Çalışmamızda, preeklamptik gebelerle normal gebelerin trombosit parametreleri karşılaştırıldığında, ortalama trombosit sayısı her iki grupta benzer bulunurken, OTH değerleri, preeklampsi grubunda kontrol grubundan daha yüksek bulundu. Gebelik süresince trombosit parametrelerindeki değişiklikleri araştıran çalışmaların sonuçlarının birbirinden farklı olduğu gözlenmiştir
4,5,15-19. Ayrıca bir araştırmada, trombosit parametrelerinin gebeliğin her trimesterinde birbirinden farklı olduğu ve trombosit aktivasyonu sırasında artan OTH ve platelet distribution width (PDW) 'nin kolayca ölçülebilen trombosit göstergeleri olduğu bildirilmektedir
4. Gebeliğin üçüncü trimesterinde trombosit sayısının normal kadınlara kıyasla daha düşük olduğu rapor edilmektedir
15,18. Başka bir çalışmada doğum öncesi gebelerdeki trombosit sayılarının kontrol grubundan farklı olmadığı saptanmıştır
19. Yine gebelik süresince trombosit sayılarında değişiklik olmadığını gösteren araştırmaların yanında
4,9, trombosit sayısının ikinci ve üçüncü trimesterde azaldığını ve her trimesterdeki değerler karşılaştırıldığında anlamlı fark olduğunu bildiren çalışmalar da mevcuttur
8,20,21. Ortalama Trombosit Hacminin, trombosit fonksiyon ve aktivasyonunun göstergesi olduğu ve vasküler hastalıkta arttığı rapor edilmiştir
6,7,11. Bu hastalıklardan birisi preeklemsi olup asıl problem pıhtılaşma faktörlerinden ziyade endotel hasarıdır. Endotel hasarı sonucu mikrosirkülasyonda bozulma, mikrotrombüs formasyonu, artmış trombosit kullanımı ve daha genç trombositlerin dolaşıma geçmesi sonucu OTH değerinde artışa yol açar. Bizim çalışmamızda da OTH yüksek olması bu mekanizmaya bağlıdır. Akingbola ve ark.
21 normal gebelerde trombosit sayılarının birinci ve ikinci trimesterde benzer olduğunu, üçüncü trimesterde azaldığını bildirmektedirler. Biz bu çalışmada, gebeliğin her trimesterinde trombosit parametrelerinin farklı olabileceği ve sonuçları etkileyebileceği düşüncesiyle sadece üçüncü trimesterde olan olguları çalışmamıza dahil ettik.
Preeklampsinin trombosit sayıları üzerine olan etkisini araştıran çalışmaların sonuçları farklıdır8-15. Bazı araştırmalarda preeklamptik kadınlarda normal gebelere kıyasla daha düşük trombosit sayısı olduğu belirtilmektedir9,10,15. Trombosit sayısındaki azalma ile stabil durumlarda preeklampsi progresyon tanısının konulamayacağı, gebeliğin üçüncü trimesterinde ayrı referans değerlerinin doğru tanı koymak için gerekli olduğu vurgulanmaktadır18. Neiger ve ark.11 doğumdan hemen önce trombosit sayısının preeklamptik grupta normal gebelere kıyasla daha düşük olduğunu, hafif ve şiddetli preeklampside fark olmadığını belirtmektedirler. Buna zıt olarak birçok araştırmada çalışma sonuçlarımızla uyumlu olarak, preeklamptik hastalarda trombosit sayılarının normal gebelerden farklı olmadığı bildirilmektedir8,12-14. Trombosit hacmi, trombosit fonksiyonunun ve aktivasyonunun bir göstergesidir. OTH artmış trombosit sentezinin direk göstergesidir7,22-24. Bazı araştırmalarda preeklampside OTH'nin, trombositlerdeki değişiklikleri tespit etmede trombosit sayısından daha iyi ve daha sensitif bir test olduğu iddia edilmektedir8,9,13,25. Ayrıca OTH'nin, preeklamptik hastalarda risk belirleyicisi olabileceği8,9,25 ve klinik kullanımda hızlı, kolay ve basit bir test olduğu düşünülmektedir8. Dündar ve ark.8 OTH'nin normal gebelik süresince arttığını ve preeklampsi geliştirecek kadınlarda bunun daha fazla olduğunu bildirmektedirler. Başka bir çalışmada Dopplervelosimetresi bozulan gebelerde OTH'nin yüksek olduğunu ve MPV>10fL olduğunda, yenidoğanın ciddi oksijen desteğine ihtiyacı olduğunu ve düşük umbilikal arter pH'ı ile ilişkili olabileceğini bildirmektedirler26. Son trimesterde preeklampsinin artmış OTH ile ilişkili olduğunu, trombosit hacmi ve dansite ölçümü ile preeklampsinin şiddetini tahmin etmenin mümkün olacağı bildirilmektedir10.
Preeklampsinin trombosit parametreleri üzerindeki etkilerini araştıran çalışmaların sonuçlarının farklı olmasının nedeni kullanılan EDTA'nın güvenilir olmamasının olabileceği savunulmaktadır8. Ayrıca kan alındıktan sonra zaman içinde OTH'nin arttığı saptanmıştır4. Bu sonuçlar ışığında, birçok durumun trombosit parametrelerini etkilediğini ve bu nedenlerden dolayı sonuçların farklı çıktığını düşünmekteyiz.
Sonuç olarak bu çalışmada, preeklamptik ve normal gebelerde ortalama trombosit sayısı benzer bulundu. OTH değerleri preeklampsi grubunda kontrol grubundan daha yüksek bulundu. Preeklampsinin trombosit parametreleri üzerinde yaptığı değişikliklerin önemli olduğu ve bu konuda daha fazla sayıda randomize çalışmalara ihtiyaç olduğu kanısındayız.