Çalışmamızda en sık künt yaralanmaya çocuk ve genç
yaştaki hasta grubundaki hastaların maruz kaldığı, mevsimsel
olarak da yaz aylarında meydana geldiğini belirledik.
En sık yaralanma şekli düz zeminde düşme iken en
sık yaralanma bölgesi baş boyun yaralanması olarak
belirlendi.
Major Trauma Outcome Study (MTOS) 80544
travma hastasının %71'ini erkek, %28'ini kadın olarak
tespit etmiştir5. Çalışmamızda cinsiyete göre hastaların
çoğunluğu erkek olarak belirledik. Çalışmamızdaki
erkek cinsiyetin yoğunluğu ülkemizde farklı zaman ve
yerlerde yapılan çalışmalarla uyumlu olarak yüksek
bulunmuştur6-10. Çalışmamızın farkı olguların sadece
künt travma olmasıdır. Yine diğer çalışmalardan farklı
olarak olguları dört yaş grubuna ayırdık (0-16, 17-44,
45-65 ve 65 yaş üzeri grup). Tüm yaş gruplarında erkek
cinsiyet kadınlara göre daha sık olarak saptandı ve bu
ilişki anlamlı bulundu (p=0,001). MTOS çalışmasında
hastaların yaş ortalaması 28,9 iken, en sık travma görülen
hasta aralığı 15-55 yaş (%73,5) olarak bildirilmiştir5. Ülkemizde Çırak ve ark.11 yaptığı çalışmada en
sık %37 ile 10 yaş altı ve %19 ile 11-20 yaş aralığı en
sık yaş grubu olarak belirtilmiştir. Ülkemizde yapılan
diğer çalışmalara göre bu çalışmada yaş ortalaması daha
düşük olarak tespit edilmiştir6,8,9. Bunun nedenin
yetersiz eğitim ve sosyoekonomik durum ile coğrafi
farklılıklardan kaynaklanabileceği düşüncesindeyiz. Bu
farklılıkları açıklamak için ülkemizde künt travmayla
yapılacak daha fazla çalışma ve verilere ihtiyaç vardır.
Travma oluş zaman aralığı açısından incelendiğinde;
Durdu ve ark.9 acil servise başvuran 1267 travma
hastasında, en çok travma 16:00-19:59 zaman diliminde
(%36,4) olduğu görülmüştür. Bizim çalışmamızda en sık
künt travma 759 hasta ile 13:00-16:59 saatleri arasında
olmuştur. Bizim çalışmada farklı olmasının nedeni çalışmamızda
en sık 0-16 yaş grubu çocuk olması ve bu
saatlerde çocukların dışarıda daha çok kalmasından kaynaklanmış
olabileceğini düşünüyoruz.
Başvurular en sık yaz mevsiminde ve temmuz
ayında görüldü (%13,6). Yaz aylarında (Haziran, Temmuz,
Ağustos) tüm başvuruların %37,5'i gerçekleşti.
Yapılan çalışmalarda travmalar genellikle yaz aylarında
görülmektedir10,12. Bu da bizim çalışmamızla benzerdir.
Travma etiyolojisi açısından bakıldığında inceleyebildiğimiz
kadarıyla sadece künt travma ile literatürde
yapılmış genel epidemiyolojik çalışma bulunmamaktadır.
MTOS‘da motorlu taşıt kazaları %34,7, düşme
%16.5 olarak bildirilmiştir. Bouillon ve ark.13 yaptığı çalışmada en sık nedeni trafik kazası olarak bildirmişlerdir.
Ülkemizde yapılan çalışmalarda travma nedenini en
sık araç içi trafik kazası (AİTK) olarak bildiren9,14
çalışmaların yanında, düşmeleri bildiren yayınlar da
bulunmaktadır6,8,11. Çalışmamız ülkemizde yapılan
bazı çalışmalarla uyumlu olarak yüksekten düşmeleri en
sık neden olarak saptadık.
Hastaların acile getiriliş şekline bakıldığında; Gül
ve ark.10 tarafından yapılan çalışmada; travma hastaların
%55,9'unun otomobil ile, %28'inin ambulans ile ve
%15,7'sinin de yaya olarak acile başvurduğu belirtilmiştir.
Bu da çalışmamızdaki sonuçlar ile örtüşmektedir.
Yine hastaların acile geliş şekli ile sonuçlara bakılığında
ambulans ile acile gelen hastalarda yatış oranı, başka
kuruma sevk, acil serviste eksitus ve diğer servislerde
eksitus oranı belirgin olarak yüksek bulunmuştur
(p<0,05). Hastanemiz bölgede en yakın 3. seviye travma
merkezi olduğundan özellikle komşu iller olan Bingöl,
Muş ve Tunceli'den gelen ciddi multipl travma hastalarının
bu sonuçla ilişkili olduğuna inanıyoruz.
