[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2011, Cilt 16, Sayı 4, Sayfa(lar) 179-185
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Spinal Tümörler ve Cerrahi Tedavi Sonuçları: Retrospektif Çalışma
Çağlar TEMİZ, Cahit KURAL, Alpaslan KIRIK, Serhat PUSAT, Halil İbrahim SEÇER, Engin GÖNÜL, Yusuf İZCİ
Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Spinal tümörler, Retrospektif çalışma, Mikrocerrahi, Spinal tumors, Retrospective study, Microsurgery
Özet
Amaç: Spinal tümörler düşük morbidite oranları ve erken tanı ve uygun tedavi metodları uygulandığında olumlu sonuçlar alınması nedeni ile nöroşirürjinin uzun yıllardır ilgi odağı olmuştur. Teknolojik ilerlemeye paralel olarak tanı olanaklarının artması ve mikrocerrahinin gelişimi ile başarı oranları artmıştır. Bu çalışma ile kliniğimizin spinal tümörlerdeki 10 yıllık tecrübesini ve klinik sonuçlarını ortaya koymayı amaçladık.

Gereç ve Yöntem: 1999–2008 yılları arasında ameliyat edilen spinal tümörlü 94 olgu retrospektif olarak incelenerek hastaların yaş ve cins dağılımları, başvuru semptomları, başvuru anındaki nörolojik muayene bulguları, yerleşim yerleri, cerrahi girişim şekilleri, tümörlerin cerrahi olarak çıkartılma miktarları, patoloji sonuçları, erken cerrahi sonuçlar, cerrahi sonrasında hastalara radyoterapi ve kemoterapi uygulanıp uygulanmaması, hastaların izlem sonuçları ve cerrahi komplikasyonlar incelenmiştir.

Bulgular: Tüm spinal tümörlerin %77,65'inin primer spinal tümör olduğu ve %46,8'inin ekstradural olduğu saptanmıştır. Serimizde metastatik spinal tümörler primer tümörlere daha az orandadır. Epandimomalar en sık görülen primer spinal tümörler olup en sık lomber bölgede yerleşmişlerdir. En sık görülen metastatik tümör akciğer kanseridir. Yakınma ile başvuru arasında geçen sürenin kısa olduğu hastalarda sonuçlar, uzun olan hastalara göre daha kötü olarak bulunmuş ve prognozu etkileyen faktörlerden biri olarak görülmüştür. Cerrahi sonrasında nörolojik düzelmenin, kısmi nörolojik kayıplı hastalarda en çok, tam nörolojik kayıplı hastalarda ise en az olduğu gözlenmiştir. Cerrahi sonrasında metastatik tümörlerde ve intramedüller tümörlerde sonuçlar daha kötü iken meningioma, schwannomalar ve epandimomalarda oldukça yüksek oranda düzelme gözlenmiştir.

Sonuç: Spinal tümörler erken tanı ve çabuk cerrahi müdahale gerektiren lezyonlardır. İntradural yerleşim oranı giderek artmakta ve primer tümörler metastazların önüne geçmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Spinal tümörler ağır morbidite oranları ve erken tanı ve uygun tedavi metodları uygulandığında olumlu sonuçlar alınması nedeni ile nöroşirürjinin ilgi odağı olmuştur. Teknolojik ilerlemeye paralel olarak tanı olanaklarının artması ve cerrahi tekniklerin özellikle mikrocerrahinin gelişimi ile tedavi başarı oranları artmıştır. Spinal tümörlerin hücresel tipleri, lokalizasyonları, büyüme hızları ve bunlara bağlı gelişen nörolojik durum prognozu belirleyen en önemli parametrelerdir.

    Spinal tümör cerrahisi, diğer spinal girişimler gibi 19. yüzyılda asepsi, antisepsi ve aneztezinin gelişimini takiben başlamıştır. İlk olarak ortaya konulan amaç nöral dokunun dekompresyonu, yöntem ise laminektomidir. Gelişmeler ışığında daha sonra daha geniş dekompresyon sağlayan girişimler, deformitelerin düzeltilmesi, stabilizasyon cerrahisi ve kolumna vertebralisin ventral bölümüne ulaşımı sağlayan transkaviter cerrahi gündeme gelmiştir 1-<4>.

