Etil alkol'ün AR üzerine yaptığı depresif etki, alkol'ün alım süresi, miktarı ve kişisel özelliklere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Bu etkilere ait ülkemizde 1980 yılında Devranoğlu tarafından yapılmış olan ilk çalışmada benzer olarak, alkol tüketimi sonrası AR eşiklerinde belirgin derecede yükselmeler tespit edilmiştir hatta bu yükselmelerin gürültüyle birlikte 4 kat daha fazla olduğunu gösterilmiştir
9. 1995 yılında 30 sağlıklı erkek üzerinde yapılan bu çalışma konu ile ilgili ülkemizde yapılan ikinci çalışmadır. Bu tarihten itibaren konu ile ilgili yeni bir verinin üretilmemesi nedeniyle hala güncelliğini korumaktadır. Çalışma sonucunda özellikle 2000 Hz'de AR eşik değerlerinde 30. dk'da 4.2 dB, 60. dk'da ise 5.1 dB'lik yükselme tespit edilmiştir.
Borg 10, Cohill 11, Devranoğlu 9, Robinette 12, 13 yaptıkları çalışmalarda alkol'ün AR eşik değeri üzerine istatistiksel olarak anlamlı derecede etki ettiğini tespit etmişlerdir. Bizim çalışmamızdaki alkol düzeylerinin, diğer çalışmalardaki alkol düzeylerinden daha düşük olması, bazı sonuçların istatistiksel olarak anlamsız olmasına neden olabilir. Himwich ve Callison çalışmalarında etil alkol'ün SSS'de dereceli olarak depresyon yaptığını ve ilk olarak yüksek derecede integrasyona sahip polisinaptik yolyollarda daha sonrada monosinaptik yollarda etkili olduğunu göstermişlerdir. Buna bağlı olarak, düşük etil alkol konsantrasyonlarında (50 mg/dl altında), SSS'in AR üzerine olan inhibisyon özelliği ortadan kalkacağından, işitme seviyesi etkilenmeksizin, AR eşiğinin azalabileceği yani AR'in daha hassas hale gelebileceğini belirtmişlerdir 5, 6. Robinette ve Brey çalışmalarında kan etil alkol konsantrasyonunun 0-50 mg/dl arasında iken AR eşik değerinde ortalama 0,5 dB civarında azalma olduğunu, etil alkol seviyesinin 50-150 mg/dl arasında ise AR eşik değerinde doza bağlı olarak yükselmeye neden olduğunu bildirmişlerdir 12. Çalışmamızda ortalama AR eşik değerleri dikkate alınacak olursa hem 30. dk hemde 60. dk'da tespit edilen ortalama AR eşik değerleri alkolsüz dönemdeki ortalama değerlerden daha yüksektir. Bu sonuçlara göre alkol'ün düşük dozlarda SSS'nin AR üzerine olan inhibisyon etkisini ortadan kaldırdığını söylememiz oldukça güçtür. Buna karşın düşük dozdaki alkol miktarlarının çalışmamız sonuçlarında olduğu gibi AR eşik değerini yükselttiğini gösteren bulgular vardır 11.
Etil alkol'ün AR eşik değerini en fazla 100. dk'da arttırdığı ve AR eşiklerinin başlangıç seviyesine 200. dk'da ulaştığına dair bilgiler bulunmaktadır 11. Halbuki kan alkol konsantrasyonu 40-60 dk'da maksimuma ulaşmaktadır 8. Bu da bize alkol'ün kandaki konsantrasyonunun düşmesine rağmen akustik refleks üzerindeki depresif etkilerinin devam ettiğini gösteren kuvvetli bir delildir. Bu görüşü destekler şekilde çalışma sonuçlarında 60. dk'daki ortalama alkol miktarının (35*12,99 mg/dl), 30 dk'daki ortama alkol miktarından (52.66*15.07 mg/dl) daha düşük olmasına rağmen 60. dk'da ortalama AR eşik değerlerindeki artışın daha fazla olduğu görülmektedir.
Araştırmada bazı sınırlılıklar vardır. Araştırmaya dahil edilen bireylerin tamamı erkek olduğundan, AR eşiklerinde değişimin sekse bağlı olup olmadığı değerlendirmek mümkün olmamıştır. Fakat Bauch ve Robinette'nin araştırmalarında, alkole bağlı AR eşik değişimlerinde seks farkı görülmemiştir 14. Bizim araştırma grubumuzda kontrlateral akustik refleks eşikleri değerlendirmeye alındığından, etil alkol'ün ipsilateral ve kontrlateral akustik refleks eşikleri üzerine olan etkisi değerlendirilememiştir. Borg ve Cohill'in yaptıkları çalışmalarda, alkol'ün ipsilateral ve kontrlateral akustik refleksler üzerine benzer etkiler yaptığı görülmüştür 15, 16.
Son yıllarda literatürde yapılmış olan çalışmalar gözden geçirildiğinde; dolaşımdaki alkol konsantrasyonu ile birlikte özellikle düşük frekanslardaki işitme eşiklerinin yükseldiği 17, alkol ile birlikte gürültüye maruz kalınmasının işitsel fonksiyonlarda daha fazla bozulmalara neden olduğu, alkol'ün sadece gürültünün değil, kimyasal solventlerin de ototoksik etkisini arttırdığı tespit edilmiştir 18, 19. Ayrıca koklear implantlı hastalarda etil alkol'ün sesi algılama eşiğini belirgin düzeyde yükselttiği gözlenmiştir 20.
Sonuç olarak; etil alkol, SSS üzerinde yaptığı depresif etki ile AR eşiğini yükselmekte, iç kulağın akustik travmalardan korunmasını zayıflatarak, gürültüye bağlı işitme kayıplarında sinerjik etki yapmaktadır. Etil alkol sadece gürültüye bağlı işitme kayıplarında değil, diğer ototoksik ajanların travmatizan etkilerini de potansiyalize etmektedir. Alkol tüketimi olan yerlerde genelde yüksek şiddette sesin de bulunması, sesin travmatizan etkisinin daha yoğun yaşanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle alkol tüketimi olan yerlerde gürültü kontrollerinin daha sık aralıklarla yapılması, kişilerin alkol'ün gürültüye bağlı işitme kayıplarını arttırdığı konusunda uyarılmaları ve daha kapsamlı önleyici tedbirlerin alınması gerekmektedir. Gürültü yönetmeliğinde maruz kalınabilecek maksimum 87 dB ses şiddetinin alkol tüketimi olan yerlerde daha aşağı seviyelere alınması sağlanmalıdır.
Akustik refleks ve alkol birlikteliğinin olumsuz etkileri kulak burun boğaz hekimlerinin hastalara yaklaşımında göz ardı etmemesi gereken bir konudur. Hekimler, hastaların işitme durumunu değerlendirirken gürültüye maruziyeti mutlaka sorgulamalı, sürekli maruziyeti olanları alkolün sinerjik etkileri konusunda uyarmalıdır.
Teşekkür
Araştırmanın planlanmasında ve yürütülmesinde herhangi bir maddi destekten yararlanılmamıştır. Araştırmanın istatistiksel analizini yapan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Timur Köse'ye teşekkür ederim.