HSP’nin doğal seyrinde çoğu vakada spontan iyileşme olmaktadır. Çoğu vakada hastalık 4-6 hafta sürer. Şiddetli abdominal ağrı ve eklem ağrısı olan vakalarda steroid kullanımı abdominal semptomları hafifletebilir. Yapılan tedavilerin hastalığın doğal seyrini değiştirip değiştirmediği açık değildir. En önemli uzun dönem morbidite nedeni ise renal tutulum olmasıdır ve çalışmalarda steroidler ile diğer immunsupresif ilaçlar kullanılmıştır
1.
Mollica ve arkadaşları 1992’de, steroidlerin HSP nefritini önleme konusunda prospektif, randomize, kontrollü bir çalışma rapor etmişlerdir5. Bu çalışmada HSP’li 221 çocuğun 168’i başlangıçta nefritsiz idi ve bunlar 2 hafta süreli steroid alan (1 mg/kg/gün) ve steroid almayan şekilde randomize edilmiş. Steroid alan grupta nefropati gelişmemesine karşın, kontrol grubunda 6 hafta içinde 10 vakada ve yine kontrol grubunda 24 ve 72’nci haftalarda 2 vakada daha nefropati geliştiği bildirilmiş ve iki grup arasındaki farkın anlamlı olduğu vurgulanmıştır.
Yukardaki yoruma ters olarak rapor edilen retrospektif bir çalışmada HSP’li 69 çocuğun 50’sinde tanı anında nefropati yoktu ve steroidlerle tedavi edilenle edilmeyen arasında nefropati gelişim insidansı benzerdi10. Bu çalışma retrospektif olduğundan belki de şiddetli vakalara tedavi uygulanmış ve şiddetli gastrointestinal tutulum nefropati gelişimi için bir risk faktörü olduğundan iki grup arasında nefropati gelişme insidansının eşit olması bundan kaynaklanabilir.
HSP’nin altında yatan patogenetik mekanizma yeterince anlaşılamamıştır. En yaygın anormallik serum IgA konsantrasyonunda artış olup, IgA depozitleri cilt ve renal biyopsilerde saptanabilir. Cilt biyopsilerinde perivasküler infiltrasyonlu lökositoklastik vaskülit görülür. Ayrıca küçük damar nekrozu ve platelet trombusu da görülebilir. Cilt lezyonları ve diğer organ tutulumlarının patogenezinde, gelişen vaskülit sonrası tutulan alanda doku beslenme bozukluğu ve hipoksik ortamın rolü olduğu düşünülmektedir. Oksijenin artan parsiyel basıncı hipoksik dokuda lökositlerin fonksiyonunun düzelmesini ve antimikrobiyal aktivitenin normale dönmesini sağlayabilir11,12.
Yaptığımız literatür taramasında HSP tedavisinde HBO2 kullanımıyla ilgili bir çalışmaya rastlamadık. HBO2 tedavisi kanda çözünmüş olarak taşınan oksijen miktarını artırarak dokularda hiperoksi oluşturur. HBO2 tedavisi problemli yaralarda sıkça kullanılmaktadır. HBO2 özellikle hipoksik yaralarda, hipoksiyi azaltarak yara iyileşmesinin birçok basamağı üzerinde olumlu etkiler gösterir. HBO2 tedavisi fibroblastların çoğalmasını, kollajen sentezini ve matürasyonunu, anjiogenezisi ve lökositlerin fagositik kapasitelerini artırır13. Tüm bu faydalı etkilerin bu olguda gözlenen iyileşmeyi açıklayabileceğini düşünüyoruz.
Olgumuz tedavisiz sürede cilt bulguları itibariyle kötüye giderken, 10 günlük HBO2 tedavisi sonrası belirgin şekilde iyileşti. Ancak HBO2’nun HSP’nin değişik klinik formlarının tedavisinde ne ölçüde etkin olduğunu gösteren kontrollü çalışma yapılmasına ihtiyaç olup, HSP tedavisinde HBO2’nun rutin olarak kullanımı henüz önerilmemektedir.