    Laminektomi ile dekompresyon yapılması ilk olarak 1814 yılında H. J. Cline Jr. tarafından gerçekleştirilmiştir 5. Ekstramedüller tümör basısına yönelik ilk başarılı cerrahi girişim, 9 Haziran 1887'de Sir Victor Horsley tarafından gerçekleştirilmiş ve yayınlanmıştır 6. İntramedüller tümöre yönelik ilk cerrahi girişim 1890 yılında gerçekleştirilmiş ise de hasta kaybedilmiştir. Harvey Cushing 1905 yılında intramedüller tümörü olan iki hastada tümörü çıkartmaya çalışmış ancak ameliyatı myelotomi aşamasında sonlandırmak zorunda kalmıştır 7. Başarılı ilk intradural intramedüller spinal tümör çıkartılması ameliyatı Anton Von Eiselberg tarafından Avusturya'da 1907 yılında gerçekleştirilmiştir 8, 9. 1916 yılında Walter Dandy'nin hava myelografisini kullanıma sokması spinal tümörlerin tanısına katkı sağlamıştır. 1940 yılında Greenwood'un bipolar koagülasyonu geliştirmiş, 1964 yılında Kurze'nin ameliyat mikroskobunu kullanıma sokmuştur 10, 11. Ülkemizde ise ilk başarılı spinal tümör cerrahisi Abdülkadir Cahit Tuner tarafından yapılmıştır. T9 seviyesindeki intradural ekstramedüller yerleşimli kitlesi olan bir hastayı ameliyat etmiş ve hasta tam olarak iyileşmiştir 12. Daha sonra Dr. Hami Dilek 1943'de spinal tümör ameliyatı yapmış ve C2–3 seviyesindeki meningiomu total olarak çıkartmıştır 13. Dr. Nurhan Avman spinal tümör cerrahisinde ciddi çalışmalara imza atmış, 1965–1974 yılları arasında ameliyat edilen 184 spinal tümör olgusunu analiz ederek mikrocerrahi teknikle opere edilen 7 vakada mikrocerrahinin etkinliğini göstermiştir 14.

    Bu çalışmamızda 1999–2008 yılları arasında kliniğimizde ameliyat edilen spinal tümörlü 94 olgu retrospektif olarak incelenerek sonuçlar literatür ışığında tartışılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu çalışmada 1999–2008 yılları arasında kliniğimizde spinal tümör tanısı ile tedavi görmüş 114 hasta retrospektif olarak incelenmiştir. Çalışmaya bu olgulardan ameliyat edilen ve tümörün patolojik sonuçları tespit edilen 94 olgu dahil edilmiştir. Başka bir merkezde opere olmuş 5 hasta, cerrahi endikasyon konulmayan veya kendi isteği ile ameliyat olmaktan vazgeçen 13 hasta ve kliniğimizde opere edilen ancak patolojik sonuç elde edilemeyen iki olgu çalışmadan çıkartılmıştır.

    Hastaların yaş ve cins dağılımları, başvuru semptomları başvuru anındaki nörolojik muayene bulguları spinal tümörlerin omurgada ve spinal kanaldaki yerleşim yerleri, cerrahi girişim Şekilleri, tümörlerin cerrahi olarak çıkartılma miktarları, tümörlerin patoloji sonuçları erken cerrahi sonuçlar, cerrahi sonrasında hastalara radyoterapi (RT) ve kemoterapi (KT) uygulanıp uygulanmaması hastaların izlem sonuçları ve cerrahi komplikasyonlar incelenerek sunulmuştur.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Spinal tümörlü 94 hastanın 63'ü erkek, 31'i kadın olup erkek/kadın oranı 2/1 olarak bulundu. Hastaların yaşları 3 ila 80 arasında değişmektedir. Erkeklerde ortalama yaş 36.41 iken kadınlarda ortalama yaş 45.77 olarak bulundu. Genel olarak bakıldığında ortalama yaş 39.50 idi. Yaş dağılımının erkeklerde 16–30 yaşlar arasında ve kadınlarda 60 yaş üstünde yoğunlaştığı gözlendi. Hastaların en sık 16–30 yaş aralığında ikinci sıklıkta ise 46–60 yaş aralığında olduğu görüldü. Primer spinal tümör saptanan hastalarda yaş ortalaması (39.60) metastatik spinal tümörlü hastalara (57.52) göre daha düşük bulundu.

