Akut zehirlenme, insanlarda önemli bir sağlık ve sosyoekonomik problemdir. Dünyada oranı gittikçe artmaktadır. Klinik olarak akut zehirlenmeden şüphelenildiğinde morbidite ve mortalitede oranı yüksek olduğundan erken tanı ve tedavi yapılmalıdır. Bunun için etiyoloji ve demografik özelliklerin bilinmesi gerekmektedir
9.
Taradığımız hasta grubunda zehirlenme vakalarının yaklaşık % 92.2'sinin intihar girişimi neticesinde olduğunu saptadık. Daha önce bu konu ile ilgili yapılmış geniş serili araştırmalarda da yoğun bakımlarda takip edilen zehirlenme olgularının %95'i intihara teşebbüs neticesinde oluştuğu saptanmıştır10.
Zehirlenme nedeniyle takip ettiğimiz olguların büyük bölümünü 26-35 yaşlarındaki kadınlar oluşturmaktaydı. Konu ile ilgili daha önce yapılan çalışmalarda intihar girişimlerinin 25 yaş altı kadınlarda ve 25-30 yaş arası erkeklerde sık olduğu bildirilmiştir10.
Tüm zehirlenme olgularının % 50'sinde birden çok ilaç kullanımı olduğu bildirilmektedir (5, 7, 10). Henderson ve ark.11 ilaç zehirlenmesi olan 732 hastayı incelemişler ve bu hastaların %46.8 inin birden çok ilaç aldığını tespit etmişlerdir. Çalışmamızda hastaların % 28.6'sı birden çok ilaç almıştı. Bizim çalışmamızda birden çok ilaç alanların yüzdesinin literatürdeki diğer çalışmalara göre düşük olmasının sebebinin; olgulardan alınan anamnezin güvenilir olmamasından ayrıca bölgesel ve sosyokültürel farklılıktan kaynaklandığını düşünmekteyiz.
Olgularımızda ikinci sıklıkla alınan ilaç antidepresanlardı. Depresif hastalarda intihar girişimi yüksektir ve genellikle depresyon tedavisinde kullandıkları ilaçlarla intihar girişiminde bulunmaktadırlar. Bu konuda yapılan araştırmalar intihar girişimlerinin %50'i oluşturan olguların daha önceden psikiyatrik sorunları olan hastalar olduğunu göstermiştir12,13. Ancak intiharların önlenmesi amacıyla antidepresan kullanımı da önemli bir etkendir. Kasper ve ark.14 antidepresanların tedavi amacı ile olduğu kadar intihar amacı ile de kullanıldığını belirtmişlerdir. Bosch ve ark.15 yoğun bakım ünitesinde takip ettikleri 258 zehirlenme olgusunun 86'sının intihar amacıyla antidepresan ilaçlar aldıklarını tespit etmişlerdir. Çalışmamız da yoğun bakım ünitemizdeki zehirlenmelerin %23.8'ini antidepresan ilaçlarla zehirlenmeler oluşturuyordu. Ayrıca birden fazla ilaç alan grupta da antidepresan ilaçlar çoğunluktaydı.
İlaç zehirlenmesi nedeni ile yoğun bakım şartlarında tedavi gerektiren antidepresan zehirlenmelerinin büyük bir kısmını trisiklik antidepresanlarla zehirlenmeler oluşturmaktadır. Graudins ve ark.16 1997-2001 yılları arasında toksikoloji servislerine gelen 256 antidepresan ilaç intoksikasyonu olgusunun %43'ünü trisiklik antidepresan alan hastaların oluşturduğunu bildirmişlerdir. Bu konuyla ilgili yapılan diğer araştırmalarda da trisiklik antidepresan ilaçların antidepresif ajanlar içinde intihar nedeniyle en sık kullanılanlar olduğu görülmektedir15,17,18. Yoğun bakım ünitemizde antidepresan ilaçlarla zehirlenme nedeniyle takip edilen hastaların %52.3'ünü trisiklik antidepresan ilaç alan hastalar oluşturuyordu.
Literatürde belirtilen mortalite oranının %0-4,919 arasında değişmesine rağmen bizim çalışmamızda mortalite oranı 1 (%0.21) olguda gerçekleşmiştir. Mekanik ventilatör ihtiyacı gösteren olgu sayısı 12 (%2.6) olarak saptandı. Kaygusuz ve ark.20 yoğun bakım ünitesinde takip ettikleri 245 zehirlenme olgusunun 13'nün (%5.3) solunum yetmezliği nedeniyle entübe edildiğini bildirmişlerdir. Çalışmamızdaki oranların düşük olmasının nedeninin, genel durumu kötü olan intoksikasyon olgularının üniversite hastanesine başvurmasından kaynaklandığını düşünmekteyiz.
Bu çalışmanın bulgularına göre akut zehirlenmelerde gençlerin, kadınların, yüksek risk taşıyan grupları oluşturdukları, ilaç ile zehirlenmenin de en yaygın zehirlenme türü olduğu sonucuna varılmıştır.