Çalışmamıza katılan hemşirelerin “hastalandığınızda ilk olarak ne yaparsınız” sorusuna %69.2'si hekime danışırken, yaklaşık her üç hemşireden biri hekime danışmadan ilaç kullandığını belirtmiştir. Ülkemizde farklı gruplarla yapılan çalışmalarda
7,8 ve Vietnam'da
9 yapılan bir çalışmada, doktora danışılmadan kendi kendine ilaç kullanma alışkanlığının yüksek (%40-%60) olduğu belirlenmiştir. İlhan'ın
10 topluma yönelik yaptığı çalışmada araştırmaya katılanların % 65.4'ü sağlık sorunları olduğunda hekime giderken, %34.6'sı hekime gitmemektedirler. Bu sonuçlar çalışmamızla uyumludur. Bu durum uygun olmayan kullanıma, ilaç direncine, doğru tanı ve tedavide gecikmelere, yan etkiler, hatta ilaç bağımlılığına varan kötü sonuçların ortaya çıktığı; günümüzde kesin olarak bilinmektedir.
Bu önemli bir sorundur11. Hemşireler de cinsiyetlere göre bakıldığında; erkeklerde hekime muayene olmadan eczaneden ilaç alma oranı yüzde sıfır iken, kadınlarda bu oran %9.8'dir (p<0.05). Literatürde ilaç kullanımının cinsiyet, yaş gibi sosyo demoğrafik özelliklerden etkilendiği bildirilmiştir12,13 Danimarka'da da baş ağrısında doktora danışılmadan ilaç kullanma kadınlarda erkeklerden daha fazladır14. Bu çalışma da erkek hemşirelerin kadın hemşirelere göre akılcı ilaç kullanma davranışlarının daha fazla geliştiği söylenebilir.
İlaç tedavisinde başarının birinci koşulu önerilen ilacın doğru olarak kullanılmasıdır. Bunun da ön şartı, reçeteye yazılan ilacın alınmasıdır15. Çalışmamızda hemşirelerin %92.8'i ilaçları zamanında almakta, %96.3'ü de önerilen dozda kullanmaktadırlar. Bu davranış bilinçli ilaç kullanma açısından olumlu bir sonuç olarak değerlendirilmiştir.
Hastalık halinde hekimin verdiği ilacı kullanma durumu sorulduğunda; hemşirelerin %23.1'i yani yaklaşık dörtte biri de doktorun önerdiği süreden önce ilaçları kullanmayı bıraktıklarını belirtmişlerdir. Özkan ve ark.nın3 çalışmasında kişilerin %28.6'sı doktorun önerdiği ilaçları kullanılması gereken süreden önce bırakmıştır. Karakurt ve ark.nın çalışmasında katılımcıların %47.9'u yakınmaları sona erdiğinde ilaç kullanmayı bıraktıklarını belirtmiştir16.
İlaçların hekimin belirttiği doz ve biçimden farklı kullanılması, semptomların ortadan kalkmasına bağlı olarak gereğinden önce kesilmesi, enfeksiyon veya rahatsızlığın tekrar etmesi ile sonuçlanabilmektedir. Ayrıca ilacın erken bırakılması veya düşük dozda kullanılması ilacın bitmemesine ve dolayısıyla evde artık ilaçların kalmasına neden olacaktır. Hastalık halinde hekimin verdiği ilacı hekimin önerdiği sürede kullanırım diyenlerin oranı %76.9'dur. Özçelikay'ın hastalara yönelik yaptığı çalışmada araştırmaya katılanların %76.1'inin ilaçlarını kullanırken hekim tavsiyesine tamamen uydukları belirtilmiştir17. Bu oran çalışmamıza yakın bir bulgudur. Oysa hemşirelerde bu oranın yüksek olması beklenirdi.
İlaçların yan etkisi görüldüğünde %89.2'si hekime başvurmaktadır. Özçelikay'ın çalışmasında da bu oran %77.4'dür17. Uğrak ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise %87.2'dir18. Bu bulgular bizim çalışmamızla uyumludur. Hemşirelerin kendileri için kullandıkları ilaçların prospektüsünü okuma oranı %84.4 dür. Karakurt ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada bu oran %83.6'dır16. İlaç reçetesini okumak ilaca ilişkin bilgi düzeyini artırarak akılcı ilaç kullanma davranışını geliştirir19.
