[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2013, Cilt 18, Sayı 2, Sayfa(lar) 130-132
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
İntestinal Obstrüksiyona Neden Olan Dev Mezenterik Hemanjioma; Olgu Sunumu
İbrahim ALİOSMANOĞLU1, Mesut GÜL1, Burak Veli ÜLGER1, Fırat TEKEŞ1, Musluh HAKSEVEN1, Hüseyin BÜYÜKBAYRAM2
1Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye
2Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Mezenterik, Hemanjiom, Obstrüksiyon, İleum, Mesenteric, Hemangiomas, Obstruction, İleum
Özet
Mezenterik hemangioma, nadir ve sıklıkla erken yaşlarda görülen benign bir lezyondur. Hastalar sıklıkla gastro-intestinal kanama ve obstrüksiyon bulgularıyla kliniğe başvururlar. Onsekiz yaşında intestinal obstrüksiyon bulgularıyla hastaneye başvuran, radyolojik görüntüleme ve histopatolojik değerlendirme sonucu mezenterik hemanjiom tanısı alan olgu, nadir görülmesi nedeniyle sunulmuştur.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Mezenterik hemanjiomlar nadir görülme sıklığına sahip olup iyi huylu lezyonlardır. Bu tür hemanjiomların etiyolojisi halen bilinmemektedir. Ancak mezenterik vasküler dejenerasyon sonucunda veya basit bir konjenital anomali olarak geliştiklerine dair birçok teori ileri sürülmektedir1. Hemanjiomlar başta karaciğer olmak üzere kemik dokusu, mediastinum, dalak, retroperiton, gastro-intestinal sistem (kolon ve rektum), santral sinir sistemi ve yumuşak dokularda da görülmektedir2,3. Hemanjiomlar her ne kadar asemptomatik seyretse de gizli kanama, aralıklı karın ağrısı, barsak tıkanıklığı, intussepsiyon veya perforasyon gibi bulgularla ortaya çıkabilirler4. Mezenterik hemanjiyom, birçok görüntüleme yöntemiyle bile tanısı zor konmaktadır. Kitlenin çevre doku ile birlikte çıkarılması tedavi edicidir5. Mezenterik hemanjiyom tanısı almış olgu, nadir görülmesi nedeniyle sunulmuştur.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    Karın ağrısı, bulantı ve kusma şikayetleriyle Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi polikliniğine başvuran 18 yaşındaki erkek hasta ileri tetkik ve tedavi için yatırıldı. Hastanın özellikle yemeklerden 1-2 saat sonra karın ağrısı, bulantı ve sindirilmiş mide içeriği vasfında kusması vardı. Bununla birlikte hastanın gaz çıkışı mevcut olup kabızlık şikayeti vardı. Ortalama 3- 4 günde bir gaita çıkışı oluyordu. Fizik muayenede karında minimal distansiyon mevcuttu. Barsak sesleri normoaktif idi. Palpasyonda periumblikal bölgeden başlayıp sağ hipokondiriak bölgeye uzanım gösteren mobilize, düzgün sınırlı, palpasyona hassasiyet gösteren karın içi kitle mevcuttu. Rektal tuşede rektum boş idi. Laboratuar tetkiklerinde biyokimyasal parametreleri, tümör belirteçleri ve beyaz küre değerlerinde anormal bulgu yoktu. Ayakta direkt batın grafisinde patolojik bulgu saptanmadı. Abdominal ultrasonografide pelviste natürü tam olarak ayırt edilemeyen 15x10 cm boyutlarında kistik-solid komponenti olan kitle saptandı. Abdominal manyetik rezonans (MR) görüntülerinde pelvik bölgede lokalize ve mesaneyi posteriora doğru iten oval şekilli 14x10 cm boyutlarında hipodens kistik komponente sahip solid kitle saptandı. Hastanın ameliyat öncesi hazırlıkları yapılarak elektif şartlarda ameliyata alındı. Eksplorasyonda pelvisi tama yakın dolduran, ileum segmentini içine alan genişlemiş venöz vasküler yapıya sahip yaklaşık 14x10 cm'lik kitle mevcuttu (Resim 1). Kitle barsak geçişini ileri derecede daraltmış durumdaydı. Kitle parsiyel ileum rezeksiyonu ile beraber eksize edildi ve uç-uca ince barsak anastomozu gerçekleştirildi. Ameliyat sonrası takiplerinde problem olmayan olgu 4. günde taburcu edildi. Histopatolojik değerlendirmede; kitlenin makroskopik incelemesinde 18x2,5cm boyutalarında barsak materyali üzerinde 14x10x4cm boyutlarında, dış yüzü düzensiz görünümde kistik yapıda lezyon bir adet lezyon ilendi. Barsak açıldığında mukozanın olağan görünümde olduğu ve lezyonun mukozaya uzanım göstermediği dikkati çekti. Lezyona kesit yapıldığında içinden pıhtılaşmış mayi boşaldı ve yer yer bir biri ile bağlantılı çok sayıda genişlemeler dikkati çekti. Bu boşlukların mezenterden başladığı ve barsak duvarının içine kadar devam ettiği görüldü. Spesmenin mikroskobik incelemesinde mezenterden başlayıp barsak kas tabakasına kadar devam eden bir kısmı kalın cidarlı bir kısmı ince cidarlı ve içlerinde eritrositler bulunan yer yer birbirleri ile kavern oluşturmuş damar yapıları dikkati çekti. Çoğunun kalın cidarlı ve içlerinde eritrositlerin olmasından dolayı hemanjiom tanısı kondu (Resim 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1: Ameliyat esnasındaki kitlenin görüntüsü. Okla gösterilen yer ileum segmenti.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 2: Sağlam barsak epiteli altında mezoda genişlemiş damar yapıları. (H&E, X40)