    Hastaların başvuru semptomları incelendiğinde olgularda en sık görülen semptom sırt ve bel ağrısıydı (%52.12). Sırt ve bel ağrısını bacaklarda güçsüzlük (%42.55) ve uyuşukluk (%35.10) yakınmalarının takip ettiği görüldü (Tablo 1). Semptomların ortalama süresi meningiomalarda 15 ay, schwannomalarda 21 ay epandimomalarda 18 ay ve metastatik tümörlerde ortalama bir ay olarak bulundu. Başvuru anında en sık görülen nörolojik muayene bulgusu motor kuvvet kaybıydı (%65.95). Bunu duyu bozuklukları (%51.06) ve derin tendon refleks (DTR) değişiklikleri takip etmekteydi (%44.68).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Başvuru Semptomları

    Tüm hastalarda tanı manyetik rezonans görüntüleme (MRG) kullanılarak konuldu. Bazı hastalar MRG'ye ek olarak bilgisayarlı tomografi (BT) ve direkt radyolojik grafilerle de değerlendirilmiştir. Metastaz (Resim 1) veya malign tümör düşünülen olguların bir kısmında kemik sintigrafisi, abdominal ultrasonografi (USG), toraks ve abdominal BT, tümör belirteçleri ve biokimyasal tetkiklerinde yapıldığı saptandı.

    Spinal tümörlerin omurgadaki yerleşim yerleri incelendiğinde en sık torakal ve lomber bölgede yerleştikleri görüldü (%29.78). Çalışmamızda torakal ve lomber bölgeyi servikal bölge (Resim 2) (%20.21) takip etti. İzole sakral bölge yerleşimli tümör izlenmedi. Spinal tümörlerin spinal kanaldaki yerleşimleri incelendiğinde 44 hastada (%46.80) tümör ekstradural yerleşimli (Resim 3), 34 hastada (%36.17) intradural ekstramedüller yerleşimli ve 16 hastada (%17.02) intradural intramedüller yerleşimliydi. Hem ekstradural hem de intradural yerleşimli tümör görülmedi. Epandimomalar, schwannomalar (Resim 4) ve meningiomaların (Resim 5) büyük çoğunluğunun intradural ekstramedüller yerleşimli olduğu astrositomaların ise hepsinin intradural intramedüller yerleşimli olduğu görüldü. Metastatik tümörlerin biri hariç tümü ekstradural yerleşimliydi. Bir hastada akciğer Ca metastazının intradural intramedüller yerleşim gösterdiği görüldü.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1: Epidural yerleşimli T5-T7 metastaik kitle (Lenfoma metastazı). A ve B preoperatif aksiyel, C preoperatif sagital MR görünümü


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 2: C5 laminasında yerleşmiş bir osteoblastoma olgusu. A ve B preoperatif aksiyel MR, C preoperatif BT ve D postoperatif BT görünümü


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 3: T8-T9 yerleşimli epidural kitle (Ewing sarkomu). A ve B preoperatif sagital MR, C ve D preoperatif aksiyel MR görünümü


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 4: C4-C5 epidural yerleşimli kitle (schwannoma). A ve B preoperatif sagital, C ve D preoperatif aksiyel MR görünümü


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 5: C3 yerleşimli intradural ekstramedüller kitle (meningioma) Sol preoperatif, sağ postoperatif MR görünümü

