[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2024, Cilt 29, Sayı 1, Sayfa(lar) 034-040
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Ebeveynlerin Ateş ve Febril Konvülziyon Hakkındaki Tutum ve İnanışları
Gülfer AKÇA1, Ünal AKÇA2, Burcu ÇALIŞKAN3
1Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatri Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye
2Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Nöroloji Bilim Dalı, Samsun, Türkiye
3Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatri Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Fever, Fever Fobia, Parent, Febrile Seizures, Ateş, Ateş Fobisi, Ebeveyn, Febril Konvülziyon
Özet
Amaç: Ateş tek başına çocuklarda febril konvülziyon gibi nadir görülen ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu çalışmanın amacı, ebeveynlerin ateş, febril konvülziyon ve tedavisine yönelik bilgi, inanç ve davranışlarını değerlendirmektir.

Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Aralık 2021-Mart 2022 tarihleri arasında çocuk acil ünitesine febril konvülziyon nedeniyle başvurmuş 377 çocuğun ebeveynleri dahil edildi. Katılımcılara sosyoekonomik durum, eğitim düzeyleri, ateşli durumlarda uyguladıkları yöntemler, febril konvülziyon hakkındaki kaygıları ve birlikte seyredebileceğini düşündükleri hastalıklar hakkında çoktan seçmeli sorulardan oluşan anket uygulandı ve analiz edildi.

Bulgular: Ebeveynlerin %80,9’u anne, %35,8’i ilköğretim ve altı, %25,5’i üniversite mezunu idi. Ateş düşürücü tercihi, ateşi düşürmek için ilk yapılanlar, ateşli durumda ilk akla gelen hastalıklar, kaç derecenin ateş kabul edildiği eğitim durumuyla değişmemektedir (p >0,05). Eğitimin artmasıyla kiloya göre ilaç dozu verme (p =0.001), infrared cihaz kullanımı (p =0.02) ve alından ateş ölçme (p <0,01) artmaktadır. Ateş durumunda ebeveynler en sık tonsillit, grip ve diş çıkarmayı düşünmektedirler. Febril konvülziyonu en sık gözlerde sabit bakış, kasılma ve ağızdan köpük gelme olarak tariflemekte ve sonunda zeka geriliği olacağını düşünmektedirler.

Sonuç: Katılımcıların febril konvülziyon hakkındaki bilgi düzeyi belirgin düşük, kaygıları ise yüksektir. Hasta yakınlarının sağlık çalışanları tarafından eğitimi faydalı olacaktır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Çocukluk çağında sıklıkla gördüğümüz ateş; hastalık değil hastalığın bir belirtisidir ve acil servis başvurularının en yaygın sebeplerinden biridir1. Klinik olarak normal ortalama standart vücut sıcaklığının 1°C veya daha fazla yükselmesidir2. Mikroorganizmalara veya pirojenlere karşı gelişen adaptif bir cevaptır. Febril konvülsiyon (FK) ise çocukluk yaş grubunda en sık görülen akut nörolojik olaydır3. Üç ay- 5 yaş arasında merkezi sinir sistemi enfeksiyonu, metabolik bozukluk, elektrolit dengesizliği, zehirlenme gibi tanımlanmış bir neden ve öncesinde ateşsiz nöbet öyküsü olmadan ateşle birlikte ortaya çıkan nöbetlerdir4. Hastalığın insidansı%2-5’tir. Çocukların nörolojik gelişimleri normaldir ve beyinde yapısal-gelişimsel anomali yoktur5.

    Ateş, tek başına çocuklarda FK gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilmesine rağmen, evde farmakolojik olmayan veya farmakolojik (reçetesiz) ilaçlarla tedavi edilebilen kendi kendine yönetilebilir bir durum olarak kabul edilir6. Vakaların büyük çoğunluğunda ateş zararlı değildir. Uluslararası sağlık kuruluşlarının yayınladıkları kılavuzlar ateş yönetiminin tek amacının vücut sıcaklığının düşürülmesinden ziyade çocuğun rahatsızlığını gidermeye ve altta yatan nedenin araştırılmasına yönelik olması gerektiğini belirtir7-9. Ayrıca antipiretiklerin kullanımının ateşli nöbetleri önlemediğine dair açık kanıtlar vardır10. Uzmanların bu ortak görüşünün aksine ateş ebeveynlerin önemli bir endişesi olmaya devam etmektedir. Ailelerin ateşle ilgili temelsiz korkularını ve yanılgılarını tanımlamak için ateş fobisi terimi 40 yıl önce yayınlansa da günümüzde agresif ateş düşürme çabaları ve potansiyel zararlı müdahaleler devam etmektedir11,12.

