Akardiyak ikiz tipik olarak yaygın ödemlidir ve özellikle
vücudun üst kısımlarında ve ekstremitelerde gelişim
anomalileri mevcuttur. Kalp yoktur veya rudimenterdir.
Başın büyümesi durmuştur ve ya yetersizdir. Bu
tip ikizlik, akardiyus asefalus olarak tanımlanır. Başın
parsiyel olarak gelişmesiyle birlikte tanımlanabilir
ekstremiteler mevcut olduğunda, akardiyus myelesefalus,
herhangi tanımlanabilir bir yapının yokluğunda ise
alıcı ikiz, akardiyus amorfus olarak tanımlanır
4.
Pompa ikiz tipik şekilde yapısal olarak normaldir.
Fakat kalp yetmezliği gelişebilir ve gebelik boyunca,
kardiyomegali, hepatosplenomegali ve plevral efüzyon,
asit ve polihidramniyos ortaya çıkabilir. Eğer iki amniyon
varsa, pompa ikizle birlikte polihidramniyos, akardiyak
ikizde ise oligohid-ramniyos görülür
5. Kalp
yetmezliği, polihidramniyos ve preterm doğum pompa
ikizin perinatal mortalite riskini artırır. Bu durum özellikle
akardiyak ikizin ağırlığının pompa ikizin beklenen
ağrılığının % 50’ sinden daha fazla olduğu zaman ortaya
çıkmaktadır
6.
Alıcı ikizde ciddi anomaliler ve anensefali olabilir.
Üst ekstremite ve boyun bölgesi kalınlaşır. Üst
ekstremite bazen yoktur. Club feet ve ayakların yokluğu
sıklıkla görülmektedir. Ekstremite hareketleri akardiyak
fetusta bazen izlenebilir, fakat bu hareketler
pompa ikiz tarafından da oluşturulabilir. Akardiyak
fetusların yaklaşık yarısı iki damarlı korda sahiptir6.
Bizim olgumuzda umbilikal kordda iki arter bir ven
vardı.
Pompa ikiz için kötü prognostik faktörler; akardiyak
ikizin pompa ikize olan ağırlık oranının % 70’ in
üzerinde olması, konjestif kalp yetmezliği ve pompa
ikizde polihidramniyosun varlığıdır1. TRAP yönetiminde
öncelikle % 9 oranında görülen kromozom
anomalilerinin dışlanması gerekmektedir7. Akardiyak
ikiz gebeliğin optimal yönetimi, olgunun nadir
görülmesinden ve farklı varyasyonlarda ortaya çıkmasından
dolayı tartışmalıdır. Tedavide amaç, pompa
ikizin kurtarılmasıdır. Pompa ikizin fetal, neonatal mortalite oranı yüksektir. Bundan dolayı akardiyak
ikizi devre dışı bırakmaya yönelik invaziv yöntemler
seçilmektedir8. Birçok yazar tarafından uygulanan
yöntem, akardiyak ikize olan kan akımının kesilmesidir.
Bu yöntemler; endoskopik umbilikal kord ligasyonu9, umbilikal kordun alkol ile sklerozu10 Ultrasonografi
eşliğinde umbilikal kord ve aortanın termokoagulasyonu11 ve umbilikal kordun bipolar koagulasyonudur12.
Quintero ve ark.13 TRAP sekanslı 65 olguyu
değerlendirmişlerdir. Bunlardan 51 hastaya umbilikal
kord okluzyonu yapılmıştır. Cerrahi işlem yapılanlar
için perinatal yaşam, umbilikal kord oklüzyonu yapılanlarda
% 64.7' ye karşılık, umbilikal kord okluzyonu
yapılmadan cerrahi işlem yapılanlarda % 42.9 olduğunu
göstermişlerdir. Cerrahi yaklaşım ve cerrahi teknik
olgunun klinik durumuna göre yapılmalıdır. Cerrahi
işlem, tercihen TRAP sekans fetusunun kesesi içerisine
uygulanır ve ayrılan membranın parçalanmamasına
dikkat edilmelidir.
Sullivan ve ark.14 tarafından akardiyak ikizin
yönetiminde konservatif yaklaşım şekli tanımlanmıştır. Çalışmada 10 akardiyak ikiz olgusunda pompa ikizin
neonatal mortalitesinin, invaziv yöntemler uygulananlardan
daha az olduğunu göstermişlerdir. Gebelerin
onda dokuzu sağlıklı pompa ikiz doğurmuşlardır. Konservatif
yaklaşımda, haftalık seri ultrasonografi, fetal
ekokardiyografi, doppler akım değerlendirilmesi, non
stres test ve biyofizik profil bakılmıştır.
Amniyotik sıvı hacminin kontrolü, tekrarlayan
amniyosentez veya anneye indometazin tedavisi, pompa
ikizde fetal kalp yetmezliğinin tedavisi için anneye
digoksin verilmesi, histerotomiyle akardiyak fetusun
preterm doğurtulması gibi bekleyici yönetim de uygulanmaktadır15. Akardiyak olgularına yapılan müdahaleler
genellikle 24. gebelik haftasından önce uygundur
ve hem anne hem de normal fetus için risk oluşturabilir16.
Sonuç olarak, akardiyak ikizliğin ultrasonografi
ile erken tespit edilmesi tedavi modaliteleri ve normal
(pompa) ikizin prognozu açısından önemlidir. Kötü
prognostik faktörlerin olmadığı vakalarda konservatif
yönetim uygun bir tercih olabilir.