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Hemanjiomlar embriyonik dönemde mezodermal dokudan köken alan benign, konjenital hamartomatöz lezyonlar olarak kabul edilirler. 1839'dan bugüne kadar rapor edilen yaklaşık 200 gastro-intestinal sistem hemanjiomlarından sadece birkaç tanesi mezenter ve barsak kaynaklıdır6. Gastro-intestinal hemanjiomlar histopatolojik görüntülerine göre kapiller, kavernöz ve karışık tip olarak sınıflandırılırlar. Kapiller ve karışık tip hemen hemen eşit sıklıkta ve daha az görülürken kavernöz hemanjiom en yaygın tiptir7. Olgumuzdaki kitlede kavernöz hemanjiom idi. Kavernöz hemanjiomlar makroskopik olarak mor renkte, yumuşak, komprese edilebilir yapıda olup submukozal arter ve venlerdeki genişlemeye bağlı olarak ortaya çıkar. Rapor edilen mezenterik ve gastro-intestinal hemanjiomlu hastaların yaş aralığı 2 ay ile 79 yıl arasında değişmektedir. Hastalığın cinsiyet baskınlığı konusunda net veriler olmayıp genellikle genç hastalarda ve sıklıkla 3 dekatta görülürler8. Bizim olgumuz da gençti (18 yaş). Mezenterik hemanjiomlar semptom vermeyebilirler veya kitle lezyonu semptomlarına neden olabilirler. Semptomlar akut veya kronik olabilir. Hastaların %80 ‘nin de ana bulgular, kanama veya obstrüksiyona bağlı meydana gelir. Anoreksi, bulantı, kusma, yorgunluk, abdominal distansiyon ve kilo kaybı gibi nonspesifik semptomlara da yol açabilirler1. Bilgisayarlı tomografi, karın ultrasonografisi ve MR görüntüleme yöntemlerinin hepsi mezenterik ve gastro-intestinal hemangiomların değerlendirilmesinde kullanılmıştır. Bahsedilen yöntemlerin hepsinde karın orta bölümünde solid komponenti olmayan kistik yapı tespit edilebilir. Bunlar genellikle unilokülerdir ancak bazen çok sayıda ya da multiloküle olabilirler. Kullanılan yönteme bağlı olmaksızın hemanjiomların kistik stromal tümör veya mezotelyoma gibi kistik komponenti bulunan solid mezenterik tümörlerden ayırt edilebilmesi bazen zor olabilir1. Bizim olgumuzda da radyolojik görüntülemede solid komponenti olan kistik yapı mevcuttu. Gastro-intestinal hemangiom tanılı uygun vakalardaki tedavi yaklaşımı genellikle segmenter intestinal rezeksiyon olup rezeksiyon sonrası rekürrens nadirdir9. Olgumuzda da segmenter ileum rezeksiyonu uygulandı. Sonuç olarak, mezenterik hemanjioma tekrarlayan gastro-intestinal kanamalara bağlı anemi, basıya bağlı obstrüksiyon bulgularıyla ortaya çıkabilirler. Bu nedenle mezenterik hemanjiomlar her ne kadar nadir görülüyor olsa da diğer intraabdominal hastalıklar ile ayırıcı tanısı ve uygun şartlarda kitlenin eksizyonu yapılmalıdır.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Seymour NE, Bell RL. Abdominal Wall, Omentum. Mesentery, and Retroperitoneum. In: Brunicardi FC (Editors). Schwartz's Principles of surgery. Ninth edition, McGraw-Hill 2010: 1267-81.

    2) Kinoshita T, Naganuma H, Yajima Y. Venous hemanjioma of the mesocolon. AJR Am J Roentgenol 1997; 169: 600-1.

    3) Takamura M, Murakami T, Kurachi H, Kim T, Enomoto T, Narumi Y, Nakamura H. MR imaging of mesenteric hemangioma: a case report. Radiation Med 2000; 18: 67-9.

    4) Varma JD, Hill MC, Harvey LAC. Hemangioma of the small intestine manifesting as gastrointestinal bleeding. Radiographics 1998; 18: 1029-33

    5) Parker WT, Harper JG, Rivera DE, Holsten SB, Bowden T. Mesenteric cavernous hemangioma involving small bowel and appendix: a rare presentation of a vascular tumor. Am Surg 2009; 75: 811-6.

    6) Schwartz GD, Barkin JS. Small bowel tumors. Gastrointest Endosc Clin N Am 2006; 16: 267-75.

    7) Ruiz AR, Ginsberg AL. Giant mesenteric hemangioma with small ıntestinal ınvolvement. Dig Dis Sci 1999; 12: 2545- 51.

    8) Kazimi M, Ulas M, Ibis M, et al. A rare cause of recurrent gastrointestinal bleeding: mesenteric hemangioma. World J Emerg Surg 2009; 4: 5.

    9) Corsi A, Ingegnoli A, Abelli P, et al. Imaging of a small bowel cavernous hemangioma: Report of a case with emphasis on the use of computed tomography and enteroclysis. Acta Biomed 2007; 78: 139-43.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]