Febril konvülziyon 6 ay-60 ay arasındaki çocuklarda en sık görülen konvülzif bozukluktur. Hipomagnezemi nöromuskuler irritabilite ve santral sinir sistemi hipereksitabilitesine neden olabilmektedir. Nöbet aktivitesinin daha uzun sürdüğü febril status epileptikuslu hastalarımızda magnezyum düzeyi febril konvülziyonlu hasta grubuna göre daha düşük saptanmasına rağmen aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır.
Febril konvülziyon geçiren çocuklarda yapılan çalışmalarda erkek-kız oranı 1,5/1; 2,8/1 olarak bildirilmiştir5,11. Hastalarımızın da erkek-kız oranı1,29/1 olarak bulunmuştur.
Febril konvülziyonlar genellikle 13-24 ay arasında görülmekle birlikte 18. ayda pik yaptığı bilinmektedir12. Hem febril konvülziyon hem de febril status nedeniyle başvuran hastalarımızın ortalama yaşı literatürle uyumlu olarak 2.55±1.78 yaş olarak bulunmuştur.
Magnezyumun NMDA reseptörleri üzerinden uyarıcı Ca akışını azaltarak nöbet aktivitesini düzenlediği düşünülmektedir13. Hipomagnezeminin en önemli klinik özellikleri nöromüsküler irritabilite, santral sinir sistemi hipereksitabilitesi ve kardiyak aritmilerdir. Nöbetler genellikle Mg düzeyi 1 meq/L’nin altında olduğunda görülmektedir14. Bu bilgiler ışığında yapılan çalışmamızda; febril status grubunda ortalama magnezyum düzeyi basit febril konvülziyon grubuna göre düşük saptanmasına rağmen aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Febril konvülziyon geçiren çocukların serum ve BOS Mg düzeyinin sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığı bir çalışmada serum Mg düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır15. Acil servise febril konvülziyon ile başvuran hastaların serum Mg seviyelerinin değerlendirildiği başka bir çalışmada ise çocukların %3’ünde hipomagnezemi saptanmıştır16. Febril konvülziyonlu çocuklarda iyonize magnezyum seviyesinin yalnız ateşle başvuran benzer yaş grubundaki çocuklarla karşılaştırıldığı bir çalışmada ise febril konvülziyon grubunda iyonize magnezyum düzeyi anlamlı düşük bulunmuştur9. Yine febril konvülziyon geçiren çocuklarla yalnızca ateş nedeniyle başvuran benzer yaş grubundaki çocukların serum magnezyum düzeylerinin karşılaştırıldığı başka bir çalışmada iki grup arasında anlamlı fark bulunamamıştır5. Febril nöbetle başvuran çocuklarla aynı yaş grubunda yalnızca ateşle başvuran çocukların serum çinko ve magnezyum düzeylerinin karşılaştırıldığı bir diğer çalışmada ise febril konvülziyon grubunda hem serum çinko hem de magnezyum düzeyleri anlamlı düşük bulunmuştur11.
Febril konvülziyon sırasında hiponatreminin sık görüldüğünü bildiren yayınlar olmakla birlikte17,18, sodyum düzeyinin etkilenmediğini belirten yayınlar da mevcuttur9,19. Febril konvülziyon ve febril status geçiren hastalarımızın serum sodyum düzeyi karşılaştırıldığında istatistiksel anlamlı fark bulunamamıştır, ancak febril status grubunda serum sodyum düzeyi ortalaması hafif düşük bulunmuştur.
Diğer elektrolit anormalliklerinin aksine potasyum düzeyi anormalliklerinin santral sinir sistemi komplikasyonlarına nadiren neden olduğu ve nöbet aktivitesine neden olmadığı bilinmektedir 14,20. Hasta gruplarımızın her ikisinin de serum potasyum ortalamaları normal aralıkta saptanmıştır.
Hipokalsemi nöromuskuler irritabilite, tetani ve nöbete neden olan bir elektrolit anormalliği olarak bilinmektedir. Hipokalsemi sırasında geçirilen nöbetler semptomatik nöbet olarak adlandırılmaktadır. Ateşli konvülziyonla başvuran hastalarda hipokalsemi saptanması durumunda bu durum semptomatik nöbet olarak adlandırılmaktadır 21. Febril status grubumuzda serum kalsiyum düzeyi febril konvülziyon grubuna göre hafif düşük olmasına rağmen aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır.
Çalışmamızın tek merkez verileri içermesi, geriye dönük karakterde olması ve hasta sayısının az olması gibi kısıtlılıkları mevcuttur.
Sonuç olarak, magnezyum düşüklüğünün nöbet eşiğini düşürebileceği ve nöbetin uzamasına sebep olabileceği düşünülerek yapılan bu geriye dönük çalışmada febril status epileptikus grubunda hafif magnezyum düşüklüğü olmasına rağmen febril konvülziyon ve febril status epileptikus grupları arasında istatistiksel anlamlı fark bulunamamıştır. Magnezyumun febril nöbetlerin uzamasındaki rolünü belirlemek için daha çok hasta ile, ileriye yönelik ve çok merkezli çalışmalara ihtiyaç vardır.