[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2016, Cilt 21, Sayı 1, Sayfa(lar) 040-043
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Ortalama Trombosit Hacmi Preeklemsi ile İlişkili midir?
Şeyda YAVUZKIR, Behzat CAN, Alparslan AKYOL
Fırat Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum, Elazığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Preeklampsi, trombosit sayısı, ortalama trombosit hacmi, Pre-Eclampsia, mean platelet volume, platelet count
Özet
Amaç: Bu çalışmada, preeklamptik ve normal gebelerde trombosit parametrelerinin karşılaştırılması amaçlandı.

Gereç ve Yöntem: Preeklampsi tanısı almış 50 hasta ve kontrol grubu olarak 70 sağlıklı gebe kadın dahil edildi. Grupların trombosit sayısı ve ortalama trombosit hacmi (OTH) karşılaştırıldı.

Bulgular: Preeklampsi grubunda bulunan hastaların yaş ortalaması 28.3± 4.6 yıl ve kontrol grubunda bulunan gebelerin yaş ortalaması 27± 3.5 yıl idi. Her iki grup arasında yaş ortalaması ve gestasyon haftaları yönünden anlamlı fark yoktu (p>0.05). Preeklampsi grubunda ortalama trombosit sayısı (x 103/μL) 235.5±78.5 ve kontrol grubunda bulundu ve gruplar arasında anlamlı fark yoktu (p>0.05). Preeklampsi grubunda ortalama OTH değeri (9.8±1.4) kontrol grubundan (8.7±1.3) anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p=0.012).

Sonuç: Bu çalışmada OTH değeri preeklampsi grubunda kontrol grubundan daha yüksek bulundu. Ortalama trombosit sayısı ise benzer bulundu.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Preeklampsi, gebelikte görülen en önemli komplikasyonlardan biri olup multisistemik bir hastalıktır1. Buna rağmen patofizyolojisi net olarak aydınlatılamamıştır. Gebeliğe ait özel bir sendrom olan preeklampsi, hipertansiyon ve idrarda protein atılımıyla karakterize olup bu belirtiler gebeliğin 20.haftasından sonra ortaya çıkmaktadır1,2. Preeklampsi kötü fetal sonuçlarla da ilişkili olup bunlar, intrauterin gelişme geriliği (IUGR), plasenta dekolmanı, oligohidramnios, edinsel prematürite ve fetal ölümdür3,4. Maternal damarların bozulmuş trofoblastik invazyonu neticesinde azalmış plesantal perfüzyona bağlı olarak dolaşıma katılan mediyatörlerin direkt veya indirekt olarak maternal endotel hücrelerine zarar vermeleri ve fonksiyonlarını bozmaları bu klinik tablodan sorumlu tutulmaktadır5. Bu klinik tablo içinde trombositlerde sıklıkla etkilenmektedir. Maternal dolaşım içinde trombosit yapım ve yıkım hızının arttığı daha önceki çalışmalarda gösterilmiştir1-4. Büyük olan trombositler metabolik ve enzimatik olarak daha aktif olmakla birlikte artmış trombotik potansiyele sahiptirler6. Ortalama trombosit hacminin (OTH) trombosit fonksiyonunun ve trombosit aktivasyonunun göstergesi olabileceği gösterilmiştir7. Preeklampsinin trombosit parametreleri üzerine olan etkisini araştıran çalışmaların sonuçları birbirinden farklıdır8-15. Bu çalışmada preeklampsinin trombosit parametreleri üzerine olan etkisinin araştırılması amaçlandı.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu prospektif, randomize, kesitsel çalışma, Klinik Araştırmalar Etik Kurulu onayını takiben Hastanemiz Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği' nde, 2014-2015 yılları arasında yatarak ve ayaktan takip ve tedavisi yapılan 120 gebe ile yapıldı. Bu çalışmaya preeklampsi tanısı almış 50 hasta ve kontrol grubu olarak, aynı yaş ve gestasyon haftasında olan, hiçbir sistemik hastalığı ve gebelik komplikasyonu olmayan 70 sağlıklı gebe dahil edildi. Tüm olgular gebeliğinin üçüncü trimesterinde idi. Tüm hastalardan çalışmamız için imzalı onam formu alındı.

    Preeklampsi tanı kriteri olarak Sibai BM ve ark. nın yaptığı 20. gestasyonel haftadan sonra ortaya çıkan hipertansiyon (4 saat ara ile en az iki kez ölçülen, sistolik kan basıncının en az 140 mmHg ve diastolik kan basıncının en az 90 mmHg olması) ve proteinüri (4 saat ara ile rastgele bakılan idrarda +1 (>30mg/dl veya 24 saatlik idrarda>0.3gram) tanımlama kullanıldı16,17.