    FK ise ailelerde büyük bir korku ve paniğe neden olur ve çoğu aile özellikle ilk kez karşılaşılıyorsa, çocuğunun öleceğini düşünür. FK’nın tekrarladığı çocuklarda ebeveynlerin haftalarca uyku bozuklukları veya başka fonksiyonel rahatsızlıklardan yakındıkları bildirilmiştir13.

    Bu çalışma, sosyokültürel anlamda farklı özellikte hastaların tanı ve tedavisinin yapıldığı geniş bir bölgeye hizmet veren acil servise febril konvülziyon nedeni ile getirilen hastaların ailelerinin ateş ve FK ile ilgili bilgi tutum ve davranışlarının belirlenmesi ve anketten elde edilen sonuçlarla ebeveyn eğitiminin planlanması, uygulanması amacıyla yapılmış tanımlayıcı bir çalışmadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu kesitsel çalışma, 01 Aralık 2021-31 Mart 2022 tarihleri arasında FK nedeniyle çocuk acil servise başvurup ilk müdahalesi yapılan hastaların ebeveynleri ile yüz yüze anket yöntemiyle yapıldı. Katılımcılara, anketin başlangıç kısmında bulunan bir bölümde araştırmanın amacı, anketin süresi, araştırmacıların kimliği ve verilerin nasıl saklanacağı hakkında bilgi verildi. Yazılı bilgilendirilmiş onam, katılımcılar anketi tamamlamadan önce alındı. Anket, ilgili literatür taramasına dayalı olarak geliştirildi ve önce 10 ebeveyn üzerinde test edildi, ardından doğruluk ve netlik için ayarlandı. On dakikada tamamlanan, yüz yüze uygulanan anketin birinci bölümünde ailelerin sosyo-demografik özellikleri ile ilgili, ikinci bölümünde ebeveynlerin ateşe yaklaşımı ve ateşli havale ilgili sorular yer aldı. Üçüncü bölümde ise ebeveyne daha önce ateşli havale geçiren çocuğu varsa ilaç başlanıp başlanmadığı ve takip durumu soruldu.

    Tüm ebeveynlere görüşme sonunda FK hakkında bilgi verildi ve FK’nın yineleyebileceği, yinelemesi durumunda yapılması gerekenler ve alınması gereken önlemlerle ilgili olarak eğitim verildi.

    İstatistiksel İncelemeler: Çalışmanın verileri IBM SPSS Statistics 21 ile değerlendirildi. Kategorik veriler frekans ve yüzde olarak sunuldu. Kategorik verilerin karşılaştırılmasında ki-kare testi kullanıldı. Sürekli değişkenler ortalama ± standart sapma, ortanca (q1-q3) olarak sunuldu. Verilerin dağılımı Kolmogorov Smirnov testi ve grafiklerle değerlendirildi. Normal dağılım göstermeyen verilerin karşılaştırılmasında Mann Whitney U ve Kruskal Wallis testleri kullanıldı. p <0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Çalışma yürütülmesi için Ondokuz Mayıs Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulundan onay alındı (2019/564).

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmaya katılan 377 ebeveynin %80,9’u anne, %35,8’i ilköğretim ve altı, %25,5’i üniversite ve üzeri eğitim mezunu, %59,9’unun gelir seviyesi 5000 TL’nin altına idi. FK geçiren çocukların %58,6’sı erkek, yaş ortalaması 32.65 ±15,83 ay, median 30 aydı. Anne yaşı ortalaması 31,17± 5,38 yıldı (minimum: 21, maksimum 48, median 30 yaş). Ebeveynlerin %54,4’ü ev hanımı, %22’si memur, %82,5’i şehir merkezinde yaşıyordu. Katılımcıların sosyodemografik bulguları tablo 1’de verilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Katılımcıların sosyodemografik bulguları.