    Bu çalışmadaki hastaların hepsine cerrahi tedavi yapılmıştır. Cerrahi yaklaşım olarak hastaların 93'üne (%98.93) posterior yaklaşım uygulandığı görüldü. Posterior yaklaşım ile ameliyat edilen 26 hastaya 1 seviyeli (Resim 6), 36 hastaya 2 seviyeli, 15 hastaya 3 seviyeli ve 11 hastaya ise 4 ve daha fazla seviyeli laminektomi yapıldığı saptandı. 5 hastaya hemilaminektomi ve ikisi çocuk toplam 3 hastaya ise laminoplasti yapıldığı tespit edildi. Karaciğer kanser metastazı tanısı konulmuş olan 1 hastaya ise anterior yaklaşımla C5–6 korpektomi+ tümör eksizyonu+ stabilizasyon ameliyatı yapıldığı görüldü. Cerrahi sırasında 14 hastaya (%14.89) enstrüman takılarak stabilizasyon yapıldığı görüldü. Tümörlerin cerrahi olarak çıkartılma miktarları incelendiğinde tümörün 54 hastada (%57.44) total, 38 hastada (%40.42) subtotal olarak çıkartıldığı ve iki (%2.12) hastada ise biopsi alındığı tespit edildi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 6: L5 yerleşimli epidural kitle (lipoma). L5 total laminektomi ile çıkartılmıştır. Solda preoperatif, sağda ise postoperatif MR görünümü

    Tümörlerin patolojik incelemeleri sonucunda 73 hastada (%77.65) primer spinal tümör ve 21 hastada (%22.35) spinal metastatik tümör bulundu. Primer spinal tümörün spinal metastatik tümörlere oranının 3.47/1 olduğu görüldü. Patolojisi primer spinal tümör gelen hastalar incelendiğinde 16 hastada epandimoma (Resim 7) (%21.91), 12 hastada schwannoma (%16.43) ve 10 hastada meningioma (%13.69) saptandı (Tablo 2). Çalışmamızda en sık spinal metastazın akciğer ve prostat kaynaklı olduğu görüldü. Bunları böbrek, kolon meme, tiroid, rektum ve karaciğer kökenli spinal metastatik tümörlerin takip ettiği tespit edildi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 7: T11-T12 intradural intramedüller kitle (epandimoma). Solda preoperatif, sağda postoperatif MR görünümü

    Cerrahi sonrasında 15 hastada erken dönemde nörolojik olarak tam düzelme sağlandı (%15.95). 37 hastada ameliyat öncesi bulgulara oranla kısmi düzelme (%39.36) gözlenirken, 30 hastada (%31.91) hiçbir değişiklik saptanmadı. 12 hastada (%12.76) ameliyat öncesine göre kötüleşme oldu (Tablo 3). Cerrahi sonrasında hiçbir hasta ölmedi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Primer Spinal Tümörlerin Patolojik Tanıları


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Erken Cerrahi Sonuçlar

    Cerrahi sonrasında patolojik tanılara göre radyasyon onkolojisi ve tıbbı onkoloji konsültasyonları alınarak bazı olgularda RT, KT ve RT+KT uygulandığı görüldü. Üç hastanın sadece KT gördüğü, 19 hastanın sadece RT gördüğü ve 11 hastanın hem RT-KT gördüğü tespit edildi.

    Hastaların izlem süreleri 6 ay ile 4 yıl arasında değişmekte olup ortalama 2 yıldır. İzlem süresince hiçbir hasta ölmedi. Klinik olarak tam veya kısmi düzelmeler ilk 6 aylık izlemde daha fazla olduğu tespit edildi.

