Çalışmaya BTPA ile PTE tanısı konulan 47 hasta dahil edildi. 22’si erkek ve 25’i kadın olan vakaların ortalama yaşı 61,1±15,9 idi. Vakaların %61,7’si (n =29) 60 yaşın üzerindeydi. Kronik hastalık varlığı sorgulandığında en sık hipertansiyon (n =13, %27,7) ve diabetes mellitus (n =5, %10,6) varlığı saptandı. PTE açısından risk faktörleri incelendiğinde ise immobilizasyon (n =10, %21,3), geçirilmiş cerrahi operasyon (n =9, %19,1), alt ekstremite fraktürü (n =7, %14,9), travma öyküsü (n =4, %8,5) ve malignite (n =4, %8,5) varlığı saptandı.
Vakaların sPESI skorları incelendiğinde 14 (%29,8) hastada 0, 17 (%36,2) hastada 1, 13 (%27,7) hastada 2 ve 3 (%6,4) hastada ise 3 olduğu saptandı. Üçten yüksek sPESI skoruna sahip hasta yoktu. Ortalama PABTOİ değeri 15,2 ± 8,5 olarak saptandı. sPESI gruplarına arasında ortalama PABTOİ değeri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p =0,026) (Tablo 2).
Ayrıca sPESI ve PABTOİ arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde korelasyon mevcuttu (p =0,004, r =0,415).
Yirmiüç (%48,9) hastada RV/LV>1 olarak ölçülerek SVD tespit edildi. Bunlardan 4’ünde ciddi SVD (RV/LV>1,5), 19’unda ise orta şiddette SVD (RV/LV=1-1,5) saptandı. PABTOİ değerinin SVD gözlenmeyen hastalarda 11,5±8,3, SVD tespit edilen hastalarda ise 19,1±6,9 olduğu ve iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu saptandı (p =0,003). RV/LV grupları arasında ortalama PABTOİ düzeyi açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık mevcuttu (p =0,002) (Tablo 3). Ayrıca PABTOİ düzeyi ve RV/LV arasında anlamlı pozitif korelasyon mevcuttu (p <0,001, r =0,584).
RV/LV oranı ile sPESI arasında da istatistiksel ilişki olduğu bulundu (Tablo 3).
Ayrıca RV/LV oranı ile sPESI arasında anlamlı pozitif korelasyon saptandı (p <0,001, r =0,516).