    Ebeveynlerin %44,3’ünün ateşi alından, %41,6’sının koltuk altından ölçtüğü, en sık kullanılan ölçüm aracının dijital ve infrared cihazlar olduğu öğrenildi. Kaç dereceyi ateş olarak nitelendirdikleri sorulduğunda hastaların yarısı 38°C cevabını vermiştir. Katılımcıların %48’i ateş anında ilk olarak çocuklarının giysilerini çıkarttıklarını, %26,8’ i ise ateş düşürücü verdiklerini belirttiler. Periferik soğutma yaygın olarak uygulanırken, %44,6’sı tüm vücut soğutması ve doğru uygulama olarak %48,8’i ılık su kullanıyordu. Ateş fobisi değerlendirmek ve hastalık öngörüleri için yöneltilen sorularda ateşli durumda ilk akla gelen hastalıklar bademcik iltihabı ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları idi. Düşmeyen ateşte ailelerin %91,5’i çocuklarının havale geçireceğini, %31’i beyin hasarı kalacağını, %9’u ise öleceğini düşünmüşlerdir.

    Ateş düşürücü tercihlerinde katılımcıların %84,6’sı doza dikkat ederken, %43,2’si kiloya göre doz ayarlaması yaptığını, %68,2’si doktorun önerdiği ilacı kullandıklarını belirttiler. En sık tercih edilen ateş düşürücü ibuprofen ve parasetamolün oral formuydu. Tablo 2’de katılımcıların ateş hakkında bilgi, tutum ve düşünceleri detaylı olarak verilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Ebeveynlerin ateş hakkında bilgi, tutum ve düşünceleri.

    FK durumundaki inanışlar ve tutumlar sorgulandığında en sık kasılma ve titreme, gözlerde sabit noktaya bakma ve ağzından köpük gelmesi olarak nitelendirdikleri görüldü. Katılımcıların büyük çoğunluğu (%64,7) çocuklarında zeka geriliği kalacağını düşünmekte idi. Çocukların %66,8’inde FK’nın tekrarladığı ve %24,1’ine antinöbet ilaç veya profilaksi aldıkları saptandı ve bunların %51,6’sına çocuk nörologları tedavi başlanmıştı. Ateşli havale hakkında bilgi, inanç ve tutumlar tablo ttable3>3’te sunulmuştur.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Ateşli havaledeki inanışlar ve tutumlar.

    Eğitim durumunun artması ile ateşin nereden ölçüldüğü, ateş durumunda ilk akla gelen hastalıklar, düşmeyen ateşte ilk yapılanlar, parasetamol veya ibuprofen kullanımı, kaç derecenin ateş kabul edildiği ve ilaç dozuna dikkat etme alışkanlığı arasında anlamlı fark saptanmamıştır (p >0,005). Dört ve üzeri çocuk sahibi olma, civalı termometre kullanımı, direk elle ateş ölçme, oral ateş düşürücüler haricinde fitil uygulama, nöbet esnasında panik yapma, reçetesiz eczaneden ateş düşürücü alma, ilacın dozunu ateşin şiddetine göre ayarlama alışkanlığı eğitim seviyesinin artmasıyla azalmaktadır.

    Çocuğun cinsiyetine göre değerlendirildiğinde erkek çocukları nöbet geçirdiğinde ebeveynlerin daha çok paniğe kapıldıkları, düşmeyen ateşte evde izlenmek yerine hemen doktora götürdükleri ve kızlara oranla 2 kat daha fazla fitil uygulandıkları görülmüştür. Ağızdan ve makattan ölçüm yapılan 7 hastanın tümü erkektir.

