[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2006, Cilt 11, Sayı 2, Sayfa(lar) 093-097
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Endometriumun Benign, Premalign ve Malign Lezyonlarında Glut-1 ile Ki-67’nin Ayırıcı Tanıdaki Yeri
Adile Ferda DAĞLI, Mehmet Reşat ÖZERCAN
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, ELAZIĞ
Anahtar Kelimeler: Endometrium, GLUT-1, Ki-67, Endometrium, GLUT-1, Ki-67
Özet
Amaç: Endometrium karsinomu, kadınlarda görülen karsinomlar arasında dördüncü sırada yer almaktadır. Bu nedenle endometriumun premalign lezyonlarının erken tanısı üzerinde önemle durulmakta ve risk faktörleri ile prognozu etkileyen faktörler belirlenmeye çalışılmaktadır. Çalışmamızda GLUT-1 ve Ki-67 immünohistokimyasal belirleyicilerin, endometriumun benign, premalign ve malign lezyonlarını ayırmadaki önemini belirlemeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem: Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Laboratuarında tanı almış 20 proliferasyon fazı, 20 sekresyon fazı, 20 basit hiperplazi, 20 kompleks hiperplazi ve 20 endometrioid karsinom olmak üzere toplam 100 olguya immünohistokimyasal yöntemle GLUT-1 ve Ki-67 uygulandı. GLUT-1 için plasenta ve Ki-67 için tonsil dokusuna ait örnekler pozitif kontrol olarak kullanıldı. GLUT-1 ile membranöz boyanma ve Ki- 67 ile nükleer boyanma gösteren hücreler pozitif olarak değerlendirildi.

Bulgular: GLUT-1 boyanmasında şiddet ve yaygınlığın, proliferasyon fazı, sekresyon fazı ve hiperplazilere göre endometrioid karsinomda belirgin artış gösterdiği belirlendi. Ayrıca Ki-67 proliferasyon indeksinin (PI) de aynı şekilde, proliferasyon fazı (32.90±7.16), sekresyon fazı (16.64±9.01), basit hiperplazi (32.28±5.60) ve kompleks hiperplaziye (35.65±4.33) göre endometrioid karsinomda (47.96±5.84) belirgin artış gösterdiği saptandı. Aynı olgularda GLUT-1 pozitifliği ve Ki-67 PI arasındaki ilişki de anlamlı bulundu.

Sonuç: Sonuç olarak endometriumun benign lezyonları ile premalign ve malign lezyonlarının ayırımında GLUT-1 pozitifliğinin ve Ki-67 PI’nin yardımcı olacağı kanısına varıldı.©2006, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Endometrium karsinomu, endometriumun primer malign epitelyal tümörü olup gelişmiş ülkelerde sık görülmektedir 1. Östrojen bağımlı ve genellikle, öncesinde var olan hiperplazi zemininde gelişen karsinomlar olguların %80-85’ini oluşturur ve genellikle düşük derecelidir. Östrojenden bağımsız olarak gelişen tümörler ise genelde daha yüksek dereceli ve daha saldırgan davranışlıdır 1-3.

    GLUT-1, hücre yüzeyinden kolaylaştırılmış glukoz taşıyıcı proteindir. Fizyolojik olarak salınır ve immünohistokimyasal olarak başlıca eritrosit membranları, kan-beyin bariyeri ve periferik sinirlerin perinöriumu olmak üzere glukoz kullanan tüm hücre ve dokularda saptanabilir 4-7. Kanser hücrelerinde glukoz gereksinim düzeyine göre glukoz taşıyıcılarının değişik derecelerde artmış ekspresyonu vardır 8.

    Endometrium karsinomlarının en yaygın tiplerinin gelişiminde özellikle atipililer olmak üzere hiperplaziler sorumlu tutulduğundan, iyi diferansiye karsinomların atipik hiperplazilerden kesin olarak ayırımı önemlidir. Bu nedenle GLUT-1 ekspresyonunun saptanması, endometriumun premalign lezyonlarının maligniteye dönüşüm olasılığının belirlenmesinde faydalı olabilecektir 9.

