrenilmiştir. Olayın nasıl olduğu ilk anda bilinmemektedir.
Syed Asad ve arkadaşlarının 5 yaptığı bir çalışmada hastaların öyküde sıklıkla elbiselerinde birden ıslaklık hissettikleri ve taze kanama gördükleri, bazı hastaların uykuda oldukları, olayı fark etmedikleri ve acının fare ısırığından kaynaklandığını sandıkları, bazı hastaların da nasıl ve ne zaman yaralandıkları hakkında bilgilerinin olmadığı belirtilmiştir. Mağdurların çoğu ateşli silah yaralamasına maruz kaldıklarının farkında değillerdir. Arshad Malik ve arkadaşlarının 6 yaptığı çalışmada, sıklıkla 2-4 saat içinde hastaneye gidildiği ve bazı hastaların tanı konulamayarak reçete yazılıp evlerine geri gönderildikleri kayıtlıdır. Bu tarz etiyolojisi bilinmeyen ve penetran yaralanma şüphesi olan olgularda ayrıntılı dış muayene ve gerekli durumlarda radyografi yararlı olacaktır 7. Bizim olgumuzda da bilinç kaybına neden olan durum ilk anda belirlenememiş, hastanede çekilen beyin BT sonucunda ateşli silah yaralanması olduğu öğrenilmiştir.
Öğünç ve arkadaşlarının 4 yaptığı çalışmada; kayıtlar yeterli olmamakla birlikte Türkiye’de 2000-2012 yılları arasında yorgun mermiye bağlı 65 ateşli silah yaralanmasının gerçekleştiği ifade edilmiştir. Bu yaralanmalarının 39’u (%60) baş bölgesinde meydana gelmiş olup bu yaralanmaların %54’ü ölümle sonuçlanmıştır. Havaya yapılan atışlarda kafa bölgesine isabet eden mermi çekirdekleri kraniyumu delerek, beyin dokusunda direkt tahribat yapabileceği ya da kafa içi kanamalarla erken ölümlere sebebiyet verebilecek kinetik enerjiye sahip olduğu tespit edilmiştir 4. Ordog ve arkadaşları 8 1994 yılında yaptığı araştırmada en fazla yaralanmanın %77 oranla baş bölgesinden olduğunu, Wani ve arkadaşlarının 9 yaptığı ve Puerto Rico’da yapılan bir başka çalışmada da yaralanmaların en fazla baş bölgesinden olduğu saptanmıştır 10. Olgumuzda da baş bölgesinde yaralanma olduğu ve ölümün kafa içi yaralanma sonucu meydana geldiği görülmüştür.
Wintemute ve arkadaşları 11 bu tür olgularda en fazla erkeklerin yaralandığını, Syed Asad ve arkadaşlarının 5 yaptığı araştırmada da en fazla erkeklerin yaralandığını, kadın ve çocukların daha az yaralandıkları raporlanmıştır. Bunun aksine Al Tarshihi ve arkadaşları 12 14 yaş altı çocukların en fazla yorgun mermi kurbanı olduğunu raporlamışlardır. Puerto rico’da yapılan çalışmada kadınların ve 15 yaş altı çocukların diğer ateşli silah yaralanmalarından daha fazla olarak yaralandıkları raporlanmıştır 10. Çalışmalarda erkek ve kadın olgu sıklıkları açısından farklı sonuçlar mevcuttur.
Al Tarshihi ve arkadaşları 12 ile Ogunlusi ve arkadaşları 3 yorgun mermi yaralamalarının bütün ateşli silah yaralanmalarına göre mortalite oranının yüksek olduğunu raporlamışlardır. Syed Asad ve arkadaşları 5 ise yaralanmaların diğer ateşli silah yaralanmalarına göre genellikle tek oldukları ve sıklıkla subkütenöz yerleşimli olduklarından mortalite ve morbitide oranının düşük olduğunu raporlamışlardır. Bizim olgumuzda yorgun mermi sonucu yaralanma olayı ölümle sonuçlanmıştır.
Ordog ve arkadaşları 8 yaralanmaların daha çok akşamın geç vakitleri ve gece meydana geldiğini, Syed Asad ve arkadaşları 5 da yaralanmaların gece saatlerinde özellikle yazın damda yatarken gerçekleştiğini raporlamıştır. Bizim olgumuzda olay akşam geç vakitlerde ve caddede gerçekleşen bir kutlama olayı sonucu meydana gelmiştir.
Bireysel silahlanmanın kontrolsüz bir şekilde artması, her türlü kutlama ve gösterilerde kontrolsüz ateşli silah kullanımı sonucu morbidite ve mortaliteye neden olabilecek halkı tehdit eden ciddi yaralanmalar görülmektedir. Bu tür yaralanmaların önüne geçebilmek için halkı bu konuda bilinçlendirecek önlemlerin alınması, toplum farkındalığının artırılması, bireysel silahlanmanın kontrol altına alınması ve yaşam alanlarında kontrolsüz yapılan atışlara yönelik cezai yaptırımların uygulanması gerekmektedir. Ayrıca sağlık çalışanlarının, kutlama ve gösteri meydanlarından getirilen özellikle bilinci kapalı, sebebi bilinmeyen ani yaralamalı hastalarda yorgun mermi sonucu yaralama olabileceği akılda tutulmalıdır.