Bu çalışma muhtarlarda sigara kullanımı ve etkileyen-faktörlerini inceleyen ilk çalışmadır. En önemli önlenebilir ölüm nedenlerinden biri olan sigara bağımlılığı tüm dünyada ve ülkemizde çok önemli bir sorundur
8,9. Çalışmaya katılanların muhtar olmadan önce %59.0’u sigara içtiğini belirtmiştir. Muhtarlık sırasında ise %55.4’ ü sigara içmektedir. Bu içenlerin %52.4’ü her gün, %3.0’ü de ara sıra içmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2012 Küresel Yetişkin Tütün Araştırması sonucuna göre sigara kullanma sıklığı erkeklerde %41.5, kadınlarda ise %13.1 olarak belirlenmiştir Her gün tütün ürünü kullanma sıklığı erkeklerde %37.3 olup, ara sıra tütün ürünü kullanım sıklığı %4.1’dir
4. Sayan ve arkadaşlarının hemşirelerde yaptığı çalışmada
10 ise sigara içme sıklığı %49.8’ dir. Türkiye’de çeşitli çalışmalarda sigara içme prevalansı doktorlar arasında %32.6-66.2 olarak bulunmuştur
11. Sezer ve arkadaşlarının öğretim elemanlarında yaptığı çalışmada
12 erkek öğretim elemanlarında sigara içme oranı %47.4’, Danacı ve arkadaşlarının Manisa ili öğretmenlerinde yaptıkları çalışmada
13 ise sigara içme sıklığı %40.7 olarak tespit edilmiştir. Vakefliu ve arkadaşlarının tıp fakültesi öğrencilerinde yaptığı çalışmada
14 erkeklerde sigara içme %55.0, Ohida ve arkadaşlarının Japonya’da lise öğretmenleri arasında yaptığı çalışmada
15 sigara içme oranı %44.7 olarak bulunmuştur. Doğu Avrupa ülkelerinin bir çoğunda erkeklerin %50.0’si sigara içmektedir
16. Yine çalışmamızda muhtarlık mesleğinden önce günlük sigara içme ortalaması ise 20.85±12.34 (min= 1, maks= 50) adet iken muhtarlık yapılan dönemde ise günlük sigara içme ortalamasının ise 24.00±13.55 (min= 1, maks= 60) adet olduğu belirlenmiştir. Son yıllarda sigaraya başlatılan mücadeleye rağmen toplumun diğer kesimlerine örnek olması gerektiği düşünülen muhtarlarda sigara içme oranı oldukça yüksektir. Muhtarlık sırasında sigara içenlerin oranı düşmesine rağmen içilen sigara sayısında artma görülmesinin iş stresi ile ilgili olabileceği düşünülmektedir.
Sigara içmeyi bırakanlara sigara konusunda son çıkarılan yasalar ve uyarılar sigarayı bırakmanız konusunda etkili oldu mu sorusuna yaklaşık üçte biri (%33.8) evet olarak cevap vermiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) sigara konusundaki koruyucu ve bırakmayı destekleyici çalışmaların sonucu ABD'de bırakma oranı yaklaşık iki kat artmıştır17. Yapılacak daha da etkili çalışmalarla hem çalışma grubumuzda hem de tüm Türkiye'de bırakma oranları önemli düzeyde yükseltilebilir. Sigarayı bırakmak ister misiniz sorusuna araştırma grubunun %79.6’sı evet yanıtını vermiştir. Nedeni sorulduğunda yaklaşık dörtte üçü (%73.0) sağlığa zararlı olduğunu, %13.6’sı da maddi nedenlerden dolayı bırakmak istediğini belirtmiştir. Erbaycu ve arkadaşları18 sağlık çalışanlarının sigara içme alışkanlıkları üzerine yaptıkları çalışmada; sigara içen sağlık çalışanlarının %99.4’ünün sigaranın kendilerine zarar verdiğini düşündüklerini belirlemişlerdir. Ünsal ve ark.’ nın19 çalışmasında ise doktorların %87.8’i sigaranın sağlığa zararlı olduğunu düşünmektedir.
Bu bulgular içicilerin büyük çoğunluğunun sigaranın zararları hakkında farkındalığının yüksek olduğunu göstermektedir. Sigara ve zararları ile ilgili yapılacak bilgilendirme ve seminerler farkındalığın daha fazla uygulamaya dönüşmesini sağlayabilir.
Sigara epidemisinin en önemli noktalarından biri sigara içmeyi deneme yaşıdır. Çalışmamızda sigara deneme yaşı ortalaması 16.67±5.27 yıl olarak bulunmuştur.