    Ki-67, G0 hariç hücre siklusunun G1, S, G2 ve M fazlarında bulunan nükleer bir proteindir 10-12. Ki-67 normal ve neoplastik dokularda hücre proliferasyonunu ölçmede yaygın olarak kullanılmaktadır 13,14. Endometriumda Ki-67 ekspresyonu proliferasyon fazında, sekresyon ve menstrüasyon fazına göre daha yüksek bulunmuştur 11,15.

    Bu çalışmanın amacı endometriumun proliferasyon fazı, sekresyon fazı, hiperplazileri ve malign lezyonlarında GLUT-1 ile proliferatif indeksi gösteren Ki-67 immünreaktivitesinin ilişkisini belirlemektir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Laboratuarına gönderilmiş olgular arasından 20 proliferasyon fazı, 20 sekresyon fazı, 20 endometriumun basit hiperplazisi, 20 endometriumun kompleks hiperplazisi ve 20 endometrium adenokarsinomu tanısı almış toplam 100 olguya ait doku örnekleri çalışmaya alındı. Olgulara ait arşiv preparatları ışık mikroskobu ile yeniden incelenerek tanıları doğrulandıktan sonra immünohistokimyasal uygulama için parafin bloklardan yeni kesitler yapıldı. Elde edilen 4 mikron kalınlığındaki kesitlere avidin-biotin peroksidaz yöntemi ile immünohistokimyasal olarak (Dako’ya ait) GLUT-1 ve Ki-67 antikorları uygulandı. GLUT-1 için plasenta ve Ki-67 için tonsil dokusuna ait örnekler pozitif kontrol olarak kullanıldı. Değerlendirme ışık mikroskobu ile yapıldı. İmmünohistokimyasal değerlendirmede, GLUT-1 antikoru için hücrelerin membranlarındaki boyanmalar dışında bazı hücrelerde görülen sitoplazmik boyanmalar dikkate alınmadı. Tüm olgularda pozitif boyanan GLUT-1 alanlarının yüzdesi ve boyanma şiddeti kaydedildi. Buna göre yaygınlık için membranöz boyanma, hücrelerin %50’den fazlasında görülüyorsa (+++), bu oran %10-50 arasındaysa (++), %10’un altındaysa (+) ve boyanma yoksa negatif (0) olarak kabul edildi. Ayrıca boyanma yoğunluğu zayıf (+), orta derecede (++) ve şiddetli (+++) olarak 1’den 3’e kadar skorlandı 8,9. Ki-67, doku kesitlerinde rastgele seçilen 5 büyük büyütme alanında toplam 1000 hücre sayılarak nükleer boyanma gösteren hücre sayısına göre yüzde olarak hesaplandı 10.

    İstatistiksel değerlendirmeler bilgisayarda SPSS 10,0 paket programı kullanılarak yapıldı. Her belirleyicinin histopatolojik tipler arasındaki farkları Mann-Whitney U testi ve ANOVA ile değerlendirildi. Aynı histopatolojik tiplerde kullanılan belirleyicilerin kendi aralarındaki ilişkileri ise Pearson-Spearman korelasyon testi ile değerlendirildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmamıza alınan olguların yaş ortalamaları proliferasyon fazında 35.55±7.26, sekresyon fazında 39.80±8.07, endometriumun basit hiperplazili olgularında 44.95±5.06, endometriumun kompleks hiperplazili olgularında 46.50±9.66 ve endometrioid karsinom olgularında 54.55±10.33 idi (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Çalışmaya alınan olguların yaş ortalamaları

    Tüm tanı gruplarındaki GLUT-1 boyanma özellikleri Tablo 2 ve Şekil 1’de belirtilmiştir. Buna göre proliferasyon fazında yaygın ancak yoğun olmayan bir boyanma [%70 (+)] görüldü. Buna karşılık sekresyon fazında %40 (+) ve %5 (++), basit hiperplazide %25 (+), %25 (++) olarak belirlendi. Kompleks hiperplazide bu oranlar %55 (+), %20 (++) idi (Şekil 2). Endometrioid karsinom olgularında ise %10 (+), %40 (++) ve %35 (+++) boyanma gözlendi (Şekil 3). Proliferasyon fazı, sekresyon fazı ve hiperplaziler ile endometrioid karsinomun yaygınlık oranları arasında istatistiksel olarak fark anlamlıydı (p<0,05).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Histopatolojik tanıya göre GLUT-1 yaygınlığı