    Cerrahi tedaviler sonrasında 15 hastada cilt altında beyin omurilik sıvısı (BOS) koleksiyonu gelişti ve bunlar konservatif tedavi (baskılı bandaj, lomber drenaj vb.) ile düzeldi. 12 hastada postoperatif erken dönemde nörolojik kötüleşme izlendi. Bu hastalara postoperatif metilprednizolon protokolü uygulandı ve nörolojik defisitlerde kısmen düzelme oldu. 6 hastada BOS fistülü gelişmiş, 4'ü reopere edilerek dura tamiri yapılmış (Resim 8), iki tanesine lomber drenaj takılarak tedavi edilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 8: C4-C5 intradural intramedüller kitle (hemanjioblastoma). A ve B preoperatif sagital, C ve D preoperatif aksiyel MR görünümü. Hastada postoperatif dönemde BOS fistülü gelişmiş ve reopere edilerek dura tamiri yapılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Spinal tümörlerde yaş ortalaması literatürde tümör tiplerine göre bildirilmiştir. Buna göre metastatik spinal tümörler en çok 50–60 yaşlar arasında görülür 15,16. Spinal tümör serimizde ortalama yaş 57.50 olup literatür ile uyumludur. Meningiomalar için literatürde verilen yaş ortalaması 50–60 arası olup serimizde 50.10 olarak bulunmuştur 17, 18 Schwannomalar için Egemen ve arkadaşları 19 52, Levy ve arkadaşları 20 ise 43 yaşı ortalama yaş olarak bildirmişlerdir. Serimizde ise yaş ortalaması 38.85 olarak bulunmuştur. Cooper‘ın epandimoma serisinde ortalama yaş 37 olarak bildirilmiştir 21. Serimizde ise 37.43 olarak bulunmuş olup literatürle uyumludur.

    Spinal tümörlerde cinsiyet dağılımına bakıldığında metastatik spinal tümör serilerinde erkek olguların kadınlara göre daha çok olduğu bildirilmiştir 15, 16, 22. Serimizde de 16 erkek ve 5 kadın olguya rastlanmış olup literatürle uyumludur. Tüm yayınlarda meningiomaların kadınlarda çok daha fazla sayıda olduğu bildirilmiştir 23. Serimizde meningiomalar için bulunan kadın/erkek oranı 3.5/1'dir. Egemen ve arkadaşları 19 ile Levy ve arkadaşlarının 20 yayınladığı schwannoma serilerinde erkek hastaların daha çok olduğu bildirilmiştir. Serimizde erkek/kadın oranı 1.4/1 olarak bulunmuştur. Görülme sıklıkları erkeklerde kadınlara oranla daha yüksek olduğu bildirilen epandimomalar için serimizde erkek/kadın oranı 2.2/1 olarak bulunmuş olup literatürle uyumludur.

    Hastaların başvuru yakınmalarına bakıldığında metastatik spinal tümörlerde sıklık sırasına göre ağrı kuvvet kaybı, duyu bozuklukları ve sfinkter bozuklukları görüldüğü bildirilmiştir 15, 24, 25. Solero'nun 174 olguluk meningioma serisinde hastaların yakınmaları sırasıyla %92,5 kuvvet kaybı, %60,9 duyu bozukluğu %53 ağrı ve %50 sfinkter bozukluğu şeklinde bildirilmiştir 18. Levy ve arkadaşlarının 20 schwannoma serisinde olguların %84'ünde ağrı %33'ünde kuvvet kaybı ve %25'inde sfinkter bozukluğu yakınma olarak bildirilmiştir. Cooper'ın 21 çalışmasında epandimomalı hastaların yakınmaları sıklık sırasına göre ağrı, duyu bozukluğu, kuvvet kaybı ve sfinkter bozukluğu olarak bildirilmiştir. Spinal tümörlü hastalarımızın başvuru yakınmaları literatürle uyumlu bulunmuştur.

    Sundaresan'ın metastatik spinal tümör serisinde ilk yakınma ile başvuru arasında geçen süre 6 hafta ile 3 ay olarak bildirilmiştir 26. Solero'nun 18 meningioma serisinde olguların %67'sinde yakınmaların başlangıcı ile başvuru arasında geçen süre 6 ay ile 3 yıl arasında değiştiği, %16'sında 6 aydan daha kısa süre geçtiği bildirilmiştir. Levy ve arkadaşlarının 20 schwannoma serisinde semptomların ortalama süresi 19 ay olarak bildirilmiştir. Cooper ise epandimomalı olgular için ortalama semptom süresini 6.4 yıl olarak bildirmiştir 21.