    Kan örnekleri brakial venden alındı. Rutin biyokimyasal örnekler (Kan şekeri, Kolestrol, Üre, Kreatinin, vs) Olympus AU-600 autoanalyser (Olympus Optical, Tokyo Japan) standart metotlara göre ölçüldü. Ortalama Trombosit Hacmı, dipotasyum EDTA'lı tüplere alınan kandan otomatik kan sayımı (Sysmex Corporation, Kobe, Japan) yöntemi ile çalışıldı.

    Antepartum vajinal kanaması, trombositopenisi, yüksek karaciğer enzim seviyesi, HELLP sendromu, eklampsi, ablasyo plasenta, intrauterin eksitus fetus, dissemine intravasküler koagulasyon (DİK), diabetus mellitus (DM), gestasyonel diabetes mellitus (GDM), tiroid fonksiyon bozukluğu, astım veya çoğul gebeliği olan olgular çalışma dışı bırakıldı.

    İstatistik
    Tüm istatistiksel analizler, Windows SPSS istatistik paket versiyonu 21 (SPSS Inc., Chicago, Il,USA), kullanarak gerçekleştirildi. Sonuçlar ortalama ± standart sapma, ya da sayı (yüzde) olarak ifade edildi. Gruplar arası kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında t testi ve parametrik olmayan veriler de Mann-Whitney U-testi kullanıldı, p<0.05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Preeklampsi grubunda bulunan hastaların yaş ortalaması 28.3±4.6 yıl ve kontrol grubunda bulunan gebelerin yaş ortalaması 27±3.5 yıl idi. Her iki grup arasında yaş ortalaması ve gestasyonel haftaları yönünden anlamlı fark yoktu (p>0.05). Preeklampsi grubunda sistolik kan basıncı 145.3±6.8 mmHg idi. kontrol grubunda 110.5±6.2 mmHg idi. Guruplar arasında isatiksel olarak anlamlı fark izlendi (p=0.001) Preeklampsi grubunda diastolik kan basıncı 96.3±4.8 mmHg idi. kontrol grubunda 72.5±3.2 mmHg idi. Guruplar arasında isatiksel olarak anlamlı fark izlendi (p=0.001) Preeklampsi grubunda ortalama Kalp hızı 80.4±4.2 /dk idi. kontrol grubunda 79.5±4.1 /dk idi. Guruplar arasında isatiksel olarak anlamlı fark izlenmedi (p>0.05) Guruplar arasında biyokimyasal parametrelerden açlık kan şekeri, kollesterol, Trigliserit, üre, kreatinin, Na, K, ALT ve AST değerleri arsında anlamlı fark izlenmedi (p>0.05). Tam kan sayımında Preeklampsi grubunda ortalama OTH değeri (9.8±1.4) kontrol grubundan (8.7±1.3) anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p=0.012). Preeklampsi grubunda ortalama trombosit sayısı (x 103/μL) 235.5±78.5 ve kontrol grubunda 233.6±38.8 bulundu ve gruplar arasında anlamlı fark yoktu (p>0.05).
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Çalışmamızda, preeklamptik gebelerle normal gebelerin trombosit parametreleri karşılaştırıldığında, ortalama trombosit sayısı her iki grupta benzer bulunurken, OTH değerleri, preeklampsi grubunda kontrol grubundan daha yüksek bulundu. Gebelik süresince trombosit parametrelerindeki değişiklikleri araştıran çalışmaların sonuçlarının birbirinden farklı olduğu gözlenmiştir4,5,15-19. Ayrıca bir araştırmada, trombosit parametrelerinin gebeliğin her trimesterinde birbirinden farklı olduğu ve trombosit aktivasyonu sırasında artan OTH ve platelet distribution width (PDW) 'nin kolayca ölçülebilen trombosit göstergeleri olduğu bildirilmektedir4. Gebeliğin üçüncü trimesterinde trombosit sayısının normal kadınlara kıyasla daha düşük olduğu rapor edilmektedir15,18. Başka bir çalışmada doğum öncesi gebelerdeki trombosit sayılarının kontrol grubundan farklı olmadığı saptanmıştır19. Yine gebelik süresince trombosit sayılarında değişiklik olmadığını gösteren araştırmaların yanında4,9, trombosit sayısının ikinci ve üçüncü trimesterde azaldığını ve her trimesterdeki değerler karşılaştırıldığında anlamlı fark olduğunu bildiren çalışmalar da mevcuttur8,20,21. Ortalama Trombosit Hacminin, trombosit fonksiyon ve aktivasyonunun göstergesi olduğu ve vasküler hastalıkta arttığı rapor edilmiştir6,7,11. Bu hastalıklardan birisi preeklemsi olup asıl problem pıhtılaşma faktörlerinden ziyade endotel hasarıdır. Endotel hasarı sonucu mikrosirkülasyonda bozulma, mikrotrombüs formasyonu, artmış trombosit kullanımı ve daha genç trombositlerin dolaşıma geçmesi sonucu OTH değerinde artışa yol açar. Bizim çalışmamızda da OTH yüksek olması bu mekanizmaya bağlıdır. Akingbola ve ark.21 normal gebelerde trombosit sayılarının birinci ve ikinci trimesterde benzer olduğunu, üçüncü trimesterde azaldığını bildirmektedirler. Biz bu çalışmada, gebeliğin her trimesterinde trombosit parametrelerinin farklı olabileceği ve sonuçları etkileyebileceği düşüncesiyle sadece üçüncü trimesterde olan olguları çalışmamıza dahil ettik.