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Olgulardaki GLUT-1 şiddeti ve yaygınlığı


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Kompleks hiperplazide Glut-1 pozitifliği (İmmünperoksidazX400)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Endometrioid karsinomda Glut-1 pozitifliği (İmmünperoksidazX400)

    GLUT-1 boyanma şiddeti, proliferasyon fazındaki boyanma alanlarında %45 (+), %25 (++) (Tablo 3, Şekil 1); sekresyon fazında %40 (+), %5 (++); basit hiperplazide %20 (+), %25 (++), %5 (+++) derecesindeydi. Kompleks hiperplazide aynı oranlar %40 (+), %25 (++), %10 (+++) iken, endometrioid karsinom olgularında %25 (+), %40 (++) ve %20 (+++) idi. Proliferasyon fazı, sekresyon fazı ve basit hiperplazi ile endometrioid karsinomdaki boyanma şiddetleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05). Ayrıca sekresyon fazı ve kompleks hiperplazi arasında da GLUT-1 boyanma şiddeti açısından istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p<0,05). Kompleks hiperplazi ve endometrioid karsinom arasında ise boyanma şiddeti açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmedi (p>0,05).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Histopatolojik tanıya göre GLUT-1 boyanma şiddeti

    Ki-67 proliferasyon indeksi (PI), proliferasyon fazında %32.90, sekresyon fazında %16.64, basit hiperplazide %32.28 (Şekil 4), kompleks hiperplazide %35.65 ve endometrioid karsinomda %47.96 (Şekil 5) olarak belirlendi. Ki-67 PI, endometriumun proliferasyon ve sekresyon fazı ile hiperplazilerine göre endometrioid karsinomda belirgin artış göstermekteydi. Bu artış istatistiksel açıdan anlamlı idi (p<0,05). Proliferasyon ve sekresyon fazı arasındaki Ki-67 PI’i de istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05). Ayrıca sekresyon fazı ile hiperplaziler arasında da Ki-67 PI’de istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (p<0,05). (Tablo 4 Şekil 6)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 4: Basit hiperplazide Ki-67 pozitifliği (İmmünperoksidazX200)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 5: Endometrioid karsinomda Ki-67 pozitifliği (İmmünperoksidazX400)


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Histopatolojik tanıya göre Ki-67 PI


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 6: Histopatolojik tanıya göre Ki-67 PI

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Endometrium hiperplazileri karsinoma dönüşüm riski taşımaları açısından önemlidir. Sitolojik atipisi olmayan hiperplazilerin %2’den azı ortalama 10 yıl içinde karsinoma ilerlerken, atipili hiperplazilerin %23’ü ortalama dört yıl içinde karsinoma ilerler 2,16.

    Kendall ve arkadaşlarının 16 yaptığı bir çalışmada endometrium hiperplazilerinde tanı koyan kişinin kendisiyle veya değerlendirme yapan diğer bir patologla arasındaki uyumluluk araştırılmıştır. Tanı veren beş patolog arasındaki en düşük uyum atipili hiperplaziler için bulunmuştur. Bu nedenle tedavilerinin faklı olması ve prognozu etkilemeleri açısından karsinoma dönüşüm riski taşıyan hiperplazilerin doğru tanısı önemlidir.

    Yaklaşık 80 yıl önce Warburg’un tanımlamasıyla, kanser hücrelerinin çoğalmasının, artmış glukoz metabolizması ile desteklenen, enerji ilişkili bir süreç olduğu ortaya konulmuştur 17,18. Daha sonra yapılan bir çok çalışmada da hücrelerin glukozu alabilmesi için glukoz taşıyıcılarının aracılık ettiği belirlenmiştir 5. Malign hücrelerdeki yüksek enerji ihtiyacını karşılamak için glukoz kullanımında artış, taşıyıcı proteinlerin de artışını gerektirmektedir 19,20. Bu artışın belirlenmesi, malign hücrelerin saptanmasında önemli ve esas bir yöntem olabilir. Özellikle GLUT-1’in birçok tümörde glukozun hücre içine geçişinden sorumlu olduğu ve daha agresif tümörlerde daha fazla glukoz ihtiyacı bulunduğundan GLUT-1 pozitifliğinin kötü prognozu gösterdiği sonucuna varılmıştır 5,11.