    Anne ve babalar karşılaştırıldıklarında çok çocuk sahibi olan ailelerde acile annelerin daha çok başvurduğu izlenmiştir (p =0,006). Annelerin babalara oranla daha fazla civalı termometre kullandıkları, ilacın dozunu ateş yüksekliğine göre ayarladıkları, eczaneden reçetesiz ilaç temin ettikleri görülürken, babaların daha fazla fitil uyguladıkları, sadece el yüz yıkayarak periferik soğutma yaptıkları saptanmıştır. Annelerin ateş ve febril konvülziyona yaklaşım hakkında bilgileri doktor ve hemşirelerden alırken, babaların daha çok kulaktan dolma bilgileri edindikleri izlenmiştir (p =0,002). Çalışma sonucunda istatistiksel anlamlılık saptanan durum ve alışkanlıklar tablo 4’te verilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Ateş ve febril konvülziyon durumunda gözlenen tutum ve davranışların anne baba olma durumu, çocuğun cinsiyeti ve eğitim durumuyla ilişkisi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Ateş, çocuk doktorları ve diğer sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından yönetilen en yaygın klinik semptomlardan biridir12. Ancak ateş birincil hastalık değil, enfeksiyonla mücadelede faydalı etkileri olan fizyolojik bir mekanizmadır. Ateşin derecesi her zaman hastalığın ciddiyeti ile ilişkili değildir. Ateşlerin çoğu kısa sürelidir, iyi huyludur ve aslında konağı koruyabilir14. Veriler, ateşte bağışıklık sisteminin belirli bileşenleri üzerinde yararlı etkiler göstermektedir ve sınırlı veriler, ateşin çocuklarda rahatsızlığa neden olabilmesine rağmen, ateşin aslında vücudun viral enfeksiyonlardan daha hızlı iyileşmesine yardımcı olduğunu ortaya koymuştur15. Acil müdahale edilmesi gereken vücut sıcaklığının 41°C ve üzeri olduğu hipertemi durumu haricinde, ateşi olan çocukların beyin hasarı gibi olumsuz sonuçlar açısından yüksek risk altında olduğuna dair bir kanıt yoktur16.

    Vücut savunmasında belirgin bir öneme sahip olan ateşin tanımı, yaşa uygun ölçüm teknikleri ve normal değerler, evde uygulanacak takip yöntemleri belirli kılavuzlar dahilinde tanımlanmıştır. Kılavuzlar 0-5 yaş arası ağızdan ve makattan ölçümü önermezken, aksiller bölgeden dijital ve infrared cihazlarla ölçümü desteklemektedirler 7,8. Alın ölçümleri evde uygulanabilirken hastanelerde sağlık profesyonellerince bu ölçümün kullanılmaması önerilmiştir7. Üç ayın altındaki ateşin her durumda acil olduğu, bu yaşın üzerinde taşikardi, solunum değişikliği, dehidratasyon veya genel durum kötülüğü geliştiğinde ciddi hastalık düşünülmesi gerektiği belirtilmiştir9. Hastalarımızın büyük çoğunluğu dijital cihazlarla ölçüm yaparken, çoğunlukla alından ve aksiller ölçüm yapıldığı dikkati çekmiştir. Ailelerin eğitim durumu arttıkça yanlış ölçüm teknikleri ve yerlerininin düzeldiği, özellikle üniversite ve üzeri eğitim seviyesinde evde ateşi izleme hemen doktora götürme alışkanlığının azaldığı saptanmıştır. Çalışmamızda saptanan erkek çocukları ateşlendiğinde hemen acil servise başvurma, erkek çocuklara kızlara oranla daha fazla fitil uygulamasının yapılması, makattan kızların değil sadece erkek çocuklarının ateşinin ölçülmesi gibi davranışlarının eğitim seviyesinin düşük olduğu ve kırsalda yaşayan ailelerde olduğu görülmüştür.

