[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2023, Cilt 28, Sayı 4, Sayfa(lar) 317-320
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Periferik İntravenöz Katater Sonrası Venöz Trombüs: Olgu Sunumu
Songül BİŞKİN ÇETİN1, Fatma CEBECİ1, Ozan ERBASAN2
1Akdeniz Üniversitesi, Hemşirelik Fakültesi, Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği, Antalya, Türkiye
2Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, Antalya, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Hasta Güvenliği, İntravenöz Katater, Komplikasyon, Trombüs, Patient Safety, Intravenous Catheter, Complication, Thrombus
Özet
Periferik intravenöz katater uygulamaları hemşirelik girişimlerinin önemli bir parçasıdır. Elli iki yaşında erkek hasta sol el bileğinde ağrı, sertlik hissi ve sol el sırtında damar yolu kanülü kalma şikâyetleri ile acil servise başvurmuştur. Acilde yapılan tetkikler sonrası Kalp ve Damar Cerrahi konsültasyonu istenmiş ve şikâyeti bulunan damarına ilişkin cerrahi müdahale gereksinimi olduğuna karar verilmiştir. Kalp ve Damar Cerrahi tarafından lokal anestezi altında sol el karpel kemikler hizasında dorsel yüzde 1.5 cm’lik kesi ile yüzeyel venöz eksplorasyon yapılmıştır. Yüzeyel venden yapılan insizyonla ven içerisinden trombüs çıkarılmıştır. İnsizyon yapılan ven primer onarılmıştır. Olgu, hastanelerde periferik intravenöz kateter uygulamaları sırasında takibin önemini vurgulamak, ortaya çıkan sorunların maliyeti ile hasta güvenliğini tehdit eden komplikasyonlarına dikkat çekmek amacı ile sunulmuştur.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Dünya çapında periferik intravenöz kateterler (PIVK), hastanede yatan hastalar için en yaygın kullanılan intravenöz tedavi araçlarıdır 1,2. Her yıl dünya çapında yaklaşık iki milyardan fazla PIVK kullanıldığı ve hastaların %90'ının hastanede kaldıkları süre içinde PIVK uygulamasına ihtiyaç duydukları tahmin edilmektedir3-5. Ancak PIVK uygulamalarının %50 oranında başarısızlıkla sonuçlandığı bilinmektedir6. PIVK'lerin %70 oranında intravenöz (IV) ilaç tedavisi ve %18 oranında IV sıvıların uygulanması için kullanıldığı belirtilmektedir4. PIVK tedavilerin uygulanmasında basit, kısa süreli ve maliyet etkin olması nedeniyle önemli bir role sahiptir7.

    Dünya çapında %71 oranında PIVK uygulamasını hemşireler gerçekleştirmektedir4. Bu nedenle PIVK uygulamaları sırasında ve sonrasında oluşabilecek komplikasyonların önlenmesi hemşirenin temel sorumluluklarından birisidir8. PIVK, komplikasyonlara ve başarısızlığa meyilli olan önemli araçlardan birisidir9. Trombüs, ödem, ağrı, şişme, sertleşme, kanama, yetersiz infüzyon hızı, flebit, enfeksiyon, infiltrasyon, oklüzyon, ekstravazasyon ve yanlışlıkla kataterin çıkması komplikasyonları arasında sayılmaktadır10,11. Bu durumlar bireyin rahatsızlığına, tıbbi tedavi sayısının artmasına, hastanede kalış süresinin uzamasına, maliyet artışına ve ölümlere neden olabilmektedir11. Trombüs PIVK’ya bağlı gelişebilen ciddi komplikasyonlardan birisidir12. Kan akışını engelleyen ve kan damarı içinde bir trombüs oluşumu olarak tanımlanmakta ve genellikle vasküler travmanın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır 5. Ancak PIVK’ya bağlı trombüsün yeterince saptanamadığı ve rapor edilemediği belirtilmektedir3.

