Dorzolamid ve dorzolamid-timolol maleat kombinasyonunun ikinci basamak glokom tedavisinde etkinliği çeşitli çalışmalarla kanıtlanmıştır
1,6,7. Tavşanlar üzerinde yapılan bir preklinik çalışmada 3 ay boyunca topikal dorzolamid uygulamalarının kornea kalınlığında herhangi bir değişiklik yapmadığı rapor edilmekle beraber, glokomlu hastalarda 4 haftalık topikal dorzolamid kullanımı sonrası yapılan pakimetrik ölçümlerde 0.007-0.009 mm lik santral kornea kalınlık artışı rapor edilmiştir. Ancak bu kalınlaşma fizyolojik sınırlar içinde değerlendirilmiştir
8,9.
Olgumuzda pakimetrik ölçümlerde sağ ve sol kornea arası kalınlık farkı bize dorzolamide bağlı stromal korneal ödemi düşündürmüştür. Ayrıca hastamızda kornea ödemi yapabilecek keratit, travma, göziçi operasyon hikayesinin olmaması, takiplerinde ani göziçi basınç artışlarının kaydedilmemesi, dorzolamid, timolol maleat kombinasyonuna geçmeden önce biyomikroskobik muayenede kornea distrofisine ait bulguların olmaması da bu tanıyı desteklemektedir. Sonuçta, bir predispozan faktör olarak ileri yaştaki hastamızda dorzolamid uygulaması sonrası böyle diffüz stromal ödem gelişimi de tanımızı desteklemektedir.
Bir yıl gibi uzun süreli topikal dorzolamid uygulamasının kornea endoteli üzerine etkisini araştıran bazı klinik çalışmalar sağlıklı bir korneada, kornea kalınlaşma artışı yada diğer kornea anomalilerinin gelişmediğini göstermektedir10,11. Lats ve ark. primer açık açılı glokom ve oküler hipertansiyonlu hastalarda, bir yıllık günde 3 damla dorzolamid uygulaması sonucu ortalama %3.6’lık endotelyal hücre sayısında azalma rapor etmişlerdir ki bu normal bir insanın yıllık ortalama santral endotelyal hücre kaybı olan %0.6’ya oranla anlamlı olarak yüksektir11,12.
Çok yakın zamanda Zhao ve Chen brinzolamide bağımlı geri dönüşümlü bir kornea ödemi olgusu bildirmiş olmakla beraber, bu zamana kadar topikal dorzolamid %2 kullanımına bağımlı toplam 25 kornea ödemi bilidirilmiştir ve bunların hemen hepsinde kornea yetmezliği hikayesi mevcut olup, geri dönüşümsüz kornea ödemi vakalarıdır4,13. Bizim olgumuzda da herhangi bir geçirilmiş ön segment operasyonu veya kornea patolojisi olmamasına karşın, yaşlılık önemli bir risk faktörü olarak görülmektedir.
Yaşla beraber endotelyal hücre sayısında azalma olduğu rapor edilmektedir10. Hasta ilacı her iki gözüne de kullandığı halde sadece solda kornea ödemi gelişimi bize sol kornea endotelyal hücre sayısının sağa göre çok daha az olduğunu düşündürmektedir. Ancak speküler mikroskobik inceleme yapamadığımızdan bunu gösteremedik.
Dorzolamid gibi kornea endotelinde dekompensasyon riski bulunan topikal karbonik anhidraz inhibitörlerinin yaşlı hastalarda kulanılırken daha dikkatli olunması düşüncesindeyiz.