Hemşirelerin % 5.4'ü hastalıkları esnasında (sağlık personeli dışında) yakınlarının önerdiği ilacı kullanmaya “evet” yanıtını verirken, %14.3'ü de “bazen” almaktadır. Yılmaz ve arkadaşlarının çalışmasında kadınların %24.5'i başkasına iyi gelen ilacı kullanmaktadırlar20. Özkan ve ark.3 hastaların %25,6‟sının arkadaş/akraba/komşu önerisi ile ilaç kullandığını belirlemiştir. Dönmez ve ark.21 komşu önerisi ile ilaç kullanıldığını saptamıştır. Bilindiği gibi ilaç, doğru kullanıldığında insanın sağlıklı olmasına, yanlış kullanıldığında ise yaşama son verebilen bir madde olması nedeniyle, toplum sağlığında önemli bir yere sahiptir.
Hekime başvurmaya gerek görmeden hastalandığınızda kendiniz için hangi grup ilacı kullanırsınız sorusuna birinci sırada ağrı kesiciler, ikinci sırada soğuk algınlığı ilaçlar ve üçüncü sırada ise antibiyotikler gelmektedir. Daha önce yapılan çalışmalarda da birinci sırada ağrı kesiciler gelmektedir22,23. Okumara ve ark.nın Wietnam'da kadınların çocukları için evde ilk iki sırada antibiyotik ve ağrı kesici sakladıkları ve kullandıkları belirtilmiştir9. Nijerya'da yapılan bir çalışmada da doktora danışılmadan en çok kullanılan %31.4 ile ağrı kesiciler, daha sonra sırasıyla %17.7 ile vitaminler, %11.5 ile de antibiyotikler gelmektedir24. Bu grup ilaçların hepsi reçetesiz olarak eczaneden satın alınabilmektedir. “Ağrı kesici ilaçların bu kadar sık kullanılmasında çalıştıkları klinikte bu ilaçlara ulaşmanın kolaylığı, fiyatlarının ödenebilir düzeyde olması, her evde bulunma potansiyelinin olması hemşirelerin hekime danışmadan kullanma tercihinde etkili olduğu düşünülmüştür.
Ayrıca analjezikler dışında antibiyotiklerin reçetesiz ve doktor tavsiyesi olmadan satın alınmaları ve bilinçsizce kullanılmaları mikroorganizmaların ilaca karşı direnç kazanmasına neden olacaktır. Gereksiz antibiyotik kullanımını önlemek amacıyla, DSÖ ve TC Sağlık Bakanlığının çalışmaları bulunmaktadır. Bu bağlamda birçok ülkede, DSÖ önderliğinde, "Akılcı İlaç Kullanımı Programı" başlatılmıştır. Sağlıkta dönüşüm projesinin sekiz bileşeninden birisi de akılcı ilaç kullanımıdır25. Bu bakımdan, devletin düzenleyici, destekleyici ve koordine edici bir rol üstlenmesinin çok önemli olduğu söylenebilir. Hekime başvurmadan aldıkları ilaçlar içinde %5.8 oranında yanlış kullanma olmuştur. Yanlış kullanılan ilaçlar ciddi sonuçlara neden olabilir. Ayrıca yanlış ilaç seçimi ve yanlış ilaç kombinasyonları akılcı olmayan ilaç kullanımına yol açmaktadır26.