    PIVK yönetiminde önerilen kılavuzlar ile mevcut uygulama arasında tutarsızlık olduğu ve yarısından fazlasının uygun olmayan anatomik bölgelere yerleştirildiği ve bunlara bağlı olarak komplikasyonların gelişebildiği belirtilmektedir. Çok sayıda hastada başarısız uygulama ile sonuçlanan veya komplikasyon riski taşıyan PIVK'ler uygulanabilmektedir9. Bu araştırma olgusu, hastanelerde PIVK uygulamaları sırasında ve sonrasında takibin önemini vurgulamak, ortaya çıkan sorunların maliyeti ile hasta güvenliğini tehdit eden komplikasyonlarına dikkat çekmek amacı ile sunulmuştur. Olgu sunumu için hastane Başhekimliğinden veri kullanım izni ve Kalp ve Damar Cerrahi Kliniği Anabilim Dalı’ndan yazılı izin alınmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    Hasta Bilgisi
    Elli iki yaşında erkek hasta, bilinen astım ve diyabetes mellitus tanıları bulunmakta olup, hiatal herni ameliyatı olmuştur. Düzenli kullandığı ilaçları inhaler kapsül (formoterol fumarat dihidrat- budesonid) ve metformin hidroklorür.

    Hastaya genel cerrahi tarafından Hiatal herni nedeni ile laparoskopik fundoplikasyon ameliyatı yapılmıştır. Operasyon genel anestezi altında 60 dk sürmüş olup, post-op ikinci günde genel cerrahi kliniğinden taburcu edilmiştir. Yattığı süre içinde intravenöz sıvı tedavisi (%09 izotonik sıvılar) ve ilaç (metoklopramid hidroklorür, seftriakson, tramadol hidroklorür, deksketoprofen trometamol) ve bronkodilatör (ipratropium bromür, salbutamol, budesonid) tedavi verilmiştir. Intravenöz sıvı ve ilaç tedavisi için sol el sırtına takılan 18 G yeşil branül, klinikten taburcu edilmeden önce çıkarılmıştır.

    Hasta genel cerrahi kliniğinden taburcu edildiği gün, periferik kateterin bulunduğu sol el sırtında şiddetli ağrı, sertlik ve hareket kısıtlığı şikayetleri ile acil servise başvurmuştur.

    Fiziksel Değerlendirme
    Hasta acil servis hekimi tarafından muayene edilmiştir. Hastanın acil servis fizik muayenesinde el hareketinde kısıtlık ve ağrı tespit edilmiş, ısı artışı ve kızarıklık görülmemiştir. Hastanın kan basıncı 136/87 mmHg, nabız 116/dk, solunum sayısı 20/dk ve oksijen satürasyonu 96 olarak ölçülmüştür.

    Tanılama
    Acil serviste hasta için sol el grafisi (Lateral [LAT]) ve el grafisi sol (PA[Posteroanterior]) çekilmiştir. Acilde yapılan fizik muayene ve tetkikler sonrası sol el sırtında operasyon sonrası damar yolu kanülü kalması/damar yolunca yabancı cisim nedeni ile hastaya Kalp ve Damar Cerrahi (KDC) konsültasyonu istenmiştir. Konsültasyon sonrasında hastanın şikâyeti bulunan damarına ilişkin cerrahi müdahale gereksinimi olduğuna karar verilerek KDC kliniğine yatırılmıştır.

    Yapılan Müdahaleler
    KDC tarafından lokal anestezi altında sol el karpal kemikler hizasında dorsel yüzde 1.5 cm’lik kesi ile yüzeyel venöz eksplorasyon yapılmıştır. Yüzeyel venden yapılan insizyonla ven içerisinden trombüs çıkarılmıştır. İnsizyon yapılan ven primer onarılmış ve 3 adet sütür ile kapatılmıştır.