    Preeklampsinin trombosit sayıları üzerine olan etkisini araştıran çalışmaların sonuçları farklıdır8-15. Bazı araştırmalarda preeklamptik kadınlarda normal gebelere kıyasla daha düşük trombosit sayısı olduğu belirtilmektedir9,10,15. Trombosit sayısındaki azalma ile stabil durumlarda preeklampsi progresyon tanısının konulamayacağı, gebeliğin üçüncü trimesterinde ayrı referans değerlerinin doğru tanı koymak için gerekli olduğu vurgulanmaktadır18. Neiger ve ark.11 doğumdan hemen önce trombosit sayısının preeklamptik grupta normal gebelere kıyasla daha düşük olduğunu, hafif ve şiddetli preeklampside fark olmadığını belirtmektedirler. Buna zıt olarak birçok araştırmada çalışma sonuçlarımızla uyumlu olarak, preeklamptik hastalarda trombosit sayılarının normal gebelerden farklı olmadığı bildirilmektedir8,12-14. Trombosit hacmi, trombosit fonksiyonunun ve aktivasyonunun bir göstergesidir. OTH artmış trombosit sentezinin direk göstergesidir7,22-24. Bazı araştırmalarda preeklampside OTH'nin, trombositlerdeki değişiklikleri tespit etmede trombosit sayısından daha iyi ve daha sensitif bir test olduğu iddia edilmektedir8,9,13,25. Ayrıca OTH'nin, preeklamptik hastalarda risk belirleyicisi olabileceği8,9,25 ve klinik kullanımda hızlı, kolay ve basit bir test olduğu düşünülmektedir8. Dündar ve ark.8 OTH'nin normal gebelik süresince arttığını ve preeklampsi geliştirecek kadınlarda bunun daha fazla olduğunu bildirmektedirler. Başka bir çalışmada Dopplervelosimetresi bozulan gebelerde OTH'nin yüksek olduğunu ve MPV>10fL olduğunda, yenidoğanın ciddi oksijen desteğine ihtiyacı olduğunu ve düşük umbilikal arter pH'ı ile ilişkili olabileceğini bildirmektedirler26. Son trimesterde preeklampsinin artmış OTH ile ilişkili olduğunu, trombosit hacmi ve dansite ölçümü ile preeklampsinin şiddetini tahmin etmenin mümkün olacağı bildirilmektedir10.

    Preeklampsinin trombosit parametreleri üzerindeki etkilerini araştıran çalışmaların sonuçlarının farklı olmasının nedeni kullanılan EDTA'nın güvenilir olmamasının olabileceği savunulmaktadır8. Ayrıca kan alındıktan sonra zaman içinde OTH'nin arttığı saptanmıştır4. Bu sonuçlar ışığında, birçok durumun trombosit parametrelerini etkilediğini ve bu nedenlerden dolayı sonuçların farklı çıktığını düşünmekteyiz.

    Sonuç olarak bu çalışmada, preeklamptik ve normal gebelerde ortalama trombosit sayısı benzer bulundu. OTH değerleri preeklampsi grubunda kontrol grubundan daha yüksek bulundu. Preeklampsinin trombosit parametreleri üzerinde yaptığı değişikliklerin önemli olduğu ve bu konuda daha fazla sayıda randomize çalışmalara ihtiyaç olduğu kanısındayız.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Sibai B, Dekker G, Kupferminc M. Pre-eclampsia. Lancet 2005; 365: 785-799.

    2) Roberts JM, Pearson G, Cutler J, Lindheimer M. Summary of the NHLBI working group on research on hypertension during pregnancy. Hypertension 2003; 41: 437-445.

    3) Pennington KA, Schlitt JM, Jackson DL, Schulz LC, Schust DJ. Preeclampsia: multiple approachesfor a multifactorial disease. Dis Model Mech 2012; 5: 9-18.