    Wang ve arkadaşlarının 9 endometriumda yaptıkları bir çalışmada, proliferatif, sekretuar ve atrofik endometrium ile basit ve kompleks hiperplazili olgularda GLUT-1 ile boyanma görülmediği bildirilmiştir. Fakat tüm atipili hipeplaziler ve adenokarsinomlarda değişen derecelerde pozitiflik saptanmıştır 21. Çalışmamızda proliferasyon ve sekresyon fazı ile hiperplazilerde GLUT-1 pozitifliğinin karsinom ile karşılaştırılmasında anlamlı fark bulunurken (p<0,05), proliferasyon fazı ile hiperplaziler ve sekresyon fazı ile basit hiperplazi arasında GLUT-1 boyanması açısından anlamlı fark görülmedi (p>0,05). Fakat sekresyon fazı ve kompleks hiperplazi arasındaki boyanma şiddeti anlamlıydı. Bu durum, sekresyon fazındaki proliferasyonun düşük oranı nedeniyle glukoz ihtiyacınında az olmasına bağlanabilir.

    Haber ve arkadaşlarının 22 kolorektal karsinomlarda yaptığı bir çalışmada, benign kolon epiteli ve tübüler adenomlarda GLUT-1 pozitifliğine rastlanmazken karsinoma dönüşüm riski yüksek villöz adenomlarda fokal pozitiflikler saptanmıştır. Ayrıca malign hücrelerin %50’den fazla olduğu GLUT-1 pozitif olgularda 2-3 kat daha yüksek mortalite oranı belirlenmiştir. Aynı şekilde over yüzey epiteli ve benign over tümörlerinde GLUT-1 negatif bulunurken, borderline olanların %80’inde ve karsinomların %90’nında pozitiflik saptanmıştır 8,21. Dikkat çekici bir nokta da karsinomlarda borderline olgulara göre GLUT-1’in daha şiddetli boyanma göstermesidir 23.

    Endometriumda menstrüel siklus boyunca karakteristik morfolojik değişiklikler ortaya çıkar. Epitel ve stroma hücrelerindeki proliferatif aktivite, sekresyon fazında daha az görülür. 24. Günümüzde Ki-67 PI çeşitli neoplastik ve nonneoplastik dokularla normal dokularda hücre proliferasyonunu değerlendirmek için yaygın olarak kullanılmaktadır 10,13,24. Yapılan bir çalışmada Ki-67 PI endometriumun bazal tabakasına göre fonksiyonel tabakasında daha yüksek bulunmuştur. Aynı zamanda proliferasyon fazında, sekresyon ve menstrüasyon fazından belirgin derecede daha yüksek olduğu da belirlenmiştir 15. Nisolle ve arkadaşlarının 24 yaptığı çalışmada ise proliferasyon fazında (%35.7±4.9), erken, ara ve geç sekresyon fazlarından (%12.7±6.0) daha yüksek Ki-67 PI bulunmuştur. Reprodüktif ve postmenopozal endometriumlarda yapılan diğer bir çalışmada da en yüksek pozitiflik %29.7 ile proliferasyon fazında bulunmuş, en düşük reaksiyon ise sekresyon fazında gözlenmiş olup postmenopozal endometriumda Ki-67 PI %17.9 olarak belirlenmiştir 25. Aynı konuda yapılan diğer çalışmalarda erken proliferasyon fazında yüksek olan Ki-67 PI’nin geç proliferasyon fazında pik yaptığı ve sekresyon fazında azalarak sıfıra indiği saptanmıştır 11,12,24. Bu sonuç, proliferasyon fazında ortaya çıkan doku artışının yetişkinlerdeki en hızlı fizyolojik proliferatif durum olmasına bağlanabilir 26.