    Takip ve Sonuç
    Hasta operasyon sonrası KDC kliniğine yatırılarak takibi yapılmıştır. Genel durumu iyi olan hasta bir gün sonra önerilerle taburcu edilmiştir. Trombüs çıkartılmasından altı gün sonra kontrol amacıyla KDC polikliniğe başvuran hastaya üst ekstremite Venöz Doppler US (tek taraflı) istenmiştir. US sonucunda, tarif edilen alanda cilt altında seyreden venöz yapıda kompresyona rağmen renkli dolumu izlenmemiştir. Sol subklaviyan, juguler, aksiller venlerde kompresyon yanıtının alındığı alanlarda kompresyona yanıtı tam ve lümenlerinde spontan akımları ve renkli dolumları doğal olarak görülmüştür. Hastanın sistem üzerinde başka bir KDC poliklinik kontrolü bulunmamaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Bu çalışmada sunulan olgu da hasta PIVK sonrası sol el sırtında şiddetli ağrı, sertlik ve hareket kısıtlığı hissi ile acil servise başvurmuştur. PIVK bağlı %49.7 oranında komplikasyon geliştiği saptanmıştır13. Literatür incelendiğinde PIVK’ya bağlı ağrının 10-12,14 sık görülen bir komplikasyon olduğu belirtilmiştir12. Bu durum bireyin rahatsızlığına ve tıbbi tedavi sayısının artmasına neden olabilmektedir11. PIVK ilişkili komplikasyonların yeterince değerlendirilmediği bilinmektedir15. Ağrı özellikle cerrahi kliniklerinde sık karşılaşılan, istenmeyen durumlardan birisidir. Bu nedenle olguda hemşirenin, cerrahiden kaynaklı ağrıya odaklanarak PIVK nedeni ile gelişen ağrıyı göz ardı etmiş olabileceği düşünülmüştür.

    Olguda PIVK uygulamalarının olası komplikasyonlarından trombüs oluşumu saptanmış ve buna bağlı olarak tekrar hastane yatışı ve yeni bir cerrahi müdahale gerçekleştirilmiştir. Yapılan bir çalışmada PIVK başarısızlığına bağlı %9,4 oranında trombüs ve %64,2 oranında da ödemli trombüs tespit edilmiştir10. PIVK komplikasyonları tedavinin kesintiye uğramasına ve hastanın konforunda bozulmaya neden olabilmektedir14. Bununla birlikte hastanede kalış süresinin uzamasına, sağlık maliyetinde artışa ve ölümlere neden olduğu belirtilmektedir11,14,15. Olgumuzda da trombüs nedeniyle tekrar hastane yatışı ve tekrar cerrahi girişim yapılmıştır. Bu durum hastada komplikasyon olarak daha büyük risk oluşturmakta, hasta memnuniyetini azaltmakta, hasta ve kurum açısından maliyeti arttırmaktadır. Aynı zamanda kurumda hasta güvenliği açısından geliştirilmesi gereken bir alana dikkat çekmesi bakımından önemlidir.