Ünlü ve ark.16 travmalarda en çok yaralanan vücut
bölümünün kafa bölgesi olduğunu bildirmişlerdir.
Akoğlu ve ark.6 en çok yaralanan vücut bölümünün
ekstremiteler olduğunu belirtmişlerdir. Durdu ve ark.9
en sık üst ekstremite (%44,8) ve baş-boyun (%34,7)
bölgesi olarak saptamışlardır. Çalışmamızdaki yaralanma
bölgelerini ülkemizde yapılan çalışmalarla genellikle
paralellikler gösterdiğini belirledik.
Durdu ve ark.9 en çok istenen konsültasyon
%30,6 ile ortopedi ve travmatoloji olduğunu belirtmişlerdir.
Çalışmamızda en çok istenen konsultasyonlar 36,9
ile ortopedi ve 23,6 ile beyin cerrahidir. Bunun nedeni en
çok yaralanan vücut bölümünün ekstremiteler olması ve
çocuk yaş grubu hastalarımızın fazla olmasıdır. Konsultasyon
oranının yüksek olmasının nedeni multipl travma
hastaların çok olması ve yetersiz değerlendirmelerden
dolayı gereksiz konsultasyonlar olabileceği düşüncesindeyiz.
MTOS çalışmasında5 mortalite oranı %9, Pekdemir
ve ark.8 mortalite oranını %1,1, yatış oranını
%11,1 olarak bildirirken, İhtiyar ve ark.16 mortalite
oranını %4,2, Akoğlu ve ark.6 acil serviste mortalite
oranını %1 olarak bildirmişlerdir. Durdu ve ark.9
çalışmasında ölen hasta olmadığını, yatış oranının ise
%14,5 olduğunu bildirmiştir. Çalışmamızda olguların
yatış oranı yüksek bulunmuş olup bunun nedeninin hastanemizin
özellikle komşu illerden travma hastası kabul
eden 3. seviye travma merkezi olmasının olabileceği kanısındayız. Mortalite oranımız yapılmış çalışmalarla
benzerdir.
Travma olgularından, travmanın ciddiyetini belirlemek
ve mortaliteyi tahmin etmek için birçok skorlama
sistemi kullanılmaktadır. Bu skorlama sistemlerinin
bazıları fizyolojik parametrelere göre, bazıları anatomik
lokalizasyona göre bazıları da her ikisinin kombinasyonu
şeklinde oluşturulmuştur17. GKS fizyolojik bir skorlama
sistemidir. Bilinç durumunun değerlendirilmesinde
kullanılır. Beyin hasarı ve komanın tanımlanmasında
tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır18. Yaralanma
şiddet skoru (ISS) anatomik skor sistemleridir.
ISS vücut 6 bölgeye (baş-boyun, yüz, toraks, abdomen,
ekstremiteler ve diğer) ayrılılarak hesaplanır. Puan 1-75
arasında değişir ve 16 ve üzeri majör travmayı gösterir17.
Yıldız ve ark.19 65 yaş üzeri hastalarda ortalama
ISS puanını 10,69, ortalama GKS 14,39 olarak belirlemişlerdir.
Aynı çalışmada ISS puanını yaşayan olgularda
8,95, eksitus olan olgularda 36,23 ve GKS puanını yaşayan
olgularda 14,69, eksitus olan olgularda 9,96 olarak belirlemişlerdir. Farklı çalışmalarda benzer sonuçlar
belirtilmiştir.17,20,21. Çalışmamızda ortalama ISS
puanı 4,88, ortalama GKS 14,71 olarak saptandı.
GKS'nın ne kadar düşükse hastaların serviste taburcu,
başka kuruma sevk, acil serviste ve diğer servislerde
eksitus oranı acilden taburcu olanlara göre artmaktadır.
Benzer şekilde ISS puanı, yaş, travmadan sonra geçen
süre arttıkça hastaların serviste taburcu, başka kuruma
sevk, acilde ve servisde eksitus oranı acilden taburcu
olanlara göre artığı saptandı (p= 0,001).
Sonuç olarak, çocuklar ve genç erişkin hastalar en
sık künt travma uğrayan gruptur. En sık yaralanan bölge
baş ve ekstremiteler olup yaz ayları en sık travmaya
maruz kalınan aylardır. Künt travma alanında ülkemizde
epidemiyolojik veri olarak yeterince yapılmış çalışma
bulunmamaktadır. Biz bu çalışma ile ülkemiz travma
verilerine katkı sağlamayı ve acil servislerde multidisipliner
yaklaşım gerektiren künt travma verilerini sunmayı
amaçladık.