    Çalışmalarda endometriumdaki bu değişikliklerin hormonal kontrol altında olduğu belirlenmiştir. Yüksek Ki-67 PI’nin proliferasyon fazındaki yüksek östrojen ve progesteron reseptör varlığı ile birlikte olduğu ve yüksek değerin proliferasyon fazında östrojenin aktivitesine bağlı olduğu belirtilmiştir 11,24,26. Bu durum östrojenik uyarım altındaki hiperplazilerde görülen yüksek Ki-67 PI ve dolayısıyla karsinom riskindeki artışı açıklayıcı niteliktedir. Ayrıca hiperplazilere göre karsinomlarda daha yüksek bulunan Ki-67 PI, atipili kompleks hiperplazilerle adenokarsinom olgularının ayırımında yararlı olabilir. Aksoy ve arkadaşları 27 yaptıkları bir çalışmada tanı ve ayırım güçlüğü oluşturan atipili kompleks hiperplazi ve adenokarsinom olgularında proliferasyon belirleyicilerinin çalışılmasının bu olgulara yaklaşımda faydalı olabileceğini bildirmişlerdir. Çalışmamızda da Ki-67 PI, sekresyon fazına göre, proliferasyon fazı hiperplaziler ve karsinomda daha yüksekti. Aynı zamanda proliferasyon fazı ve hiperplazilere göre karsinomda anlamlı farklılık vardı.

    Diğer organ karsinomlarında yapılan çalışmalarda olduğu gibi endometrium karsinomlarında da Ki-67 PI’nin tümörün histopatolojik tip, derece ve evresi ile ilişkili olduğu saptanmıştır. 26,28,29.

    Çalışmamızda endometriumun proliferasyon fazı, sekresyon fazı ve hiperplazilerinin endometrioid karsinom ile karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05) bir şekilde GLUT-1 ve Ki-67 pozitifliğinde artış bulundu. Ayrıca GLUT-1 pozitifliği ve Ki-67 PI arasında pozitif korelasyon da saptanmış olup, bu özellik hiperplazi ile adenokarsinomun ayırıcı tanısında kullanılabilecek yardımcı bir yöntem olabilir.

    Teşekkür: Bu çalışma FÜBAP proje No: 860 ile desteklenmiş olup, bu destekleri nedeniyle teşekkür ederiz.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Tavassoli FA, Devilee P, editor. World Health Organization classification of Tumours. Pathology and Genetics of Tumours of the Breast and Female Genital Organs. 1 th ed. IARC Pres Lyon 2003: 227-228

    2) Kurman RJ, editor. Blaustein’s pathology of the female genital tract. 5 th ed. New York: Springer Verlag. 2002: 3-617.

    3) Rosai J, editor. Ackerman’s Surgical Pathology. 8 th ed. Mosby- Year Book, St Louis 1996: 1392-1437

    4) Zimmerman R, Burke M, Young N, Solomides C, Bibbo M. Diagnostic utility of GLUT1 and CA 15-3 in discriminating adenocarcinoma from hepatocellular carcinoma in liver tumors biopsied by fine-needle aspiration. Cancer (Cancer Cytopathol) 2002; 96: 53-7

    5) Pessin JE, Bell GI. Mammalian facilitative glucose transporter family: structure and molecular regulation. Annu Rev Physiol 1992; 54: 911-30.

    6) Pardridge W, Boado R, Farrell C. Brain-type glucose transporter (GLUT-1) is selectively localized to the blood-brain-barrier. J Biol Chem 1990; 265: 18035-40.

    7) Froehner SC, Davies A, Baldwin SA, Lienhard GE. The bloodnerve barrier is rich in glucose transporter. J Neurocytol 1998; 17: 173-8.

    8) Cantuaria G, Magalhaes A, Penalver MO et al. Expression of GLUT-1 glucose transporter in borderline and malignant epithelial tumors of ovary. Gynecologic Oncology 2000; 79: 33- 37

    9) Wang BY, Kalir T, Sabo E et al. Immunohistochemical staining of GLUT1 in benign, hyperplastic, and malignant endometrial epithelia. Cancer 2000; 88: 2774-81

    10) Trihia H, Murray S, Price K et al. Ki-67 expression in breast carcinoma. Cancer 2003; 97: 1321-31.