    Hastaların başlangıç nörolojik muayenelerine bakıldığında metastatik spinal tümörlerde motor bozukluk bulguları çeşitli serilerde %84 ile %100 arasında bulunmuş duyu bozukluk bulguları benzer oranlarda saptanmış, sfinkter bozukluk bulguları ise göreceli olarak daha az görülmüştür 15, 24, 27. Serimizde motor bozukluk bulguları hastaların %88.24'ünde duyu bozukluk bulguları %58.83'ünde ve sfinkter bozukluk bulguları %11.74'ünde bulunmuştur. Solero'nun meningioma serisinde hastalarda motor bozukluk bulguları %99, duyu bozukluk bulguları %97 ve sfinkter bozukluk bulguları %51 olarak bildirilmiştir 18. Serimizde motor bozukluk bulguları %77.75 duyu bozukluk bulguları %66.65 oranında bulunmuştur. Egemen ve arkadaşlarının 19 schwannoma serisinde hastaların %86'sında motor bozukluk bulguları,% 78'inde duyu bozukluk bulguları ve %13.6'sında sfinkter bozukluk bulguları olduğu bildirilmiştir. Serimizde olguların %65.12'sinde motor bozukluk bulguları %60.45'inde duyu bozukluk bulguları ve %8.33'ünde sfinkter bozuklukları saptanmıştır. Cooper'ın 21 epandimoma serisinde sıklık sırasına göre duyu bozukluk bulgularının ön planda olduğu bunu motor bozukluk bulguların takip ettiği bildirilmiştir. Serimizde olguların %41.14'ünde duyu bozukluk bulguları %35.20'sinde motor bozukluk bulguları saptanmıştır. Tam kuvvet kaybı daha çok metastatik ve malign tümörlerde gözlenmiştir. Bu olguların cerrahi sonrası nörolojik düzelmeleri de benign tümörlere göre daha az olmuştur. Duyu kayıpları ise özellikle schwannomalar, meningiomalar ve epandimomalarda fazla gözlenmiştir.

    Spinal tümörlerin segmental dağılımını incelediğimizde Baykaner ve arkadaşlarının serisinde %56 torakal, %24 lomber ve %20 servikal bölgede yerleşim izlendiği bildirilmiştir 28. Serimizde en sık olarak torakal ve lomber bölge yerleşimi tespit edilmiş ve her iki bölge eşit olarak (%29.78) bulunmuştur. Metastatik spinal tümörlerde literatürü incelediğimizde yerleşimin en sık torakal bölgeye, daha sonra sıklık sırasıyla lomber, servikal ve sakral bölgeye olduğunu gördük 15, 24, 27, 29-31. Serimizde de metastatik tümörler %61.90 torakal bölgede yerleşmiştir. Meningio-malara yerleşimin en sık torakal bölgeye daha sonra sırasıyla servikal ve lomber bölgeye olduğu görülmektedir 32-34. Serimizde %60 torakal bölgede, %30 servikal bölgede görülmüştür. Schwannomaların segmental dağılımı Levy'nin 20 serisinde %42 torakal, %30 servikal ve %27 lomber bölge olarak bildirilmiştir. Serimizde schwannomalar en sık lomber bölgede (%41.65) görülürken torakal bölgede daha az sıklıkta görülmüştür (%8.35). Literatürlerde epandimomaların en sık lomber bölgede (%57) ikinci sıklıkta ise servikal bölgede yerleştiği bildirilmiştir 21. Serimizde de en sık lomber bölge yerleşimi saptanmıştır (%56.24).

