Obezite ve vücut kompozisyonları ile ilgili yapılan çalışmalar gelişen yöntemlerle birlikte önemli bir artış göstermektedir. Dünyanın farklı yörelerinde yapılan çalışmalar vücut kompozisyonunda yağ oranının gittikçe arttığını bunun sonucu olarak da çeşitli sağlık problemlerinde önemli ölçüde artışlar olduğunu göstermiştir
18-21. Obezite ile ilgili sağlık sorunları toplumsal olarak değerlendirildiği gibi bireysel olarak da ele alınmalıdır. Bu çalışmadaki her iki denek grubundan elde edilen sonuçlar bireyler arasında büyük farklılıklar göstermekle birlikte, vücut yağ oranı ve vücut ağırlığında ortalama değer açısından artma yönünde genel bir eğilim göstermiştir. Vücut ağırlığı ve yağ oranındaki artışlar erkeklerde bayanlara göre daha yüksek bulunmuştur. Japon kolej öğrencilerinde yapılan ölçümlerde erkeklerde bir yıllık dönem sonunda VKİ’nde artma gözlenirken bayan öğrencilerde ise azalma gözlenmiştir
21.
Vücut kompozisyon analizi ile bireylerin sağlık durumları ve beslenme durumlarının takibi yapılarak klinik açıdan önemli bilgiler elde edilmektedir 3,4,6. Adolesanlarda ve çocuklarda obezite tanımı için vücut kitle indeksinin kullanılabileceği kabul edilmiştir 22. Amerikan kalp akciğer ve kan enstitüleri (NHLBI) 23 ve dünya sağlık örgütü (WHO) 24 klinik olarak obeziteyi tanımlamak için kilonun boyun karesine oranlanması (kg/m2) ile elde edilen vücut kitle indeksi kullanılır. Bu değerlendirmeye göre vücut kütle indeksi (VKİ)'nin 25 kg/m2'nin üzerinde olduğu kişiler aşırı kilolu, 30 kg/m2 'nin üzerinde olanlar obez olarak tanımlanır 23,24. Genel vücut kompozisyon taramaları ile asemptomatik ve durumu iyi olan bireylerin obeziteye yönelme ihtimalleri olup olmadığı erkenden belirlenebilir. Bu çalışmada vücut ağırlığı ve yağ artış oranlarına baktığımızda çok yüksek oranda artış gösterenler olduğu tespit edilmiştir. Aşırı vücut yağ miktarı artışı gösteren bireyler bu an itibarı ile normal sınırlar olarak kabul edilen VKİ’i 18.5-24.99 kg/m2 değerleri içerisinde olmakla birlikte, bireylerdeki bu artışın aynı oranda devam etmesi durumunda ileriki yıllarda obez durumuna gelme ihtimalleri yüksek olacaktır. Bu nedenle kilo ve vücut yağ miktarındaki artışların %10 üzerinde olan bireylerin metabolik ve hormonal yönlerden takip edilmelerinin yanı sıra yeme alışkanlıkları ve fiziksel hareket durumlarının da beklenilen ya da istenilen seviyede olması gerekmektedir.
Bununla birlikte diğer bir önemli nokta ise düzenli olarak vücut kompozisyonu, yağ oranı ve ağırlık ölçümleri sağlık durumu ve bu durum değişimi hakkında sadece ağırlık ölçümü ile elde edilemeyecek kadar önemli bilgiler vermektedir. Bu çalışmada vücut kompozisyonunu tespit etmek için kullandığımız yöntem olan biyoelektrik impedans analiz yönteminin etkinliği farklı denek gruplarında yapılan birçok çalışmada gösterilmiştir. 25-28.
Çocukluk çağında, adolesan ve gençlerde normal vücut kitle indeks ve kompozisyonu ile ilgili çalışmalar gittikçe önem kazanan noktalardan biri haline gelmektedir 29. İlerleyen yaş ile vücut kitle indeksi artışı normalde görülmekle birlikte bireylerdeki aşırı kilo artışları dikkatle takip edilmesi ve altta yatan nedenlerin de mutlaka araştırılması gereken önemli noktalar olduğu bildirilmektedir 30,31. Normal vücut kitle indeksine sahip bireylerde yaşam süresi ve kalitesi vücut kitle indeksi yüksek olanlara göre daha iyi durumda bulunmaktadır. Vücut kompozisyonu ve kardiyorespiratuvar durum arasındaki ilişki gençlerde yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Gençlerde artan yağ oranına bağlı olarak aerobik sağlamlık ve egzersiz kapasitelerinde azalma gösterilmiştir 32-34.
Bu çalışmaya katılan bireylerden vücut ağırlığı ve özelliklede yağ miktarındaki artış oranının diğer bireylerde görülenlerden çok daha fazla olanların yüksek risk içerdiği unutulmamalıdır. Vücut ağırlığındaki artışlardan besin alımı ve enerji tüketim dengesinin çeşitli faktörlerce bozulmasına dayanmaktadır. Bununla birlikte yüksek artış gösteren bireylerin hormonal veya metabolik durumlarının problem kaynağı olabileceğinden erken uyarı gibi algılanıp gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Yapılan çalışmalar artan vücut yağ miktarına bağlı olarak özelliklede visseral yağ birikimindeki artmada olmak üzere kardiyovasküler risk faktörlerinin artığı gösterilmiştir 2,35. Araştırmalar sonucunda obezitenin gelişmiş ülkelerde düşük sosyoekonomik düzeylerde, gelişmekte olan ülkelerde ise yüksek sosyoekonomik düzeye sahip kesimlerde daha sık olduğu gösterilmiştir 36.
Bu çalışmanın sonuçları ülkemizde özelliklede çocukluk, ergenlik dönemleri ve gençlerde yaş ve cinsiyet gruplarında kilo ve yağ oranındaki artış prevalans araştırmalarının gerekliliğini göstermektedir. Bireylerin yeme alışkanlıkları araştırılmalı, fiziksel aktivite artışı mutlaka önerilmelidir.
Sonuç olarak grup içinde bireyler arasında farklı yönde vücut ağırlık değişimi gözlense de temel nokta genç tıp öğrencilerinde vücut ağırlığında ortalama değerler artış yönündedir. Gençlerde vücut yağ oranı takibi ile bunlarda ileri yıllarda obeziteye bağlı olarak gelişebilecek olan risk faktörlerinin erkenden tespit edilerek gerekli önlemlerin alınmasına yol açacağından üzerinde durulması gereken önemli bir durumdur.