    Çalışmamızda PIVK hastanın sol el sırtına yerleştirilmiştir. PIVK komplikasyonlarının görülme oranı, kataterin uygun bölgeye yerleştirilmesiyle ilişkili olduğu belirtilmektedir16. PIVK'nin öncelikle kolun ön kısmına yerleştirilmesi, PIVK çapının uygun seçilmesi, intravenöz ekipler ve/veya diğer uzmanlar tarafından yerleştirmesi, bakım ve izleminin dikkatli yapılması önerilmektedir 11. Komplikasyon insidansını azaltmak için yerleştirme tekniklerinin ve bölgelerinin uygun olması gerekmektedir17. PIVK uygulamalarında damarların korunması, IV tedavi tipi, tedavi miktarı, sıvının osmoloritesi, kan ve kan ürünlerinin uygulama gereksinimi, kataterin çapı, uzunluğu ve kullanım süresi ve hastanın damar yapısı göz önüne alınarak; distal venlerden başlanması, alttaki venöz yapıda komplikasyon geliştiğinde bir üste geçilmesi, katater çapının ve uzunluğunun hastanın yaşı, tanısı, venlerin durumu ve verilecek olan ilaç/sıvı tedavisine göre belirlenmesi, seçilen bölge ve damara göre periferal kateter büyüklüğünün distalden proksimale doğru 22-20-18-16 gauge tercih edilmesi, zor intravenöz girişimler için görüntüleme teknolojilerinin kullanılması, periferal kateter giriş yeri bakımının her gün (kılavuzlarda önerilen %10 povidon iyodine gibi antiseptiklerle) yapılması, katater bölgesinin bakımında transparan pansumanların kullanılması, flebit, infiltrasyon gibi komplikasyonlar izlenmesi, filebit geliştiyse kateterin çıkarılması, IV ilaç uygulamalarında damar endoteli açısından irritan ilaçların dilüe edilmesi ve infüzyon biçiminde uygulanması, ilaç uygulamadan önce varsa trombüsün geri çekilmesi ve kataterin %0.09luk Nacl ile yıkanması, kataterlerin infeksiyon ve flebit açısından risk görülmediği sürece 72-96 saate kadar güvenle kullanılabileceği önerilmektedir18,19. Bu uygulamalar hasta güvenliğinin sağlanması sürecinde hastane kalite kapsamında hazırlanan IV talimatlarda ve kılavuzlarda yer almakta olup, klinik olarak uygulamada ve tanılamada bazı adımların gözden kaçırılmasına işaret etmesi bakımından önem arz etmektedir. Bütün bunların yanı sıra hastaya yönelik faktörler de komplikasyon gelişme riskini artırabilmektedir.

    Bu çalışmanın temel gücü kliniklerde zor saptanan komplikasyonlardan biri olan trombüsün saptanması ve vaka olarak verilmesidir. Olgunun, KDC takibine gelmemesi nedeniyle damarın daha sonraki durumu ve kollateral oluşumuna yönelik verilere ulaşılamamıştır. Klinik alanlarda sıkça uygulanan PIVK sonrası ortaya çıkabilecek ciddi komplikasyonlara dikkat çekmesi açısından önemlidir. Çalışmamız, hastalarda gelişebilecek komplikasyonları önlemek için hayati önem taşıyan PIVK uygulamasına yönelik etkili müdahalelerin geliştirilmesi için kanıt niteliği taşımaktadır. Çalışmamız sadece hastanın değil, hastane ve sağlık hizmeti sunum sonuçlarını iyileştirmek ve geliştirmek için yöneticilerinde harekete geçmesi gerektiğini de göstermektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Sonuç
    Sonuç olarak çalışmada, kliniklerde saptanması zor olan bir PIVK komplikasyonu ele alınmıştır. PIVK uygulamaları hasta güvenliği açısından oldukça önemlidir. Hemşirelerin hasta sonuçlarını iyileştirmek, hasta güvenliğini sağlamak ve sağlık bakım maliyetlerini azaltmak için komplikasyonlar açısından dikkatli olmaları, girişimlerini kanıta dayalı rehberler doğrultunda uygulamaları önerilir. PIVK bölgelerinin daha iyi gözlenmesi, değerlendirmesi ve dokümantasyonun yapılması gerekmektedir. Hemşirelere PIVK’in yerleştirilmesi ve risk faktörlerine yönelik hizmet içi eğitimlerin verilmesi, PIVK kullanımına yönelik prosedürlerin geliştirilmesi ve kalite iyileştirmeye odaklanan politikaların uygulanması önerilir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Huang LS, Huang Y, Hu J. Current practices of peripheral intravenous catheter fixation in pediatric patients and factors influencing pediatric nurses’ knowledge, attitude and practice concerning peripheral intravenous catheter fixation: a crosssectional study. BMC Nursing 2021; 20: 1-9.