    Pek çok ebeveyn, ateşi çok az olmasına veya hiç olmamasına rağmen ateş düşürücü ilaçlar verir17. Ateşin kendisinin bir hastalığın seyrini kötüleştirdiğine veya uzun süreli nörolojik komplikasyonlara neden olduğuna dair bir kanıt yoktur18. Bu nedenle, ateşli çocuğu tedavi etmenin birincil amacı, vücut sıcaklığının normalleşmesine odaklanmak yerine çocuğun genel konforunu iyileştirmek olmalıdır9. Dozlamanın yaş veya ateş yüksekliğinden ziyade ağırlığa dayalı olması gerekmektedir8. Periferik soğutma ile birlikte ateş düşürmenin etkinliği artmaktadır 19. Soğuk su veya hızlı şok şeklindeki duşlar, ılık süngerler, gerektiğinden az ve çok giydirilme önerilmez (20). Sanılanın aksine alkol, sirke gibi sıvıların beraberinde kullanılması, ciddi cilt reaksiyonları ve rebound ateş yükselmesine sebebiyet verebilir 21. Ateş düşürücü tedaviye ilişkin ebeveyn ve hekimlerin görüşleri arasında bazı farklılıklar olsa da ebeveynler ve bakıcılar için ateş yönetimi konusunda birincil bilgi kaynağı hekimler ve hemşirelerdir22. Çocuk doktorları tarafından ateş düşürücü tedaviye başlamak için en yaygın endikasyonlar, 38,3°C'den daha yüksek bir sıcaklık ve çocuğun genel konforunu iyileştirmektir9. Fakat pediatristlerin sadece %13’ü bu düşüncelerini aileye özellikle bildirirler, bu niyet sadece tavsiyelerde kalır23. Sık olarak kullanılan ve doktorların önerisi olan kombine veya dönüşümlü ilaç kullanımının etkinliği tartışmalıdır ve toksik durumlara neden olabilir24. Ateş düşürücülerin ateşli nöbetleri önlemede etkisiz olduğu unutulmamalıdır. Ateş düşürücü tedavi, ebeveynler tarafından yaygın bir uygulama olarak kalacaktır ve genellikle çocuk doktorları tarafından teşvik edilir ve desteklenir. Bu nedenle, çocuk doktorları ve sağlık hizmeti sağlayıcıları, ebeveynlere ve diğer bakıcılara ateş ve ateş düşürücülerin kullanımı konusunda uygun danışmanlık vermekten sorumludur.

    Ateşin özellikle 3 ay-5yaş aralığında en korkulan ve en sık görülen yan etkisi febril konvülziyonlardır3. FK sağlık çalışanları için sık karşılaşılan benign bir klinik tablo olsa da ilk defa şahit olan hasta yakınları için çok ürkütücü olabilir25. Yapılan birçok çalışma ebeveynlerin FK hakkında bilgilerinin zayıf olduğunu göstermiştir26-28. Bizim çalışmamızda da nöbet esnasında çocuğu soğuk suya sokma, ağzına elini sokarak dişlerini açmaya çalışmak, sarsmak gibi yanlış uygulamaların yapıldığı görülmüştür. Bu uygulamaları yapan ailelerin bilgi kaynakları sağlık çalışanları ve etraftan duydukları idi. Aileler korku ve panik halinde çocuğa yardımcı olmak adına daha tehlikeli bir duruma sebebiyet verebilmektedirler. Sağlık çalışanlarının müdahaleler konusunda doğru bilgilendirilmesi ve bu bilgilerin de ailelere anlayabilecekleri şekilde kesin ve tereddütsüz şekilde aktarılması gerektiğine inanıyoruz. Bizim çalışmamızda nöbet esnasında paniğe kapılma davranışı eğitim seviyesinin artmasıyla azalmaktadır. Erkek çocuklarının nöbet geçirmesinde daha çok paniğe kapılma yine eğitim düşüklüğü ile ataerkil toplumlarda sık görülmektedir29.

    Febril konvülziyon sonunda ailelerin çocuklarının beyninde hasar kalacağı, epilepsi hastası olacakları veya felç geçirecekleri gibi kulaktan duyma yanlış bilgiler tüm dünyada yaygın olarak görülmektedir25,26. Ateş fobisinin altında yatan en büyük neden de budur. Yüksek tekrarlama riski dışında FK’ların uzun vadeli nörolojik veya gelişimsel kötü etkileri tespit edilmemiştir30. Bu hastalarda epilepsi gelişme riski son derece düşüktür, ancak genel popülasyondakinden biraz daha yüksektir31. Bununla birlikte, hiçbir veri, basit ateşli nöbetleri olan çocukların profilaktik tedavisinin riski azaltacağını önermemektedir, çünkü epilepsi tekrarlayan basit ateşli nöbetlerin neden olduğu beyinde yapısal hasardan ziyade genetik yatkınlığın sonucudur32. FK sırasında ebeveynlerin nasıl müdahale edebileceği, FK sonrasında kendilerini, çocuklarını nelerin beklediğini bilmek aileleri daha güvende hissettirecektir.