Muhtarların yaklaşık yarısı (%46.8) 16 yaşından önce sigaraya başlamıştır. Kutlu ve Çivi’nin yaptığı çalışmada20 sigaraya başlamada en küçük yaş 10, en büyük yaş 40, ortanca değer 18 yaş olup, %62,3’ü 20 yaş altında sigara içmeye başlamışlardır. Daha önce yapılan araştırmalarda gençlerde ortalama sigaraya başlama yaşı 11-18 yaş arasında bulunmuştur21-23. Bireylerin sigaraya en sık olarak ergenlik döneminde başladığı bilinmektedir13. Barış ve arkadaşlarının Kocaeli ilinde erişkinlerde yaptığı çalışmada24 ortalama sigaraya başlama yaşı erkeklerde 18’dir. Küresel Yetişkin Tütün Araştırması çalışmasında ise sigaraya başlama yaşı erkeklerde 16.6 olarak saptanmıştır4. Araştırmamızdan elde edilen veriler Türkiye verileri ile uyumludur. Gençlik döneminde sigara kullanma alışkanlığı edinmemiş kişilerin daha sonraki yıllarda sigaraya başlamaları çok beklenmemektedir. Bu nedenle ergenlik çağından itibaren tütünden korunmak önemlidir25. Ülkemizdeki sigara problemini yenebilmek için özellikle ergenlerin sigaraya başlamasının önlenmesi gereklidir. Muhtarlarda, 39 yaş ve altında olanların sigara içme oranı diğer yaş gruplarına göre daha yüksektir (Tablo 3, p<0.01). Çan ve arkadaşlarının26 doğu Karadeniz bölgesinde yetişkinlerde yaptığı çalışmada erkeklerde hergün sigara içme durumu 30-39 yaş grubunda %56.9 oranı ile en yüksek olup diğer yaş gruplarına göre anlamlıdır. Bu durum çalışmamızla uyumludur.
Muhtarlarda eğitim durumu arttıkça, sigara içme oranı azalmaktadır (Tablo 3, p<0.05). Çan ve ark. nın yaptığı çalışmada26 örgün eğitim almamış erkeklerde sigara içme oranı %37.6 iken, ilkokul mezunlarında %55.6, lise mezunlarında %55.8, üniversite mezunlarında bu oran %45.0’dır. Başer ve arkadaşlarının Denizli il merkezindeki erişkinlerde yaptığı çalışmada27 erkeklerde sigara içme oranı ilköğretim mezunlarında %53.3, lise mezunlarında %46.2 ve yüksekokul/fakülte mezunlarında %45.9 olduğu, eğitim düzeyi arttıkça sigara içmenin azaldığı saptanmıştır. Düşük eğitim seviyesinde sigara içme oranlarının yüksek olması hem bilgi eksikliği hem de yaşam koşulları ile yeterince mücadele edememe nedeniyle bir sığınma noktası olarak sigaranın görülmesinden kaynaklanmış olabilir. Çalışmamızda sosyoekonomik durumunu kötü olarak algılayanlarda sigara içme oranı artmaktadır (Tablo 3, p<0.05). Yapılan bir çalışmada yoksulluk sınırının altında geliri olan erişkinlerin %31’ine karşılık yoksulluk sınırının üzerinde geliri olanların %19’u sigara
kullanmaktadır. İşsiz erişkinlerde prevalans %42 iken, tam zamanlı çalışanlarda %26, yarı zamanlı çalışanlada ise %24’tür. Bu sonuçlar bizim çalışmamızla da uyumludur28.
Araştırmamızda muhtarlık yapma süresi arttıkça, sigara içme oranı azalmaktadır (Tablo 3, p<0.05). Hemşirelerde sigara içme sıklığının meslekte çalışma süresi ile değiştiğini gösteren çalışmalar vardır29,30. Bu durum sigara içilen yıl sayısı arttıkça bırakma eğiliminin arttığı şeklinde yorumlanabilir. Araştırmamızda ailede sigara içen birinin varlığında sigara içme oranları artmakla beraber bu istatistiksel olarak anlamsızdır (Tablo 3, p>0.05). Uysal ve arkadaşlarının31 yaptığı çalışmada sigara içmeyi etkileyen faktörler arasında, ailedeki bireylerin ve arkadaşların sigara içmesi hemşirelerin de sigara içmelerini etkileyen faktör olarak bulunmuştur. Ailede sigara içen kişilerin varlığının, kişinin bu alışkanlığı elde etmesinde özendirici rol oynadığı düşünülmektedir Ancak, Göksel ve arkadaşlarının32 çalışmasında, sigara içicisi olma ile anne ve babanın sigara içici olması arasında istatistiksel bir bağlantı kurulamamıştır. Araştırmaya katılan muhtarlarda kronik hastalığa sahip olanlarda sigara içme oranı anlamlı olarak daha düşüktür (Tablo 3, p<0.05). Yaşamı tehdit eden bir hastalık varlığında sigara içme oranının daha düşük olması sevindiricidir.
Sonuç olarak, toplumda lider sayılabilecek muhtarlarda sigara içme oranı oldukça yüksektir. Muhtar olduktan sonra sigara içme oranı, muhtar olmadan önceki orana göre azalmıştır. Ancak sigara kullanan muhtarların günlük sigara içme ortalaması ise artmıştır. Ama toplumda lider sayılabilecek muhtarlarda sigara içme oranı oldukça yüksektir Topluma rol model konumunda olan muhtarlarda sigara içme oranının düşürülmesi için sigaranın zararları, bırakma yolları konularında eğitimlerin yapılması gereklidir. Bu eğitimlerde daha etkili,daha profesyonel ve daha teşvik edici yardım programları sunulmalı ve kişilerin her şekilde yararlanmaları sağlanmalıdır. Ayrıca sigara kontrol programlarında öncelikli hedef gruplardan biri olarak ele alınmaları yine sigarayı bırakma kampanyalarına katılımlarının sağlanması yararlı olacaktır.
Not: Bu çalışma 5-9 Ekim 2015 tarihinde Konya’da 18. Ulusal Halk Sağlığı Kongresinde bildiri olarak sunulmuştur.