    2) Buetti N, Abbas M, Pittet D et al. Comparison of routine replacement with clinically ındicated replacement of peripheral ıntravenous cathe-ters. JAMA Int Med 2021; 181: 1471-8.

    3) Mielke N, Johnson S, Karabon P, Bahl A. A prospective sonographic evaluation of peripheral intravenous catheter-associate thrombophlebitis. J Vasc Access 2022; 23: 754-63.

    4) Alexandrou E, Ray-Barruel G, Carr PJ et al. Use of short peripheral ıntravenous catheters: characteristics, management, and outcomes worldwide. J Hosp Med 2018; 13.

    5) Holder MR, Stutzman SE, Olson DM. Impact of ultrasound on short peripheral intravenous catheter placement on vein thrombosis risk. J Infus Nurs 2017; 40: 176-82.

    6) Piper R, Carr PJ, Kelsey LJ, Bulmer AC, Keogh S, Doyle BJ. The mechanistic causes of peripheral intravenous catheter failure based on a parametric computational study. Sci Rep 2018; 8: 1-12.

    7) Marsh N, Rickard CM. Peripheral intravenous catheter failure-is it us or is it them? Lancet Haematol 2021; 8: e615-7.

    8) Dayan A, Owusu Ansah N, İnce S. Awareness Level Of Nurses About Evidence-Based Practices: Peripheral Intravenous Catheter Applications. J Samsun Health Sci 2021; 6: 235-54.

    9) Marsh N, Larsen EN, Takashima M et al. Periphe-ral intravenous catheter failure: A secondary analysis of risks from 11,830 catheters. Int J Nurs Stud 2021; 124: 104095.

    10) Takahashi T, Murayama R, Oe M et al. Is thrombus with subcutaneous edema detected by ultrasonography related to short peripheral catheter failure? A prospective observational study. J Infus Nurs 2017; 40: 313-22.

    11) Wallis M, McGrail M, Webster J et al. Risk factors for peripheral ıntravenous catheter failure: a multivariate analysis of data from a randomized controlled trial. Infect Control Hosp Epidemiol 2014; 35: 63-8. doi:10.1086/674398.

    12) Suliman M, Saleh W, Al-Shiekh H, Taan W, Al-Bashtawy M. The incidence of peripheral intravenous catheter phlebitis and risk factors among pediatric patients. J Pediatr Nurs 2020; 50: 89-93.

    13) Abusafia BMR, Boztepe H. Evaluation of periphe-ral intravenous catheter-induced local complications in pediatrics. J Clin Nurs 2017. doi: 10.1111/jocn.13730.

    14) Marsh N, Webster J, Ullman AJ et al. Peripheral intravenous catheter non‐infectious complications in adults: A systematic review and meta‐analysis. J Adv Nurs 2020; 76: 3346-62.

    15) Lim S, Gangoli G, Adams E. Increased clinical and economic burden associated with peripheral ıntravenous catheter–related complications: analysis of a us hospital discharge database. Inquıry 2019; 56: 46958019875562.

    16) Liu C, Chen L, Kong D, Lyu F, Luan L, Yang L. Incidence, risk factors and medical cost of peripheral intravenous catheter-related complications in hospitalised adult patients. J Vasc Access 2022; 23: 57-66.

    17) Abolfotouh MA, Salam M, Ala’a Bani-Mustafa DW, Balkhy HH. Prospective study of incidence and predictors of peripheral intravenous catheter-induced complications. Ther Clin Risk Manag 2014; 10: 993.

    18) Kuş B, Büyükyılmaz F. Periferik intravenöz kateter uygulamalarında güncel kılavuz önerileri. GÜSBD 2019; 8: 326-32.

    19) Yılmaz GR (Ed.), Ulusal Damar Erişimi Yönetimi Rehberi 2019. Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 2019; 23.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]