    Çalışmanın kısıtlılıkları
    Bulguların tüm toplumu yansıtmaması, ateş ile acil servise başvuran hastalar ile FK geçiren ailelerin karşılaştırılmasının yapılamaması çalışmamızın zayıf yanlarıdır. Çok merkezli ve karşılaştırmalı planlanan bir çalışma daha güvenilir ve kapsamlı sonuçlar verebilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Sonuç
    Uluslararası sağlık kuruluşları ateşin tespiti, evde yönetimi, hastane ihtiyacının ne zaman olacağı, ateşli nöbetlerin tanımı, nöbet esnasında ilk yapılabilecek müdahaleler ve ateş fobisini azaltacak kılavuzlar hazırlasalar dahi, bu kaynaklar konuyla ilgili sağlık profesyonellerinin haricinde muhatap bulamamaktadır. Yüksek ateş ve FK sırasında yapılması gerekenleri anlatmak ve uygun yaklaşımlarla ateşe bağlı sekelleri azaltmak, ailelere bu konularda yeterli eğitimin verilmesi ile mümkün olacaktır. Bu konuda sağlık personeline önemli görevler düşmektedir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Pitoli PJ, Duarte BK, Fragoso AA, Damaceno DG, Marin MJS. Fever in children: parents' search for urgent and emergency services. Cien Saude Colet 2021; 26: 445-54.

    2) Kelly M, Sahm LJ, Shiely F, O'Sullivan R, McGil-licuddy A, McCarthy S. Parental knowledge, atti-tudes and beliefs regarding fever in children: an in-terview study. BMC Public Health 2016; 16: 540.

    3) Sawires R, Buttery J, Fahey M. A Review of Febrile Seizures: Recent Advances in Understanding of Febrile Seizure Pathophysiology and Com-monly Implicated Viral Triggers. Front Pediatr 2022; 9: 801321.

    4) Smith DK, Sadler KP, Benedum M. Febrile Seizures: Risks, Evaluation, and Prognosis. Am Fam Physician 2019; 99: 445-50.

    5) Canpolat M, Per H, Gumus H, Elmali F, Kumandas S. Investigating the prevalence of febrile convulsion in Kayseri, Turkey: An assessment of the risk factors for recurrence of febrile convulsion and for development of epilepsy. Seizure 2018; 55: 36-47.

    6) Lemay V, Fere, B. Chapter 6: Fever. In Handbook of Nonprescription Drugs: An Interactive Approach to Self-Care, 19th ed, Krinsky D, Ed.; Ameri-can Pharmacists Association: Washington, DC, USA 2017.

    7) National Institute for Health and Care Excellence. Fever in Under 5s: Assessment and Initial Management. (NICE Guideline 143). London: National Institute for Health and Care Excellence, 2019.

    8) National Institute for Health and Clinical Excellence. Feverish Illness in Children-Assessment and Initial Management in Children Younger than 5 Years. 2013.

    9) Sullivan JE, Farrar HC. Fever and antipyretic use in children. Pediatrics 2011; 12: 580-7.

    10) Rosenbloom E. Do antipyretics prevent the recurrence of febrile seizures in children? A systematic review of randomized controlled trials and meta-analysis. Eur J Paediatr Neurol 2013; 17: 585-8.

    11) Schmitt, B.D. Fever phobia: Misconceptions of parents about fevers. Am J Dis Child 1980; 134: 176-81

    12) Clericetti CM, Milani GP, Bianchetti MG et al. Systematic review finds that fever phobia is a worldwide issue among caregivers and healthcare providers. Acta Paediatr 2019; 108: 1393-7.