    4) Güven MA, Coşkun A, Ertaş IE, Aral M, Zencirci B, Oksuz H. Association of maternal serum CRP, IL-6, TNF-alpha, homocysteine, folicacidand vitamin B12 levels witht heseverity of preeclampsia and fetal birth weight. Hypertens Pregnancy 2009; 28: 190-200.

    5) Roberts JM, Taylor RN, Musci TJ, et al. Pre-eclampsia: An Endothelial cell disorder. Am. J. Obstet. Gynecol 1989; 161: 1200-4.

    6) Iara S, Elisaf M, Jagroop IA, Mikhailidis DP. Platelets as predictors of vascular risk: is there a practical index of plateletactivity? Clin Appl Thromb Hemost 2003; 9: 177-90.

    7) Brown AS, Hong Y, de Belder A, et al. Megakaryocyt eploidy and platelet changes in human diabetes and atherosclerosis. Arterioscler Thromb Vasc Biol 1997; 17: 802-7.

    8) Dundar O, Yoruk P, Tutuncu L, et al. Longitudinal study of platelet size changes in gestation and predictive power of elevated MPV in development of pre-eclampsia. PrenatDiagn 2008; 28: 1052-1056.

    9) Ahmed Y, vanIddekinge B, Paul C, Sullivan HF, Elder MG. Retrospective analysis of platelet numbers and volumes in normal pregnancy and in pre-eclampsia. Br J Obstet Gynecol 1993; 100: 216-220.

    10) Järemo P, Lindahl TL, Lennmarken C, Forsgren H. Theuse of platelet density and volume measurements to estimatet heseverity of pre-eclampsia. Eur J ClinInvest 2000; 30: 1113-1118.

    11) Neiger R, Contag SA, Coustan DR. Preeclampsia effect on platelet count. Am J Perinatol 1992; 9: 378-380.

    12) Makuyana D, Mahomed K, Shukusho FD, Majoko F. Liver and kidney function tests in normal and pre-eclamptic gestation—a comparison with non gestational reference values. Cent Afr J Med 2002; 48: 55-59.

    13) Boriboonhirunsarn D, Atisook R, Taveethamsathit T. Mean platelet volume of normal pregnant women and severe preeclamptic women in Siriraj Hospital. J Med Assoc Thai 1995; 78: 586-589.

    14) Ceyhan T, Beyan C, Başer İ, Kaptan K, Güngör S, Ifran A. Theeffect of pre-eclampsia on complete blood count, platelet count and platelet volume. Ann Hematol 2006; 85: 320-322.

    15) Holthe MR, Staff AC, Berge LN, Lyberg T. Different levels of platelet activation in preeclamptic, normotensive pregnant, and nonpregnant women. Am J Obstet Gynecol 2004; 190: 1128-1134.

    16) Sibai BM. Diagnosis and management of gestational hypertension and preeclampsia. Obstet Gynecol 2003; 102: 181-192.

    17) Report of the National High Blood Pressure Education Program Working Group. Report on high blood pressure in pregnancy. Am J Obstet Gynecol 2000; 183: 1-22.

    18) Edelstam G, Lowbeer C, Kral G, Gustafsson SA, Venge P. New reference values for routine blood samples and human neutrophilic lipocalin during third-trimester pregnancy. Scand J Clin Lab Invest 2001; 61: 583-592.

    19) Lurie S, Rigini N, Zabeeda D, Sadan O, Ezri T, Glezerman M. Changes in platelet function, volume and count during laborand 24 hours postpartum. Platelets 2003; 14: 355-35.

    20) James TR, Reid HL, Mullings AM. Are published standards for haematological indices in pregnancy applicable across populations: an evaluation in healthy pregnant Jamaican women. BMC Pregnancy Child birth 2008; 8: 8.

    21) Akingbola TS, Adewole IF, Adesina OA, et al. Haematological profile of healthy pregnant women in Ibadan, south-western Nigeria. J Obstet Gynecol 2006; 26: 763-769.

    22) Bessman JD, Williams LJ, Gilmer PR Jr. Mean platelet volume. The inverserelation of platelet size and count in normal subjects, and an artifact of otherparticles. Am J Clin Pathol 1981; 76: 289-293.

    23) Bessman JD, Williams LJ, Gilmer PR Jr. Platelet size in health and hematologic disease. Am J Clin Pathol 1982; 78: 150-153.

    24) Bessman JD, Gilmer PR, Gardner FH. Use of mean platelet volume improves detection of platelet disorders. Blood Cells 1985; 11: 127-135.

    25) Ryan N. Platelet indices during normal pregnancy and pre-eclampsia. Br J Biomed Sci 1999; 56: 20-22.

    26) Gioia S, Piazze J, Anceschi MM, et al. Mean platelet volume: association with adverse neonatal outcome. Platelets 2007; 18: 284-288.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]