[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ] |
Fırat Tıp Dergisi | |||||||||||
2017, Cilt 22, Sayı 1, Sayfa(lar) 055-058 | |||||||||||
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ] | |||||||||||
Tümör Benzeri Kitle Oluşturan Mezenterik Pannikülit: Olgu Sunumu | |||||||||||
Zeynep SAĞNAK1, Şafak ERSÖZ1, Sevdegül MUNGAN1, Etem ALHAN2 | |||||||||||
1Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Trabzon, Türkiye 2Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Trabzon, Türkiye |
|||||||||||
Anahtar Kelimeler: Mezenterik Pannikülit, Kalın Barsak, Malignite, Mesenteric Panniculitis, Large Bowel, Malignant | |||||||||||
Özet | |||||||||||
Mezenterik pannikülit barsak mezenterini tutan, kronik inflamasyonla karakterize benign bir hastalıktır. Geçirilmiş abdominal cerrahi-travma, vaskülit,
granülomatöz hastalık, malignensi veya enfeksiyon ile ilişkili olabilir. Kalın barsakta nadirdir. Makroskopik olarak malign neoplazmlar ile karışabilir.
Kırk üç yaşında kadın hasta şiddetli dismenore ve menoraji sebebiyle hastanemizin Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğine başvurdu.
Total abdominal histerektomi ve bilateral salpingo-ooferektomi planlandı. Operasyonda sigmoid kolonda kitle saptanması üzerine Genel Cerrahi
ekibi ile birlikte hastaya subtotal kolektomi uygulandı. Makroskopik incelemede kolon mezenterinde 1,2-15 cm çaplarında düzensiz sınırlı, çok
sayıda solid lezyon izlendi. Mikroskopide yağ nekrozu, sklerotik sahalar, inflamatuar hücre odakları ve myofibroblastik hücre proliferasyonu izlendi.
Mezenterik pannikülit, nadir bir klinik antitedir. Klinisyenler ve patologlar tarafından malign tümör olarak algılanabilir. Olgumuzda mezenterde çok
sayıda nodüler lezyon olması makroskopik incelemede malign tümörü düşündürmüştür. |
|||||||||||
Giriş | |||||||||||
Mezenterik pannikülit barsak mezenterini tutan, tümör
benzeri kitle ile karakterli, yağ nekrozu, kronik
inflamasyon ve fibrozis içeren benign ve nadir bir
hastalıktır1-8. Literatürde şimdiye kadar 300 civarında
vaka yer almaktadır1[. Sklerozan mezenterit ve
mezenterik lipodistrofi olarak da adlandırılmaktadır2. Genelde ince barsak mezenterini tutmakla birlikte
bazen mezosigmoid ve mezokolonu da etkileyebilmektedir3. Olgumuzda ameliyat esnasında saptanan
mezenterdeki lezyonların büyüklüğü, sayıca çokluğu
ve makroskopik olarak maligniteyi düşündürmesinden
dolayı hastaya subtotal kolektomi işlemi uygulandı.
Mikroskopik olarak ise malign tümöral gelişim izlenmedi
ve mezenterik pannikülit tanısı aldı. |
|||||||||||
Olgu Sunusu | |||||||||||
Kırk üç yaşında kadın hasta, dismenore ve menoraji
sebebiyle başvurduğu başka bir merkezde yapılan endometrial
biyopsi sonucu endometrial polip olarak raporlandığı öğrenildi. Hastanın bir yıldır mevcut olan
dismenore ve menoraji şikayetlerinin şiddetlenmesi ile
birlikte bu şikayetlerine ateş ve halsizliğin eklenmesi
sonucu hastanemiz kadın hastalıkları ve doğum polikliniğine
başvurdu. Hastanın şikayetlerinin çok şiddetli
olması ve çocuk isteminin olmamasından dolayı, total
abdominal histerektomi ve bilateral salpingoooferektomi
(TAH+BSO) planlandı. Geçirilmiş ameliyat öyküsünde
sezeryan vardı. TAH+BSO işlemi sırasında
sigmoid kolonda kitle saptanması üzerine genel cerrahi
ekibi operasyona davet edildi. Olguda malign kolon
tümörü düşünülüp, kitlelerin yaygınlığı ve büyüklüğü
ile birlikte lezyonun üretere invaze olarak gözlenmesi
üzerine hastaya subtotal kolektomi uygulandı. Hastanın
sadece dış merkeze ait pelvik ultrasonografik (USG)
incelemesi bulunmaktaydı. Pelvik USG raporunda
endometrial kavite içerisinde yaklaşık 1 cm çapında
polip ile uyumlu yapı izlendi. Makroskopik incelemede kolon rezeksiyon materyali; 40 cm uzunluğunda kolon ve kolonla devam eden 2,5 cm uzunluğunda ileum ile 38 x 20 cm boyutlu mezenter yağ dokudan oluşmaktaydı. Mezenter dokuda en büyüğü 15 cm, en küçüğü 1,2 cm boyutlu gri-beyaz renkli, düzensiz sınırlı çok sayıda solid lezyon izlendi (Şekil 1). Kolon mukozasında lezyon izlenmedi. Yağ dokudan 0,2-0,8 cm çaplarında toplam 21 adet lenf nodu disseke edildi.