Çalışmamızda hemşirelerin %66.7'sinin kullanmadığı ilaçları evde sakladığı, %21.0'inin de artan ilaçları çöpe attığı bulunmuştur. Baybek ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada da %56.8'inin artık ilaçları evde sakladığı, %24.0' ününde artık ilaçları attığı belirlenmiştir7 Şahingöz ve Balcı'nın yaptığı çalışmada %50.9'u artan ilaçları buzdolabında sakladıklarını ifade etmişlerdir27. Evlerde artık ilaç bulunma sıklığı ve ilişkili faktörlerin araştırıldığı bir başka çalışmada katılımcıların yaklaşık 3/2'sinin evlerinde artık ilaç bulundurduğunu belirlemiştir28. Bu sonuçlar, çalışmaya katılanların akılcı ilaç kullanım ilkelerine göre ilaç kullanmadıkları şeklinde yorumlanabilir. Bu bulgular çalışmamızla uyumludur. Bununla birlikte hastalıkların tedavisinde ilaçların tümünün kullanımı ve artan ilaç gibi bir kavramın aslında olmaması gerektiğidir.
Çalışmamızda hemşirelerin hastalara kullandıkları ilaçlarla ilgili olarak en az ilacın maliyeti hakkında bilgi verdikleri bulunmuştur. Aşiret ve arkadaşlarının çalışmasında da hastalara en az bilgi verilen konu ilaç maliyetidir29. Toklu ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada da hemşirelerin ilacın adı, neden kullandığı, dozu, nasıl kullanılacağı gibi konularda daha fazla bilgilendirdikleri saptanırken, bilgilendirme konusu arasında ilaç fiyatının yer almadığı rapor edilmiştir30. Bilindiği gibi akılcı ilaç kullanımı ilkelerinden birisi de en uygun maliyetle ilaca ulaşımdır.
Hemşirelerin ilaç kullanımına ilişkin eğitimleri sırasında ilaç uygulamalarına ilişkin doz, süre yan etki konularını ele almalarına rağmen, maliyet konusunu atlayarak akılcı ilaç kullanımının bütünlüğünü göz ardı ettikleri anlaşılmaktadır. Hemşireler ilaçlar hakkındaki bilgilere en çok ilaç rehberlerinden ulaşmaktadırlar. Daha sonra sırasıyla hekim/eczacı, ve meslektaşları gelmektedir. Oğuz ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ilaçlar hakkındaki bilgilere birinci sırada ilaç rehber kitapları, ikinci sırada hekim veya eczacılardan ulaşmaktadır31. Demirtaş ve ark. nın çalışmasında ise hemşirelerin %76.0'sının uygulaması yapılacak olan ilaçlar hakkındaki bilgilere en çok hemşire arkadaşlarına sorarak ulaştıkları belirlenmiştir32. Hemşirelerin ilaç kullanımında bilgilerini bir referans kaynağa dayandırmaları kanıta dayalı tıp uygulamaları ve akılcı ilaç kullanımı açısından önemlidir.
Hemşireler hastalara birinci sırada ilacın atlanması, uygulanmaması, ikinci sırada ilacın yanlış dozda uygulanması üçüncü sırada da ilacın yanlış zamanda uygulanması hataları yapıldığını belirtmişlerdir. Hem Antonow ve ark.'nın33 hem de Beyea ve Hicks ‘nin34 yaptıkları çalışmada yapılan en yaygın tıbbi hatalar yanlış zaman, yanlış doz, yanlış ilaç verme oluğu bildirilmiştir. Saygili ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise hemşireler çalıştıkları birimlerde en sık yapılan ilaç hatalarının “ilacın yanlış zamanda uygulanması ve “ilaç dozunun atlanması” olduğu belirlenmiştir35. İlaç hataları; tıbbi hata türleri arasında en yaygın görülen hata türüdür. Bu tür hatalar önlenebilir hatalardır ve iş yükünün fazlalığı ve hemşire çalışan yetersizliği gibi nedenlerden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Sonuç olarak hemşirelerin akılcı ilaç kullanımı konusunda bilgi eksiklikleri ve uygulama hataları mevcuttur. Bu konudaki bilgi eksikliklerinin kurs, hizmet içi eğitimlerle giderilmesi gereklidir. Bu eğitimler kısa süreli değil, sistemli ve sürekli olmalıdır. Ayrıca hemşirelerin ilaçlarla ilgili bilgiye ulaşmalarını kolaylaştıracak kaynak kitaplar temin edilmesi bu durumu olumlu etkileyecektir.