[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ] |
Fırat Tıp Dergisi |
2004, Cilt 9, Sayı 4, Sayfa(lar) 112-115 |
[ English ] [ Tam Metin ] [ PDF ] |
Serum Leptin Düzeylerinin Prostat Kanserli ve Benign Prostat Hiperplazili Hastalarda ve Sağlıklı Kontrollerde (Genç ve Yaşlı) Saptanması |
Halit CANATAN1, İhsan HALİFEOĞLU1, M.Ferit GÜRSU1, Arslan ARDIÇOĞLU2, Dilnur DİNÇOĞLU1, İbrahim BAKAN1 |
1 Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, ELAZIĞ 2 Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, ELAZIĞ |
Ob gen ürünü olan leptin, enerji dengesi, iştah üzerine önemli rolü olan, endokrin ve metabolik sistemlerle sıkı ilişki içerisinde adiposit kaynaklı bir hormondur. Prostat kanseri ve BPH ile leptin arasındaki ilişki halen araştırılmaktadır. Bu çalışmada leptinin prostat hastalıklarının tanı ve tedavisinin izlenmesinde kullanılabilecek ve tümör belirleyici özelliklere sahip bir molekül olup olmadığını araştırdık. Çalışmaya 23 sağlıklı genç kontrol (Grup A), 21 sağlıklı yaşlı kontrol (Grup B), 23 Prostat Kanser’li hasta 23 BPH’lı hasta (Grup D) dahil edildi. Tüm gruplarda Serum leptin, serbest PSA (f- PSA), total PSA (t-PSA), kolestrol, trigliserid, HDL-kolestrol, LDL-kolestrol, VLDL-kolestrol düzeyleri ölçüldü. Serum leptin ve leptin/VKİ düzeylerinin bütün gruplarda incelenmesinde, Grup B’de Grup C’ye oranla anlamlı derecede yüksek olduğu ortaya konuldu (p<0.05). Diğer gruplar arasında anlamlı bir fark bulunamadı. Leptin düzeyleri ile diğer biyokimyasal parametreler arasındaki korrelasyon her grupta ayrı ayrı analiz edildi. Grup A’da, leptin ile f-PSA ve t-PSA arasında positif korrelasyon bulundu (r:0.460, p=0.027, r:0.583, p=0.003; sırasıyla). Grup B’de, leptin ile trigliserid ve VLDL-kolesterol düzeyleri arasında positif korrelasyon bulundu (r:0.471, p=0.031, r:0.475, p=0.029; sırasıyla). Leptin/VKİ düzeyleri ile f-PSA ve t-PSA arasındaki ilişki incelendiğinde sadece Grup A’da t-PSA ile leptin/VKİ arasında positif korrelasyon mevcut olduğu görüldü (r:0.604, p=0.002). Sonuç olarak, bugün için literatürde sınırlı sayıda olan bilgilere göre leptin ile prostat fizyolojisi ve patolojisi arasındaki ilişki tam olarak açıklığa kavuşturulamamışsa da daha ileri düzeyde ve daha çok sayıda hasta ile çalışmaların devam etmesi uygun olacaktır. ©2004, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi
|
[ English ] [ Tam Metin ] [ PDF ] |
[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ] |