Mikroskopik incelemede makroskopik olarak tanımlanan alanlarda yağ nekrozu, sklerotik sahalar, inflamatuar hücre odakları ve myofibroblastik hücre proliferasyonu izlendi (Şekil 2 ve 3). Malignite bulgusu saptanmamıştır. İmmünohistokimyasal çalışmada histiyositik hücrelerde Vimentin ve CD68 pozitif olarak saptandı (Şekil 4). Aradaki bazı myofibroblastik hücrelerde düz kas aktini (DKA) ile pozitif boyanma mevcuttu (Şekil 5). Lezyon alanlarında beta-katenin ile boyanma izlenmedi. Trikrom reaksiyonunda yağ nekrozu gösteren dokular arasındaki geniş sklerotik alanlarda fibrozis lehine boyanma gözlendi. Disseke edilen 21 adet lenf nodunun reaktif karakterde olduğu görüldü. İmmünohistokimyasal ve morfolojik bulgular eşliğinde olguya mezenterik pannikülit tanısı konuldu.
|
|||||||||||
Tartışma | |||||||||||
Mezenterik pannikülit barsak mezenterini tutan yağ
nekrozu, kronik inflamasyon ve fibrozis ile karakterize
benign bir hastalıktır1-8. Bu komponentlerden hangisi
daha baskınsa ona göre adlandırılma yapılmaktadır.
Mezenterik pannikülit, inflamatuar komponent
baskın olduğunda kullanılırken; retraktil veya sklerozan
mezenterit, fibrozis ön planda olduğunda; mezenterik
lipodistrofi ise yağ nekrozu baskın olduğunda kullanılmaktadır.
Bu hastalığın spesifik etiyolojisi bilinmemektedir.
En sık ilişkilendirildiği faktör geçirilmiş
abdominal travma veya cerrahidir3. Ayrıca vaskülit,
granülomatöz hastalık, romatolojik hastalık, malignensi,
otoimmünite, pankreatit, iskemik hasar, enfeksiyon vb. ile de ilişkili olabilmektedir4. Mezenterik pannikülit
vakalarının %69.3’ünün malignensi ile ilişki olduğu
görülmüştür. Birçoğu ürogenital veya gastrointestinal
adenokarsinom veya lenfoma olgusu olmakla
birlikte, meme ve akciğer gibi ekstraabdominal malignensilerde,
torasik mezotelyoma veya melanom vakalarında
da mezenterik pannikülit ile birliktelik gösterilmiştir.
