Mevcut deneysel araştırmanın yapılabilmesi için girişimsel olmayan etik kuruldan 2022/05-17 sayılı ve 07/04/2022 tarihli izin alınmıştır. Periodonsiyum desteğini kaybetmesi sebebiyle çekilmiş 100 adet anatomileri ve kök boyları özdeş olan mandibular tek kanallı küçükazı insan dişi toplanarak serum fizyolojik içerisinde bekletildi. Tüm numunelerden her grup içerisinde 10 adet (n =10) örnek olmak üzere 10 grup oluşturuldu. Sonrasında dişlerin tamamına kök-kanal dolum işlemi gerçekleştirildi. Kanal ağızları Cavit G geçici restoratif materyaliyle (3M ESPE, St. Paul, USA) kapatılan dişler kanal patının sertleşmesi amacıyla 1 hafta serum fizyolojik içerisinde bekletildi. Periodontal membranı taklit etmesi amacıyla kök minesement sınırına kadar tamamen erimiş pembe mum havuzuna batırıldı ve daha sonra örnekler dişlerin minesement sınırı 2mm akrilik seviyesinin üzerinde konumlanacak şekilde, 2.5 cm çaptaki ve 5 cm yükseklikteki plastik kaplara yerleştirilen kendiliğinden polimerize olan akriliğin merkezine gömülüp akriliğin sertleşmesi beklendi. Akriliğin polimerize olması esnasında dentinde dehidratasyon olmaması için örnekler suyla soğutuldu. Hazırlanan numuneler gelişigüzel olarak her grup içerisinde 20 numune bulunacak şekilde 5 ana gruba ayrıldı. Bu ana gruplardan A grubuna çepeçevre 2mm ferrule etkisi korunacak ve duvar bırakılmayacak şekilde 1 mm chamfer basamaklı preparasyon, B grubuna duvarsız bölgelerde 2mm ferrule etkisi korunacak ve lingual duvarı kalacak şekilde 1 mm chamfer basamaklı preparasyon, C grubuna duvarsız bölgelerde 2mm ferrule etkisi korunacak ve bukkallingual duvarları kalacak şekilde 1 mm chamfer basamaklı preparasyon, D grubuna duvarsız bölgelerde 2mm ferrule etkisi korunacak ve bukkallingual-mezial duvarları kalacak şekilde 1 mm chamfer basamaklı preparasyon, E grubuna ise tüm duvarları kalacak şekilde 1 mm chamfer basamaklı preparasyon uygulandı (Tablo
1) (Şekil
1).
Büyütmek İçin Tıklayın |
Şekil 1: Gruplara göre hazırlanan preparasyonların okluzal ve aproksimalden görünümleri (kırmızı işaretli yerler ferrule tasarımı yapılan alanları temsil etmektedir). |
Her ana grubun alt grupları (n =10) ise prefabrike dental post setinin (A-Dental, Türkiye) iki farklı çapta olan long 4 (1 mm) ve 6 (1.25 mm) numaraları yerleştirilecek şekilde ayırıldı.
Dişlerden geçici restoratif materyalin uzaklaştırılması sonrasında piezo reamer drilleri ile suyla soğutma yapılarak deneyde kullanılacak olan olan postların kalınlıklarına uyumlu olan post yuvaları şekillendirildi. Numuneler test cihazına (Cap torque tester series TT01; Mark10, Copiague, NY) yerleştirilerek sabitlendi (Şekil 2).
Prefabrik dental post setinin (A-Dental, Türkiye) iki farklı çapta olan long 4 (1 mm) ve 6 (1.25 mm) numaralı postları hazırlanan post yuvalarına lentülo ile cam iyonomer siman (Nova Glass-L; IMICRYL, Konya, Türkiye) gönderildikten sonra simana bulanıp yerleştirildi. Daha sonra kuvveti düzgün şekilde uygulamak amacıyla ratchete (Nucleoss, Türkiye) (Şekil 3) uyumlandırılmış erkek post anahtarı yardımıyla sabit kullanıcı ile manuel tork kuvveti uygulandı ve kırık oluşturan kuvvetler not edildi.
Her kırma işlemi sonrasında uygulayıcı operatör tarafından dijital tork ölçüm cihazında bulunan ‘Zero’ tuşuna basılarak cihaz yeni ölçüme hazır hale getirildi.
Bu çalışmada elde edilen veriler lisanslı IBM SPSS Statistics Version 21 paket programı ile analiz edilmiştir. Değişkenlerin normal dağılım durumları araştırılırken birim sayıları nedeniyle Shapiro Wilk’s’ den yararlanılmıştır. Sonuçlar yorumlanırken anlamlılık düzeyi olarak 0,05 kullanılmış olup; p <0,05 olması durumunda değişkenlerin normal dağılım göstermediği, p >0,05 olması durumunda ise değişkenlerin normal dağılım gösterdiği belirlenmiştir.
• Faktörlerin bağımlı değişken üzerindeki etkisi lineer model oluşturularak analiz edilmiştir.
• Gruplar arasındaki farklılıklar incelenirken değişkenlerin normal dağılım göstermemesi durumunda Kruskal Wallis H ve Mann Whitney U testlerinden yararlanılmıştır. İkiden fazla gruplu karşılaştırmalarda anlamlı farklılık görülmesi durumunda Post-Hoc testler (Bonferroni düzeltmeli Mann Whitney U testi) yardımıyla aralarında anlamlı farklılık bulunan gruplar belirlenmiştir.
• Sonuçlar yorumlanırken anlamlılık düzeyi olarak 0,05 kullanılmıştır.