    Literatürde metastatik spinal tümörlerin büyük kısmının ekstradural olarak yerleştiği bildirilmiştir 15 24, 27. Serimizde metastatik spinal tümörlerin %95.23 ekstradural yerleşim gösterdiği saptanmış olup literatürle uyumludur. Meningiomaların genelde intradural ekstramedüller yerleştiği daha az oranda ise intradural intramedüller veya yalnızca ekstradural yerleşimli olabileceği bildirilmiştir 30, 34. Serimizde meningiomalar için %90 intradural ekstramedüller ve %10 ekstradural yerleşim saptanmıştır. Schwannomaların yerleşiminin %80-85 intradural ekstramedüller %5-10 intradural intramedüller ve %5 ekstradural olduğu literatürlerde bildirilmiştir 19, 35. Serimizde %66.66 oranında intradural ekstramedüller ve %33.33 oranında ekstradural yerleşim saptanmıştır. Serimizde epandimomaların ise %68.75 intradural ekstramedüller ve %31.25 intradural intramedüller yerleşim gösterdiği görülmüştür. Epandimomalar, schwannomalar ve meningiomaların büyük çoğunluğunun intradural ekstramedüller yerleşimli, astrositomaların ise hepsinin intradural intramedüller yerleşimli olduğu görüldü. Metastatik spinal tümörlerin biri hariç tümü ekstradural yerleşimliydi.

    Spinal tümörlere cerrahi yaklaşımımız iki yolla olmuştur. Birinci yol anterior yaklaşımla korpektomi ve tümör çıkartılmasıdır. İkinci yol ise posterior yaklaşımla laminektomi, hemilaminektomi ve osteoplastik laminoplasti ve tümör çıkartılmasıdır. Serimizde tüm olgular ele alındığında %98.93 posterior girişim ve %1.07 anterior girişim uygulanmıştır. Ayrıca olguların %14.9'una stabilizasyon yapılmıştır. Stabilizasyon sıklıkla metastatik tümör rezeksiyonu yapılan ve instabilite gelişen veya gelişebilecek olgulara uygulanmıştır.

    Sonuç olarak; spinal tümörler nöroşirürji pratiğinde önemli yer tutan bir hastalık grubudur. Cerrahisi zor ve dikkat gerektirir. Hangi tümöre ve hangi bölgeye nasıl yaklaşılacağının bilinmesi spinal tümörlerde mortalite ve morbiditenin azaltılmasında önemlidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Alberstone CD, Benzel EC. History. In: Benzel EC (ed) : Spine Surgery Techniques, complication avoidance and management. Churcile Livingstone. New York 1999; 1–21.

    2) Ege R. Tıp tarihinde vertebranın yeri. Rıdvan Ege (editör) . Trafik Hastanesi Yayınları. Ankara 1990; 1–13.

    3) Wilkins RH (ed). Neurosurgical Classics. New York: Johnson Reprint Corp 1965.

    4) Wiltse LL: The History of Spinal Disorders. Frymoyer JW (ed) : The adult spine. Principles and practice. Lippincoat- Raven, Philadelphia 1997: 3–40.

    5) Cline HJ Jr. An account of a case of fracture and dislocation of the spine. New Engl J Med Surg 1815; 4: 1-3.

    6) Gowers WR, Horsley V. A case of tumour of the spinal cord. Removal; recovery. Wilkins RH (Ed): Neurosurgical Classics AANS 1992: 484–494.

    7) Cushing H. The special field of neurological surgery. Bull Johns Hopkins Hosp 1905; 16: 77–87.

    8) Jallo GI, Freed D, Epstein F. Intramedullary spinal cord tumors in children. Childs Nerv Syst 2003; 19: 641–649.

    9) Elsberg CA, Beer F. The operability of intramedullary tumors of the spinal cord. A report of two operations wit remark upon the extrusion of intraspinal tumors. Am J Med Sci 1911; 142: 636–647.

    10) Dandy WE. Rontgenography of the brain after injection of air into spinal canal. Ann Surg 1919; 70: 397–403.

    11) Sicard JH, Forestier J. Methode radiographique d'exploration de la cavite epidurale par le lipiodol. Rev Neurol 1921; 37: 1264–1266.

    12) Tuçbay E. Nöroşirürji ders kitabı, İzmir: Duyal Matbaası 1985.

    13) Dilek H, Aksel. Dört taraf felci arazı veren ve ameliyatla iyileşen üst servikal yerleşimli tümör vakası. Türk Tıp Mecmuası 1943; 9–87: 81–86.

    14) Avman N, Tanyaş Y, Dinçer C. Spinal kord tümörleri ve mikroteknik. AÜTFM 1976; 29: 79–96.