Mezenterik pannikülit ile malignensi arasındaki
ilişki tam olarak bilinmemekle birlikte, rastlantısal
veya mekanizması henüz açıklanamayan otoimmün
inflamatuar reaksiyon sonucu oluşabileceği bildirilmektedir1. Mezenterik pannikülit genelde erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülmekle birlikte, 50-70 yaş arasında daha sık izlenmektedir. Çok nadir olarak çocuklarda da görülebilmektedir3. Mezenterik pannikülit genelde asemptomatiktir1. Semptomatik olanlarda en sık klinik bulgu karın ağrısıdır. Ayrıca iştahsızlık, halsizlik, diyare, bulantı, kusma, kilo kaybı, barsak alışkanlık değişimi ve ateş semptomlar arasında yer alabilir4. Fizik muayene bulgusu spesifik olmamakla birlikte karında hassasiyet ve karında elen gelen kitle tek bulgu olabilir3. Laboratuvar tetkikleri genelde normal olarak saptandığı için tanıda yardımcı olmaz. Görüntüleme yöntemlerinden ise USG ve bilgisayarlı tomografi (BT) ile değerlendirme önemlidir. BT’nin bu hastalığa spesifik bulguları oluşundan dolayı tanı koydurucu olabileceği bildirilmiştir. Genelde görülen BT bulgusu mezentere veya komşu barsak anslarına lokalize, kapsüle, çoğunlukla sola yerleşimli, heterojen kitledir5. BT veya manyetik rezonans görüntüleme yöntemlerinde karsinomatozis, karsinoid tümör, lenfoma, desmoid tümör ve mezenterik ödem gibi diğer mezenterik hastalıklar ayırıcı tanıya girmektedir1. Olgumuzda gastrointestinal semptomların olmayışı, dismenore ve menoraji varlığı, hastayı kadın hastalıkları ve doğum polikliniğine yönlendirmiştir. Bu şikayetler nedeniyle hastaya pelvik USG önerilmiştir. Makroskopik incelemede mezenterik pannikülit, mezenterde soliter ya da multifokal olabileceği gibi, lokalize ya da diffüz olabilir. Diffüz olduğunda mezenterde kalınlaşma şeklinde görülür. Özellikle diffüz tiplerde, diğer organlara invaze olmuş gibi bir görüntü oluştururcasına çevreleyebilir6. Olgumuzda da tümoral lezyonların üreteri sardığı görülmüştür. Mezenterik pannikülitin kesin tanısı histopatolojik inceleme ile konulur. Esas görülen patolojik bulgular; kronik non-spesifik inflamasyon, yağ nekrozu ve fibrozistir1-8. Fibröz doku içerisinde atipi göstermeyen seyrek myofibroblastlar yağ dokusunu infiltre eder. Bu duruma kronik inflamasyon eşlik eder. Yağ nekrozu ve bununla ilişkili köpüksü makrofajlarla birlikte lenfosit ve plazma hücreleri de izlenir6. İmmünhistokimyasal çalışmada lezyondaki myofibroblastlarda DKA ile fokal pozitiflik saptanmıştır. CD117 ve beta-katenin negatiftir. CD117 negatifliği gastrointestinal stromal tümör tanısını, beta-katenin negatifliği ise mezenterik fibromatozis tanısını dışlamada yardımcıdır. Ayırıcı tanıya intraabdominal lezyonlardan mezenterik fibromatozis, inflamatuar myofibroblastik tümör, reaktif nodüler fibröz psödotümör ve idiyopatik retroperitoneal fibrozis girmektedir6. Mezenterik fibromatozis makroskopik olarak beyaz, sert-yumuşak ya da miksoid yapıda olup genelde iyi sınırlıdır7. Mikroskopik olarak ise dens kollajenöz stroma içinde iğsi nitelikte hücreler görülür. Tipik olarak hücresellik değişken olup, bazı alanlarda yerini dens fibröz dokuya bırakır8. Mezenterik fibromatozis makroskopik olarak iyi sınırlı olmasına rağmen mikroskopik incelemede infiltratif olup, barsak duvarının kas tabakasına yayılır. Mezenterik pannikülit ise barsak duvarını penetre etmez7. Ayrıca mezenterik fibromatoziste beta-katenin ile kuvvetli nükleer boyanma izlenirken, mezenterik pannikülit beta-katenin ekprese etmemektedir8. İnflamatuar myofibroblastik tümörde sıklıkla barsak duvarına yapışık, sert, beyaz