Miyastenia Gravis (MG), nöromusküler kavşakta post-sinaptik alandaki sinir iletimini etkileyen bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. En sık karşılaşılan semptom genellikle güçsüzlük olmakla beraber başlangıç belirtisi genellikle pitoz veya çift görme gibi belirtilerdir
20. Pitoz, nöroloji polikliniklerine sık başvuru nedenlerindendir. Etyolojisinde nörojenik nedenler 5. sırada yer almaktadır. Nörojenik kaynaklı pitozun en sık nedenleri sırasıyla 3. sinir paralizisi (%35.7), ardından MG (%28.6), aberan rejenerasyon (%14.3) ve Horner send-romu (%7.1)’dur. Pitoz etyolojisinde ilk düşünülen nedenler arasında MG bulunmasına rağmen vakaların yalnızca %1.6' sında MG’ye bağlı pitoz görülmektedir
21,22. Bizim serimizde; pitoz, MG için elektrofizyo-lojik değerlendirme istemleri arasında ilk sırada yer almasına rağmen pitozu olup MG tanısı konan hasta oranı %8 saptanmıştır. Bu da nörofizyoloji laboratuvarlarında iş yükü ve zaman kaybı oluşturmamak için MG tanısında öykünün önemini desteklemektedir
23.
MG hastalarının teşhisi için buz testi, tensilon testi, ASU, AChR antikor düzeyi ve TLE incelemeleri gibi yardımcı yöntemler kullanılmaktadır. Çok hafif klinik belirtileri veya sadece gözle ilgili bulguları olan ve ASU sonuçlarının normal olması beklenen hastalarda veya ASU sırasında rahatsızlık nedeniyle testin tamamlanamayabileceği düşünülen durumlarda, TLE başlangıç testi olarak tercih edilebilir24. Bizim çalışmamızda hastaların % 38’ine başlangıç testi olarak TLE çekilmişti ve ASU’dan daha çok tercih edilmişti.
Jeneralize MG şüphesinde TLE’ de ilk olarak EDC kasının değerlendirilmesi önerilir. Oküler MG’de ise OO ve frontalis kasları tercih edilir25-27. ASU’da ise fasiyal sinir en sık incelenen kranial sinirdir ve JMG'de %62'lik bir tanısal verime sahiptir28. ASU veriminin muskulokutanöz/biseps, aksiller/deltoid ve spinal aksesuar/trapezius gibi proksimal sinir-kas grup-larında distal gruplara kıyasla daha yüksek olduğu gösterilmiştir29. Bizim çalışmamızda ise TLE-EMG’de en çok çalışılan ve patolojik saptanan kas OO kasıyken, ASU’da en çok çalışılan ve patolojik saptanan sinir fasiyal sinirdi. Bunun nedenini pitoz ve diplopi ile başvuran hasta sayımızın fazla olmasına bağladık.
Jeneralize MG'de, proksimal yerleşimli kaslar ve perioküler/yüz kasları çalışıldığında ASU'nin duyarlılığı %87'ye kadar artmıştır. Oküler MG'de ise ASU'nun duyarlılığı JMG'ye kıyasla düşük saptanmış olup farklı çalışmalarda %17 ila 45 arasında değişmektedir14,30,31. TLE, MG'li hastalarda en duyarlı tanısal testtir. JMG'li hastaların %86'sında EDC kası çalışıldığında yüksek jitter saptanmış; çalışmaya frontalis veya OO gibi bir perioküler kas eklendiğinde bu oran %92, üçüncü bir kas eklendiğinde ise %99'a kadar çıkmıştır3,32. TLE incelemesinde konsantrik iğne ile TLE elektrodunu karşılaştıran birçok çalışma yapılmış ve çoğunda benzer duyarlılık oranları bildirilmiştir3,8,33. Bizim çalışmamızda literatüre benzer şekilde TLE ve ASU sensitivitesi, oküler MG’de sırasıyla %73 ve %41 iken, JMG’de sırasıyla %100 ve %82 saptandı.
TLE’nin yüksek sensitiviteye rağmen MG tanısında spesifitesi düşüktür. Nöropati, miyopati, motor nöron hastalığı, servikal diskopati gibi birçok hastalıkta anormal saptanabilir. Ayrıca botulismus gibi diğer kas-kavşak hastalıklarının tanısında da kullanılmaktadır15. Bizim serimizde de TLE anormal saptanan bir hastaya botulismus tanısı konmuştu.
AChR ve anti MuSK antikorları JMG'de oküler MG'ye kıyasla daha sık pozitif saptanır (34). Oküler MG' li hastaların %70'inde AChR antikoru negatif iken JMG' li hastaların en az %70' inde pozitiftir35. AChR antikoru bizim oküler MG tanılı hastalarımızın % 32’ sinde saptanırken JMG’ li hastalarımızın %83’ ünde saptandı. Şirin ve ark. TLE duyarlılığını seronegatif grupta (%75) AChR-ab pozitif gruba (%86) kıyasla daha düşük bulmuşlardır36. Oh ve ark.17 ise AChR-ab pozitif grupta %89 ve seronegatif grupta %81 olarak bulmuşlardır. AChR-ab pozitif MG hastalarında EDC ve OO kasları birlikte çalışıldığında bildirilen duyarlılık %94' lerdedir8. Bizim çalışmamızda TLE duyarlılığı AChR-ab pozitif grupta %94 ve sero-negatif grupta %70 olarak saptanmıştır.
Myastenia Gravisli hastaların yaklaşık %10’unda timoma, %70 kadarında timus hiperplazisi görülür. Ti-mektominin MG’li hastalarda remisyona katkı sağladı-ğı bilinmektedir37,38. Timektominin timomatöz olmayan oküler MG'deki rolü oldukça tartışmalı olsa da timomalı hastalar için önerilmektedir39. Bizim serimizde timoma görüntülemelerde timoma saptanan oküler MG tanılı 2 hastaya timektomi uygulanmış ve patolojik olarak timoma tanısı doğrulanmıştır.
Çalışmamızın bazı kısıtlılıkları bulunmaktaydı. Retros-pektif dizaynın yanı sıra MuSK antikoru pozitif hastamız yer almamaktaydı. Ayrıca MG tanılı hastaların fonksiyonel durumlarına dair verilerimiz eksikti.
Sonuç olarak çalışmamızda MG ön tanısıyla elektro-fizyoloji laboratuvarımıza yönlendirilen hastalarla ilgili klinik ve laboratuvar deneyimimizi sunduk. MG tanısı için öykü ve muayenenin klinisyen için temel yapı taşı olduğu, uygun hastalarda elektrofizyolojik testlerin tanıda yardımcı olduğu unutulmamalıdır. Elektrofizyo-loji laboratuvarlarında gerçek hastaya yeterli süre ayrı-labilmesi için hastalar MG açısından dikkatli sorgu-lanmalı ve gereksiz istemlerden kaçınılmalıdır.