    15) Övül İ, Öner K, Çolak A. Metastatic tumors of the spine and extradural space: A study based on 52 histologically verified cases. Turk Neurosurg 1989; 1: 32–35.

    16) Coraddu M, Nurchi C, Floris F. Surgical treatment of extradural spinal cord compression due to metastatic tumours. Acta Neurochir 1991; 111: 18-21.

    17) Roux FX, Nataf F, Pinaudeu M. Intraspinal meningiomas. Review of 54 cases with discussion of poor prognosis factors and modern therapeutic manegement. Surg Neurol 1996; 46: 458–464.

    18) Solero LC, Fornari M, Giombini S. Spinal meningiomas. Review of 174 operated cases. Neurosurgery 1989; 2: 153–160

    19) Egemen N, Avman N, Gökalp HZ. Spinal neurofibromas. Turk Neurosurg Sppl 1989; 1: 23-24.

    20) Levy WJ, Latchaw J, Hahn JF. Spinal neurofibromas: A report of 66 cases and comparison with meningiomas. Neurosurgery 1986; 3: 331–334.

    21) Cooper RP. Outcome after operative treatment of intramedullary spinal cord tumors in adults, intermediate and long term results in 51 patients. Neurosurgery 1989; 6: 855– 859.

    22) Black P. Spinal Epidural Tumors, Wilkins RH, Renghacary SS (eds.), Neurosurgery, Vol: 2, New York: Mc Graw Hill Co 1996; 1791–1804.

    23) Levy WJ, Latchaw J, Hahn JF. Spinal neurofibromas: A report of 66 cases and comparison with meningiomas. Neurosurgery 1986; 3: 331–334.

    24) Overby MC, AlIen S, Rotlıman S. Anterolateral decompression for metastatic epidural spinal cord tumors. J Neurosurg 1985; 62: 344–348.

    25) Sorensen PS, Borgesen SE, Rohde K, et al. Metastatic spinal cord compression. Results of treatment and survival. Cancer 1990; 65: 1502–1508.

    26) Sundaresan N, Digiacinto VG, Hughes EO. Treatment of neoplastic spinal cord compression: results of a prospective study. Neurosurgery 1991; 5: 645–650.

    27) Coraddu M, Nurchi C, Floris F. Surgical treatment of extradural spinal cord compression due to metastatic tumours. Acta Neurochir 1991; 111: 18–21.

    28) Baykaner K, Çeviker N, Orbay T. Spinal tumors (rewiew of 59 cases). Turk Neurosurg Sppl 1989; 1: 15-16.

    29) Lo SS, Chang EL, Yamada Y, et al. Stereotactic radiosurgery and radiation therapy for spinal tumors. Expert Rev Neurother 2007; 7: 85-93.

    30) Sundaresan N, Steinberger A, Moore F. Omurga tümörleri tanı ve tedavisi. Zileli M, Özer F (ed), Omurilik ve Omurga Cerrahisi İzmir Saray Yayıncılık, 1997; 595-637.

    31) Simeone AF. Spinal cord tumors in adults. Youmans J (ed) Neurological Surgery, cilt 2, 3. baskı, Philadelphia. WB Saunders Co 1990; 3531–3547.

    32) Binatlı AÖ, Başkan F, Başarır M, Demirhan MF, Özdamar Ö. Spinal intradural tümörlerin tedavisi. Türk Nöroşirürji Dergisi 2007; 17, 132-137.

    33) Kaptan H, Kasımcan Ö, Çakıroğlu K, Kılıç C. Spinal tümörler. Sinir Sistemi Cerrahisi Dergisi 2008; 1; 59-66.

    34) Dodd RL, Ryu MR, Kamnerdsupaphon P, et al. CyberKnife radiosurgery for benign intradural extramedullary spinal tumors. Neurosurgery 2006; 58: 674-685.

    35) Kaptan H, İlhan M, Kılıç C. Spinal tümörler. Schwannoma'larda prognostik faktörlerin analizi. FÜ Sağlık Bil Dergisi 2006; 20: 149-154.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]