düzensiz kitleler izlenir ve barsak duvarını infiltre edebilir. Histolojisinde karakteristik iğsi ya da yıldızsı şekilli, soluk nükleus ve tek küçük nükleolusa sahip fibroblastlar ve myofibroblastlar izlenir. İnflamatuar reaksiyon, baskın olarak plazma hücreleri ve lenfositlerden oluşmakta olup, bazen eozinofil ve nötrofil lökosit de içermektedir. Plazma hücre infiltrasyonu, mezenterik pannikülite göre daha belirgindir. İğsi hücreler DKA pozitif boyanırken, olguların yarısından biraz fazlasında anaplastik lenfoma kinaz (ALK) pozitifliği saptanmıştır6. Reaktif nodüler fibröz psödotümör, sınırları belirgin ve sert bir lezyon olup mikroskopik olarak infiltratif özellik gösterir. Kollajenöz stroma içinde kesişen demetler halinde yıldızsı veya iğsi fibroblastik hücreler ile dağınık lenfositler bulunur. İmmünhistokimyasal çalışmada Vimentin yaygın pozitif, DKA ve bazı olgularda desmin fokal pozitif olarak izlenir6. retroperitoneal fibrozis olgularında mikroskopik incelemede hyalinizasyon ile birlikte kollajen bantlar görülür. Ayrıca nadiren nötröfil lökosit içeren perivasküler eozinofillerin katıldığı karışık inflamatuar hücre infiltrasyonu izlenir. İnflamatuar myofibroblastik tümörden az oranda hücreden fakir fibromyofibroblastik iğsi hücre komponenti bulunabilir. İmmünohistokimyasal çalışmada myofibroblastik iğsi hücrelerde DKA pozitiftir. Mikroskopik bulgular mezenterik pannikülit ile benzer nitelikte olup, ayırıcı tanı klinik ile yapılmaktadır. İdiyopatik retroperitoneal fibrozisin klinik ve radyolojik bulguları tipiktir. Aort bifurkasyonunda plak benzeri lezyon oluşturur ve olguların çoğunda üreterler de tutulur6. Mezenterik pannikülit tedavisi konusunda kesin bir karar bulunmamaktadır. Bazı vakalarda spontan regresyon tespit edilmiştir ve tedaviye gerek duyulmamıştır. Bazı semptomatik olgularda ise steroid tedavisi ile yanıt alınmıştır. En iyi tedavinin ne olduğu hakkında fikir birliği olmamakla birlikte, immünsüpresif ajanlar (azatioprin, siklofosfamid, metotreksat) da kullanılmaktadır. Diğer tedavi yöntemlerinde ise kolşisin, tamoksifen, oral progesteron ve talidomid yer almaktadır. İntestinal obstrüksiyon ve iskemi gibi komplikasyonlar olmadıkça cerrahi rezeksiyon tercih edilmemektedir3. |
|||||||||||
Kaynaklar | |||||||||||
1) Psarras K, Symeonidis N, Pavlidis ET, et al. Retractile
mesenteritis appearing as a sigmoid colon
tumor. Tech Coloproctol 2010; 14: 69-70.
2) Popkharitov AI, Chomov GN. Mesenteric panniculitis
of the sigmoid colon: a case report and review
of the literature. J Med Case Rep 2007; 1: 108.
3) Rumman N, Rumman G, Sharabati B, Zagha R,
Disi N. Mesenteric panniculitis in a child misdiagnosed
as appendicular mass: a case report and
review of literature. Springerplus 2014; 3: 73.
4) Başol N, Taş U, Ayan M, ve ark. Mezenterik pannikülit.
Akademik Acil Tıp Olgu Sunumları Dergisi
2013; 4: 173-6.
5) Başol N. Mesenteric panniculitis. Gaziosmanpaşa
Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2012; 4: 1-7.
6) Kepil N. İntraabdominal İğsi Hücreli Lezyonlar.
In: Dervişoğlu S, Çev. Ed. Yumuşak Doku Tümörleri
Biyopsilerinin Yorumu. 1. Baskı. İstanbul:
Nobel Tıp Kitabevleri, 2013; 91-102.
7) Kaçar S, Özin YÖ, Kılıç ZMY, Kuran S. Mezenterin
benign fibröz tümörleri ve tümör benzeri lezyonları.
Güncel Gastroenteroloji 2007; 11: 205-10.
8) Weiss SW, Goldblum JR. Soft Tissue Tumors. 5th
ed, Philadelphia: Mosby Elsevier, 2008: 247-8. |
|||||||||||
[ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ] |
[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ] |