    11) Vaskivuo TE, Stenbäck F, Karhumaa P et al. Apoptosis and apoptosis-releated proteins in human endometrium. Molecular and Cellular Endocrinology 2000; 165: 75-83

    12) Hayama M, Ota H, Tokı T et al. Cell kinetic study of the endometrium by nonisotopic in situ hybridization for histone H3 messanger RNA and immunohistochemistry for Ki-67 and for estrogen and progesterone receptors. The Anatomical Record 2002; 266: 234-240

    13) Tan M, Strunc E, Scholzen T, Gerdes J, Vollmer G. Extracelluler matrix regulates steady-state mRNA levels of the proliferation associated protein Ki-67 in endometrial cancer cells. Cancer Letters 1999; 140: 145-152

    14) Ambros RA. Simple hyperplasia of the endometrium: an evaluation of proliferative activity by Ki-67 immunstaining. Int J Gynecol Pathol 2000; 19: 206-11.

    15) Matsumoto Y, Iwasaka T, Yamasaki F, Sugimori H. Apoptosis and Ki-67 expression in adenomyotic lesions and in the corresponding eutopic endometrium. Obstet Gynecol 1999; 94: 71-7

    16) Kendall BS, Ronnett BM, Isacson C et al. Reproducibility of the diagnosis of endometrial hyperplasia, atypical hyperplasia and well-differentiated carcinoma. Am J Surg Pathol 1998; 22: 1012- 9.

    17) Cantuaria G, Fagotti A, Ferrandina G et al. GLUT1 Expression in ovarian carcinoma. Cancer 2001; 92: 1144-50

    18) Kunkel M, Reichert T, Benz P et al. Overexpression of GLUT1 and increased glucose metabolism in tumors are associated with a poor prognosis in patients with oral squamous cell carcinoma. Cancer 2003; 97: 1015-24.

    19) Tian M, Zhang H, Nakasone Y, Mogi K, Endo K. Expression of GLUT1 and GLUT3 in untreated oral squamous cell carcinoma compared with FDG accumulation in a PET study. Eur J Nucl Med Imaging 2004; 31: 5-12

    20) Mendez L, Manci N, Cantuaria G et al. Expression of glucose transporter 1 in cervical cancer and its precursors. Gynecologic Oncology 2002; 86: 138-143

    21) Younes M, Lechago LV, Somoano JR, Mosharaf M, Lechago J. Wide expression of the human erythrocyte glucose transporter GLUT-1 in human cancer. Cancer Res 1996; 56: 1164-7.

    22) Haber RS, Rathan A, Weiser KR et al. GLUT-1 glucose transporter expression in colorectal carcinoma: a marker for poor prognosis. Cancer 1998; 83: 34-40.

    23) Cantuaria G, Magalhaes A, Penalver M et al. Expression of GLUT-1 glucose transporter in borderline and malignant epithelial tumors of the ovary. Gynecol Oncol 2000; 79: 33-7.

    24) Nisolle M, Casanax-Rous F, Donnez J. İmmunohistochemical anlysis of proliferative activity and steroid receptor expression in peritoneal and ovarian endometriosis. Fertility And Sterility 1997; 68: 912-9

    25) Morsi HM, Leers MPG, Jager W et al. The patterns of expression of an apopitosis related CK-18 neoepitope, the bcl-2 protoonkogene, and the Ki-67 proliferation marker in the normal, hyperplastic and malignant endometrium. Int J Gyn Pathol 2000; 19: 118-126

    26) Pizer E, Lax S, Kuhajda F, Pasternack G, Kurman R. Fatty acid synthase expression in endometrial carcinoma. Cancer 1998; 83: 528-37

    27) Aksoy F, Seçkin S, Günçe S, Ergül G. Endometriunda hiperplazi ve adenokarsinoma olgularında PCNA ve Ki-67 ile proliferatif aktivite. Ankara Patoloji Bülteni 1998; 15: 16-18

    28) Han A, Hovenden S, Rosenblum N, Salazar H. Adenocarcinoma arising in extragonadal endometriosis. Cancer 1998; 83: 1163-9

    29) Salvesen HB, Iversen OE, Akslen LA. Identification of high risk patients by assessment of nuclear Ki-67 expression in a prospective study of endometrial carcinomas. Clin Cancer Res 1998; 4: 2779-2785.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]