    13) O'Neill-Murphy K, Liebman M, Barnsteiner JH. Fever education: does it reduce parent fever anxiety? Pediatr Emerg Care 2000; 17: 47-51

    14) Nizet V, Vinci RJ, Lovejoy FH. Fever in children. Pediatr Rev 1994; 15: 127-35.

    15) Marcy SM, Kohl KS, Dagan R et al. Fever as an adverse event following immunization: case defi-nition and guidelines of data collection, analysis, and presentation. Vaccine 2004; 22: 551-6.

    16) El-Radhi AS. Fever management: Evidence vs current practice. World J Clin Pediatr 2012; 1: 29-33.

    17) Bilenko N, Tessler H, Okbe R, Press J, Gorodischer R. Determinants of antipyretic misuse in children up to 5 years of age: a crosssectional study. Clin Ther 2006; 28: 783-93.

    18) MacMahon D, Brabyn C, Dalziel SR, McKinlay CJ, Tan E. Fever phobia in caregivers presenting to New Zealand emergency departments. Emerg Med Australas 2021; 33: 1074-81.

    19) Meremikwu M, Oyo-Ita A. Physical methods for treating fever in children. Cochrane Database Syst Rev 2003; 2003: CD004264.

    20) Villarejo-Rodríguez MG, Rodríguez-Martín B. Parental Approach to the Management of Child-hood Fever: Differences between Health Professional and Non-Health Professional Parents. Int J Environ Res Public Health 2019; 16: 4014.

    21) Araz N. Ç. Ailelerin Ateşli Çocuğa Yaklaşımı: Bilgi, Tutum ve Uygulamaları. Türkiye Çocuk Hast Derg 2013; 7: 27-32.

    22) Al Arifi MN, Alwhaibi A. Assessment of Saudi Parents' Beliefs and Behaviors towards Management of Child Fever in Saudi Arabia-A Cross-Sectional Study. Int J Environ Res Public Health 2021; 18: 5217.

    23) Mayoral CE, Marino RV, Rosenfeld W, Greensher J. Alternating antipyretics: is this an alternative?. Pediatrics. 2000; 105: 1009-12.

    24) Kamel F, Magadmi R, AbuOuf NM et al. Knowledge, Attitude, and Practice of Paracetamol and Ibuprofen Administration Among Caregivers of the Pediatric Age Group in Jeddah. Cureus 2021;13: e12460.

    25) Hakizimana Mbbs MMed O, Kalimba Mbbs MMed E, Arnold Md L, Cartledge MBChB P. The assessment of parents' knowledge, attitudes and concerns about febrile seizures in children at tertiary hospitals in Rwanda-a descriptive study. J Trop Pediatr 2021; 67: fmab003.

    26) Öz Tunçer G, Akkoç DC, Albayrak P, Kutluk MG, Teber S, Deda G. Febril Konvülziyon Hakkında Hasta Yakınlarının Bilgi, Kaygı ve Düşünceleri. Türkiye Çocuk Hast Derg 2021; 15: 19-23.

    27) Kolahi AA, Tahmooreszadeh S. First febrile convulsions: inquiry about the knowledge, attitudes and concerns of the patients’ mothers. Eur J Pediatr 2009; 168: 167-71.

    28) Sajadi M, Khosravi S. Mothers’ Experiences about Febrile Convulsions in Their Children: A Qualitative Study. Int J Community Based Nurs Midwifery 2017; 5: 284-91

    29) Alateeq MM, Albader BO, Al-Howti SY, Alshar-youfi M, Abdullah JB. Parent’s knowledge and practice in home management of fever in their children in Riyadh, Saudi Arabia. J Fam Med Prim Care 2018; 7: 1012-8.

    30) Yau MM, Hon KL, Cheng CF. Febrile seizures in children: a condensed update. Hong Kong Med J 2019; 25: 499-500.

    31) Smith DK, Sadler KP, Benedum M. Febrile Seizures: Risks, Evaluation, and Prognosis. Am Fam Physician 2019; 99: 445-450.

    32) Mewasingh LD, Chin RFM, Scott RC. Current understanding of febrile seizures and their long-term outcomes. Dev Med Child Neurol 2020; 62: 1245-9.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]