Anevrizmal kemik kisti her yaşta görülebilir. Özelikle çocukluk çağında ve genç erişkinlikte daha sıktır. Kadınlarda erkeklere nazaran daha sık gözükmektedir. Vakaların yaklaşık %80'lik kısmı 20 yaş öncesinde görülmektedir. Otuz yaşından sonra görülmesi ise nadirdir
11. Primer kemik tümörlerinin yaklaşık %1-2 sini oluşturmaktadır
5-9. Anevrizmal kemik kisti hemen daima proksimal humerus, distal femur, proksimal tibia ve vertebrada görülür
6-8. Fakat bizim olgumuzda diğerlerinden farklı olarak hastamız hem 5 yaşında hem de femur boynunda izlenmektedir. Dolayısıyla kırık riski diğerlerinden daha fazladır, ortalama %10-11 dir
10. Genellikle hastalar ağrı, şişlik ve bazen de patolojik kırık ile hastaneye başvururlar. Tanı için ilk görüntüleme yöntemi olarak x-ray tercih edilmektedir
7. BT ve MR da tanı için kullanılabilmektedir. BT'de sıvı-sıvı seviyesinin gözükmesi anevrizmal kemik kisti için karakteristik olmasına rağmen spesifik değildir. MR' da kist içinde gözüken septalarda bal beteği olarak da adlandırılan honeycomp görünümündedir ve sıvı- sıvı seviyesi burada da izlenmektedir. Bu özelliği ile diğer sıvı- sıvı olgulardan ayrılabilmektedir
12. Anevrizmal kemik kisti ile telenjiektatik osteosarkom görüntüleme yöntemleriyle sık karışmaktadır dolayısıyla tanı için mutlaka biyopsi alınmalıdır. Bu olguda biz tek cerrahi seferde biyopsimizi alıp küretaj ve greftleme, plak ve vida uygulama yaptık. Bazı serilerde tedavi sonunda rekkürens oranı yaklaşık %59 olarak bildirilmiştir. Bunun yanında segmenter rezeksiyonlar nüks oranının en düşük olduğu cerrahi yöntemdir
13. Bizim vakamızın takipleri devam etmekte olup nüks izlenmemiştir. Ayrıca nüks ihtimalini azaltmak için kriyoterapi, çimentolama, fenol, argon yağı ve burr de kullanılabilir. Eğer anevrizmal kemik kisti kosta veya fibula gibi kemiklerde ise kistin geniş veya enblok eksizyonu da düşünülebilir
14.